Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
*Ali İhsan TOLA*
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="OrhanCAN" data-source="post: 187982" data-attributes="member: 1004338"><p><strong><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Bitkilerin esrarı </span></span></span></strong></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Bu hadiseden sonra kendisine bitkilerin esrarı açılır, adeta melekûtu inkişaf eder. Kâinatta bulunan hangi bitkinin ve madenin ne işe yaradığı, hangi hastalıklara şifa olduğunu idrak eder. Bundan sonra bir yandan yanına gelenlerin dünyevî ve maddî hastalıklarına Allah’ın izniyle şifa dağıtırken, diğer yandan, ebedî hayatlarının kurtulmasına vesile olacak iman hakikatlerinden dersler yapar. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Bu sebeple yurt içinden ve dışından her gün yüzlerce kişi kapısının eşiğini aşındırır, maddî ve manevî şifa bulup gider. Bir Hekim-i Lokman gibi ömrünün sonuna kadar, asla bir karşılık beklemeden ve usanmadan bu hizmetine devam eder. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">1970’li yıllarda yanına gelip gidenlerin çokluğundan bazıları kendisini şikâyet eder ve ”Risale-i Nur hakkında propaganda yapıyor. Yanına gelenlere sekir verici otlardan içiriyor” diye asılsız suçlamalarda bulunurlar. Bunun üzerine tevkif edilir. Üç buçuk ay hapiste yatar. Buna rağmen bazı adliye mensuplarının eş ve çocuklarının rahatsızlıklarını tedavi eder. Allah’ın izniyle çoğu şifa bulur. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Tahliye olduktan sonra bir ders günü hâkimler ziyaretine gelir. “Biz kanun-u medeniye ile yargıladığımız için size ters düşüyoruz” gibi ifadelerde bulunurlar. O da kendilerine “Allah’ın Kur’an’da buyurduğu hukuk, her yerde ve herkese şamildir. Sadece adliyeyi teşmil etmez. Siz ölçü ve tartı vazifesindesiniz, haklıya haksıza iyi dikkat ediniz. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Bir de Allah-u Teala’nın şeriat-ı fitriyesi vardır ki, ondan kimse yakasını kurtaramaz. Bir suçlu ne kadar suçunu saklasa, ispat ettirmese de, şeriat-ı fıtriye onu affetmez. Bu itibarla siz ve mahkeme ettikleriniz ondan kurtulamazsınız!” diye nasihatte bulunur. O sırada kapı çalınır. İçeri İzmir tarafından kolu kesik bir misafir girer. Hemen, “Buyurun bu misafire kolunun niye koptuğunu sorun!” der. Hâkimler sorarlar. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">Adam, “Kumaş fabrikasında çalışırken defosuz kumaşları defolu gösterip ıskartaya çıkararak çok ucuza satın almak için kumaşlara yağ sürüyordum. Bu arada kolumu makineye kaptırdım!” deyince hâkimlere dönerek, “Bir şüpheniz kaldı mı?” der, hepsi ikna olurlar. </span></span></span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: #000000">O sırada savcı, hanımının başının sürekli ağrıdığını söyleyerek kendisinden bir ilaç talep edince “Senin hanımın ilacı şeriat-ı fıtriyece başını örtmektir!” der. Savcı, “Hanımımın başının açık olduğunu nereden bildiniz?” diye sorar. Bunun üzerine, baş ağrısının sebeplerinden birisinin başın soğuk almasından ve aşırı güneş altında bulunmasından ileri geldiğini ifade eder. </span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="OrhanCAN, post: 187982, member: 1004338"] [B][FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000]Bitkilerin esrarı [/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000]Bu hadiseden sonra kendisine bitkilerin esrarı açılır, adeta melekûtu inkişaf eder. Kâinatta bulunan hangi bitkinin ve madenin ne işe yaradığı, hangi hastalıklara şifa olduğunu idrak eder. Bundan sonra bir yandan yanına gelenlerin dünyevî ve maddî hastalıklarına Allah’ın izniyle şifa dağıtırken, diğer yandan, ebedî hayatlarının kurtulmasına vesile olacak iman hakikatlerinden dersler yapar. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000]Bu sebeple yurt içinden ve dışından her gün yüzlerce kişi kapısının eşiğini aşındırır, maddî ve manevî şifa bulup gider. Bir Hekim-i Lokman gibi ömrünün sonuna kadar, asla bir karşılık beklemeden ve usanmadan bu hizmetine devam eder. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000]1970’li yıllarda yanına gelip gidenlerin çokluğundan bazıları kendisini şikâyet eder ve ”Risale-i Nur hakkında propaganda yapıyor. Yanına gelenlere sekir verici otlardan içiriyor” diye asılsız suçlamalarda bulunurlar. Bunun üzerine tevkif edilir. Üç buçuk ay hapiste yatar. Buna rağmen bazı adliye mensuplarının eş ve çocuklarının rahatsızlıklarını tedavi eder. Allah’ın izniyle çoğu şifa bulur. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000]Tahliye olduktan sonra bir ders günü hâkimler ziyaretine gelir. “Biz kanun-u medeniye ile yargıladığımız için size ters düşüyoruz” gibi ifadelerde bulunurlar. O da kendilerine “Allah’ın Kur’an’da buyurduğu hukuk, her yerde ve herkese şamildir. Sadece adliyeyi teşmil etmez. Siz ölçü ve tartı vazifesindesiniz, haklıya haksıza iyi dikkat ediniz. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000]Bir de Allah-u Teala’nın şeriat-ı fitriyesi vardır ki, ondan kimse yakasını kurtaramaz. Bir suçlu ne kadar suçunu saklasa, ispat ettirmese de, şeriat-ı fıtriye onu affetmez. Bu itibarla siz ve mahkeme ettikleriniz ondan kurtulamazsınız!” diye nasihatte bulunur. O sırada kapı çalınır. İçeri İzmir tarafından kolu kesik bir misafir girer. Hemen, “Buyurun bu misafire kolunun niye koptuğunu sorun!” der. Hâkimler sorarlar. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000]Adam, “Kumaş fabrikasında çalışırken defosuz kumaşları defolu gösterip ıskartaya çıkararak çok ucuza satın almak için kumaşlara yağ sürüyordum. Bu arada kolumu makineye kaptırdım!” deyince hâkimlere dönerek, “Bir şüpheniz kaldı mı?” der, hepsi ikna olurlar. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [SIZE=3] [/SIZE] [FONT=Arial][SIZE=3][COLOR=#000000]O sırada savcı, hanımının başının sürekli ağrıdığını söyleyerek kendisinden bir ilaç talep edince “Senin hanımın ilacı şeriat-ı fıtriyece başını örtmektir!” der. Savcı, “Hanımımın başının açık olduğunu nereden bildiniz?” diye sorar. Bunun üzerine, baş ağrısının sebeplerinden birisinin başın soğuk almasından ve aşırı güneş altında bulunmasından ileri geldiğini ifade eder. [/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Bediüzzaman Said Nursi ve Risale-i Nur Cemaati
Risale-i Nur Talebeleri
*Ali İhsan TOLA*
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst