Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250471" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 442</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, insan, şu kâinata geldikten sonra iki cihetle ubûdiyeti var. Bir ciheti, gaibâne bir surette bir ubûdiyeti, bir tefekkürü var. Diğeri, hâzırâne, muhâtaba suretinde bir ubûdiyeti, bir münâcâtı vardır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em></em></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>Birinci vecih</em></strong> şudur ki: Kâinatta görünen saltanat-ı Rububiyeti, itaatkârâne tasdik edip kemâlâtına ve mehâsinine hayretkârâne nezaretidir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sonra, esmâ-i kudsiye-i İlâhiyenin nukuşlarından ibaret olan bedî san’atları, birbirinin nazar-ı ibretlerine gösterip dellâllık ve ilâncılıktır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sonra, herbiri birer gizli hazine-i mâneviye hükmünde olan esmâ-i Rabbâniyenin cevherlerini idrak terazisiyle tartmak, kalbin kıymetşinaslığıyla takdirkârâne kıymet vermektir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sonra, kalem-i kudretin mektubatı hükmünde olan mevcudat sahifelerini, arz ve semâ yapraklarını mütalâa edip hayretkârâne tefekkürdür.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sonra, şu mevcudattaki ziynetleri ve lâtif san’atları istihsankârâne temâşâ etmekle, onların Fâtır-ı Zülcemâlinin marifetine muhabbet etmek ve onların Sâni‑i Zülkemâlinin huzuruna çıkmaya ve iltifatına mazhar olmaya bir iştiyaktır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>İkinci vecih</em></strong> huzur ve hitap makamıdır ki, eserden müessire geçer. Görür ki, bir Sâni-i Zülcelâl, kendi san’atının mu’cizeleriyle kendini tanıttırmak ve bildirmek ister. O da iman ile, marifet ile mukabele eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sonra görür ki, bir Rabb-i Rahîm, rahmetinin güzel meyveleriyle kendini sevdirmek ister. O da Ona hasr-ı muhabbetle, tahsis-i taabbüdle kendini Ona sevdirir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sonra görüyor ki, bir Mün’im-i Kerîm, maddî ve mânevî nimetlerin lezizleriyle</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Zülcemâl</strong>: sonsuz güzellik sahibi ve herşeyi hârika, üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mün’im-i Kerîm</strong>: kerem sahibi ve nimet verici Allah (bk. n-a-m; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Rabb-i Rahîm</strong>: sonsuz merhamet ve şefkat sahibi ve herşeyin rabbi olan Allah (bk. r-b-b; r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâni-i Zülkemâl</strong>: sonsuz kemâl sahibi ve herşeyi sanatla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arz</strong>: yeryüzü, dünya</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedî</strong>: güzel (bk. b-d-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cevher</strong>: değerli şey, öz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dellâllık</strong>: ilâncılık, rehberlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esmâ-i Rabbâniye</strong>: herşeyin Rabbi olan Allah’ın isimleri (bk. s-m-v; r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esmâ-i kudsiye-i İlâhiye</strong>: Allah’ın her türlü kusurdan uzak, kutsal isimleri (bk. s-m-v; ḳ-d-s; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaibâne</strong>: yüzyüze olmadan, gizlice</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hasr-ı muhabbet</strong>: sevgiyi yöneltme, sadece onu sevme (bk. ḥ-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayretkârâne</strong>: hayret ederek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazine-i mâneviye</strong>: manevi hazine (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâzırâne</strong>: hazırcasına </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>idrak</strong>: anlayış, kavrayış</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iltifat</strong>: iyilik ve güzellikle muamele etme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istihsankârâne</strong>: beğenerek (bk. ḥ-s-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itaatkârane</strong>: itaat ederek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iştiyak</strong>: fazla arzu ve istek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kalem-i kudret</strong>: varlıkların ve olayların düzenli olarak vücuda gelişinde bir kalem gibi eserini gösteren İlâhî güç (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâlât</strong>: mükemmellikler (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıymetşinaslık</strong>: kadir kıymet bilmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>leziz</strong>: lezzetli</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lâtif</strong>: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>marifet</strong>: tanıma, bilme (bk. a-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: erişme, nail olma (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mehâsin</strong>: güzellikler (bk. ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mektubat</strong>: şuur sahiplerine hitap eden birer mektup gibi anlamlı şekilde yaratılmış varlıklar (bk. k-t-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhabbet</strong>: sevme (bk. ḥ-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhâtab</strong>: hitap edilen, kendisine karşı konuşulan (bk. ḫ-ṭ-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukabele</strong>: karşılık verme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cize</strong>: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müessir</strong>: tesir eden</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münâcât</strong>: Allah’a yalvarma, yakarma (bk. n-c-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mütalâa</strong>: okuma, inceleme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar-ı ibret</strong>: ibretli bakış (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nezaret</strong>: bakış, seyir (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nukuş</strong>: nakışlar, işlemeler (bk. n-ḳ-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saltanat-ı Rububiyet</strong>: Rablık saltanatı; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. s-l-ṭ; r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâ</strong>: gökyüzü (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahsis-i taabbüd</strong>: ibadeti ve kulluğu sadece Allah için yapma (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>takdirkârâne</strong>: takdir edercesine (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasdik</strong>: doğruluğunu kabul etme, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tefekkür</strong>: Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde varlıklar üzerinde düşünme (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temâşâ</strong>: hoşlanarak bakma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet</strong>: Allah’a kulluk (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vecih</strong>: yön</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziynet</strong>: süs (bk. z-y-n)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250471, member: 1"] [b]Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 442[/b] [FONT=Tahoma]İşte, insan, şu kâinata geldikten sonra iki cihetle ubûdiyeti var. Bir ciheti, gaibâne bir surette bir ubûdiyeti, bir tefekkürü var. Diğeri, hâzırâne, muhâtaba suretinde bir ubûdiyeti, bir münâcâtı vardır. [/FONT] [FONT=Tahoma][B][I] Birinci vecih[/I][/B] şudur ki: Kâinatta görünen saltanat-ı Rububiyeti, itaatkârâne tasdik edip kemâlâtına ve mehâsinine hayretkârâne nezaretidir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Sonra, esmâ-i kudsiye-i İlâhiyenin nukuşlarından ibaret olan bedî san’atları, birbirinin nazar-ı ibretlerine gösterip dellâllık ve ilâncılıktır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Sonra, herbiri birer gizli hazine-i mâneviye hükmünde olan esmâ-i Rabbâniyenin cevherlerini idrak terazisiyle tartmak, kalbin kıymetşinaslığıyla takdirkârâne kıymet vermektir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Sonra, kalem-i kudretin mektubatı hükmünde olan mevcudat sahifelerini, arz ve semâ yapraklarını mütalâa edip hayretkârâne tefekkürdür. [/FONT] [FONT=Tahoma]Sonra, şu mevcudattaki ziynetleri ve lâtif san’atları istihsankârâne temâşâ etmekle, onların Fâtır-ı Zülcemâlinin marifetine muhabbet etmek ve onların Sâni‑i Zülkemâlinin huzuruna çıkmaya ve iltifatına mazhar olmaya bir iştiyaktır. [/FONT][FONT=Tahoma][B][I]İkinci vecih[/I][/B] huzur ve hitap makamıdır ki, eserden müessire geçer. Görür ki, bir Sâni-i Zülcelâl, kendi san’atının mu’cizeleriyle kendini tanıttırmak ve bildirmek ister. O da iman ile, marifet ile mukabele eder. [/FONT] [FONT=Tahoma]Sonra görür ki, bir Rabb-i Rahîm, rahmetinin güzel meyveleriyle kendini sevdirmek ister. O da Ona hasr-ı muhabbetle, tahsis-i taabbüdle kendini Ona sevdirir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Sonra görüyor ki, bir Mün’im-i Kerîm, maddî ve mânevî nimetlerin lezizleriyle [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Zülcemâl[/B]: sonsuz güzellik sahibi ve herşeyi hârika, üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Mün’im-i Kerîm[/B]: kerem sahibi ve nimet verici Allah (bk. n-a-m; k-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Rabb-i Rahîm[/B]: sonsuz merhamet ve şefkat sahibi ve herşeyin rabbi olan Allah (bk. r-b-b; r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi, herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Sâni-i Zülkemâl[/B]: sonsuz kemâl sahibi ve herşeyi sanatla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]arz[/B]: yeryüzü, dünya[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bedî[/B]: güzel (bk. b-d-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cevher[/B]: değerli şey, öz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dellâllık[/B]: ilâncılık, rehberlik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esmâ-i Rabbâniye[/B]: herşeyin Rabbi olan Allah’ın isimleri (bk. s-m-v; r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esmâ-i kudsiye-i İlâhiye[/B]: Allah’ın her türlü kusurdan uzak, kutsal isimleri (bk. s-m-v; ḳ-d-s; e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gaibâne[/B]: yüzyüze olmadan, gizlice[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hasr-ı muhabbet[/B]: sevgiyi yöneltme, sadece onu sevme (bk. ḥ-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayretkârâne[/B]: hayret ederek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hazine-i mâneviye[/B]: manevi hazine (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâzırâne[/B]: hazırcasına [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]idrak[/B]: anlayış, kavrayış[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iltifat[/B]: iyilik ve güzellikle muamele etme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]istihsankârâne[/B]: beğenerek (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]itaatkârane[/B]: itaat ederek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iştiyak[/B]: fazla arzu ve istek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kalem-i kudret[/B]: varlıkların ve olayların düzenli olarak vücuda gelişinde bir kalem gibi eserini gösteren İlâhî güç (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâlât[/B]: mükemmellikler (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kıymetşinaslık[/B]: kadir kıymet bilmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]leziz[/B]: lezzetli[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lâtif[/B]: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]marifet[/B]: tanıma, bilme (bk. a-r-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: erişme, nail olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mehâsin[/B]: güzellikler (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mektubat[/B]: şuur sahiplerine hitap eden birer mektup gibi anlamlı şekilde yaratılmış varlıklar (bk. k-t-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhabbet[/B]: sevme (bk. ḥ-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhâtab[/B]: hitap edilen, kendisine karşı konuşulan (bk. ḫ-ṭ-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mukabele[/B]: karşılık verme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cize[/B]: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müessir[/B]: tesir eden[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münâcât[/B]: Allah’a yalvarma, yakarma (bk. n-c-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mütalâa[/B]: okuma, inceleme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazar-ı ibret[/B]: ibretli bakış (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nezaret[/B]: bakış, seyir (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nukuş[/B]: nakışlar, işlemeler (bk. n-ḳ-ş)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saltanat-ı Rububiyet[/B]: Rablık saltanatı; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. s-l-ṭ; r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâ[/B]: gökyüzü (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tahsis-i taabbüd[/B]: ibadeti ve kulluğu sadece Allah için yapma (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]takdirkârâne[/B]: takdir edercesine (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tasdik[/B]: doğruluğunu kabul etme, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tefekkür[/B]: Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde varlıklar üzerinde düşünme (bk. f-k-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]temâşâ[/B]: hoşlanarak bakma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet[/B]: Allah’a kulluk (bk. a-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vecih[/B]: yön[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ziynet[/B]: süs (bk. z-y-n)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst