Hikmetü’l-İstiâze Dördüncü İşaret

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Adem şerr-i mahz,
adem demek yokluk demektir
insan manasında değildir[/FONT][FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]
bu kelime ayın ile yazıldığnda yokluk manasına gelir[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]şerri mahz demek içinde hiç bir tane bile hayr olmayan şer demektir
<sohbetci> şerin içinde hayır olur mu ki
evet
mesela birinin annesi ölebilir bu zahirde görünüşte bir şerdir ama[/FONT]

rnksohbet.gif

[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif] hem ölene hem yaşayana hayırlara vesile olabilir
içki içmek bir şerdir
ama onu içeni görenler içki içmemenin ne kadar guzel bir nimet olduğunu daha iyi idrak edebilirler
her şerde doğrudan yada genellikle dolaylı hayırlar görülebilir ama
âdem de hiç bir tane bile hayr yokdur
mahza şerdir
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]ve vücud hayr-ı mahz olduğunu, ehl-i tahkik ve ashab-ı keşif ittifak etmişler
vucud kelimesine tum mahlukat dahildir
buna cinler şeytanlar bile dahildir
şimdi yukarıdaki cumlede vucud hayr-ı mahz dır diyor
şeytanlar vucud olduğuna göre bu kaide ile nasıl bağdaşır
bunu bir soru işareti olarak zihninizde tutunuz
eğer konu içinde cevabını bulamazsanız daha sonra bana sorunuz[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]
Evet, ekseriyet-i mutlaka ile, hayır ve mehâsin ve kemâlât, vücuda istinad eder ve ona râci olur.

evet tum guzellikler ve hayr ve kemalat vucuda istinad eder yani vucud ile kendini gösterir vucud ile meydana gelir zuhura çıkar
guzellik için vucud lazım
ahlak için vucud lazım
zekat için zenginlik lazım ki zenginlikde bir vucuddur
konuşmak içn vucud lazım
görmek için vucud lazım
vucud kudret i ilahinin icadıdır
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Sureten menfi ve ademî de olsa, esası sübutîdir ve vücudîdir.
hastalık sureten menfidir ve sıhhatin ademidir
yani sıhhatin gitmesidir
ama esası vucuddur
çünkü hastalık bir mahlukdur ve Halıkın eseridir
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Dalâlet ve şer ve musibetler ve mâsiyetler ve belâlar gibi bütün çirkinliklerin esası, mayası ademdir, nefiydir
küfür ve sapıklık bir dalalettir
isyan ve gunahları işlemek bunlar bir beladır
peki bu çirkinliklerin esası neredendir
kim emir ediyor
kimden geliyor
yalan söylemeyiniz emri kimden geldiğini biliyoruz
peki yalan söyleyiniz emri kimden geliyor
şimdi yalan söylemeyiniz emrinin illeti Allah dır
illet hakiki sahib demektir
peki yalan söyleyen bir insan bu emri kimden alıyor bunun illeti kimdir
bunun bir kaynağı yoktur
bir tebliğcisi yoktur
bir kaynağı yoktur
yalanı yasaklayan bir kaynak bir menba var ama serbest diyen bir kaynak yada bir menbaı yok
işte bu menbaısızlık bir ademdir
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Onlardaki fenalık ve çirkinlik, ademden geliyor. Çendan suret-i zâhirîde müsbet ve vücudî de görünseler, esası ademdir, nefiydir.
bu cumledeki musbet kelimesi gözle görmek manasınadır
mesela içki içmek sureten vucudidir musbettir ama esası hayrı terkdir hayrı kabul etmemektir
şerri tercih etmektir
şerrin menbaıda ademdir ademden gelir
arkadaşlar bu konu ilmi ve tedkikat isteyen bir konudur daha sonra birkaç defa daha okursanız daha iyi anlar ve istifademiz daha ziyade olur
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Hem bilmüşahede sabittir ki, bina gibi birşeyin vücudu, bütün eczasının mevcudiyetiyle takarrur eder
sadece kaba inşaatı biten bir yapıya bina denmez
yada o yapının sadece pencerelerine bu binadır denmez
belki hem kabası hem incesi hem pecere ve kapıları tamamının bir araya gelmesine bina denir
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Halbuki onun harabiyeti ve ademi ve in’idâmı, bir rüknün ademiyle hasıl olur.
binanın tum unsurları bir araya gelicekki
bina olsun
eğer bir cuz i eksik olsa o bina bina olmaz
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]âdemin mesleğide böyledir
kaynağı birşeyleri reddetmek veya inkar etmek veya yerine koymamaktır
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Hem vücut, herhalde mevcut bir illet ister, muhakkak bir sebebe istinad eder.
mesela elma bir vucuddur
mevcud bir illet ister derken
ağaç ona mevcud bir illettir
bu arada illet ikidir
biri zahir illet biri hakiki illet
sebebler sahir illettir ve onların sebebleride zahir ilettir
ama Allah illet i hakikidir
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Adem ise, ademî şeylere istinad edebilir; ademî birşey, mâdum birşeye illet olur.
namazı kılmamak ademdir
faiz yemek haramdır
bunların illeti nedir
dersek şunu deriz
illeti yoktur
hukmunu yoklukdan almaktadır
adam her haramı rahatlıkla işliyor neden
önce melekleri sonra ahireti sonra Allahı inkar ediyor
yani ademe atıyor
sonra her melaneti işliyor
demek bu adamın illeti yoklukdan geliyor
şimdi bu anlaşılması belki zor izahdan sonra
konumuz olan şeytanların icad edilmeleri yaratılmaları ve bizlere musallat olmaları ile alakasına gelelim
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]İşte bu iki kaideye binaendir ki, şeytan-ı ins ve cinnin kâinattaki müthiş âsâr-ı tahripkârâneleri ve envâ-ı küfür ve dalâlet ve şer ve mehâliki yaptıkları halde zerre miktar icada ve hilkate müdahaleleri olmadığı gibi, mülk-ü İlâhîde bir hisse-i iştirakleri olamıyor
evet şeytanlar ve şeytanlaşmış insanlar
kainatta muthiş tahribatları envaı küfür ve dalaletleri şer ve yakıp yıkmaları olduğu halde
zerre kadar icada ve hilkate mudahaleleri yoktur
mülk i ilahide zerre kadar iştirakleri yoktur
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Ve bir iktidar ve bir kudretle o işleri yapmıyorlar;
belki çok işlerinde iktidar ve fiil değil, belki terk ve atâlettir.
onların yaptıkları sadece fiilsizliktir
terkdir
tenbelliktir
düşünün uçak uçuruyorsunuz
siz pilotsunuz
tum insanlara zarar vermeniz için yapmanız gereken bir şey var oda bir şey yapmamaktır
uçurmayı terk etmek zarar için yeterlidir
uçağı düşürmek bir fiil istemedi bir emek istemedi sadece fiili terk etti o kadar
şeytanların ve şaytanlaşmışların yaptığıda budur
şimdi uçağı uçurmayı bırakan plota ne kadarda güçlü koca bir uçağı düşürdü denilirmi
Hayrı yaptırmamakla şerleri yapıyorlar
yani iman etmemekle küfrü yapıyorlar
ibadet etmemekle isyanı yapyorlar
helalı terkederek haramı yapıyorlar
iyiliği terk ederek kötülük ediyorlar
güzeli terk ederek çirkinlik yapıyorlar
temizliği terk ederek pis oluyorlar
çalışmayı terk ederek tenbellik ediyor
işte bu terkleri sonunda müthiş bir tahribat ve yıkmak vardır
yani şerler oluyorlar
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]Çünkü mehâlik ve şer, tahribat nev’inden olduğu için, illetleri, mevcut bir iktidar ve fâil bir icad olmak lâzım değildir. Belki bir emr-i ademî ile ve bir şartın bozulmasıyla koca bir tahribat olur.
bir misal daha
bir bağçeden mahsulat almak için tum şartlar lazımdır
toprak su hava ışık
temizlik vs.ler
biri suyun yolunu kesse tum mahsulatı harab eder
neticesiz bırakır
işte bir emrin terkinden sonra gelen tahribat
[/FONT]
[FONT=tahoma,arial,helvetica,sans-serif]İşte, ey ehl-i iman! Şeytanların bu müthiş tahribatına karşı en mühim silâhınız ve cihazat-ı tamiriyeniz istiğfardır ve “Eûzü billâh” demekle Cenâb-ı Hakka ilticadır. Ve kaleniz Sünnet-i Seniyyedir.
eûzü bilah diyerek şerleri terk etmek ve emirleri kabul etmek ve bunu dosdoğru yapmak içinde sunnet i seniyyeyi esas tutmak lazımdır
Allah nefs ve şeytanın şerrinden muhafaza eylesin
amin
el fatiha

[/FONT]
 
Üst