Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250453" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 431</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">ve ruh-u mânevîsi büyük bir hakikat-i külliye suretini alacaktır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, aynen onun gibi, insanın mahiyetine, kudretten ehemmiyetli cihazat ve kaderden kıymetli programlar tevdi edilmiş. Eğer insan, şu dar âlem-i arzîde, hayat-ı dünyeviye toprağı altında o cihâzât-ı mâneviyesini nefsin hevesâtına sarf etse; bozulan çekirdek gibi, bir cüz’î telezzüz için, kısa bir ömürde, dar bir yerde ve sıkıntılı bir halde çürüyüp tefessüh ederek, mes’uliyet-i mâneviyeyi bedbaht ruhuna yüklenecek, şu dünyadan göçüp gidecektir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer o istidat çekirdeğini İslâmiyet suyuyla, imanın ziyasıyla, ubûdiyet toprağı altında terbiye ederek, evâmir-i Kur’âniyeyi imtisal edip cihâzât-ı mâneviyesini hakikî gayelerine tevcih etse; elbette âlem-i misal ve berzahta dal ve budak verecek ve âlem-i âhiret ve Cennette hadsiz kemâlât ve nimetlere medar olacak bir şecere-i bâkiyenin ve bir hakikat-i daimenin cihâzâtına cami’, kıymettar bir çekirdek ve revnakdâr bir makine ve bu şecere-i kâinatın mübarek ve münevver bir meyvesi olacaktır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, hakikî terakki ise, insana verilen kalb, sır, ruh, akıl, hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyeye yüzlerini çevirerek, herbiri kendine lâyık hususî bir vazife-i ubûdiyetle meşgul olmaktadır. Yoksa, ehl-i dalâletin terakki zannettikleri, hayat-ı dünyeviyenin bütün inceliklerine girmek ve zevklerinin her çeşitlerini, hattâ en süflîsini tatmak için bütün letâifini ve kalb ve aklını nefs-i emmâreye musahhar edip yardımcı verse, o terakki değil, sukuttur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Şu hakikati, bir vakıa-i hayaliyede şöyle bir temsilde gördüm ki: Ben büyük bir şehre giriyorum. Baktım ki, o şehirde büyük saraylar var. Bazı sarayların kapısına bakıyorum; gayet şenlik, parlak bir tiyatro gibi nazar-ı dikkati celb eder, herkesi eğlendirir bir cazibedarlık vardı. Dikkat ettim ki, o sarayın efendisi kapıya gelmiş, itle oynuyor ve oynamasına yardım ediyor. Hanımlar yabanî gençlerle</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Hakîm</strong>: her şeyi hikmetle ve benzersiz şeyleri üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Ganiyy-i Kerîm</strong>: sonsuz cömertlik ve zenginlik sahibi olan Allah (bk. ğ-n-y; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık</strong>: herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kadîr-i Rahîm</strong>: gücü her şeye yeten, rahmeti her şeyi kuşatan Allah (bk. ḳ-d-r; r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>acz</strong>: güçsüzlük (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azîm</strong>: çok büyük (bk. a-z-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bilhassa</strong>: özellikle</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>biçare</strong>: çaresiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cami’</strong>: toplayan, kapsamlı (bk. c-m-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>celb etmek</strong>: çekmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cesîm</strong>: büyük</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön, taraf</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihâzât</strong>: donanımlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihâzât-ı mâneviye</strong>: mânevî donanım, cihazlar (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz-ü ihtiyarî</strong>: insanın elindeki seçim gücü, irade (bk. c-z-e; ḫ-y-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’î</strong>: küçük, az (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>derc etmek</strong>: içine yerleştirmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>efrad</strong>: fertler, bireyler (bk. f-r-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehemmiyet</strong>: önem</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emr-i tekvinî</strong>: yaratılışa dair emir (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enaniyet</strong>: benlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâ</strong>: türler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evvelki</strong>: önceki</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fakr</strong>: ihtiyaç hali (bk. f-ḳ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gınâ</strong>: zenginlik (bk. ğ-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sınırsız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat-i külliye</strong>: kapsamlı hakikat (bk. ḥ-ḳ-ḳ; k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı dünyeviye</strong>: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı ebediye</strong>: sonsuz âhiret hayatı (bk. ḥ-y-y; e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hüsn-ü istimal etmek</strong>: güzel kullanmak (bk. ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtiyar</strong>: irade, tercih, seçme gücü (bk. ḫ-y-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>imtisal</strong>: yerine getirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istidat</strong>: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itibariyle</strong>: özelliğiyle</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kader</strong>: Allah’ın meydana gelecek herşeyi olmadan önce takdir etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl</strong>: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesb</strong>: kazanma </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, kuvvet, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet-i mâneviye</strong>: mânevî yapı (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevadd-ı muzırra</strong>: zararlı maddeler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudiyet</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteveccih</strong>: yönelik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazik</strong>: ince, zarif</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nâzır</strong>: bakan (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ruh-u mânevî</strong>: mânevî ruh (bk. r-v-ḥ; a-n-y) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sû-i mizaç</strong>: kötü huy</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabakat</strong>: tabakalar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tecelliyât</strong>: yansımalar (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tefessüh etmek</strong>: bozulmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet</strong>: kulluk (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vecih</strong>: yön, yüz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vüs’at</strong>: genişlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şule</strong>: alev</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250453, member: 1"] [b]Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 431[/b] [FONT=Tahoma]ve ruh-u mânevîsi büyük bir hakikat-i külliye suretini alacaktır. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, aynen onun gibi, insanın mahiyetine, kudretten ehemmiyetli cihazat ve kaderden kıymetli programlar tevdi edilmiş. Eğer insan, şu dar âlem-i arzîde, hayat-ı dünyeviye toprağı altında o cihâzât-ı mâneviyesini nefsin hevesâtına sarf etse; bozulan çekirdek gibi, bir cüz’î telezzüz için, kısa bir ömürde, dar bir yerde ve sıkıntılı bir halde çürüyüp tefessüh ederek, mes’uliyet-i mâneviyeyi bedbaht ruhuna yüklenecek, şu dünyadan göçüp gidecektir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Eğer o istidat çekirdeğini İslâmiyet suyuyla, imanın ziyasıyla, ubûdiyet toprağı altında terbiye ederek, evâmir-i Kur’âniyeyi imtisal edip cihâzât-ı mâneviyesini hakikî gayelerine tevcih etse; elbette âlem-i misal ve berzahta dal ve budak verecek ve âlem-i âhiret ve Cennette hadsiz kemâlât ve nimetlere medar olacak bir şecere-i bâkiyenin ve bir hakikat-i daimenin cihâzâtına cami’, kıymettar bir çekirdek ve revnakdâr bir makine ve bu şecere-i kâinatın mübarek ve münevver bir meyvesi olacaktır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, hakikî terakki ise, insana verilen kalb, sır, ruh, akıl, hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyeye yüzlerini çevirerek, herbiri kendine lâyık hususî bir vazife-i ubûdiyetle meşgul olmaktadır. Yoksa, ehl-i dalâletin terakki zannettikleri, hayat-ı dünyeviyenin bütün inceliklerine girmek ve zevklerinin her çeşitlerini, hattâ en süflîsini tatmak için bütün letâifini ve kalb ve aklını nefs-i emmâreye musahhar edip yardımcı verse, o terakki değil, sukuttur. [/FONT] [FONT=Tahoma]Şu hakikati, bir vakıa-i hayaliyede şöyle bir temsilde gördüm ki: Ben büyük bir şehre giriyorum. Baktım ki, o şehirde büyük saraylar var. Bazı sarayların kapısına bakıyorum; gayet şenlik, parlak bir tiyatro gibi nazar-ı dikkati celb eder, herkesi eğlendirir bir cazibedarlık vardı. Dikkat ettim ki, o sarayın efendisi kapıya gelmiş, itle oynuyor ve oynamasına yardım ediyor. Hanımlar yabanî gençlerle [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Hakîm[/B]: her şeyi hikmetle ve benzersiz şeyleri üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Ganiyy-i Kerîm[/B]: sonsuz cömertlik ve zenginlik sahibi olan Allah (bk. ğ-n-y; k-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık[/B]: herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kadîr-i Rahîm[/B]: gücü her şeye yeten, rahmeti her şeyi kuşatan Allah (bk. ḳ-d-r; r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]acz[/B]: güçsüzlük (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azîm[/B]: çok büyük (bk. a-z-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bilhassa[/B]: özellikle[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]biçare[/B]: çaresiz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cami’[/B]: toplayan, kapsamlı (bk. c-m-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]celb etmek[/B]: çekmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cesîm[/B]: büyük[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihet[/B]: yön, taraf[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cihâzât[/B]: donanımlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihâzât-ı mâneviye[/B]: mânevî donanım, cihazlar (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cüz-ü ihtiyarî[/B]: insanın elindeki seçim gücü, irade (bk. c-z-e; ḫ-y-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’î[/B]: küçük, az (bk. c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]derc etmek[/B]: içine yerleştirmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]efrad[/B]: fertler, bireyler (bk. f-r-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ehemmiyet[/B]: önem[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]emr-i tekvinî[/B]: yaratılışa dair emir (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]enaniyet[/B]: benlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]envâ[/B]: türler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evvelki[/B]: önceki[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fakr[/B]: ihtiyaç hali (bk. f-ḳ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gınâ[/B]: zenginlik (bk. ğ-n-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sınırsız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat-i külliye[/B]: kapsamlı hakikat (bk. ḥ-ḳ-ḳ; k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı dünyeviye[/B]: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı ebediye[/B]: sonsuz âhiret hayatı (bk. ḥ-y-y; e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hüsn-ü istimal etmek[/B]: güzel kullanmak (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihtiyar[/B]: irade, tercih, seçme gücü (bk. ḫ-y-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]imtisal[/B]: yerine getirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]istidat[/B]: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]itibariyle[/B]: özelliğiyle[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kader[/B]: Allah’ın meydana gelecek herşeyi olmadan önce takdir etmesi, planlaması (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl[/B]: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kesb[/B]: kazanma [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kudret[/B]: güç, kuvvet, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet-i mâneviye[/B]: mânevî yapı (bk. a-n-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mevadd-ı muzırra[/B]: zararlı maddeler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudiyet[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müteveccih[/B]: yönelik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazik[/B]: ince, zarif[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nâzır[/B]: bakan (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ruh-u mânevî[/B]: mânevî ruh (bk. r-v-ḥ; a-n-y) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sû-i mizaç[/B]: kötü huy[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabakat[/B]: tabakalar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tecelliyât[/B]: yansımalar (bk. c-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tefessüh etmek[/B]: bozulmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet[/B]: kulluk (bk. a-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vecih[/B]: yön, yüz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vüs’at[/B]: genişlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şule[/B]: alev[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst