Anne ve baba, çocukları büyüdükçe problemlerinin de büyüyebileceğini unutmamalıdır. Çocukların “en gerilimli ve tehlikeli” devresi, “büluğ çağı” da denilen ergenlik dönemidir. Bu devrede “delikanlı” artık çocukluktan çıktığını hisseder. Aklı, hisleri ve cinsi duyguları, “vasat” mertebede tutulmadığı takdirde, ifrata ve tefrite saparak “gençlik çılgınlığıyla” bütün hayatını mahvedebilecek davranışlar sergileyebilir. Gençlerin bu hassas devreyi “hasarsız” atlatabilmeleri önemlidir.
Anne, kızıyla; baba da oğluyla gerektiğinde bir arkadaş gibi konuşmalıdır. Çocuklarına o devreyle ilgili cinsî bilgileri, zihinlerini bulandırmadan anlatmalı ve televizyondaki müstehcen görüntülerin, yazılı basındaki müstehcenliğin zararlarına dikkat çekilmelidir.
Gençlik, hem bu dünya hayatında mesut yaşamak, hem âhirette ebedî saadete nail olabilmek için Cenabı Hakk’ın vermiş olduğu bir nimettir.
İnsan, gençlik devresini ve Allahu Teâlâ’nın verdiği enerjiyi, temel inançları ve temel eserlerdeki bilgileri öğrenmekte, bir iş sahibi olmakta, bir meslekte veya bir sanatta ihtisas sahibi olmakta kullanmalıdır. Gençlere; o devrenin, vaktin “hovardaca harcandığı” bir devre değil, tam aksine ömür binasının “temeli” olduğu hatırlatılmalıdır.
Anne, kızıyla; baba da oğluyla gerektiğinde bir arkadaş gibi konuşmalıdır. Çocuklarına o devreyle ilgili cinsî bilgileri, zihinlerini bulandırmadan anlatmalı ve televizyondaki müstehcen görüntülerin, yazılı basındaki müstehcenliğin zararlarına dikkat çekilmelidir.
Gençlik, hem bu dünya hayatında mesut yaşamak, hem âhirette ebedî saadete nail olabilmek için Cenabı Hakk’ın vermiş olduğu bir nimettir.
İnsan, gençlik devresini ve Allahu Teâlâ’nın verdiği enerjiyi, temel inançları ve temel eserlerdeki bilgileri öğrenmekte, bir iş sahibi olmakta, bir meslekte veya bir sanatta ihtisas sahibi olmakta kullanmalıdır. Gençlere; o devrenin, vaktin “hovardaca harcandığı” bir devre değil, tam aksine ömür binasının “temeli” olduğu hatırlatılmalıdır.