Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Sorularla Risale-i Nur
Ehli sunnet, imam Cafer Sadik r.a. ictihadi ile ayri. Neden?
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kasif1" data-source="post: 273312" data-attributes="member: 1008778"><p><span style="color: #ff0000"><span style="font-size: 15px">Madem bu ehli beyt ve 12 imam bu anlattığınız kadar takvalı ve Allah dostu kimselerse biz ehli sünnet olarak 6. imam cafer sadıkın öğretileri ve fıkıhı dururken Ebu Hanifenin mezhebini neden taklit ediyoruz? </span></span></p><p><span style="color: #ff0000"><span style="font-size: 15px"></span></span></p><p></p><p><span style="color: #800080"><span style="font-size: 15px">Bugün, gerek inançları, gerekse yaşayışlarındaki pek çok farklı hareketlerinden dolayı Ehl-i Sünnetin dışında bir fırka olarak Şiîler; Gâliye, Zeydiye ve İmamiye gibi birkaç sınıfa ayrılsalar da, günümüzde Şiî denince, umumiyetle İmâmiye anlaşılmaktadır.</span></span></p><p><span style="color: #800080"><span style="font-size: 15px">Bunlar, Peygamberimizin (a.s.m.) dâr-ı bekaya irtihalinden sonra Hz. Ali (r.a.) ve sırasıyla iki oğlu ile torunlarını Allah’ın emri, Resulullahın tayini ve vasiyeti ile meşru imam (halife) kabul eder ve böylece on iki İmama inanmayı imânî bir rükün olarak görürler. İşte bu fırka, imam olarak sadece on iki İmamı kabul ettiklerinden dolayı “İsnâ Aşeriyye (onikiciler)”, imamlara inanmayı îmânın şartlarından birisi olarak kabul ettiklerinden dolayı da “İmâmiye” denmektedir. Hem itikat, hem de ibadet ve muamelâtta İmam Cafer Sâdık’ın görüşlerine dayandıkları için “Caferiyye” adı verilmektedir.</span></span></p><p><span style="color: #800080"><span style="font-size: 15px">Başta Şah İsmail olmak üzere pek çok kimselerin siyasî maksatlarına âlet edilerek renkten renge giren İmâmiye fırkası, zamanla itikat bakımından Mûtezile ve Müşebbihe gibi bâtıl mezhepleri de benimsemişlerdir. Esasen İmamiye, on ikinci imam olarak kabul edilen Muhammed el-Mehdî’nin gizlendiği inancından sonra bir mezhep ve sistem olarak tesis edilmiştir. Bu zamandan sonra da, İmamiyenin görüşü bütün olarak ortaya çıkmış, daha sonra tayin edilen imamların ve takip edilecek durum hakkında da esaslar kesinlik kazanmıştır.Şiîler, imametin, yani halifeliğin, Ehl-i Sünnetin kabul ettiği gibi, Müslümanların istek ve seçimine bırakılabilecek “küçük” işlerden olmadığı görüşündedirler. Onlara göre zaten imamet, dinin aslında bulunan bir rükündür ve îman esasları arasında yer alır. Bundan dolayı bir Şiiler nasıl Allah’a, peygamberlere ve âhiret gününe îman ediyorlarsa, aynı şekilde imamın mevcudiyetine de inanmak zorundadırlar.Bu inanca göre, imamlar aynen peygamberler gibi mâsumdurlar; ne küçük, ne büyük hiçbir günah işlemezler, zulmetmezler; onları tanımayan kimse küfre girer. Hattâ, “Onların emirleri Allah’ın emirleridir; nehiyleri de Onun nehyidir. Onlara itaat, Allah’a itaattir, onlara isyan Allah’a isyandır.”</span></span></p><p><span style="color: #800080"><span style="font-size: 15px">Şiîler mutlak imam olarak on iki imamı kabul ederler. Son imam, yâni “Mehdi-i Muntazır, Beklenen Mehdî”nin gizlenmesinden sonra, o tekrar dönünceye kadar onun vazifesini görecek “müçtehidler” de aynı şekilde imamın bütün selahiyetlerine sahip birer vekil hükmündedir.Bugün İmamiyeliği resmî bir mezhep olarak kabul eden İran, dinî selâhiyetleri haiz imamlık vazifesini de “Âyetullahi’l-Uzmâ”ya vermiştir. Bunun için bu “imam”a mutlak sûrette itaat gerekmektedir. Ona karşı gelmek Allah’a ve Peygambere karşı gelmek gibidir. “İran’ın resmî dini İslâm ve İsnâ Aşerî Câferî mezhebidir. Ve bu madde ebediyyen değiştirilmez” şeklinde yer alan İran Anayasasında “On iki İmama” inanma mühim bir esas olarak kabul edilmektedir.1</span></span></p><p><span style="color: #800080"><span style="font-size: 15px">Şiiler tarafından bu şekilde görülen imamet meselesi, Ehl-i Sünnete göre, kesinlikle dinin usulü arasında yer almaz. İmam, yani halife, Müslümanların meşvereti ve seçimi ile işbaşına gelir. Din ve dünya işlerinde belli vasıfları taşıyan herhangi bir şahıs Müslümanların idaresini üstlenebilir. Hiçbir şekilde mâsum ve günahsız olamaz.Ehl-i Sünnetin On iki İmama bakışına gelince; Peygamberimizin mübarek neslinden gelen Hz. Ali’nin dışındaki onbir imam fazilet, takva ve mânevî mertebe olarak büyük veli ve kutubtur.Bediüzzaman, “ümmetimin âlimleri Beni İsrâil peygamberleri” gibidir hadisinin sırrına mazhar olan zatları sayarken, oniki imamı da zikrederek şöyle demektedir:</span></span></p><p><span style="color: #800080"><span style="font-size: 15px">“Salâvatlarla Âl-i İbrahim Aleyhisselâma mukabil Âl-i Muhammed Aleyhisselâtü vesselâmın içindeki büyük evliya (r.a.) ve Ali (r.a.) ve Hasan (r.a.) ve Hüseyin (r.a.) ve ehl-i Beytin Oniki İmamı ve Gavs-ı Âzam (k.s.) ve Ahmed-i Rüfâî (k.s.), Ahmed-i Bedevî (k.s.), İbrahim-i Dessûkî (k.s.), Ebu’l-Hasan-ı Şâzelî gibi aktaplar ve imamlar...”2</span></span></p><p><span style="color: #800080"><span style="font-size: 15px">Yine başka bir ifâdesinde, “Ehl-i hakikat başta Eimme-i Erbaa (dört mezhep imamı) ve Ehl-i Beytin Eimme-i İsnâ Aşer (On iki İmam) olarak Ehl-i Sünnet”3 diyerek On iki İmamın mânevî makamlarını kabul etmektedir.Zaten Hz. Ali’den ve Hz. Hasan’ın altı aylık halifeliğinden başka, diğer imamlar halifelik yapmamışlardır. İşte Ehl-i Sünnetin esas olarak Oniki İmam hakkındaki görüşü bu merkezdedir.Oniki İmam şu zatlardır: Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Ali bin Hüseyin, Muhammed Bâkır, Câfer-i Sâdık, Musâ Kâzım, Ali Rıza, Muhammed Takî, Ali Nakî, Hasan Askerî ve Muhammed Mehdî </span></span></p><p><span style="color: #800080"><span style="font-size: 15px">(Allah hepsinden razı olsun.Şefeatlerinden nur talebelerini mahrum eylemesin.)</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kasif1, post: 273312, member: 1008778"] [COLOR=#ff0000][SIZE=4]Madem bu ehli beyt ve 12 imam bu anlattığınız kadar takvalı ve Allah dostu kimselerse biz ehli sünnet olarak 6. imam cafer sadıkın öğretileri ve fıkıhı dururken Ebu Hanifenin mezhebini neden taklit ediyoruz? [/SIZE][/COLOR] [COLOR=#800080][SIZE=4]Bugün, gerek inançları, gerekse yaşayışlarındaki pek çok farklı hareketlerinden dolayı Ehl-i Sünnetin dışında bir fırka olarak Şiîler; Gâliye, Zeydiye ve İmamiye gibi birkaç sınıfa ayrılsalar da, günümüzde Şiî denince, umumiyetle İmâmiye anlaşılmaktadır.[/SIZE][/COLOR] [COLOR=#800080][SIZE=4]Bunlar, Peygamberimizin (a.s.m.) dâr-ı bekaya irtihalinden sonra Hz. Ali (r.a.) ve sırasıyla iki oğlu ile torunlarını Allah’ın emri, Resulullahın tayini ve vasiyeti ile meşru imam (halife) kabul eder ve böylece on iki İmama inanmayı imânî bir rükün olarak görürler. İşte bu fırka, imam olarak sadece on iki İmamı kabul ettiklerinden dolayı “İsnâ Aşeriyye (onikiciler)”, imamlara inanmayı îmânın şartlarından birisi olarak kabul ettiklerinden dolayı da “İmâmiye” denmektedir. Hem itikat, hem de ibadet ve muamelâtta İmam Cafer Sâdık’ın görüşlerine dayandıkları için “Caferiyye” adı verilmektedir.[/SIZE][/COLOR] [COLOR=#800080][SIZE=4]Başta Şah İsmail olmak üzere pek çok kimselerin siyasî maksatlarına âlet edilerek renkten renge giren İmâmiye fırkası, zamanla itikat bakımından Mûtezile ve Müşebbihe gibi bâtıl mezhepleri de benimsemişlerdir. Esasen İmamiye, on ikinci imam olarak kabul edilen Muhammed el-Mehdî’nin gizlendiği inancından sonra bir mezhep ve sistem olarak tesis edilmiştir. Bu zamandan sonra da, İmamiyenin görüşü bütün olarak ortaya çıkmış, daha sonra tayin edilen imamların ve takip edilecek durum hakkında da esaslar kesinlik kazanmıştır.Şiîler, imametin, yani halifeliğin, Ehl-i Sünnetin kabul ettiği gibi, Müslümanların istek ve seçimine bırakılabilecek “küçük” işlerden olmadığı görüşündedirler. Onlara göre zaten imamet, dinin aslında bulunan bir rükündür ve îman esasları arasında yer alır. Bundan dolayı bir Şiiler nasıl Allah’a, peygamberlere ve âhiret gününe îman ediyorlarsa, aynı şekilde imamın mevcudiyetine de inanmak zorundadırlar.Bu inanca göre, imamlar aynen peygamberler gibi mâsumdurlar; ne küçük, ne büyük hiçbir günah işlemezler, zulmetmezler; onları tanımayan kimse küfre girer. Hattâ, “Onların emirleri Allah’ın emirleridir; nehiyleri de Onun nehyidir. Onlara itaat, Allah’a itaattir, onlara isyan Allah’a isyandır.”[/SIZE][/COLOR] [COLOR=#800080][SIZE=4]Şiîler mutlak imam olarak on iki imamı kabul ederler. Son imam, yâni “Mehdi-i Muntazır, Beklenen Mehdî”nin gizlenmesinden sonra, o tekrar dönünceye kadar onun vazifesini görecek “müçtehidler” de aynı şekilde imamın bütün selahiyetlerine sahip birer vekil hükmündedir.Bugün İmamiyeliği resmî bir mezhep olarak kabul eden İran, dinî selâhiyetleri haiz imamlık vazifesini de “Âyetullahi’l-Uzmâ”ya vermiştir. Bunun için bu “imam”a mutlak sûrette itaat gerekmektedir. Ona karşı gelmek Allah’a ve Peygambere karşı gelmek gibidir. “İran’ın resmî dini İslâm ve İsnâ Aşerî Câferî mezhebidir. Ve bu madde ebediyyen değiştirilmez” şeklinde yer alan İran Anayasasında “On iki İmama” inanma mühim bir esas olarak kabul edilmektedir.1[/SIZE][/COLOR] [COLOR=#800080][SIZE=4]Şiiler tarafından bu şekilde görülen imamet meselesi, Ehl-i Sünnete göre, kesinlikle dinin usulü arasında yer almaz. İmam, yani halife, Müslümanların meşvereti ve seçimi ile işbaşına gelir. Din ve dünya işlerinde belli vasıfları taşıyan herhangi bir şahıs Müslümanların idaresini üstlenebilir. Hiçbir şekilde mâsum ve günahsız olamaz.Ehl-i Sünnetin On iki İmama bakışına gelince; Peygamberimizin mübarek neslinden gelen Hz. Ali’nin dışındaki onbir imam fazilet, takva ve mânevî mertebe olarak büyük veli ve kutubtur.Bediüzzaman, “ümmetimin âlimleri Beni İsrâil peygamberleri” gibidir hadisinin sırrına mazhar olan zatları sayarken, oniki imamı da zikrederek şöyle demektedir:[/SIZE][/COLOR] [COLOR=#800080][SIZE=4]“Salâvatlarla Âl-i İbrahim Aleyhisselâma mukabil Âl-i Muhammed Aleyhisselâtü vesselâmın içindeki büyük evliya (r.a.) ve Ali (r.a.) ve Hasan (r.a.) ve Hüseyin (r.a.) ve ehl-i Beytin Oniki İmamı ve Gavs-ı Âzam (k.s.) ve Ahmed-i Rüfâî (k.s.), Ahmed-i Bedevî (k.s.), İbrahim-i Dessûkî (k.s.), Ebu’l-Hasan-ı Şâzelî gibi aktaplar ve imamlar...”2[/SIZE][/COLOR] [COLOR=#800080][SIZE=4]Yine başka bir ifâdesinde, “Ehl-i hakikat başta Eimme-i Erbaa (dört mezhep imamı) ve Ehl-i Beytin Eimme-i İsnâ Aşer (On iki İmam) olarak Ehl-i Sünnet”3 diyerek On iki İmamın mânevî makamlarını kabul etmektedir.Zaten Hz. Ali’den ve Hz. Hasan’ın altı aylık halifeliğinden başka, diğer imamlar halifelik yapmamışlardır. İşte Ehl-i Sünnetin esas olarak Oniki İmam hakkındaki görüşü bu merkezdedir.Oniki İmam şu zatlardır: Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Ali bin Hüseyin, Muhammed Bâkır, Câfer-i Sâdık, Musâ Kâzım, Ali Rıza, Muhammed Takî, Ali Nakî, Hasan Askerî ve Muhammed Mehdî (Allah hepsinden razı olsun.Şefeatlerinden nur talebelerini mahrum eylemesin.)[/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Okuyoruz
Sorularla Risale-i Nur
Ehli sunnet, imam Cafer Sadik r.a. ictihadi ile ayri. Neden?
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst