Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Ceylan Çalışkan
Ceylan Çalışkan'dan Notlar
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="PIRLANTA" data-source="post: 109499" data-attributes="member: 7333"><p><strong>Ceylan abinin tesbit ettiği notlar</strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: sienna">Ceylan Ağabeyin tespit ettiği notlar</span></span></span></strong></p><p></p><p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bir Nur talebesini Makam-ı sıddıkiyete götüren iki yol vardır: Sadakat ve İhlas.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- İhlas; kelimelerin ruh-u manevisidir. İhlas olmadığı zaman kelimeler, eğitim mermisi gibi, hedefi bulsada çok te’sir etmez. Onun için attığın fikir mermileri hedefi bulamıyor, te’sirsiz kalıyor.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Risale-i Nur’un yolusırr-ı ihlastır, kulluktur. Bu hakikatları baştaiç dünyamızı ma’mur etmek için kullanacağız. İçimizdeki putları kırmak için kullanacağız.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bütün peygamberlerin, evliyaların ve kutupların yolu ihlas yoludur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- İhlasa ma’ni olan önemli birşey yok! İhlasa ma’ni olan, önemsiz şeylerdir. Lüzumsuz, kederli, hodfüruşane, sakil, riyakarane bazı hissiyat-ı süfliyedir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Hizmette başarılı olmak için; Anlatılan hakikatın muhatabın kalbine yerleşmesinin iki sebebi var: Biri, sebeb-i zahiri; Digeri sebeb-i ma’nevi.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Sebeb-i zahirinin bazı şartları şunlardır: Fiziki yapı endam ve sima güzelligi ve bakımı, Libas, giyiniş. Yaş. Şahsiyet.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Lisan hakimiyeti, yani müdellel konuşması, terkib kabiliyeti, cümle kurması, mantıki konuşması, beliğ ve fasih konuşması için ilim şarttır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Sebeb-i ma’nevinin (hakiki sebeb) sebebleri şöyledir: İhlas: İ’vazsız sırf rıza-i İlahi için konuşmak. Fenâ hakikatta fâni olmak. Nefsini ıslâh edemeyen, başkasını ıslâh edemez. Önce nefsini tezkiye etki, tezkiyeye vesile olasın. Anlattın anlattın tesir etmedi, diyeceksinki ” İhlassız anlatmışım, manen kirliyim.” Salahat: Takva sahibi oldukça sözün müessiriyeti artar. Fakat takva azaldıkça lafızlar kalbden çıkmaz. Islatsa ıslatsa dili ıslatır, kalbden gelmez. Onun için ma’nevi hayatın temiz ve tâhir olması şarttır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Az olduğumuza üzülmeyecegiz! Çünkü keyfiyeten az degiliz. Kainat kuruldu kurulalı bu, böyledir. Cemadat fazla nebatat az. Nebadat fazla hayvanat az. Hayvanat fazla insanlar az; Kafirler fazla, müslümanlar az; Âmiler fazla, veliler az; Veliler fazla, asfiyalar az;asfiyalar fazla, enbiyalar az.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Risale-i Nur’a makamsız hizmet eden, ma’nevi makamatın müntehası olan sıddıkiyete vasıl olur. Bu ise tam mahviyetle olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Sıddıkiyet makamı, niyet ve takva ile olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Mes’ele, yalnız Risale-i Nurdaki hakikatları ezberlemek, mâlumat sahibi olmak degil; mes’ele o hakikatları yaşaya bilmektir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Kardeşin seni tahkir ettiği halde sen ona muhabbet göstere biliyorsan, işte o zaman sırr-ı uhuvvet tezahür eder.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Anlamak iki çeşittir: İbareyi anlamak, hakikatını anlamak. Uhuvvet risalesini okuduğu halde kardeşiyle dövüşen adam, ibâreyi anlamış, hakikatını anlamamıştır. Çünki, hakikatını anlayan insan, kardeşiyle dövüşmez.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bir Nur talebesinin ma’nevi dengesi, onun samimi ve hâli hizmetidir.Ne nisbette hizmet ederse, o nisbette dengede demektir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Risale-i Murda merhaleler vardır: 1- Şevk devresi, Ruhun hakikatleri kapmasıyla olur. 2- Muhabbet devresi; Risale-i Nur kalbte mekan tutar. Bu devrede tehlike yoktur. Evinde tavuk pişer, fakat o medresede çorbaya koşar. Evinde kuş tüyü yatak vardır, o dershananin kırpıntı yatağına gelir. 3- Sebat devresi; tehlikeli olan devredir. Ülfetle kırılarak zuhur eder. Enaniyet ve süfli arzular çok olur. bu devre sebat etmekle geçirilmelidir. Gaye en az zaiyatla bu dönemi azaltmaktır. :Çünkü irtibatı azalır, içtimai mes’eleler aklını kurcalar. sebat ancak günahlardan çekilmekle, ve Risale-i Nur’un kudsiyetine inançla, Nurlarla meşguliyetle ve derslere devamla olur. 4- sadakat devri; Arabistandan Kutb-u azamda dâvet etse, hürmet eder, fakat yine Risale-i Nur’a koşar.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bir âlimin sohbeti, yaralı kalbleri tedavi eder. Fakat bir ârifin sohbeti ölmüş kalbleri diriltir. Risale-i Nur sohbeti o sohbet-i ârifindir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Hastanın başında, yaygaracı kadınlar gibi ağlamak hüner degildir. Sessizce gidip doktor çağırmak hünerdir. İlaç yetiştirmek hünerdir. Muazzez üstadımız, cemiyetteki hastalıkların temelindeiman zaafiyeti olduğu teshişini koymuş. Biz de, Kur’an eczanesinden Risale-i Nur ilaçlarını muhtac gönüllere ve hasta insanlara taşıyoruz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Diş merhemi göze sürülmez. Bir söz dermandır, amma kimisine iyi gelir, kimisine kötü gelir. Hakikatları yerli yerinde kullanmalıyız. Bunun için faydalı olmalıyız, faydalı olamıyorsak zararlı olmamalıyız.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bizim meslegimizde ihtilafların çok önemli sebeblerinden birisi de denkliktir. Aynı seviyedeki kardeşler arasında ihtilaflar olabilir. Bu durumda ikisinden birisinin fedakarlık yapıp digerine inkıyad etmesi lazımdır. Böyle yapan bir nur talebesini melekler bile alkışlar.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Her Nur talebesine ma’nevi müzahelet( Arkadan yardım etmek, korumak) vardır İlk intikal devresinde ma’nen hep müzaheret var. Tutuşma devresinden sonra şevk devresine giriyor. Otuz yaşına doğru o müzaheret kesiliyor. Artık kendi cehd-ü gayreti ile ilerliyor.Müzaheret devam ederken kendimizi iyi yetiştirmemiz elzemdir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Üstad, Ceylan ağabeye diyor: 1- İktisada tam riayet et. 2- Nazar-ı dikkati kendine celb etme, hevesatına uyma. 3- Herkeze açılma!</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Avam-ı nas’ın imanını kurtarma vazifesini şefkatkarane yüklenecegiz. Risale-i Nurla ilgili her şeye sahib çıkacağız. Bu dava benim, Sözleri ben yazdım anlayışına sahib olacağız.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Risale-i Nur, ” Vazife-i fıtratım, gâye-i hilkatim, sebeb-i sadetim ” deyip, hizmet-i nuriyeyi hayatın birinci gayesi bilecegiz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Fedainin feda edemiyecegi hiçbir şey yoktur. Üstad:” biz muhabbet fedaileriyiz” diyor. Öyle ise muhabbet için feda edemiyecegimiz hiçbir şeyimiz olmamalı. Hissiyatımız, haysiyetimiz, enaniyetimiz, hatta şerefimiz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Nur talebesi herkezin dostudur. Çünki, Risale-i nur dersleriyle Allah’ı ögrenmeye ve ögretmeye çalışıyorlar. Allah’da (cc) onları seviyor. O muhabbet sayesinde dünya ayakta. Çünki, muhabbet kainatın sebeb-i vücudu, râbıtası, nuru ve hayatıdır. Allah’ın dünyada sevdikleri kaldığı müddetçe kıyamet kopmuyacak.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Nur talebeleri ileride İhsan-ı İlahi ile, kemal-i şaşa ile tezahür edecek olan İslamiyet sefinesinin omurgası ve hizmetgarı olmak emelindedir. Bu asrın fırtınası, ma’nen Nuh (as) zamanındaki fırtınadan daha tehlikelidir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Üstad Lahikaların satırları ile, sadık nur talebelerinin vasıflarını ve modelini çiziyor.İşte o modele kavuşup, o vasıflara benzemeliyiz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Kardeşlerimizin hatalarını bir doktorun hastasını tedavi ettigi gibi tedaviye çalışacağız.İ’tin ile, kavl-i leyyin( yumuşak söz) ile i’kaz edecegiz. Bazan Lisan-ı Hal, lisan-ı kalden üstündür ve tesirlidir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bir tezgahtar, dükkana giden müşeriye iltifat ediyor. Gururu, enaniyeti terk ediyor. Dünyevi işlerde bu gerekiyorsa, uhrevi hizmetlerde çok daha fazlası lazımdır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Nefs-i emmare; yavaş yavaş, aldata aldata kendine uydurur. Elli sene evvelki dede kabirden çıkıp, şimdikileri görse, kafir der. İnsanlar bu hale nasıl geldi? Yavaş yavaş…</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bu kudsi hizmette durmak, yani fıtri vazifesi olan ibadeti ve dersleri terk etmek, düşmek demektir. Durmadan, yılmadan hizmet, daima hizmet.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Lillah için muhabbette, nefse menfaat beklemekte hiçbir fayda yoktur. Çünki karşılık beklenmez.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Hizmet, Allah rızası için olur, bu niyet, bu ruh yoksa; hizmette yoktur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Risale-i nur’a köle gibi, makamsız hizmet eden, manevi makamatın en müntehası olansıddıkiyete vasıl olur. Bu ise tam mahviyetle olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Niye biz Risale-i Nur’un sarhoşu olamıyaruz? Çünki içmiyoruz.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Sarhoş sıhhatı pahasına alkolik oluyor. Biz de nurkolik olmalıyız. Nuru içip sızmalıyız. Neticede ebedi bir sıhhah ve saadet kazanacağız.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Risale-i Nr hizmeti; hem cihaddır, hem ubudiyettir. Bu ikisini beraber götürmemiz lazımdır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Her nur talebesi; takvası, şefkati ve duası ile mannen yağmur gibi olmalıdır. Rahmetin yağdığı topraklar, cennete döner. Nur talebesinin vazifesi, yağmur gibi gittigi yere ihlas, muhabbet ve hakikat götürmek, etrafı aydınlatmaktır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bir nur talebesişuurî olsunş olmasın,da2vaya karşı lakayd kalsa ( Allah korusun ) zamanla davaya adavet etmeye başlıyor. Hem de manen helak olur.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bir atomda nihayetsiz enerji var. Fakat atomun kışrı parçalanmadan, o enerji açığa çıkamıyor.İnsanda da nihayetsiz muhabbet istidadı var. Fakat ene kışrını, kabuğunu parçalamadanş o muhabbet kalbe yerleşemiyor. Bu muhabbet Cenab-ı Allahın ism ve sıfatlarına olmalı. Nefsin arzuları muhabbeti tatmin etmez.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Risale-i Nur mayasında acelecilik yoktur. Bizim meşrebimiz tefekkür meşrebidir. Tefekkürde nasıl acelecilik olsun?</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- İnsanları riyaya sevk eden,za’f-ı iman,hırs ve tama, hırs-ı şöhret gibi şeylerdir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Tarih; insanın idrakini, Edebiyat; nükte ve mizacını, Matematik; dikkatini, Dini eserler; fikir ve ruh derinligini arttırır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Nefis; harici alemde vucud giyse Yahudiye benzer. Çünki Yahudi menfaatperesttir.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Üstad, ” said tam toprak olmak elzemdir. Ta ki Risale-i Nur-u bulandırmasın. ” diyor. Bu kaziyye mucibince tam toprak olmuyanlar Risale-i Nur’u bulandırırlar.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Akıl başka iman başkadır. Öyle akıllılar varki, cehenneme gitmek için birbirleriyle yarışıyorlar.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Öyle hareket edeceksinki kardeşini kıskandırmayacaksın. Bunun çaresi de, sen başkasını kıskanmayacaksın ki, başkasıda seni kıskanmasın.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Bazı taşlar sahtedir çok parlar, yanındaki elmas sönük kalır. İşte hakiki nur talebesi, elmas gibi olmalıdır.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Hakiki mürşid Risale-i Nur’dur. Ağabeyler ise muvain ve muzahirdirler.</strong></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><strong>- Kardeşlerimizi niçin tenkid etmeyecegiz? Çünki kardeşimiz zaten şeytanla mücadele içindedir. Nefis içerden şeytan dışardan kardeşimize hücum ediyorlar. Birde biz hücum edersek, o hücum şeytan hesabına geçer.</strong></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="PIRLANTA, post: 109499, member: 7333"] [b]Ceylan abinin tesbit ettiği notlar[/b] [B][FONT=Comic Sans MS][SIZE=5][COLOR=sienna]Ceylan Ağabeyin tespit ettiği notlar[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [CENTER] [/CENTER] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bir Nur talebesini Makam-ı sıddıkiyete götüren iki yol vardır: Sadakat ve İhlas.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- İhlas; kelimelerin ruh-u manevisidir. İhlas olmadığı zaman kelimeler, eğitim mermisi gibi, hedefi bulsada çok te’sir etmez. Onun için attığın fikir mermileri hedefi bulamıyor, te’sirsiz kalıyor.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Risale-i Nur’un yolusırr-ı ihlastır, kulluktur. Bu hakikatları baştaiç dünyamızı ma’mur etmek için kullanacağız. İçimizdeki putları kırmak için kullanacağız.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bütün peygamberlerin, evliyaların ve kutupların yolu ihlas yoludur.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- İhlasa ma’ni olan önemli birşey yok! İhlasa ma’ni olan, önemsiz şeylerdir. Lüzumsuz, kederli, hodfüruşane, sakil, riyakarane bazı hissiyat-ı süfliyedir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Hizmette başarılı olmak için; Anlatılan hakikatın muhatabın kalbine yerleşmesinin iki sebebi var: Biri, sebeb-i zahiri; Digeri sebeb-i ma’nevi.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Sebeb-i zahirinin bazı şartları şunlardır: Fiziki yapı endam ve sima güzelligi ve bakımı, Libas, giyiniş. Yaş. Şahsiyet.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Lisan hakimiyeti, yani müdellel konuşması, terkib kabiliyeti, cümle kurması, mantıki konuşması, beliğ ve fasih konuşması için ilim şarttır.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Sebeb-i ma’nevinin (hakiki sebeb) sebebleri şöyledir: İhlas: İ’vazsız sırf rıza-i İlahi için konuşmak. Fenâ hakikatta fâni olmak. Nefsini ıslâh edemeyen, başkasını ıslâh edemez. Önce nefsini tezkiye etki, tezkiyeye vesile olasın. Anlattın anlattın tesir etmedi, diyeceksinki ” İhlassız anlatmışım, manen kirliyim.” Salahat: Takva sahibi oldukça sözün müessiriyeti artar. Fakat takva azaldıkça lafızlar kalbden çıkmaz. Islatsa ıslatsa dili ıslatır, kalbden gelmez. Onun için ma’nevi hayatın temiz ve tâhir olması şarttır.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Az olduğumuza üzülmeyecegiz! Çünkü keyfiyeten az degiliz. Kainat kuruldu kurulalı bu, böyledir. Cemadat fazla nebatat az. Nebadat fazla hayvanat az. Hayvanat fazla insanlar az; Kafirler fazla, müslümanlar az; Âmiler fazla, veliler az; Veliler fazla, asfiyalar az;asfiyalar fazla, enbiyalar az.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Risale-i Nur’a makamsız hizmet eden, ma’nevi makamatın müntehası olan sıddıkiyete vasıl olur. Bu ise tam mahviyetle olur.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Sıddıkiyet makamı, niyet ve takva ile olur.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Mes’ele, yalnız Risale-i Nurdaki hakikatları ezberlemek, mâlumat sahibi olmak degil; mes’ele o hakikatları yaşaya bilmektir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Kardeşin seni tahkir ettiği halde sen ona muhabbet göstere biliyorsan, işte o zaman sırr-ı uhuvvet tezahür eder.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Anlamak iki çeşittir: İbareyi anlamak, hakikatını anlamak. Uhuvvet risalesini okuduğu halde kardeşiyle dövüşen adam, ibâreyi anlamış, hakikatını anlamamıştır. Çünki, hakikatını anlayan insan, kardeşiyle dövüşmez.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bir Nur talebesinin ma’nevi dengesi, onun samimi ve hâli hizmetidir.Ne nisbette hizmet ederse, o nisbette dengede demektir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Risale-i Murda merhaleler vardır: 1- Şevk devresi, Ruhun hakikatleri kapmasıyla olur. 2- Muhabbet devresi; Risale-i Nur kalbte mekan tutar. Bu devrede tehlike yoktur. Evinde tavuk pişer, fakat o medresede çorbaya koşar. Evinde kuş tüyü yatak vardır, o dershananin kırpıntı yatağına gelir. 3- Sebat devresi; tehlikeli olan devredir. Ülfetle kırılarak zuhur eder. Enaniyet ve süfli arzular çok olur. bu devre sebat etmekle geçirilmelidir. Gaye en az zaiyatla bu dönemi azaltmaktır. :Çünkü irtibatı azalır, içtimai mes’eleler aklını kurcalar. sebat ancak günahlardan çekilmekle, ve Risale-i Nur’un kudsiyetine inançla, Nurlarla meşguliyetle ve derslere devamla olur. 4- sadakat devri; Arabistandan Kutb-u azamda dâvet etse, hürmet eder, fakat yine Risale-i Nur’a koşar.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bir âlimin sohbeti, yaralı kalbleri tedavi eder. Fakat bir ârifin sohbeti ölmüş kalbleri diriltir. Risale-i Nur sohbeti o sohbet-i ârifindir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Hastanın başında, yaygaracı kadınlar gibi ağlamak hüner degildir. Sessizce gidip doktor çağırmak hünerdir. İlaç yetiştirmek hünerdir. Muazzez üstadımız, cemiyetteki hastalıkların temelindeiman zaafiyeti olduğu teshişini koymuş. Biz de, Kur’an eczanesinden Risale-i Nur ilaçlarını muhtac gönüllere ve hasta insanlara taşıyoruz.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Diş merhemi göze sürülmez. Bir söz dermandır, amma kimisine iyi gelir, kimisine kötü gelir. Hakikatları yerli yerinde kullanmalıyız. Bunun için faydalı olmalıyız, faydalı olamıyorsak zararlı olmamalıyız.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bizim meslegimizde ihtilafların çok önemli sebeblerinden birisi de denkliktir. Aynı seviyedeki kardeşler arasında ihtilaflar olabilir. Bu durumda ikisinden birisinin fedakarlık yapıp digerine inkıyad etmesi lazımdır. Böyle yapan bir nur talebesini melekler bile alkışlar.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Her Nur talebesine ma’nevi müzahelet( Arkadan yardım etmek, korumak) vardır İlk intikal devresinde ma’nen hep müzaheret var. Tutuşma devresinden sonra şevk devresine giriyor. Otuz yaşına doğru o müzaheret kesiliyor. Artık kendi cehd-ü gayreti ile ilerliyor.Müzaheret devam ederken kendimizi iyi yetiştirmemiz elzemdir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Üstad, Ceylan ağabeye diyor: 1- İktisada tam riayet et. 2- Nazar-ı dikkati kendine celb etme, hevesatına uyma. 3- Herkeze açılma![/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Avam-ı nas’ın imanını kurtarma vazifesini şefkatkarane yüklenecegiz. Risale-i Nurla ilgili her şeye sahib çıkacağız. Bu dava benim, Sözleri ben yazdım anlayışına sahib olacağız.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Risale-i Nur, ” Vazife-i fıtratım, gâye-i hilkatim, sebeb-i sadetim ” deyip, hizmet-i nuriyeyi hayatın birinci gayesi bilecegiz.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Fedainin feda edemiyecegi hiçbir şey yoktur. Üstad:” biz muhabbet fedaileriyiz” diyor. Öyle ise muhabbet için feda edemiyecegimiz hiçbir şeyimiz olmamalı. Hissiyatımız, haysiyetimiz, enaniyetimiz, hatta şerefimiz.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Nur talebesi herkezin dostudur. Çünki, Risale-i nur dersleriyle Allah’ı ögrenmeye ve ögretmeye çalışıyorlar. Allah’da (cc) onları seviyor. O muhabbet sayesinde dünya ayakta. Çünki, muhabbet kainatın sebeb-i vücudu, râbıtası, nuru ve hayatıdır. Allah’ın dünyada sevdikleri kaldığı müddetçe kıyamet kopmuyacak.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Nur talebeleri ileride İhsan-ı İlahi ile, kemal-i şaşa ile tezahür edecek olan İslamiyet sefinesinin omurgası ve hizmetgarı olmak emelindedir. Bu asrın fırtınası, ma’nen Nuh (as) zamanındaki fırtınadan daha tehlikelidir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Üstad Lahikaların satırları ile, sadık nur talebelerinin vasıflarını ve modelini çiziyor.İşte o modele kavuşup, o vasıflara benzemeliyiz.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Kardeşlerimizin hatalarını bir doktorun hastasını tedavi ettigi gibi tedaviye çalışacağız.İ’tin ile, kavl-i leyyin( yumuşak söz) ile i’kaz edecegiz. Bazan Lisan-ı Hal, lisan-ı kalden üstündür ve tesirlidir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bir tezgahtar, dükkana giden müşeriye iltifat ediyor. Gururu, enaniyeti terk ediyor. Dünyevi işlerde bu gerekiyorsa, uhrevi hizmetlerde çok daha fazlası lazımdır.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Nefs-i emmare; yavaş yavaş, aldata aldata kendine uydurur. Elli sene evvelki dede kabirden çıkıp, şimdikileri görse, kafir der. İnsanlar bu hale nasıl geldi? Yavaş yavaş…[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bu kudsi hizmette durmak, yani fıtri vazifesi olan ibadeti ve dersleri terk etmek, düşmek demektir. Durmadan, yılmadan hizmet, daima hizmet.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Lillah için muhabbette, nefse menfaat beklemekte hiçbir fayda yoktur. Çünki karşılık beklenmez.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Hizmet, Allah rızası için olur, bu niyet, bu ruh yoksa; hizmette yoktur.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Risale-i nur’a köle gibi, makamsız hizmet eden, manevi makamatın en müntehası olansıddıkiyete vasıl olur. Bu ise tam mahviyetle olur.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Niye biz Risale-i Nur’un sarhoşu olamıyaruz? Çünki içmiyoruz.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Sarhoş sıhhatı pahasına alkolik oluyor. Biz de nurkolik olmalıyız. Nuru içip sızmalıyız. Neticede ebedi bir sıhhah ve saadet kazanacağız.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Risale-i Nr hizmeti; hem cihaddır, hem ubudiyettir. Bu ikisini beraber götürmemiz lazımdır.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Her nur talebesi; takvası, şefkati ve duası ile mannen yağmur gibi olmalıdır. Rahmetin yağdığı topraklar, cennete döner. Nur talebesinin vazifesi, yağmur gibi gittigi yere ihlas, muhabbet ve hakikat götürmek, etrafı aydınlatmaktır.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bir nur talebesişuurî olsunş olmasın,da2vaya karşı lakayd kalsa ( Allah korusun ) zamanla davaya adavet etmeye başlıyor. Hem de manen helak olur.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bir atomda nihayetsiz enerji var. Fakat atomun kışrı parçalanmadan, o enerji açığa çıkamıyor.İnsanda da nihayetsiz muhabbet istidadı var. Fakat ene kışrını, kabuğunu parçalamadanş o muhabbet kalbe yerleşemiyor. Bu muhabbet Cenab-ı Allahın ism ve sıfatlarına olmalı. Nefsin arzuları muhabbeti tatmin etmez.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Risale-i Nur mayasında acelecilik yoktur. Bizim meşrebimiz tefekkür meşrebidir. Tefekkürde nasıl acelecilik olsun?[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- İnsanları riyaya sevk eden,za’f-ı iman,hırs ve tama, hırs-ı şöhret gibi şeylerdir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Tarih; insanın idrakini, Edebiyat; nükte ve mizacını, Matematik; dikkatini, Dini eserler; fikir ve ruh derinligini arttırır.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Nefis; harici alemde vucud giyse Yahudiye benzer. Çünki Yahudi menfaatperesttir.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Üstad, ” said tam toprak olmak elzemdir. Ta ki Risale-i Nur-u bulandırmasın. ” diyor. Bu kaziyye mucibince tam toprak olmuyanlar Risale-i Nur’u bulandırırlar.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Akıl başka iman başkadır. Öyle akıllılar varki, cehenneme gitmek için birbirleriyle yarışıyorlar.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Öyle hareket edeceksinki kardeşini kıskandırmayacaksın. Bunun çaresi de, sen başkasını kıskanmayacaksın ki, başkasıda seni kıskanmasın.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Bazı taşlar sahtedir çok parlar, yanındaki elmas sönük kalır. İşte hakiki nur talebesi, elmas gibi olmalıdır.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Hakiki mürşid Risale-i Nur’dur. Ağabeyler ise muvain ve muzahirdirler.[/B][/SIZE][/FONT] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][B]- Kardeşlerimizi niçin tenkid etmeyecegiz? Çünki kardeşimiz zaten şeytanla mücadele içindedir. Nefis içerden şeytan dışardan kardeşimize hücum ediyorlar. Birde biz hücum edersek, o hücum şeytan hesabına geçer.[/B][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
Ceylan Çalışkan
Ceylan Çalışkan'dan Notlar
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst