Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250444" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 425</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hekim ise, ya aynen istediğini verir, yahut onun maslahatına binaen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, Cenâb-ı Hak, Hakîm-i Mutlak, hazır, nazır olduğu için, abdin duasına cevap verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzuruyla ve cevabıyla ünsiyete çevirir. Fakat insanın hevâperestâne ve heveskârâne tahakkümüyle değil, belki hikmet-i Rabbâniyenin iktizasıyla, ya matlubunu veya daha evlâsını verir veya hiç vermez.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem dua bir ubûdiyettir. Ubûdiyet ise, semerâtı uhreviyedir. Dünyevî maksatlar ise, o nevi dua ve ibadetin vakitleridir. O maksatlar, gayeleri değil.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, yağmur namazı ve duası bir ibadettir. Yağmursuzluk, o ibadetin vaktidir. Yoksa, o ibadet ve o dua, yağmuru getirmek için değildir. Eğer sırf o niyetle olsa, o dua, o ibadet hâlis olmadığından kabule lâyık olmaz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Nasıl ki, güneşin gurubu, akşam namazının vaktidir. Hem güneşin ve ayın tutulmaları, “küsuf ve husuf namazları” denilen iki ibadet-i mahsusanın vakitleridir. Yani, gece ve gündüzün nuranî âyetlerinin nikaplanmasıyla bir azamet-i İlâhiyeyi ilâna medar olduğundan, Cenâb-ı Hak, ibâdını o vakitte bir nevi ibadete davet eder. Yoksa o namaz, açılması ve ne kadar devam etmesi müneccim hesabıyla muayyen olan ay ve güneşin husuf ve küsuflarının inkişafları için değildir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Aynı onun gibi, yağmursuzluk dahi, yağmur namazının vaktidir. Ve beliyyelerin istilâsı ve muzır şeylerin tasallutu, bazı duaların evkat-ı mahsusalarıdır ki, insan o vakitlerde aczini anlar; dua ile, niyaz ile Kadîr-i Mutlakın dergâhına iltica eder. Eğer dua çok edildiği halde beliyyeler def’ olunmazsa, denilmeyecek ki, “Dua kabul olmadı.” Belki denilecek ki, “Duanın vakti kaza olmadı.” Eğer Cenâb-ı Hak, fazl ve keremiyle belâyı ref etse, nurun alâ nur, o vakit dua vakti biter, kaza olur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Demek, dua bir sırr-ı ubûdiyettir. Ubûdiyet ise, hâlisen livechillâh olmalı.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın tâ kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hakîm-i Mutlak</strong>: herşeyi belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan sınırsız hikmet sahibi Allah (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kadîr-i Mutlak</strong>: herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>abd</strong>: kul (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>acz</strong>: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azamet-i İlâhiye</strong>: Allah’ın azameti, büyüklüğü (bk. a-ẓ-m; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beliyye</strong>: belâ, musibet</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>binaen</strong>: –dayanarak </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>def’</strong>: ortadan kaldırma, savma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dergâh</strong>: huzur, rahmet kapısı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dua</strong>: Allah’a yalvarma (bk. d-a-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dünyevî</strong>: dünyaya ait </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evkat-ı mahsusa</strong>: özel vakitler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evlâ</strong>: daha iyi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fazl</strong>: ihsan, yardım (bk. f-ḍ-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gurub</strong>: batış</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>heveskârâne</strong>: hevesine düşkün bir şekilde</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hevâperestâne</strong>: nefsin isteklerine düşkün bir şekilde (bk. h-v-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet-i Rabbâniye</strong>: Allah’ın hikmeti (bk. ḥ-k-m; r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>husuf</strong>: ay tutulması</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>huzur</strong>: yakınında olma (bk. h-ḍ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâlis</strong>: samimi, içten (bk. ḫ-l-ṣ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâlisen</strong>: katıksız, samimi olarak (bk. ḫ-l-ṣ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ibadet-i mahsusa</strong>: özel ibadet (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ibâd</strong>: kullar (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iltica</strong>: sığınma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>inkişaf</strong>: açığa çıkma (bk. k-ş-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istilâ</strong>: işgal</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kaza</strong>: olacağı Allah tarafından bilinen ve takdir olunan şeylerin zamanı gelince yaratılması (bk. ḳ-ḍ-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kerem</strong>: ikram, iyilik, bağış (bk. k-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küsuf</strong>: güneş tutulması</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>livechillâh</strong>: Allah için</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maksat</strong>: gaye, istenilen şey (bk. ḳ-s-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maslahat</strong>: fayda, yarar (bk. ṣ-l-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>matlub</strong>: istek (bk. ṭ-l-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>medar</strong>: sebep, vesile</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muayyen</strong>: belirli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muzır</strong>: zararlı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müneccim</strong>: astrolog, yıldızların konum ve hareketlerinden mânâ çıkaran </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazır</strong>: bakan, gözeten (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nevi</strong>: tür, çeşit</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nikap</strong>: örtü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>niyaz</strong>: dua, yakarış </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuranî</strong>: nurlu, aydınlık (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nurun alâ nur</strong>: nur üstüne nur (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ref etmek</strong>: kaldırmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semerât</strong>: meyveler, neticeler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sırr-ı ubûdiyet</strong>: kulluk sırrı (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahakküm</strong>: baskı, zorbalık (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasallut</strong>: sataşma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet</strong>: Allah’a kulluk (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>uhreviye</strong>: âhirete ait (bk. e-ḫ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vahşet</strong>: yalnızlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyet</strong>: Kur’ân’ın herbir cümlesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ünsiyet</strong>: dostluk, yakınlık</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250444, member: 1"] [b]Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 425[/b] [FONT=Tahoma]Hekim ise, ya aynen istediğini verir, yahut onun maslahatına binaen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, Cenâb-ı Hak, Hakîm-i Mutlak, hazır, nazır olduğu için, abdin duasına cevap verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzuruyla ve cevabıyla ünsiyete çevirir. Fakat insanın hevâperestâne ve heveskârâne tahakkümüyle değil, belki hikmet-i Rabbâniyenin iktizasıyla, ya matlubunu veya daha evlâsını verir veya hiç vermez. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem dua bir ubûdiyettir. Ubûdiyet ise, semerâtı uhreviyedir. Dünyevî maksatlar ise, o nevi dua ve ibadetin vakitleridir. O maksatlar, gayeleri değil. [/FONT] [FONT=Tahoma]Meselâ, yağmur namazı ve duası bir ibadettir. Yağmursuzluk, o ibadetin vaktidir. Yoksa, o ibadet ve o dua, yağmuru getirmek için değildir. Eğer sırf o niyetle olsa, o dua, o ibadet hâlis olmadığından kabule lâyık olmaz. [/FONT] [FONT=Tahoma]Nasıl ki, güneşin gurubu, akşam namazının vaktidir. Hem güneşin ve ayın tutulmaları, “küsuf ve husuf namazları” denilen iki ibadet-i mahsusanın vakitleridir. Yani, gece ve gündüzün nuranî âyetlerinin nikaplanmasıyla bir azamet-i İlâhiyeyi ilâna medar olduğundan, Cenâb-ı Hak, ibâdını o vakitte bir nevi ibadete davet eder. Yoksa o namaz, açılması ve ne kadar devam etmesi müneccim hesabıyla muayyen olan ay ve güneşin husuf ve küsuflarının inkişafları için değildir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Aynı onun gibi, yağmursuzluk dahi, yağmur namazının vaktidir. Ve beliyyelerin istilâsı ve muzır şeylerin tasallutu, bazı duaların evkat-ı mahsusalarıdır ki, insan o vakitlerde aczini anlar; dua ile, niyaz ile Kadîr-i Mutlakın dergâhına iltica eder. Eğer dua çok edildiği halde beliyyeler def’ olunmazsa, denilmeyecek ki, “Dua kabul olmadı.” Belki denilecek ki, “Duanın vakti kaza olmadı.” Eğer Cenâb-ı Hak, fazl ve keremiyle belâyı ref etse, nurun alâ nur, o vakit dua vakti biter, kaza olur. [/FONT] [FONT=Tahoma]Demek, dua bir sırr-ı ubûdiyettir. Ubûdiyet ise, hâlisen livechillâh olmalı. [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın tâ kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hakîm-i Mutlak[/B]: herşeyi belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan sınırsız hikmet sahibi Allah (bk. ḥ-k-m; ṭ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kadîr-i Mutlak[/B]: herşeye gücü yeten, sınırsız güç ve kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ṭ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]abd[/B]: kul (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]acz[/B]: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azamet-i İlâhiye[/B]: Allah’ın azameti, büyüklüğü (bk. a-ẓ-m; e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beliyye[/B]: belâ, musibet[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]binaen[/B]: –dayanarak [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]def’[/B]: ortadan kaldırma, savma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dergâh[/B]: huzur, rahmet kapısı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dua[/B]: Allah’a yalvarma (bk. d-a-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dünyevî[/B]: dünyaya ait [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evkat-ı mahsusa[/B]: özel vakitler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evlâ[/B]: daha iyi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fazl[/B]: ihsan, yardım (bk. f-ḍ-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]gurub[/B]: batış[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]heveskârâne[/B]: hevesine düşkün bir şekilde[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hevâperestâne[/B]: nefsin isteklerine düşkün bir şekilde (bk. h-v-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet-i Rabbâniye[/B]: Allah’ın hikmeti (bk. ḥ-k-m; r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]husuf[/B]: ay tutulması[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]huzur[/B]: yakınında olma (bk. h-ḍ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hâlis[/B]: samimi, içten (bk. ḫ-l-ṣ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâlisen[/B]: katıksız, samimi olarak (bk. ḫ-l-ṣ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ibadet-i mahsusa[/B]: özel ibadet (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ibâd[/B]: kullar (bk. a-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iltica[/B]: sığınma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]inkişaf[/B]: açığa çıkma (bk. k-ş-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istilâ[/B]: işgal[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kaza[/B]: olacağı Allah tarafından bilinen ve takdir olunan şeylerin zamanı gelince yaratılması (bk. ḳ-ḍ-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kerem[/B]: ikram, iyilik, bağış (bk. k-r-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]küsuf[/B]: güneş tutulması[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]livechillâh[/B]: Allah için[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]maksat[/B]: gaye, istenilen şey (bk. ḳ-s-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maslahat[/B]: fayda, yarar (bk. ṣ-l-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]matlub[/B]: istek (bk. ṭ-l-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]medar[/B]: sebep, vesile[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muayyen[/B]: belirli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muzır[/B]: zararlı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müneccim[/B]: astrolog, yıldızların konum ve hareketlerinden mânâ çıkaran [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazır[/B]: bakan, gözeten (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nevi[/B]: tür, çeşit[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nikap[/B]: örtü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]niyaz[/B]: dua, yakarış [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nuranî[/B]: nurlu, aydınlık (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nurun alâ nur[/B]: nur üstüne nur (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ref etmek[/B]: kaldırmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semerât[/B]: meyveler, neticeler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sırr-ı ubûdiyet[/B]: kulluk sırrı (bk. a-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tahakküm[/B]: baskı, zorbalık (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tasallut[/B]: sataşma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet[/B]: Allah’a kulluk (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]uhreviye[/B]: âhirete ait (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vahşet[/B]: yalnızlık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyet[/B]: Kur’ân’ın herbir cümlesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ünsiyet[/B]: dostluk, yakınlık[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst