Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 8. yılı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="müdavim" data-source="post: 189668" data-attributes="member: 5987"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>Mute Muharebesi </strong></span></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong></strong></span> </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">(Hicret 'in 8. yılı Cemaziyelevvel ayı / Milâdî 629)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Peygamber Efendimiz, sâdece büyük devletlerin hükümdarlarını mektuplar ve elçiler göndererek İslâm'a davet etmekle kalmamış, aynı zamanda onlara peyk ve tâbi durumunda bulunanlara da elçi ve mektuplar vasıtasıyla İslâm'ı tebliğ etmişti. Busra (şimdiki Havran) Valisine de, ashabtan Haris b. Umeyr elEzdî Hazretlerini nâmei hümâyunla göndermişti. Busra, o sırada bir beylik idi. Valisi ve ahalisi ırkan Arap oldukları hâlde, dinen Hıristiyan ve siyaseten de Bizans'a tâbi bulunuyorlardı.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Elçi Haris Hazretleri, Dimaşk nahiyelerinden Belka'a bağlı Müte köyüne varınca, Bizans Kayserinin Şam valilerinden olan Şürahbil b. Amrû'lGassanî'nin yanına çıkartılmıştı. Şürahbil, Hz. Haris'in Peygamberimizin elçisi olduğunu öğrendiği hâlde, onu hunharca öldürmüştü.705</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Elçisinin şehid edildiğini haber alan Resûli Zîşan, pek ziyade müteessir oldu. Sahabei Güzin de fazlasıyla üzüldü. Zîra, o âna kadar Resûli Kibriya Efendimizin hiçbir elçisi öldürülmemişti.706 Haris, Hz. Resûlullah'ın şehid edilen ilk ve son elçisidir. Bu bakımdan, bu vahşîce cinayet çok büyük bir mânâ taşıyordu. Doğrudan doğruya Hz. Resûlullah'ı ve Müslümanları gönülden rencide eden çirkin bir hâdiseydi. Şürahbil, bu alçakça davranışıyla, İslâm'a karşı olan derin kin ve düşmanlığını ortaya koyduğu gibi, devletler arasında carî "Elçiye zeval olmaz." temel prensibini de ihlâl etmişti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Hâdiseyi değerlendiren Resûli Ekrem Efendimiz, derhâl bir ordu teşkil etti; üç bin mücâhidden meydana gelen bu ordunun başına da, kendi âzadlısı olan Zeyd b. Harise'yi tâyin etti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Resûli Ekrem, Zeyd b. Harise'yi kumandan tâyin ettiğini belirttikten sonra da, <span style="color: Red">"Zeyd şehid olursa, yerine Cafer b. Ebû Tâlib geçsin! Cafer şehid olursa, Müslümanlar aralarında münasip birini kendilerine kumandan seçsin!"</span>707 diye buyurdu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Feraset sahibi Müslümanlar, bu ifadelerdeki ince mânâyı kavramışlardı. Gözyaşları arasında, "Yâ Resûlallah, keski sağ kalsalar da kendilerinden faydalansak!" derken, Hz. Resûlullah hiçbir cevap vermeyip sustu.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray">Ya, sırasıyla kumandanlığa geçecek olanlar?.. Onlar da akıbetlerinin Hz. Resûlullah'ın bu yüce sözlerinde gizli olduğunu bildikleri hâlde, yola çıkmada zerre kadar tereddüt göstermediler, emri Peygamberî'ye ruhu canla itaat ettiler. Evet, onlar, bile bile ölüme koşuyorlardı! Ama bu ölüm, normal ölümlerden farklı olacaktı ve bu ölüm, onları hayat mertebelerinin en yükseğine ulaştıracaktı: şehidlik... Gönüllerinde yatak tek gaye, İ'lâyı Kelimetullalı; ruhlarını saran tek arzu ise, şehâdet idi. İşte, onları coşkun bir hava içinde sefere çıkaran gaye ve arzu bu idi!</span></span></p><p> <span style="font-size: 15px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="müdavim, post: 189668, member: 5987"] [SIZE="4"][COLOR="DarkSlateGray"][COLOR="DarkGreen"][B]Mute Muharebesi [/B][/COLOR] (Hicret 'in 8. yılı Cemaziyelevvel ayı / Milâdî 629) Peygamber Efendimiz, sâdece büyük devletlerin hükümdarlarını mektuplar ve elçiler göndererek İslâm'a davet etmekle kalmamış, aynı zamanda onlara peyk ve tâbi durumunda bulunanlara da elçi ve mektuplar vasıtasıyla İslâm'ı tebliğ etmişti. Busra (şimdiki Havran) Valisine de, ashabtan Haris b. Umeyr elEzdî Hazretlerini nâmei hümâyunla göndermişti. Busra, o sırada bir beylik idi. Valisi ve ahalisi ırkan Arap oldukları hâlde, dinen Hıristiyan ve siyaseten de Bizans'a tâbi bulunuyorlardı. Elçi Haris Hazretleri, Dimaşk nahiyelerinden Belka'a bağlı Müte köyüne varınca, Bizans Kayserinin Şam valilerinden olan Şürahbil b. Amrû'lGassanî'nin yanına çıkartılmıştı. Şürahbil, Hz. Haris'in Peygamberimizin elçisi olduğunu öğrendiği hâlde, onu hunharca öldürmüştü.705 Elçisinin şehid edildiğini haber alan Resûli Zîşan, pek ziyade müteessir oldu. Sahabei Güzin de fazlasıyla üzüldü. Zîra, o âna kadar Resûli Kibriya Efendimizin hiçbir elçisi öldürülmemişti.706 Haris, Hz. Resûlullah'ın şehid edilen ilk ve son elçisidir. Bu bakımdan, bu vahşîce cinayet çok büyük bir mânâ taşıyordu. Doğrudan doğruya Hz. Resûlullah'ı ve Müslümanları gönülden rencide eden çirkin bir hâdiseydi. Şürahbil, bu alçakça davranışıyla, İslâm'a karşı olan derin kin ve düşmanlığını ortaya koyduğu gibi, devletler arasında carî "Elçiye zeval olmaz." temel prensibini de ihlâl etmişti. Hâdiseyi değerlendiren Resûli Ekrem Efendimiz, derhâl bir ordu teşkil etti; üç bin mücâhidden meydana gelen bu ordunun başına da, kendi âzadlısı olan Zeyd b. Harise'yi tâyin etti. Resûli Ekrem, Zeyd b. Harise'yi kumandan tâyin ettiğini belirttikten sonra da, [COLOR="Red"]"Zeyd şehid olursa, yerine Cafer b. Ebû Tâlib geçsin! Cafer şehid olursa, Müslümanlar aralarında münasip birini kendilerine kumandan seçsin!"[/COLOR]707 diye buyurdu. Feraset sahibi Müslümanlar, bu ifadelerdeki ince mânâyı kavramışlardı. Gözyaşları arasında, "Yâ Resûlallah, keski sağ kalsalar da kendilerinden faydalansak!" derken, Hz. Resûlullah hiçbir cevap vermeyip sustu. Ya, sırasıyla kumandanlığa geçecek olanlar?.. Onlar da akıbetlerinin Hz. Resûlullah'ın bu yüce sözlerinde gizli olduğunu bildikleri hâlde, yola çıkmada zerre kadar tereddüt göstermediler, emri Peygamberî'ye ruhu canla itaat ettiler. Evet, onlar, bile bile ölüme koşuyorlardı! Ama bu ölüm, normal ölümlerden farklı olacaktı ve bu ölüm, onları hayat mertebelerinin en yükseğine ulaştıracaktı: şehidlik... Gönüllerinde yatak tek gaye, İ'lâyı Kelimetullalı; ruhlarını saran tek arzu ise, şehâdet idi. İşte, onları coşkun bir hava içinde sefere çıkaran gaye ve arzu bu idi! [/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
Resûlüllah (Aleyhisselatü Vesselam)
Peygamberimizin Hayatı
Hicretin 8. yılı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst