Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250458" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 435</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Ne geçmiş zamanın elemleri onu incitir, ne gelecek zamanın korkuları onu ürkütür. Rahatla yaşar, yatar, Hâlıkına şükreder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Demek, ahsen-i takvim suretinde yaratılan insan, hayat-ı dünyeviyeye hasr-ı fikir etse, yüz derece sermayece hayvandan yüksek olduğu halde, yüz derece serçe kuşu gibi bir hayvandan aşağı düşer. Başka bir yerde bir temsille bu hakikati beyan etmiştim. Münasebet geldi, yine o temsili tekrar ediyorum. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Bir adam, bir hizmetkârına on altın verip “Mahsus bir kumaştan bir kat elbise yaptır” emreder. İkincisine bin altın verir, bir pusula içinde bazı şeyler yazılı o hizmetkârın cebine koyar, bir pazara gönderir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evvelki hizmetkâr, on altınla âlâ kumaştan mükemmel bir elbise alır. İkinci hizmetkâr, divanelik edip, evvelki hizmetkâra bakıp, cebine konulan hesap pusulasını okumayarak, bir dükkâncıya bin altın vererek bir kat elbise istedi. İnsafsız dükkâncı da kumaşın en çürüğünden bir kat elbise verdi. O bedbaht hizmetkâr, seyyidinin huzuruna geldi ve şiddetli bir tedip gördü ve dehşetli bir azap çekti.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, ednâ bir şuuru olan anlar ki, ikinci hizmetkâra verilen bin altın, bir kat elbise almak için değildir. Belki mühim bir ticaret içindir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Aynen onun gibi, insandaki cihâzât-ı mâneviye ve letâif-i insaniye ki, herbirisi hayvana nisbeten yüz derece inbisat etmiş. Meselâ, güzelliğin bütün merâtibini fark eden insan gözü; ve taamların bütün çeşit çeşit ezvâk-ı mahsusalarını temyiz eden insanın zâika-i lisaniyesi; ve hakaikın bütün inceliklerine nüfuz eden insanın aklı; ve kemâlâtın bütün envâına müştak insanın kalbi gibi sair cihazları, âletleri nerede; hayvanın pek basit, yalnız bir iki mertebe inkişaf etmiş âletleri nerede? Yalnız şu kadar fark var ki, hayvan kendine has bir amelde-münhasıran o hayvanda bir cihaz-ı mahsus-ziyade inkişaf eder. Fakat o inkişaf hususîdir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İnsanın cihazat cihetiyle zenginliği şu sırdandır ki: Akıl ve fikir sebebiyle, insanın hasseleri, duyguları fazla inkişaf ve inbisat peydâ etmiştir. Ve ihtiyâcâtın kesreti sebebiyle, çok çeşit çeşit hissiyat peydâ olmuştur. Ve hassasiyeti çok tenevvü</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık</strong>: herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahsen-i takvim</strong>: insanın en güzel bir şekilde ve tam kıvamında yaratılmış olması (bk. ḥ-s-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>amel</strong>: iş, fiil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedbaht</strong>: talihsiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan</strong>: açıklama (bk. b-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihaz-ı mahsus</strong>: özel duyu veya organ</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihazat</strong>: organlar, duyular</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihâzât-ı mâneviye</strong>: manevi duygular (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dehşetli</strong>: korkunç</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>divanelik</strong>: akılsızlık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ednâ</strong>: en aşağı, en küçük</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâ</strong>: çeşitler, türler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evvelki</strong>: önceki</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ezvâk-ı mahsusa</strong>: kendisine has, özel zevkler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakaik</strong>: hakikatler, gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>has</strong>: özel</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hasr-ı fikir</strong>: fikir ve düşünceyi sadece birşeye yöneltme (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hasse</strong>: duyu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı dünyeviye</strong>: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hissiyat</strong>: hisler, duygular</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hizmetkâr</strong>: hizmetçi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hususî</strong>: özel</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtiyâcât</strong>: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>inbisat</strong>: genişleme, yayılma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>inkişaf</strong>: gelişme, açılma (bk. k-ş-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâlât</strong>: mükemmellikler, üstün özellikler (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesret</strong>: çokluk (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>letâif-i insaniye</strong>: insanın mânevî yapısındaki ince duygular (bk. l-ṭ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahsus</strong>: özel</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>merâtib</strong>: mertebeler, dereceler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münhasıran</strong>: buna has olarak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müştak</strong>: düşkün, iştiyaklı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nisbeten</strong>: kıyasla, oranla (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nüfuz</strong>: etki</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>peydâ etme</strong>: meydana ve açığa çıkma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>pusula</strong>: küçük not kağıdı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>seyyid</strong>: efendi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taam</strong>: yiyecek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tedip</strong>: edeplendirme, ceza</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temyiz</strong>: ayırd etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziyade</strong>: çok, fazla</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zâika-i lisaniye</strong>: dilin tad alma duyusu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlâ</strong>: en üstün</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şuur</strong>: bilinç, anlayış, idrak (bk. ş-a-r)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250458, member: 1"] [b]Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 435[/b] [FONT=Tahoma]Ne geçmiş zamanın elemleri onu incitir, ne gelecek zamanın korkuları onu ürkütür. Rahatla yaşar, yatar, Hâlıkına şükreder. [/FONT] [FONT=Tahoma]Demek, ahsen-i takvim suretinde yaratılan insan, hayat-ı dünyeviyeye hasr-ı fikir etse, yüz derece sermayece hayvandan yüksek olduğu halde, yüz derece serçe kuşu gibi bir hayvandan aşağı düşer. Başka bir yerde bir temsille bu hakikati beyan etmiştim. Münasebet geldi, yine o temsili tekrar ediyorum. Şöyle ki: [/FONT] [FONT=Tahoma]Bir adam, bir hizmetkârına on altın verip “Mahsus bir kumaştan bir kat elbise yaptır” emreder. İkincisine bin altın verir, bir pusula içinde bazı şeyler yazılı o hizmetkârın cebine koyar, bir pazara gönderir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evvelki hizmetkâr, on altınla âlâ kumaştan mükemmel bir elbise alır. İkinci hizmetkâr, divanelik edip, evvelki hizmetkâra bakıp, cebine konulan hesap pusulasını okumayarak, bir dükkâncıya bin altın vererek bir kat elbise istedi. İnsafsız dükkâncı da kumaşın en çürüğünden bir kat elbise verdi. O bedbaht hizmetkâr, seyyidinin huzuruna geldi ve şiddetli bir tedip gördü ve dehşetli bir azap çekti. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, ednâ bir şuuru olan anlar ki, ikinci hizmetkâra verilen bin altın, bir kat elbise almak için değildir. Belki mühim bir ticaret içindir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Aynen onun gibi, insandaki cihâzât-ı mâneviye ve letâif-i insaniye ki, herbirisi hayvana nisbeten yüz derece inbisat etmiş. Meselâ, güzelliğin bütün merâtibini fark eden insan gözü; ve taamların bütün çeşit çeşit ezvâk-ı mahsusalarını temyiz eden insanın zâika-i lisaniyesi; ve hakaikın bütün inceliklerine nüfuz eden insanın aklı; ve kemâlâtın bütün envâına müştak insanın kalbi gibi sair cihazları, âletleri nerede; hayvanın pek basit, yalnız bir iki mertebe inkişaf etmiş âletleri nerede? Yalnız şu kadar fark var ki, hayvan kendine has bir amelde-münhasıran o hayvanda bir cihaz-ı mahsus-ziyade inkişaf eder. Fakat o inkişaf hususîdir. [/FONT] [FONT=Tahoma]İnsanın cihazat cihetiyle zenginliği şu sırdandır ki: Akıl ve fikir sebebiyle, insanın hasseleri, duyguları fazla inkişaf ve inbisat peydâ etmiştir. Ve ihtiyâcâtın kesreti sebebiyle, çok çeşit çeşit hissiyat peydâ olmuştur. Ve hassasiyeti çok tenevvü [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık[/B]: herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ahsen-i takvim[/B]: insanın en güzel bir şekilde ve tam kıvamında yaratılmış olması (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]amel[/B]: iş, fiil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bedbaht[/B]: talihsiz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beyan[/B]: açıklama (bk. b-y-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihaz-ı mahsus[/B]: özel duyu veya organ[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cihazat[/B]: organlar, duyular[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cihâzât-ı mâneviye[/B]: manevi duygular (bk. a-n-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dehşetli[/B]: korkunç[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]divanelik[/B]: akılsızlık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ednâ[/B]: en aşağı, en küçük[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]envâ[/B]: çeşitler, türler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evvelki[/B]: önceki[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ezvâk-ı mahsusa[/B]: kendisine has, özel zevkler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakaik[/B]: hakikatler, gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]has[/B]: özel[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hasr-ı fikir[/B]: fikir ve düşünceyi sadece birşeye yöneltme (bk. f-k-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hasse[/B]: duyu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı dünyeviye[/B]: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hissiyat[/B]: hisler, duygular[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hizmetkâr[/B]: hizmetçi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hususî[/B]: özel[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihtiyâcât[/B]: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]inbisat[/B]: genişleme, yayılma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]inkişaf[/B]: gelişme, açılma (bk. k-ş-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâlât[/B]: mükemmellikler, üstün özellikler (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kesret[/B]: çokluk (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]letâif-i insaniye[/B]: insanın mânevî yapısındaki ince duygular (bk. l-ṭ-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahsus[/B]: özel[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]merâtib[/B]: mertebeler, dereceler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münhasıran[/B]: buna has olarak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müştak[/B]: düşkün, iştiyaklı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nisbeten[/B]: kıyasla, oranla (bk. n-s-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nüfuz[/B]: etki[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]peydâ etme[/B]: meydana ve açığa çıkma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]pusula[/B]: küçük not kağıdı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]seyyid[/B]: efendi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]taam[/B]: yiyecek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tedip[/B]: edeplendirme, ceza[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]temyiz[/B]: ayırd etme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ziyade[/B]: çok, fazla[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zâika-i lisaniye[/B]: dilin tad alma duyusu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlâ[/B]: en üstün[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şuur[/B]: bilinç, anlayış, idrak (bk. ş-a-r)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst