Ceylan Çalışkan'dan Notlar

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Ceylan Çalışkan’ın Nur Derslerinden Tespit Ettiği Notlar

1- Bir Nur Talebesini makam-ı sıddıkiyete götüren iki yol vardır:

a- Sadâkat

b- Fedakârlık

2- İhlâs, kelimelerin ruh-u ma’nevisidir. İhlâs olmadığı zaman kelimeler, eğitim mermisi gibi, hedefi bulsa da te’sir etmez. Onun için attığın fikir mermileri hedefi bulamıyor, te’sirsiz kalıyor.

3- Risale-i Nur’un yolu sırr-ı ihlâstır, kulluktur. Bu hakikatları başta iç dünyamızı ma’mur etmek için kullanacağız. İçimizdeki putları kırmak için kullanacağız.

4- Bütün peygamberlerin, evliyaların ve kutubların yolu, ihlâs yoludur.

5- İhlâsa ma’ni olan önemli bir şey yok! İhlâsa ma’ni olan, önemsiz şeylerdir: Lüzumsuz, kederli, hodfurûşâne, sakîl, riyakârane bazı hissiyât-ı süfliyedir.

6- Hizmette başarılı olmak için; Anlatılan hakikatın muhatabın kalbine yerleşmesinin iki sebebi var: Biri, sebeb-i zâhiri; Diğeri, sebeb-i ma’nevî.

Sebeb-i zâhirinin bazı şartları şunlardır:

a- Fiziki yapı, endam ve sima güzelliği ve bakımı,

b- Libas, giyiniş. Her insan bir muhitte giyinişi ile karşılanır, fikirleri ile ağırlanır.

c- Yaş,

d- Şahsiyet,

e- Lisan hakimiyeti. Yâni, müdellel konuşması, terkib kabiliyeti, cümle kurması, mantıkî konuşması, beliğ ve fasîh konuşması için ilim şarttır.

Sebeb-i ma’nevinin (Hakikî sebeb) sebebleri şöyledir:

a- İhlâs: İ’vazsız sırf Rıza-yı ilâhi için konuşmak,

b- Fenâ, Hakikatta fâni olmak. Nefsini ıslâh edemeyen , başkasını ıslâh edemez. Önce nefsini tezkiye et ki, tezkiyeye vesile olasın. Anlattın anlattın, te’sir etmedi. Diyeceksin ki, "İhlâssız anlatmışım, ma’nen kirliyim.",

c- Salâhat: Takva sahibi oldukça sözün müessiriyeti artar. Fakat takva azaldıkça lâfızlar kalbden çıkmaz. Islatsa ıslatsa dili ıslatır, kalbden gelmez. Onun için ma’nevî hayatın temiz ve tâhir olması şarttır.

7- Az olduğumuza üzülmeyeceğiz! Çünkü, keyfiyeten az değiliz. Kâinat kuruldu kurulalı bu, böyledir. Cemâdat fazla, nebatat az. Nebatat fazla, hayvanat az; Hayvanat fazla, insanlar az; Kâfirler fazla, müslümanlar az; Amiler fazla, veliler az; Veliler fazla, asfiyalar az; asfiyalar fazla, enbiyalar az.
 

hknco

Well-known member
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

evet abi diyorlar ki şehitlik makamının üstünde sıddıkiyet vardır . Daha araştırmadım ama abi bizde Kurana Sünnete nura sadık olsak ne olur ki değil mi ama ??

Sadık olmak ah ne kadar zor ... ne kadar çileli....
 

sözler

New member
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

Bu hizmete, yâni ehl-i îmanı dalâlet-i mutlakadan kurtarmağa, lüzum olsa, dünyevî hayat gibi, uhrevî hayatımı da feda etmek bir saadet bilirim; binler dostlarım ve kardeşlerimin Cennete girmeleri için, Cehennemi kabûl ederim.(Sikke-i Tasdik-i Gaybi)
Said Nursî

Diyor üstad ve ne kadar da güzel temas ediyor.İşte bende ve siz kardeşelrimde sebat,samimiyet ve ihlas dairesinde mümkün mertebe çok okumalı çok çalışmalı ve hizmetde, Kuran-ı Hakim'e ve İslama hizmetde ısrarcı olmalıyız ki İnşaallah-u Teala davamızda muaffak olalım...Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun!

Selamet ve hayırla kalın
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

"Sonra, ben, cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de fedâ ettim. Gözümde ne Cennet sevdâsı var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin îmânı nâmına bir Said değil, bin Said fedâ olsun. Kur'ân'ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmânını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya râzıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistân olur." (Tarihçe-i Hayat | Sekizinci Kısım : Isparta Hayatı)

Zübeyir ağabeyin bir sözü var : Biri gelse deseki sen bu Risale-i Nurları okursan cehenneme gideceksin dese vallahide yine okurum diyor ... Maşşallah ...Bin bir barekallah


Bir zübeyir ağabey gibi risaleleri okumadıkdan sonra yaşasam ne yazarki :(
 

sözler

New member
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

Emma ba'd: Şu fakir, garib Nursî ki, Bid'atü'z-zaman lâkabıyla müsemma olmaya lâyık iken haberi olmadan Bediüzzaman ile meşhur olan bîçare; tedenni-i milletten ciğeri yanmış gibi feryad u figan ederek, ah!. ah!.. ah!.. vâ esefâ der ki: İslâmiyetin mağz ve lübbünü terkederek kışrına ve zahirine vakf-ı nazar ettik ve aldandık. Ve sû'-i fehm ve sû'-i edeb ile İslâmiyetin hakkını ve müstehak olduğu hürmeti îfa edemedik. Tâ o da bizden nefret ederek evham ve hayalâtın bulutlarıyla sarılıp tesettür eyledi.

Hem de hakkı var. Zira biz İsrailiyatı usûlüne ve hikâyatı akaidine ve mecazatı hakaikine karıştırarak kıymetini takdir edemedik. O da ceza olarak bizi dünyada te'dib için zillet ve sefalet içinde bıraktı. Bizi kurtaracak yine onun merhametidir.

Öyle ise, ey ihvan-ı müslimîn!.. Geliniz, ona tarziye vereceğiz. El birliğiyle dest-i sadakatı uzatacağız, biat edeceğiz. Onun habl-ül metinine sarılacağız
(MUHAKEMAT)
Bediüzzaman Said Nursi
Diyor üstad kedine garib! :'( Bizmiyiz garib yoksa o zamanın güzeli ve ebedisi mi?Elbette ki biz...Kardeşlerim üztadımızında son cümelede inşaallah bizlerden istediğini yapalım büyük Kuran Tefsiri Risalelerin yardımıyla pişmanlığımızı dile getirelim, hep beraber biat edelim nurların açtığı yolda ve islamiyetin sağlam ipine sımsıkı tutunalım!

Selamet ve hayırla kalın...
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

Maşallah barekallah ...

Su cümle ne azim bir dusturu taa o zamanlarda bir keramet olsa gerekki bize gösteriyor :

"Hem de hakkı var. Zira biz İsrailiyatı usûlüne ve hikâyatı akaidine ve mecazatı hakaikine karıştırarak kıymetini takdir edemedik. O da ceza olarak bizi dünyada te'dib için zillet ve sefalet içinde bıraktı. Bizi kurtaracak yine onun merhametidir."

Evet şayet ölede değilmidir gerek Filistin, gerek Çeçenistan , gerekse afganistan, gerekse ırak vs.. hepsi bize Ustadın sözünün hakkaniyetini vurguluyor .. Ve Ustad derdimizin yanında dermanınıda sölemek ile en tesirli olan receteyide bize vermiş olmuyor mu ? Madem öle bize düşen ancak Kuran'ı Azimüşşana biat etmek...
 

sözler

New member
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

Bir zaman, eski Harb-i Umumî'de, düşmanların ehl-i İslâma ve bilhassa çoluk ve çocuklara ettikleri katl ve zulümlerinden pek çok müteellim oluyordum. Fıtratımda şefkat ve rikkat ziyade olduğundan, tahammülüm haricinde azab çekerdim. Birden kalbime geldi ki: O maktul masumlar şehid olup veli olurlar; fâni hayatları,bâki bir hayata tebdil ediliyor ve zayi' olan malları sadaka hükmünde olup, bâki bir mal ile mübadele olur. Hattâ o mazlumlar kâfir de olsa, âhirette kendilerine göre o dünyevî âfâttan çektikleri belalara mukabil rahmet-i İlahiyenin hazinesinden öyle mükâfatları var ki; eğer perde-i gayb açılsa, o mazlumlar haklarında büyük bir tezahür-ü rahmet görüp, "Ya Rabbi! Şükür Elhamdülillah" diyeceklerini bildim ve kat'î bir surette kanaat getirdim. Ve ifrat-ı şefkatten gelen şiddetli teessür ve elemden kurtuldum. (Kastamonu Lahikası)
Bediüzzaman Said Nursi

İşte asrın Aliminin şu satırları insanı bir derece rahatlatsa da yinede dünyada sadece müslüman oldukları için,bir olan ve şeriki bulunmayan Hâlık-ı Zülcelal'a inandıkları için katledilen hor görülen kardeşlerimizi düşündükçe kalben bu insanlara buğuz etmemek pek mümkün olmuyor.İşte bu sebeple üstadın şu mühim sözlerinden istifade edelim inşaallah:

Risale-i Nur'un hakikî ve sadık şakirdlerinin mabeynlerindeki düstur-u esasiye olan iştirak-i a'mal-i uhreviye kanunuyla ve samimî ve hâlis tesanüd sırrıyla herbir hâlis, hakikî şakird bir dil ile değil, belki kardeşleri adedince diller ile ibadet edip istiğfar ederek bin taraftan hücum eden günahlara, binler dil ile mukabele eder. Bazı melaikenin kırkbin dil ile zikrettikleri gibi; hâlis, hakikî, müttaki bir şakird dahi, kırkbin kardeşinin dilleriyle ibadet eder, necata müstehak ve inşâallah ehl-i saadet olur. Risale-i Nur dairesinde sadakat ve hizmet ve takva ve içtinab-ı kebair derecesiyle o ulvî ve küllî ubudiyete sahib olur. Elbette bu büyük kazancı kaçırmamak için takvada, ihlasta, sadakatta çalışmak gerektir.(Kastamonu Lahikası)
Bediüzzaman Said Nursi

Selamet ve hayırla kalın....
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

Risale-i Nur dairesinde sadakat ve hizmet ve takva ve içtinab-ı kebair derecesiyle o ulvî ve küllî ubudiyete sahib olur. Elbette bu büyük kazancı kaçırmamak için takvada, ihlasta, sadakatta çalışmak gerektir.


Bilirsiniz ki, Hazret-i Ali (r.a.), o mu'cizevâri kerametiyle ve Hazret-i Gavs-ı Âzam (k.s.) o harika keramet-i gaybiyesiyle, sizlere bu sırr-ı ihlâsa binaen iltifat ediyorlar. Ve himayetkârâne teselli verip hizmetinizi mânen alkışlıyorlar. Evet, hiç şüphe etmeyiniz ki, bu teveccühleri ihlâsa binaen gelir. Eğer bilerek bu ihlâsı kırsanız, onların tokadını yersiniz. Onuncu Lem'adaki şefkat tokatlarını tahattur ediniz.

Böyle mânevî kahramanları arkanızda zahîr, başınızda üstad bulmak isterseniz, sırrıyla ihlâs-ı tâmmı kazanınız. Kardeşlerinizin nefislerini nefsinize şerefte, makamda, teveccühte, hattâ menfaat-i maddiye gibi nefsin hoşuna giden şeylerde tercih ediniz. Hattâ, en lâtif ve güzel bir hakikat-i imaniyeyi muhtaç bir mü'mine bildirmek ki, en mâsumâne, zararsız bir menfaattir; mümkünse, nefsinize bir hodgâmlık gelmemek için, istemeyen bir arkadaşla yaptırması hoşunuza gitsin. Eğer "Ben sevap kazanayım, bu güzel meseleyi ben söyleyeyim" arzunuz varsa, çendan onda bir günah ve zarar yoktur; fakat mâbeyninizdeki sırr-ı ihlâsa zarar gelebilir. (Lemalar - Yirmibirinci Lem'a)
 

sözler

New member
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

Allah razı olsun! Mühim bir noktaya temas edilmiş.Bu noktada yine Risalelere başvuralım inşaallah.

Gaye-i Hayal Olmazsa,Enaniyet Kuvvetleşir

Bir gaye-i hayal olmazsa,yahut nisyan basarsa,ya tenasi edilse;elbette zihinler enelere dönerler,
Etrafında gezerler.Ene kuvvetleşiyor,bazan sinirleniyor.
Delinmez,ta "nahnü" olsun.Enesini sevenler,başkaları sevmezler
.(Sözler-Lemeat)
Bediüzzaman Said Nursi

Allah muhafaza eylesin böyle bir durumda şu hikmetli sözlere kulak kesilmek lazım gelir:

Ey nefsim!Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki:
"Faniyim,fani olanı istemem.
Acizim,aciz olanı istemem.
Ruhumu Rahman'a teslim eyledim,gayr istemem!
İsterim,fakat bir yar-ı baki isterim.
Zerreyim,fakat bir Şems-i Sermed isterim.
Hiç-ender hiçim,fakat bu mevcudatı umumen isterim."
(Sözler/17.Söz/ İkinci Levha)
Bediüzzaman Said Nursi
 

Garib

Well-known member
Ynt: Ceylan Çalışkan'dan Notlar

Zübeyir ağabeyin bir sözü var : Biri gelse deseki sen bu Risale-i Nurları okursan cehenneme gideceksin dese vallahide yine okurum diyor ... Maşşallah ...Bin bir barekallah ALLAH RAZI OLSUN AĞABEY
 

maskar

Yeni Üye
Tarihçe-i Hayatta geçen ibarede eksiklik var gibi geldi bana. Çünkü Üstadımızın "Cemiyetin, yalnız yirmi beş milyon Türk cemiyetinin değil yüzlerce milyon islam cemiyetinin îmânı nâmına bir Said değil, bin Said fedâ olsun." dediğini okumuştum. Sebilürreşad dergisinde yayınladı ise eğer bu kısım elinde asıl nüshası olan kardeşlerimden çok rica ediyorum, bir örneğini bu çok kusurlu aciz kardeşinize göndermeniz halinde çok duasını alacaksınız.


Edit By: İletişim Adresi vermek yasak...
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Evvela hos geldiniz maskar Forumumuza göstermiş olduğunuz alakadan ötürü size teşekkür eder ilminizden istifade etmeyi ümid ederiz...

Saniyen mavzu bahis edilen söz acık ve nettir Tarihce-i Hayatta gecmekdedir { Sonra, ben cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.sh: » (T: 605) [Envar Neşriyat]) Tıklayınız: http://www.saidnur.com/foreign/trk/risaleler/tarihce/tahliller.htm } ..

Ancak sizin aktardığınız cümleyi ben cizgi bediüzzamanda duymusdum ve sanırım o cd nin kapak yazısında yazıyor...
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
Merhum Ceylan Çalışkan ağabeyin notlarından

ÜSTAD BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİNİN CEYLAN ÇALIŞKAN AĞABEYE NASİHATLERİ
  • 1-İktisada tam riayet et.
  • 2-Nazar-ı dikkati kendine celb etme.Hevesatına uyma
  • 3-Herkese açılma.
Avam-ı nas’ın imanı kurtarma vazifesini şefkatkarane yükleneceğiz. Risale-i nur’la ilgili ilgili her şeye sahip çıkacağız. Bu dava benim,sözleri ben yazdım anlayışına sahip çıkacağız. Bu dava benim;sözleri ben yazdım anlayışına sahip olacağız.

Hizmet-i nuriyeyi hayatımızın birinci vazifesi bileceğiz.
  • Risale-i Nur vazife-i fıtratım.
  • Risale-i Nur gaye-i hilkatim.
  • Risale-i Nur sebebi saadetim.
ceylancaliskan02.jpg
Bir nur talebesini makam-ı sıddıkiyete götüren iki yol vardır:

  • 1-Sadakat
  • 2-Fedakarlık
İhlas kelimelerin ruhu manevisidir. İhlas olmadığı zaman,kelimeler eğitim mermisi gibi hedefi bulsa da tesir etmez. İhlas olmayınca attığın fikir mermileri hedefi bulamaz.

Bir nur talebesinin manevi dengesi onun hizmetidir. Ne nisbette hizmet edersek,o nisbette dengedeyiz demektir.

Allah bizi dava-yı Kuraniye’de büyütsün,yürütsün,çürütsün.Amin

Bizim hizmetimizde ihtilafların çok önemli nedenlerinden birisi de DENKLİKTİR.

Aynı seviyedeki kardeşler arasında ihtilaflar olabilir. Bu durumda ikisinden birisinin fedakarlık yapıp diğerine inkiyad etmesi lazımdır. Böyle yapan bir nur talebesini melekler bile alkışlar.

Mesele Risale-i Nur’daki hakikatları ezberlemek değildir;mesele o hakikatları yaşayabilmektir.

Diş merhemi göze sürülmez.Bir söz dermandır ama kimisine iyi gelir,kimisine kötü gelir. Hakikatları yerli yerinde kullanmalıyız.

Risale-i Nur’da merhaleler vardır. Bunlar:

  • 1-Şevk devresi:Ruhun hakikatları kapmasıyla olur.
  • 2-Muhabbet devresi:Risale-i Nur kalpte mekan tutar. Bu devrede tehlike yoktur. Evinde tavuk pişer,fakat o medresede çorbaya koşar.
  • 3-Sebat Devresi:Tehlikeli olan devredir. Ülfetle kırılarak zuhur eder. Enaniyet ve süfli arzular çok olur. Bu devre sebat etmekle geçirilmelidir. Gaye en az zayiatla bu devreyi atlatmaktır. İrtibat azalır,ictimai meseleler aklını kurcalar. Sebat günahlardan çekinmek,ve Risale-i Nurun kutsiyetine inançla olur.
  • 4-Sadakat Devri:En son merhaledir. Arabistan’da Kutbu Azamda çıksa ona ittiba etmez. Risale-i Nura koşar.
  • 5-Sıddıkiyet Makamı:Niyet ve nazar ile olur.
Hizmette başarılı olmak için:

Anlatılan hakikatın muhatabın kalbine yerleştirilmesinin iki sebebi vardır.

  • 1. Sebeb-i zahiri
  • 2. Sebeb-i manevi.
Sebebi zahirinin bazı şartları vardır:

  • 1.Fiziki yapı:Tebliğin süreten müesirine tesir eden faktörlerden birisi simanın güzelliği(Saç sakal birbirine karışmış olmama.)
  • 2.Libas:Giyiniştir. Bir insan bir muhitte giyinişiyle karşılanır. Fikirleriyle ağırlanır. Üstadımız onun için kıravat takın demiş.
  • 3.Yaş
  • 4.Şahsiyet
  • 5.Fiziki yapı,endam
  • 6.Lisan hakimiyeti. Müdellel konuşmak,terkip kabiliyeti,cümle kurma,mantıki ilmi konuşmak,beliğ fasığ konuşmak. Bunun içinde ilim şattır.
Sebebi manevi (Hakiki)Sebepleri şöyledir:

  • 1.İHLAS:İvazsız sırf rıza-i ilahi için konuşmak.
  • 2.FENA:Hakikatta fena olmak. Nefsini ıslah edemeyen,başkasını ıslah edemez. Önce

    nefsini öldürki,nefisleri öldüresin. Anlattın anlattın tesir etmedi,diyeceksin ki ihlassız anlatmışım. Manen kirliyim.
  • 3.SALAHAT:Takva sahibi oldukça sözüm müessiriyeti artar. Fakat takva azaldıkça lafızlar kalpten çıkmaz,ıslatsa ıslatsa dili ıslatır. Kalpten gelmez. Onun için manevi hayatın temizliği tahir olması şattır.
Nefsi emmare yavaş yavaş,aldata aldata kendine uyduruyor.Elli sene evvelki dede kabirden çıkıp şimdikileri görse kafir der. Bu insanlar bu hale nasıl geldi?

....yavaş,yavaş.

Anlamak iki çeşittir:1.İbareyi anlamak,2.Hakikatını anlamak. Uhuvvet risalesini okuduğu halde dövüşen insan ibareyi anlamıştır. Hakikatını anlamamıştır. Çünkü hakikatını anlayan insan kardeşiyle dövüşmez.

Kardeşin seni tahkir ettiği halde sen ona muhabbet gösterebiliyorsan;işte o zaman sırr-ı uhuvvet tezahür eder.

Bütün peygamberlerin,kutupların,evliyaların yolu ihlas yoludur.

Bir tezgahtar,dükkana gelen müşteriye iltifat ediyor. Gururu,enaniyeti terk ediyor..

Dünyevi işlerde bu gerekiyorsa,uhrevi işlerde çok daha fazlası lazımdır.

Risale-i Nurun yolu sırrı ihlastır.,kulluktur. Bu hakikatları en başta iç dünyamızı mamur etmek etmek için kullanacağız.

Az değiliz. Az olduğumuza üzülmeyeceğiz. Çünkü kainat kuruldu kurulalı bu böyledir.

Cemadat fazla,nebatat az;nebatat fazla,hayvanat az;hayvanat fazla,insanlar az;kafirler fazla,müslimler az;amiler fazla,veliler az;veliler fazla;asfiyalar az;asfiyalar fazla,enbiyalar az....

Üstad lahikaların satırları ile sadık nur talebelerinin vasıflarını çiziyor.(modelini)İşte o modele kavuşamayan,maksada vasıl olamaz.

Her nur talebesine manevi müzaheret vardır. İlk intikal devresine de manen hep müzaharet vardır. Tutuşma devresinden sonra,şevk derecesine giriyor. 30 yaşına doğru o müzaharet kesiliyor. Artık kendi ceht ve gayretiyle ilerliyor. Müzaheret devam ederken kendimizi iyi yetiştirmemiz elzemdir.

Bu kutsî hizmette durmak,düşmek demektir. Durmadan,yılmadan hizmet ,daima hizmet...

Fedainin feda edemeyeceği hiçbir şeyi yoktur.

Üstad”Biz muhabbet fedaileriyiz”diyor.

Öyle ise muhabbet için feda edemeyeceğimiz hiçbir şeyimiz olmamalı.(Şerefimiz,Haysiyetimiz,Enaniyetimiz,vs,...



Lillah içi muhabbete nefsin menfaatin hiçbir faydası yoktur. Karşılık beklenmez.

Hizmet ALLAH rızası içindir,o ruh yok ise,hizmette yoktur.

Risale-i Nur’a köle gibi makamsız hizmet eden,manevi makamatın en müntehası olan Sıddıkiyete vasıl olur. Bu ise tam mahviyetle olur.

Niye biz Risale-i Nurun sarhoşu olamıyoruz?Çünkü içmiyoruz.

Sarhoş sıhhati pahasına alkolik oluyor.

Biz de NURKOLİK olmalıyız,Nuru içip içip sızmalıyız. Neticede ebedi bir sıhhat ve saadet kazanacağız.

Risale-i NUR hizmeti hem cihaddır,hem ubudiyettir. Bu ikisini de beraber götürmemiz lazımdır.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Merhum Ceylan Çalışkan ağabeyin notlarından

ceylanabi04.jpg



*İktisada tam riayet et.

*Nazar-ı dikkati kendine celbetme.Hevesatına uyma

*Herkese açılma.

Avam-ı nas’ın imanı kurtarma vazifesini şefkatkarane yükleneceğiz. Risale-i nur’la ilgili ilgili her şeye sahip çıkacağız. Bu dava benim,sözleri ben yazdım anlayışına sahip çıkacağız. Bu dava benim;sözleri ben yazdım anlayışına sahip olacağız.

Hizmet-i nuriyeyi hayatımızın birinci vazifesi bileceğiz.

Risale-i Nur vazife-i fıtratım.

Risale-i Nur gaye-i hilkatim.

Risale-i Nur sebebi saadetim.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Merhum Ceylan Çalışkan ağabeyin notlarından

Bir nur talebesini makam-ı sıddıkiyete götüren iki yol vardır:

1-Sadakat

2-Fedakarlık

İhlas kelimelerin ruhu manevisidir. İhlas olmadığı zaman,kelimeler eğitim mermisi gibi hedefi bulsa da tesir etmez. İhlas olmayınca attığın fikir mermileri hedefi bulamaz.

Bir nur talebesinin manevi dengesi onun hizmetidir.Ne nisbette hizmet edersek,o nisbette dengedeyiz demektir.
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Merhum Ceylan Çalışkan ağabeyin notlarından

Allah bizi dava-yı Kuraniye’de büyütsün,yürütsün,çürütsün.Amin

Bizim hizmetimizde ihtilafların çok önemli nedenlerinden birisi de DENKLİKTİR.

Aynı seviyedeki kardeşler arasında ihtilaflar olabilir. Bu durumda ikisinden birisinin fedakarlık yapıp diğerine inkiyad etmesi lazımdır. Böyle yapan bir nur talebesini melekler bile alkışlar.

Mesele-i Risale-i Nur’daki hakikatları ezberlemek olmak değildir;mesele o hakikatları yaşayabilmektir.

Diş merhemi göze sürülmez.Bir söz dermandır ama kimisine iyi gelir,kimisine kötü gelir. Hakikatları yerli yerinde kullanmalıyız
 

Gül-i İkra

Well-known member
Cevap: Merhum Ceylan Çalışkan ağabeyin notlarından

Risale-i Nur’da merhaleler vardır. Bunlar:

1-Şevk devresi:Ruhun hakikatları kapmasıyla olur.

2-Muhabbet devresi:Risale-i Nur kalpte mekan tutar. Bu devrede tehlike yoktur. Evinde tavuk pişer,fakat o medresede çorbaya koşar.

3-Sebat Devresi:Tehlikeli olan devredir. Ülfetle kırılarak zuhur eder. Enaniyet ve süfli arzular çok olur. Bu devre sebat etmekle geçirilmelidir. Gaye en az zayiatla bu devreyi atlatmaktır. İrtibat azalır,ictimai meseleler aklını kurcalar. Sebat günahlardan çekinmek,ve Risale-i Nurun kutsiyetine inançla olur.

4-Sadakat Devri:En son merhaledir. Arabistan’da Kutbu Azamda çıksa ona ittiba etmez. Risale-i Nura koşar.
5-Sıddıkiyet Makamı:Niyet ve nazar ile olur.
 

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
Cevap: Merhum Ceylan Çalışkan ağabeyin notlarından

Allah razı olsun nurum nur kardeş


Sebebi manevi (Hakiki)Sebepleri şöyledir:

1.İHLAS:İvazsız sırf rıza-i ilahi için konuşmak.


2.FENA:Hakikatta fena olmak. Nefsini ıslah edemeyen,başkasını ıslah edemez. Önce nefsini öldür ki,nefisleri öldüresin. Anlattın anlattın tesir etmedi,diyeceksin ki ihlassız anlatmışım. Manen kirliyim.


3.SALAHAT:Takva sahibi oldukça sözün müessiriyeti artar. Fakat takva azaldıkça lafızlar kalpten çıkmaz,ıslatsa ıslatsa dili ıslatır. Kalpten gelmez. Onun için manevi hayatın temizliği tahir olması şarttır.





Bütün peygamberlerin,kutupların,evliyaların yolu ihlas yoludur.


Bir tezgahtar,dükkana gelen müşteriye iltifat ediyor. Gururu,enaniyeti terk ediyor.Dünyevi işlerde bu gerekiyorsa,uhrevi işlerde çok daha fazlası lazımdır.


Risale-i Nurun yolu sırrı ihlastır.,kulluktur. Bu hakikatları en başta iç dünyamızı mamur etmek etmek için kullanacağız.

Az değiliz. Az olduğumuza üzülmeyeceğiz. Çünkü kainat kuruldu kurulalı bu böyledir.

Cemadat fazla,nebatat az;nebatat fazla,hayvanat az;hayvanat fazla,insanlar az;kafirler fazla,müslimler az;amiler fazla,veliler az;veliler fazla;veliler fazla,asfiyalar az;asfiyalar fazla,enbiyalar az....






Üstad lahikaların satırları ile sadık nur talebelerinin vasıflarını çiziyor.(modelini)İşte o modele kavuşamayan,maksada vasıl olamaz.


Her nur talebesine manevi müzaheret vardır. İlk intikal devresine de manen hep müzaharet vardır. Tutuşma devresinden sonra,şevk derecesine giriyor. 30 yaşına doğru o müzaharet kesiliyor. Artık kendi ceht ve gayretiyle ilerliyor. Müzaheret devam ederken kendimizi iyi yetiştirmemiz elzemdir.


Bu kutsî hizmette durmak,düşmek demektir. Durmadan,yılmadan hizmet ,daima hizmet...

Fedainin feda edemeyeceği hiçbir şeyi yoktur. Üstad”Biz muhabbet fedaileriyiz”diyor.

Öyle ise muhabbet için feda edemeyeceğimiz hiçbir şeyimiz olmamalı.(Şerefimiz,Haysiyetimiz,Enaniyetimiz,vs,....)


Lillah için muhabbete nefsin menfaatin hiçbir faydası yoktur. Karşılık beklenmez.

 
Üst