Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250169" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirminci Söz - Sayfa 357</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">öyle bir surette o mu’cizeyi nazargâh-ı enâma koyuyor, güya insanın bu dünyaya gelişinden gaye-i yegânesi o mu’cizeyi hedef ve düstur ittihaz edip ona bakarak netice-i hilkat-i insaniyeye bilerek yürümektir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>Elhasıl:</em> </strong>Sair enbiya aleyhimüsselâmın mu’cizatları, birer havârık-ı san’ata işaret ediyor. Ve Hazret-i Âdem Aleyhisselâmın mu’cizesi ise, esâsât-ı san’at ile beraber, ulûm ve fünunun havârık ve kemâlâtının fihristesini bir suret-i icmâlîde işaret ediyor ve teşvik ediyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Amma, mu’cize-i kübrâ-yı Ahmediye (a.s.m.) olan Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan ise, tâlim-i esmânın hakikatine mufassalan mazhariyetini, hak ve hakikat olan ulûm ve fünunun doğru hedeflerini ve dünyevî, uhrevî kemâlâtı ve saâdâtı vâzıhan gösteriyor. Hem pek çok azîm teşvikatla beşeri onlara sevk ediyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem öyle bir tarzda sevk eder, teşvik eder ki, o tarzla şöyle anlattırıyor: “Ey insan! Şu kâinattan maksad-ı âlâ, tezahür-ü Rububiyete karşı, ubûdiyet-i külliye-i insaniyedir. Ve insanın gaye-i aksâsı, o ubûdiyete ulûm ve kemâlâtla yetişmektir.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem öyle bir surette ifade ediyor ki, o ifade ile şöyle işaret eder: “Elbette nev-i beşer âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir, bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise ilmin eline geçecektir.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem o Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, cezâlet ve belâğat-i Kur’âniyeyi mükerreren ileri sürdüğünden, remzen anlattırıyor ki: “Ulûm ve fünûnun en parlağı olan belâğat ve cezâlet, bütün envâıyla âhir zamanda en merğub bir suret alacaktır. Hattâ, insanlar kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hükümlerini birbirine icra ettirmek için en keskin silâhını cezâlet-i beyandan ve en mukavemetsûz kuvvetini belâğat-i edâdan alacaktır.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Elhasıl, Kur’ân’ın ekser âyetleri, herbiri birer hazine-i kemâlâtın anahtarı ve</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hazret-i Âdem</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan</strong>: açıklamalarıyla mu’cize olan Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>aleyhimüsselâm</strong>: Allah’ın selâmı onların üzerine olsun (bk. s-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azîm</strong>: büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>belâğat</strong>: maksada ve hale uygun düzgün ve güzel söz söyleme (bk. b-l-ğ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>belâğat-i Kur’âniye</strong>: Kur’ân’ın kendine has belâğati (bk. b-l-ğ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>belâğat-i edâ</strong>: üslup ve ifadedeki belâğat (bk. b-l-ğ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cezâlet</strong>: güzel ve akıcı ifade (bk. c-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cezâlet-i beyan</strong>: anlatım ve ifadedeki akıcılık, güzellik (bk. c-z-l; b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dünyevî</strong>: dünyaya ait</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ekser</strong>: çok (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elhasıl</strong>: özetle, sonuç olarak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enbiya</strong>: peygamberler (bk. n-b-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâ</strong>: çeşitler, türler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esâsât-ı san’at</strong>: san’at esasları (bk. ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fünûn</strong>: fenler, ilimler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaye-i aksâ</strong>: en son gaye</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaye-i yegâne</strong>: tek gaye</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hak</strong>: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>havârık</strong>: harikalar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>havârık-ı san’at</strong>: san’at harikaları (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazine-i kemâlât</strong>: mükemmellikler hazinesi (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>icra ettirmek</strong>: yaptırmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ittihaz etmek</strong>: edinmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâlât</strong>: mükemmellikler, kusursuzluklar (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maksad-ı âlâ</strong>: büyük maksat (bk. ḳ-ṣ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhariyet</strong>: nail olma, ayna olma (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>merğub</strong>: rağbet edilen</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mufassalan</strong>: ayrıntılı olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukavemetsûz</strong>: karşı konulmaz, direnilmez</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cizat</strong>: mu’cizeler (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cize</strong>: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cize-i kübrâ-yı Ahmediye</strong>: Hz. Muhammed’in en büyük mu’cizesi (bk. a-c-z; k-b-r; ḥ-m-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mükerreren</strong>: tekrarla, defalarca</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazargâh-ı enâm</strong>: insanların gözü önüne (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>netice-i hilkat-i insaniye</strong>: insanın yaratılış neticesi (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev-i beşer</strong>: insanlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>remzen</strong>: işareten</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saâdât</strong>: mutluluklar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret-i icmâlî</strong>: kısa ve özlü bir şekil (bk. ṣ-v-r; c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tezahür-ü Rububiyet</strong>: Rububiyetin görünmesi (bk. ẓ-h-r; r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşvikat</strong>: teşvikler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tâlim-i esmâ</strong>: Hz. Âdem’e Allah tarafından isimlerin öğretilmesi (bk. a-l-m; s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet</strong>: kulluk (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet-i külliye-i insaniye</strong>: insanın geniş ve kapsamlı kulluğu (bk. a-b-d; k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>uhrevî</strong>: âhirete ait (bk. e-ḫ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulûm</strong>: ilimler (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vâzıhan</strong>: açıkça</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhir vakit</strong>: dünya hayatının kıyamete yakın son devresi (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250169, member: 1"] [b]Yirminci Söz - Sayfa 357[/b] [FONT=Tahoma]öyle bir surette o mu’cizeyi nazargâh-ı enâma koyuyor, güya insanın bu dünyaya gelişinden gaye-i yegânesi o mu’cizeyi hedef ve düstur ittihaz edip ona bakarak netice-i hilkat-i insaniyeye bilerek yürümektir. [/FONT] [FONT=Tahoma][B][I]Elhasıl:[/I] [/B]Sair enbiya aleyhimüsselâmın mu’cizatları, birer havârık-ı san’ata işaret ediyor. Ve Hazret-i Âdem Aleyhisselâmın mu’cizesi ise, esâsât-ı san’at ile beraber, ulûm ve fünunun havârık ve kemâlâtının fihristesini bir suret-i icmâlîde işaret ediyor ve teşvik ediyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Amma, mu’cize-i kübrâ-yı Ahmediye (a.s.m.) olan Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan ise, tâlim-i esmânın hakikatine mufassalan mazhariyetini, hak ve hakikat olan ulûm ve fünunun doğru hedeflerini ve dünyevî, uhrevî kemâlâtı ve saâdâtı vâzıhan gösteriyor. Hem pek çok azîm teşvikatla beşeri onlara sevk ediyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem öyle bir tarzda sevk eder, teşvik eder ki, o tarzla şöyle anlattırıyor: “Ey insan! Şu kâinattan maksad-ı âlâ, tezahür-ü Rububiyete karşı, ubûdiyet-i külliye-i insaniyedir. Ve insanın gaye-i aksâsı, o ubûdiyete ulûm ve kemâlâtla yetişmektir.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem öyle bir surette ifade ediyor ki, o ifade ile şöyle işaret eder: “Elbette nev-i beşer âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir, bütün kuvvetini ilimden alacaktır. Hüküm ve kuvvet ise ilmin eline geçecektir.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem o Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, cezâlet ve belâğat-i Kur’âniyeyi mükerreren ileri sürdüğünden, remzen anlattırıyor ki: “Ulûm ve fünûnun en parlağı olan belâğat ve cezâlet, bütün envâıyla âhir zamanda en merğub bir suret alacaktır. Hattâ, insanlar kendi fikirlerini birbirlerine kabul ettirmek ve hükümlerini birbirine icra ettirmek için en keskin silâhını cezâlet-i beyandan ve en mukavemetsûz kuvvetini belâğat-i edâdan alacaktır.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Elhasıl, Kur’ân’ın ekser âyetleri, herbiri birer hazine-i kemâlâtın anahtarı ve [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hazret-i Âdem[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan[/B]: açıklamalarıyla mu’cize olan Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]aleyhimüsselâm[/B]: Allah’ın selâmı onların üzerine olsun (bk. s-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azîm[/B]: büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]belâğat[/B]: maksada ve hale uygun düzgün ve güzel söz söyleme (bk. b-l-ğ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]belâğat-i Kur’âniye[/B]: Kur’ân’ın kendine has belâğati (bk. b-l-ğ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]belâğat-i edâ[/B]: üslup ve ifadedeki belâğat (bk. b-l-ğ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cezâlet[/B]: güzel ve akıcı ifade (bk. c-z-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cezâlet-i beyan[/B]: anlatım ve ifadedeki akıcılık, güzellik (bk. c-z-l; b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dünyevî[/B]: dünyaya ait[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ekser[/B]: çok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]elhasıl[/B]: özetle, sonuç olarak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]enbiya[/B]: peygamberler (bk. n-b-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]envâ[/B]: çeşitler, türler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esâsât-ı san’at[/B]: san’at esasları (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fünûn[/B]: fenler, ilimler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]gaye-i aksâ[/B]: en son gaye[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gaye-i yegâne[/B]: tek gaye[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hak[/B]: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]havârık[/B]: harikalar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]havârık-ı san’at[/B]: san’at harikaları (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hazine-i kemâlât[/B]: mükemmellikler hazinesi (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]icra ettirmek[/B]: yaptırmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ittihaz etmek[/B]: edinmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâlât[/B]: mükemmellikler, kusursuzluklar (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maksad-ı âlâ[/B]: büyük maksat (bk. ḳ-ṣ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mazhariyet[/B]: nail olma, ayna olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]merğub[/B]: rağbet edilen[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mufassalan[/B]: ayrıntılı olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mukavemetsûz[/B]: karşı konulmaz, direnilmez[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cizat[/B]: mu’cizeler (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cize[/B]: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cize-i kübrâ-yı Ahmediye[/B]: Hz. Muhammed’in en büyük mu’cizesi (bk. a-c-z; k-b-r; ḥ-m-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mükerreren[/B]: tekrarla, defalarca[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazargâh-ı enâm[/B]: insanların gözü önüne (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]netice-i hilkat-i insaniye[/B]: insanın yaratılış neticesi (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nev-i beşer[/B]: insanlık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]remzen[/B]: işareten[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saâdât[/B]: mutluluklar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret-i icmâlî[/B]: kısa ve özlü bir şekil (bk. ṣ-v-r; c-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tezahür-ü Rububiyet[/B]: Rububiyetin görünmesi (bk. ẓ-h-r; r-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]teşvikat[/B]: teşvikler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tâlim-i esmâ[/B]: Hz. Âdem’e Allah tarafından isimlerin öğretilmesi (bk. a-l-m; s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet[/B]: kulluk (bk. a-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet-i külliye-i insaniye[/B]: insanın geniş ve kapsamlı kulluğu (bk. a-b-d; k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]uhrevî[/B]: âhirete ait (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ulûm[/B]: ilimler (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vâzıhan[/B]: açıkça[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âhir vakit[/B]: dünya hayatının kıyamete yakın son devresi (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst