Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250163" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirminci Söz - Sayfa 355</strong></p><p></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>Bir nükte-i mühimme ve bir sırr-ı ehem</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Şu âyet-i acîbe, insanın câmiiyet-i istidadı cihetiyle mazhar olduğu bütün kemâlât-ı ilmiye ve terakkiyât-ı fenniye ve havârık-ı sun’iyeyi “tâlim-i esmâ” ünvanıyla ifade ve tabir etmekte şöyle lâtif bir remz-i ulvî var ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Herbir kemâlin, herbir ilmin, herbir terakkiyâtın, herbir fennin bir hakikat-i âliyesi var ki, o hakikat bir ism-i İlâhîye dayanıyor. Pek çok perdeleri ve mütenevvi tecelliyâtı ve muhtelif daireleri bulunan o isme dayanmakla, o fen, o kemâlât, o san’at kemâlini bulur, hakikat olur. Yoksa, yarım yamalak bir surette, nâkıs bir gölgedir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, hendese bir fendir. Onun hakikati ve nokta-i müntehâsı, Cenâb-ı Hakkın ism-i Adl ve Mukaddir’ine yetişip, hendese âyinesinde o ismin hakîmâne cilvelerini haşmetiyle müşahede etmektir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, tıp bir fendir, hem bir san’attır. Onun da nihayeti ve hakikati, Hakîm-i Mutlakın Şâfî ismine dayanıp, eczahane-i kübrâsı olan rû-yi zeminde Rahîmâne cilvelerini edviyelerde görmekle, tıp kemâlâtını bulur, hakikat olur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, hakikat-i mevcudattan bahseden hikmetü’l-eşya, Cenâb-ı Hakkın (celle celâlühü) ism-i Hakîm’inin tecelliyât-ı kübrâsını müdebbirâne, mürebbiyâne eşyada, menfaatlerinde ve maslahatlarında görmekle ve o isme yetişmekle ve ona dayanmakla şu hikmet hikmet olabilir. Yoksa, ya hurafâta inkılâb eder ve mâlâyâniyât olur veya felsefe-i tabiiye misillü dalâlete yol açar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte sana üç misal. Sair kemâlât ve fünunu bu üç misale kıyas et.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, Kur’ân-ı Hakîm, şu âyetle beşeri, şimdiki terakkiyâtında pek çok geri kaldığı</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hakîm-i Mutlak</strong>: herşeyi belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan sınırsız hikmet sahibi Allah (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: sayısız hikmetleri içinde bulunduran Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mukaddir</strong>: herşeyi tam bir ölçü ile takdir edip yaratan Allah (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Rahîmâne</strong>: merhametli bir şekilde (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>celle celâlühü</strong>: Allah’ın şanı yücedir</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cilve</strong>: görünüm, yansıma (bk. c-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>câmiiyet-i istidad</strong>: kabiliyetin kapsamlılığı (bk. c-m-a; a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dalâlet</strong>: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eczahane-i kübrâ</strong>: en büyük eczane (bk. k-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>edviye</strong>: devâlar, ilaçlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eşya</strong>: şeyler, varlıklar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>felsefe-i tabiiye</strong>: her şeyi tabiata dayandıran felsefe (bk. ṭ-b-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fen</strong>: bilim dalı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fünun</strong>: fenler, ilimler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat-i mevcudat</strong>: varlıkların hakikati, gerçek mahiyeti, içyüzü (bk. ḥ-ḳ-ḳ; v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat-i âliye</strong>: yüce gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakîmâne</strong>: hikmetli bir şekilde (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>havârık-ı sun’iye</strong>: san’at harikaları (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşmet</strong>: heybet, görkem</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hendese</strong>: geometri</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin bir gayeye yönelik olarak, anlamlı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmetü’l-eşya</strong>: varlıklara ait ilimler; fizik, kimya, botanik gibi (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hurafât</strong>: hurafeler, batıl inanışlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>inkılâb etmek</strong>: dönüşmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ism-i Adl</strong>: Allah’ın sonsuz adalet sahibi olduğunu bildiren ismi (bk. s-m-v; a-d-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ism-i Hakîm</strong>: Allah’ın her şeyi hikmetle yaptığını bildiren ismi (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ism-i İlâhî</strong>: Allah’ın ismi (bk. s-m-v; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl</strong>: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâlât</strong>: mükemmellikler (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâlât-ı ilmiye</strong>: ilmî mükemmellikler (bk. k-m-l; a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lâtif</strong>: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maslahat</strong>: fayda, yarar (bk. ṣ-l-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar olmak</strong>: sahip olmak (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misillü</strong>: gibi (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: çeşitli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mâlâyâniyât</strong>: anlamsız şeyler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müdebbirâne</strong>: tedbirli bir şekilde (bk. d-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mürebbiyâne</strong>: eğiterek (bk. r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mütenevvi</strong>: çeşitli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşahede</strong>: gözlem (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nihayet</strong>: son</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nokta-i müntehâ</strong>: son nokta</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nâkıs</strong>: eksik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nükte-i mühimme</strong>: önemli ince nokta, derin mânâ</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>remz-i ulvî</strong>: yüce işaret</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rû-yi zemin</strong>: yeryüzü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sırr-ı ehem</strong>: çok önemli sır</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabir etmek</strong>: ifade etmek (bk. a-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tecelliyât</strong>: tecelliler, yansımalar (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tecelliyât-ı kübrâ</strong>: en büyük tecelliler, yansımalar (bk. c-l-y; k-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terakkiyât</strong>: terakkiler, ilerlemeler </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terakkiyât-ı fenniye</strong>: bilimsel ilerlemeler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tâlim-i esmâ</strong>: Hz. Âdem’e Allah tarafından isimlerin öğretilmesi (bk. a-l-m; s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyet-i acîbe</strong>: hayret ve şaşkınlık uyandırıcı âyet</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyine</strong>: ayna</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Şâfî</strong>: şifa veren Allah (bk. ş-f-e)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250163, member: 1"] [b]Yirminci Söz - Sayfa 355[/b] [CENTER][FONT=Tahoma][SIZE=4][COLOR=red][B]Bir nükte-i mühimme ve bir sırr-ı ehem[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma]Şu âyet-i acîbe, insanın câmiiyet-i istidadı cihetiyle mazhar olduğu bütün kemâlât-ı ilmiye ve terakkiyât-ı fenniye ve havârık-ı sun’iyeyi “tâlim-i esmâ” ünvanıyla ifade ve tabir etmekte şöyle lâtif bir remz-i ulvî var ki: [/FONT][FONT=Tahoma]Herbir kemâlin, herbir ilmin, herbir terakkiyâtın, herbir fennin bir hakikat-i âliyesi var ki, o hakikat bir ism-i İlâhîye dayanıyor. Pek çok perdeleri ve mütenevvi tecelliyâtı ve muhtelif daireleri bulunan o isme dayanmakla, o fen, o kemâlât, o san’at kemâlini bulur, hakikat olur. Yoksa, yarım yamalak bir surette, nâkıs bir gölgedir. [/FONT][FONT=Tahoma]Meselâ, hendese bir fendir. Onun hakikati ve nokta-i müntehâsı, Cenâb-ı Hakkın ism-i Adl ve Mukaddir’ine yetişip, hendese âyinesinde o ismin hakîmâne cilvelerini haşmetiyle müşahede etmektir. [/FONT][FONT=Tahoma]Meselâ, tıp bir fendir, hem bir san’attır. Onun da nihayeti ve hakikati, Hakîm-i Mutlakın Şâfî ismine dayanıp, eczahane-i kübrâsı olan rû-yi zeminde Rahîmâne cilvelerini edviyelerde görmekle, tıp kemâlâtını bulur, hakikat olur. [/FONT][FONT=Tahoma]Meselâ, hakikat-i mevcudattan bahseden hikmetü’l-eşya, Cenâb-ı Hakkın (celle celâlühü) ism-i Hakîm’inin tecelliyât-ı kübrâsını müdebbirâne, mürebbiyâne eşyada, menfaatlerinde ve maslahatlarında görmekle ve o isme yetişmekle ve ona dayanmakla şu hikmet hikmet olabilir. Yoksa, ya hurafâta inkılâb eder ve mâlâyâniyât olur veya felsefe-i tabiiye misillü dalâlete yol açar. [/FONT][FONT=Tahoma]İşte sana üç misal. Sair kemâlât ve fünunu bu üç misale kıyas et. [/FONT][FONT=Tahoma]İşte, Kur’ân-ı Hakîm, şu âyetle beşeri, şimdiki terakkiyâtında pek çok geri kaldığı [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT]<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hakîm-i Mutlak[/B]: herşeyi belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan sınırsız hikmet sahibi Allah (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: sayısız hikmetleri içinde bulunduran Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Mukaddir[/B]: herşeyi tam bir ölçü ile takdir edip yaratan Allah (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Rahîmâne[/B]: merhametli bir şekilde (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]celle celâlühü[/B]: Allah’ın şanı yücedir[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cilve[/B]: görünüm, yansıma (bk. c-l-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]câmiiyet-i istidad[/B]: kabiliyetin kapsamlılığı (bk. c-m-a; a-d-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dalâlet[/B]: hak yoldan sapkınlık, inançsızlık (bk. ḍ-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]eczahane-i kübrâ[/B]: en büyük eczane (bk. k-b-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]edviye[/B]: devâlar, ilaçlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]eşya[/B]: şeyler, varlıklar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]felsefe-i tabiiye[/B]: her şeyi tabiata dayandıran felsefe (bk. ṭ-b-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fen[/B]: bilim dalı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fünun[/B]: fenler, ilimler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat-i mevcudat[/B]: varlıkların hakikati, gerçek mahiyeti, içyüzü (bk. ḥ-ḳ-ḳ; v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat-i âliye[/B]: yüce gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakîmâne[/B]: hikmetli bir şekilde (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]havârık-ı sun’iye[/B]: san’at harikaları (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haşmet[/B]: heybet, görkem[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hendese[/B]: geometri[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin bir gayeye yönelik olarak, anlamlı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmetü’l-eşya[/B]: varlıklara ait ilimler; fizik, kimya, botanik gibi (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hurafât[/B]: hurafeler, batıl inanışlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]inkılâb etmek[/B]: dönüşmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ism-i Adl[/B]: Allah’ın sonsuz adalet sahibi olduğunu bildiren ismi (bk. s-m-v; a-d-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ism-i Hakîm[/B]: Allah’ın her şeyi hikmetle yaptığını bildiren ismi (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ism-i İlâhî[/B]: Allah’ın ismi (bk. s-m-v; e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl[/B]: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâlât[/B]: mükemmellikler (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâlât-ı ilmiye[/B]: ilmî mükemmellikler (bk. k-m-l; a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lâtif[/B]: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maslahat[/B]: fayda, yarar (bk. ṣ-l-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar olmak[/B]: sahip olmak (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]misillü[/B]: gibi (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhtelif[/B]: çeşitli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mâlâyâniyât[/B]: anlamsız şeyler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müdebbirâne[/B]: tedbirli bir şekilde (bk. d-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mürebbiyâne[/B]: eğiterek (bk. r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mütenevvi[/B]: çeşitli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müşahede[/B]: gözlem (bk. ş-h-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nihayet[/B]: son[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nokta-i müntehâ[/B]: son nokta[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nâkıs[/B]: eksik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nükte-i mühimme[/B]: önemli ince nokta, derin mânâ[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]remz-i ulvî[/B]: yüce işaret[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rû-yi zemin[/B]: yeryüzü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sırr-ı ehem[/B]: çok önemli sır[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabir etmek[/B]: ifade etmek (bk. a-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tecelliyât[/B]: tecelliler, yansımalar (bk. c-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tecelliyât-ı kübrâ[/B]: en büyük tecelliler, yansımalar (bk. c-l-y; k-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]terakkiyât[/B]: terakkiler, ilerlemeler [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]terakkiyât-ı fenniye[/B]: bilimsel ilerlemeler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tâlim-i esmâ[/B]: Hz. Âdem’e Allah tarafından isimlerin öğretilmesi (bk. a-l-m; s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyet-i acîbe[/B]: hayret ve şaşkınlık uyandırıcı âyet[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyine[/B]: ayna[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Şâfî[/B]: şifa veren Allah (bk. ş-f-e)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirminci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst