Açıklamalı - 16. MEKTUB - 1. Nokta-Ne için siyasetten çekildin?

Ukbaa

Well-known member
Bismillâhirrahmânirrahîm

Sübhaneke la ilme lena illa maallemtena inneke entel alimül hakim.
Sübhaneke la fehma lena illa mafehhamtena inneke antel cevadül kerim.
Rabbişrahli sadri ve yessirli emri vehlul ugdaten min lisani yefgahu gavli ve üfevvizu emri illallah innallahe basiran bil ibad.

Elfü elfi selatin ve elfü elfi selamin aleyke ya Rasulullah.
Elfü elfi selatin ve elfü elfi selamin aleyke ya Habibullah
Elfü elfi selatin ve elfü elfi selamin aleyke ya emine vahyillah...Aminn…

16. MEKTUB
besmele_i_serif.gif

mektubat_73_1.gif

Onlar, kendilerine;
“Düşmanlarınız olan insanlar size karşı kuvvet topladılar, artık onlardan korkun!”
dediklerinde, bu onların imanlarını bir kat daha artırdı ve
“Allah bize yeter. O ne güzel vekildir” dediler.
(Âl-i İmran Suresi: 173)

Yani O Bizi Koruyan Kollayan
Bizim Onun Şefkat Kanatları Altına Sığındığımız Zat Ne Güzel Vekildir.


Şu mektup
mektubat_73_2.gif
sırrına mazhar olmuş, şiddetli yazılmamış.

Ona yumuşak söz söyleyin. (Taha Suresi: 44)

Üstad Bediüzzaman öyle bir dönemde yaşamış ki
sanki her defasında bu ayetin tekrarını yaşamış.
Devletin içerisine sızmış bir takım şer güçler
sizin üzerinize geliyor korkun, sakının,
imana ve islama hizmetten vazgeçin denildikçe
onların imanları ziyadeleşmiş.
Onlar imanı daha fazla insana ulaştırmak için
daha bir cehtü gayret içerisine girmişler.

Ve her defasında Cenab-ı Hakkın inayetini yakınlarında görüp
Hasbünallahi ve nimelvekil demişler.
Allah bize kâfidir o bize yeter.

Şer görünen olayları hayra çevirecek olan odur demişler,
Kendilerini düşünmemişler hizmeti düşünmüşler.
Şu mektup onlara yumuşak bir eda ile şöyle sırrına mazhar olmuş.
Şiddetli yazılmamış.
İnsanların yüzüne tokat olarakta yaptırılabilirken
bu mektup çok yumuşak bir üslupla yazılmış.

Nasıl ki Cenab-ı Hak Musa as , firavuna git yumuşak konuş demiş.
İşte burada da Üstad yumuşak konuşuyor.
Bir çok kimsenin açıkça sordukları ve bir çoklarının da
merak ettikleri şu soruya cevaptır.


Çoklar tarafından sarihan ve manen gelen bir suale cevaptır.

(Şu cevabı vermek benim için hoş değil, arzu etmiyorum.
Her şey'imi, Cenâb-ı Hakk'ın tevekkülüne bağlamıştım.
Fakat ben kendi halimde ve âlemimde rahat bırakılmadığım ve
yüzümü dünyaya çevirdikleri için, Yeni Said değil, bilmecburiye Eski Said lisanıyla,
şahsım için değil, belki dostlarımı ve Sözlerimi ehl-i dünyanın
evham ve eziyetinden kurtarmak için; hakikat-ı hâli hem dostlarıma,
hem ehl-i dünyaya ve ehl-i hükme beyan etmek için "Beş Nokta"yı beyan ediyorum.)

Burada dikkatimizi çeken bir hadise.
Üstad diyor ki;
Ben zulümleri görmezlikten gelmiştim.
Kendimi Cenab-ı Hakkın tevekkülüne bağlamıştım.
Fakat ben kendi halimde ve
Kendi dünyamda rahat bırakılmadığım için…

Cevapta vermeyecektim ama
beni kendi dünyamda da rahat bırakmadılar.
Bir odada kendi başına yaşamasına bile izin vermeyip
İki de bir evini taharri etmek, araştırmak
kim gelip gidiyor kimle görüşüyor gibi
yoktan yere zulümler icat etmeleri yüzünden
Bende diyor bir şeyler söyleme ihtiyacı hissettim.

Yeni Said bunlara ‘‘Hasbünallahi ve nimel’’ vekil diye cevap veriyor.
Ama mecburen şahsım için değil,
Dostlarımı ve Sözleri dünya ehlinin
evham ve eziyetlerinden kurtarmak için
Eski Said lisanıyla 5 nokta olarak beyan ediyorum diyor.

BİRİNCİ NOKTA:
Denilmiş: "Ne için siyasetten çekildin? Hiç yanaşmıyorsun?

Elcevap:
Dokuz-on sene evveldeki Eski Said, bir mikdar siyasete girdi.
Belki siyaset vasıtasıyla dine ve ilme hizmet edeceğim diye beyhude yoruldu.
Ve gördü ki; o yol meşkûk ve müşkilâtlı ve bana nisbeten fuzuliyane,
hem en lüzumlu hizmete mani ve hatarlı bir yoldur.
Çoğu yalancılık ve bilmeyerek ecnebi parmağına âlet olmak ihtimali var.

Politika vasıtasıyla dine hizmet edeceğim diye
Beyhude yoruldu ve gördü ki;
O yol ile dine hizmet etmek ve istediği sonucu almak
Çok şüpheli ve çokta zor.
Ve benim için çok gereksiz bir vakit kaybı.
Hem çok acil hizmetlerden alıkoyan,
çokta tehlikeli olan bir yoldur.
Ve bilmeyerek dış güçlerin politikalarına alet olma ihtimalide var.
O yüzden diyor politikayla bir parça ilgilenmişsem de bıraktım.


Hem siyasete giren, ya muvafık olur veya muhalif olur.
Eğer muvafık olsa; mâdem memur ve meb'us değilim,
o halde siyasetçilik bana fuzulî ve malayani bir şeydir.
Bana ihtiyaç yok ki, beyhude karışayım.

Siyasete giren ya iktidar tarafta olur ya da muhalefette.
İktidarda olsam parti yönetiminde veya millet vekili değilsem
siyasetle uğraşmam benim için gereksiz demektir.
Yoksa neden beyhude dolaşayım.

Eğer muhalif siyasete girsem, ya fikirle veya kuvvetle karışacağım.
Eğer fikirle olsa, bana ihtiyaç yok.
Çünkü mesail tavazzuh etmiş, herkes benim gibi bilir.
Beyhude çene çalmak manasızdır.

Eğer kuvvet ile ve hâdise çıkarmak ile muhalefet etsem,
husulü meşkûk bir maksad için binler günaha girmek ihtimali var.
Birinin yüzünden çoklar belaya düşer.

Kuvvet kullanırsam diyor zarar vererek günaha girme ihtimali var.
Bir kısının hırsı yüzünden bir çok insan belaya düşer.
Hem gerçekleşme ihtimali çok az olan olaylar için
fikirle veya kuvvetle muhalefet olmak
Zarar verip günaha girmeyi vicdanım kabul etmiyor.

Hem on ihtimalden bir-iki ihtimale binaen günahlara girmek,
masumları günaha atmak; vicdanım kabul etmiyor diye Eski Said,
sigara ile beraber gazeteleri ve siyaseti ve sohbet-i dünyeviye-i siyasiyeyi terketti.
Buna kat'î şahid, o vakitten beri sekiz senedir birtek gazete ne okudum ve ne dinledim.
Okuduğumu ve dinlediğimi, biri çıksın söylesin.

Halbuki sekiz sene evvel, günde belki sekiz gazete Eski Said okuyordu.
Hem beş senedir bütün dikkat ile benim halime nezaret ediliyor.
Siyasetvari bir tereşşuh gören söylesin.

Halbuki benim gibi asabî ve düsturuyla, en büyük hileyi hilesizlikte bulan pervasız,
alâkasız bir insanın, değil sekiz sene, sekiz gün bir fikri gizli kalmaz.
Siyasete iştihası ve arzusu olsaydı; tedkikata, taharriyata lüzum bırakmayarak
top güllesi gibi sada verecekti.

Subhâneke lâ ilmelene illema allemtene inneke entel alîmul hakîm ve ahiru de’vehüm enilhamdülillahi rabbil âlemin

21.30’da sohbet kanalında işlenen derstir.
Muhabbet-i Bakiye
 
Üst