yozgati
Well-known member
Mutlak Vekil Ne Demektir?Ahmet Emin Dernekli Emirdağ-2 Lahikası’nın tashihinde çalıştığı dönemde Zübeyir Gündüzalp Ağabey’e yönelttiği sorulara aldığı cevaplar Risale-i Nur talebelerine ders niteliği taşıyor.
Emirdağ -2 lahikası yeni basılmıştı. Tashihinde çalıştığımız için orada geçen mutlak vekil kavramı ne anlama geldiğini merak ettim ve düşündüm. Zübeyir Abi Süleymaniye’deki ikinci kattaki odasındaydı. Kendisine şöyle bir soru sordum:
-“Mutlak vekil ne demektir?” verdiği cevap şöyle oldu:
-“Mutlak vekil hamallık ve hizmetkarlıktır. Taarruz olur, mahkemeye celp ederler. Çıkar Nurların müdafaasını yaparız. Eğer “Ben Üstadın vekiliyim, şuyum, buyum.. bundan sonra beni dinleyiniz diye bir söz benden duyarsanız Dr. Macit ile Dr. Mehmet Akay’a vasiyet ettim. Bir iğne vurun, öldürün.. katil olmazsınız. Hakkımı helal ediyorum.”
Şimdi şuyum, buyum kelimesini şöyle ifade ederiz ki, biz altmış kişiyiz aramızda anlaştık, bundan sonra cemaat bizi dinleyecek. Veya cemaat artık beni dinleyecek, beni dinlesin. Bu cemaat niye beni dinlemiyor vb. gibi.. bütün bu sözler ve düşünceler şuyum, buyum kelimesi içinde saklıdır. Yine bir gece Tevruz Ap. da odasında ayakta, 23.00 ile 02.00 arasında geçen çok kayda değer bir sohbetten bir kesit sunacağım. Konunun akışında şöyle sorduk:
- “Abi biz sizleri göremediğimiz zaman ileride karşılaşacağımız hadiseler içersinde nasıl hareket etmemizi bize tavsiye edersiniz?”
- Cevaben dedi ki: “Bir hadise, bir olay olduğu zaman ben külliyata tamamen vakıf değilim acaba bu konu hakkında Üstadımız hayatta iken bir şey demiş mi veya Risale-i Nurda yazmış mı? diye sorarsın. Üstad demiş veya yazmış ise o fiili işlersin. Fakat Üstad dememiş ve kitapta da yazmamış, kim derse desin hatta Zübeyir de dese “Ben Üstadı dinlerim.” dersin. Yani Üstadımızın demediği veya yazmadığı bir tarzı ve hatt-ı hareketi kabul etmeyiz” diyerek bu konuda bize net ifadeler ile izahları olmuştu.
Ahmet Emin Dernekli Ağabeyden
Emirdağ -2 lahikası yeni basılmıştı. Tashihinde çalıştığımız için orada geçen mutlak vekil kavramı ne anlama geldiğini merak ettim ve düşündüm. Zübeyir Abi Süleymaniye’deki ikinci kattaki odasındaydı. Kendisine şöyle bir soru sordum:
-“Mutlak vekil ne demektir?” verdiği cevap şöyle oldu:
-“Mutlak vekil hamallık ve hizmetkarlıktır. Taarruz olur, mahkemeye celp ederler. Çıkar Nurların müdafaasını yaparız. Eğer “Ben Üstadın vekiliyim, şuyum, buyum.. bundan sonra beni dinleyiniz diye bir söz benden duyarsanız Dr. Macit ile Dr. Mehmet Akay’a vasiyet ettim. Bir iğne vurun, öldürün.. katil olmazsınız. Hakkımı helal ediyorum.”
Şimdi şuyum, buyum kelimesini şöyle ifade ederiz ki, biz altmış kişiyiz aramızda anlaştık, bundan sonra cemaat bizi dinleyecek. Veya cemaat artık beni dinleyecek, beni dinlesin. Bu cemaat niye beni dinlemiyor vb. gibi.. bütün bu sözler ve düşünceler şuyum, buyum kelimesi içinde saklıdır. Yine bir gece Tevruz Ap. da odasında ayakta, 23.00 ile 02.00 arasında geçen çok kayda değer bir sohbetten bir kesit sunacağım. Konunun akışında şöyle sorduk:
- “Abi biz sizleri göremediğimiz zaman ileride karşılaşacağımız hadiseler içersinde nasıl hareket etmemizi bize tavsiye edersiniz?”
- Cevaben dedi ki: “Bir hadise, bir olay olduğu zaman ben külliyata tamamen vakıf değilim acaba bu konu hakkında Üstadımız hayatta iken bir şey demiş mi veya Risale-i Nurda yazmış mı? diye sorarsın. Üstad demiş veya yazmış ise o fiili işlersin. Fakat Üstad dememiş ve kitapta da yazmamış, kim derse desin hatta Zübeyir de dese “Ben Üstadı dinlerim.” dersin. Yani Üstadımızın demediği veya yazmadığı bir tarzı ve hatt-ı hareketi kabul etmeyiz” diyerek bu konuda bize net ifadeler ile izahları olmuştu.
Ahmet Emin Dernekli Ağabeyden
Son düzenleme: