Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250442" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 424</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Nasıl bir çocuk, eli yetişmediği bir meramını, bir arzusunu elde etmek için ya ağlar, ya ister. Yani, ya fiilî, ya kavlî lisan-ı acziyle bir dua eder, maksuduna muvaffak olur. Öyle de, insan, bütün zîhayat âlemi içinde nazik, nazenin, nazdar bir çocuk hükmündedir. Rahmânü’r-Rahîmin dergâhında, ya zaaf ve acziyle ağlamak veya fakr ve ihtiyacıyla dua etmek gerektir. Tâ ki, makàsıdı ona musahhar olsun veya teshirin şükrünü eda etsin. Yoksa, bir sinekten vâveylâ eden ahmak ve haylaz bir çocuk gibi, “Ben kuvvetimle, bu kabil-i teshir olmayan ve bin derece ondan kuvvetli olan acip şeyleri teshir ediyorum ve fikir ve tedbirimle kendime itaat ettiriyorum” deyip küfran-ı nimete sapmak, insaniyetin fıtrat-ı asliyesine zıt olduğu gibi, şiddetli bir azâba kendini müstehak eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>BEŞİNCİ NOKTA</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İman, duayı bir vesile-i kat’iye olarak iktiza ettiği ve fıtrat-ı insaniye onu şiddetle istediği gibi, Cenâb-ı Hak dahi, “Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?” meâlinde, </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">قُلْ مَا يَعْبَؤُا بِكُمْ رَبِّى لَوْلاَ دُعَاۤؤُكُمْ</span></span> ferman ediyor. </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">اُدْعُونِىۤ اَسْتَجِبْ لَكُم ْ</span></span> emrediyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer desen: Birçok defa dua ediyoruz, kabul olmuyor. Halbuki âyet umumîdir; ‘Her duaya cevap var’ ifade ediyor.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Elcevap:</em> Cevap vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Her dua için cevap vermek var. Fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek, Cenâb-ı Hakkın hikmetine tâbidir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, hasta bir çocuk çağırır: “Ya hekim, bana bak.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hekim “Lebbeyk,” der. “Ne istersin?” Cevap verir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Çocuk “Şu ilâcı ver bana” der.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> Furkan Sûresi, 25:77.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Bana dua edin, size cevap vereyim.” Mü’min Sûresi, 40:60.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın tâ kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Rahmânü’r-Rahîm</strong>: sonsuz merhamet sahibi, her yaratığa uygun rızık veren ve yarattıklarına karşı çok şefkat eden Allah (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>acz</strong>: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahmak</strong>: sersem</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ayn-ı matlub</strong>: istenilen şeyin kendisi (bk. ṭ-l-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dergâh</strong>: Allah’ın yüce katı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dua</strong>: Allah’a yalvarma, niyaz (bk. d-a-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eda etmek</strong>: yerine getirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fakr</strong>: fakirlik, ihtiyaç hâli (bk. f-ḳ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ferman etmek</strong>: buyurmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fiilî</strong>: fiilen, çalışarak (bk. f-a-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fıtrat-ı asliye</strong>: esas yaratılış gayesi (bk. f-ṭ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fıtrat-ı insaniye</strong>: insanın yaratılışı, tabiatı (bk. f-ṭ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haylaz</strong>: yaramaz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hekim</strong>: doktor</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtiyacat</strong>: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kabil-i teshir olmayan</strong>: boyun eğdirilmesi mümkün olmayan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kavlî</strong>: sözlü olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küfran-ı nimet</strong>: nimete karşı nankörlük (bk. k-f-r; n-a-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lebbeyk</strong>: buyurunuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan-ı acz</strong>: âcizlik dili (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maksud</strong>: istek (bk. ḳ-s-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>makàsıd</strong>: gayeler, istenilen şeyler (bk. ḳ-s-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meram</strong>: arzu, istek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meâl</strong>: anlam</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>musahhar</strong>: boyun eğmiş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvaffak olmak</strong>: başarmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müstehak</strong>: hak etmiş, layık (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazdar</strong>: nazlı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazenin</strong>: ince, nazik, duyarlı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazik</strong>: zarif, ince</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tedbir</strong>: idare etme, çekip çevirme (bk. d-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teshir</strong>: boyun eğdirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tâbi</strong>: uyan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umumî</strong>: genel</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vesile-i kât’iye</strong>: kesin aracı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vâveylâ</strong>: feryad</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zaaf</strong>: zayıflık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyet</strong>: Kur’an’ın herbir cümlesi</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250442, member: 1"] [b]Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 424[/b] [FONT=Tahoma]Nasıl bir çocuk, eli yetişmediği bir meramını, bir arzusunu elde etmek için ya ağlar, ya ister. Yani, ya fiilî, ya kavlî lisan-ı acziyle bir dua eder, maksuduna muvaffak olur. Öyle de, insan, bütün zîhayat âlemi içinde nazik, nazenin, nazdar bir çocuk hükmündedir. Rahmânü’r-Rahîmin dergâhında, ya zaaf ve acziyle ağlamak veya fakr ve ihtiyacıyla dua etmek gerektir. Tâ ki, makàsıdı ona musahhar olsun veya teshirin şükrünü eda etsin. Yoksa, bir sinekten vâveylâ eden ahmak ve haylaz bir çocuk gibi, “Ben kuvvetimle, bu kabil-i teshir olmayan ve bin derece ondan kuvvetli olan acip şeyleri teshir ediyorum ve fikir ve tedbirimle kendime itaat ettiriyorum” deyip küfran-ı nimete sapmak, insaniyetin fıtrat-ı asliyesine zıt olduğu gibi, şiddetli bir azâba kendini müstehak eder. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]BEŞİNCİ NOKTA [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]İman, duayı bir vesile-i kat’iye olarak iktiza ettiği ve fıtrat-ı insaniye onu şiddetle istediği gibi, Cenâb-ı Hak dahi, “Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?” meâlinde, [/FONT] [FONT=Tahoma][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]قُلْ مَا يَعْبَؤُا بِكُمْ رَبِّى لَوْلاَ دُعَاۤؤُكُمْ[/SIZE][/FONT] ferman ediyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]اُدْعُونِىۤ اَسْتَجِبْ لَكُم ْ[/SIZE][/FONT] emrediyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Eğer desen: Birçok defa dua ediyoruz, kabul olmuyor. Halbuki âyet umumîdir; ‘Her duaya cevap var’ ifade ediyor.” [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Elcevap:[/I] Cevap vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Her dua için cevap vermek var. Fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek, Cenâb-ı Hakkın hikmetine tâbidir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Meselâ, hasta bir çocuk çağırır: “Ya hekim, bana bak.” [/FONT] [FONT=Tahoma]Hekim “Lebbeyk,” der. “Ne istersin?” Cevap verir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Çocuk “Şu ilâcı ver bana” der. [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] Furkan Sûresi, 25:77. Dipnot-2[/FONT] [FONT=Tahoma] “Bana dua edin, size cevap vereyim.” Mü’min Sûresi, 40:60.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın tâ kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Rahmânü’r-Rahîm[/B]: sonsuz merhamet sahibi, her yaratığa uygun rızık veren ve yarattıklarına karşı çok şefkat eden Allah (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]acz[/B]: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ahmak[/B]: sersem[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ayn-ı matlub[/B]: istenilen şeyin kendisi (bk. ṭ-l-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dergâh[/B]: Allah’ın yüce katı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dua[/B]: Allah’a yalvarma, niyaz (bk. d-a-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]eda etmek[/B]: yerine getirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fakr[/B]: fakirlik, ihtiyaç hâli (bk. f-ḳ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ferman etmek[/B]: buyurmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fiilî[/B]: fiilen, çalışarak (bk. f-a-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fıtrat-ı asliye[/B]: esas yaratılış gayesi (bk. f-ṭ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fıtrat-ı insaniye[/B]: insanın yaratılışı, tabiatı (bk. f-ṭ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haylaz[/B]: yaramaz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hekim[/B]: doktor[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihtiyacat[/B]: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kabil-i teshir olmayan[/B]: boyun eğdirilmesi mümkün olmayan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kavlî[/B]: sözlü olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küfran-ı nimet[/B]: nimete karşı nankörlük (bk. k-f-r; n-a-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lebbeyk[/B]: buyurunuz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lisan-ı acz[/B]: âcizlik dili (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]maksud[/B]: istek (bk. ḳ-s-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]makàsıd[/B]: gayeler, istenilen şeyler (bk. ḳ-s-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]meram[/B]: arzu, istek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]meâl[/B]: anlam[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]musahhar[/B]: boyun eğmiş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muvaffak olmak[/B]: başarmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müstehak[/B]: hak etmiş, layık (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazdar[/B]: nazlı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazenin[/B]: ince, nazik, duyarlı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazik[/B]: zarif, ince[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tedbir[/B]: idare etme, çekip çevirme (bk. d-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]teshir[/B]: boyun eğdirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tâbi[/B]: uyan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]umumî[/B]: genel[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vesile-i kât’iye[/B]: kesin aracı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vâveylâ[/B]: feryad[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zaaf[/B]: zayıflık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyet[/B]: Kur’an’ın herbir cümlesi[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst