Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250439" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 423</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">senede kazandığı iktidar-ı hayatiyeyi ve meleke-i ameliyeyi, yirmi günde serçe ve arı gibi bir hayvan tahsil eder, yani ona ilham olunur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Demek, hayvanın vazife-i asliyesi, taallümle tekemmül etmek değildir; ve marifet kesbetmekle terakki etmek değildir; ve aczini göstermekle medet istemek, dua etmek değildir. Belki vazifesi, istidadına göre taammüldür, amel etmektir, ubûdiyet-i fiiliyedir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İnsan ise, dünyaya gelişinde, herşeyi öğrenmeye muhtaç ve hayat kanunlarına cahil; hattâ yirmi senede tamamen şerâit-i hayatı öğrenemiyor. Belki âhir ömrüne kadar öğrenmeye muhtaç, hem gayet âciz ve zayıf bir surette dünyaya gönderilip, bir iki senede ancak ayağa kalkabiliyor. On beş senede ancak zarar ve menfaati fark eder; hayat-ı beşeriyenin muavenetiyle, ancak menfaatlerini celp ve zararlardan sakınabilir. Demek ki, insanın vazife-i fıtriyesi, taallümle tekemmüldür, dua ile ubûdiyettir. Yani, “Kimin merhametiyle böyle hakîmâne idare olunuyorum? Kimin keremiyle böyle müşfikane terbiye olunuyorum? Nasıl birisinin lütuflarıyla böyle nazeninâne besleniyorum ve idare ediliyorum?” bilmektir; ve binden ancak birisine eli yetişemediği hâcâtına dair Kàdıu’l-Hâcâta lisan-ı acz ve fakr ile yalvarmaktır ve istemek ve dua etmektir. Yani, aczin ve fakrın cenahlarıyla makam-ı âlâ-yı ubûdiyete uçmaktır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Demek, insan bu âleme ilim</em><em> ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibarıyla herşey ilme bağlıdır. Ve bütün ulûm-u hakikiyenin esası ve madeni ve nuru ve ruhu marifetullahtır ve onun üssü’l-esası da iman-ı billâhtır.</em></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><em></em></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><em></em></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem insan, nihayetsiz acziyle nihayetsiz beliyyâta maruz ve hadsiz âdânın hücumuna müptelâ; ve nihayetsiz fakrıyla beraber nihayetsiz hâcâta giriftar ve nihayetsiz metâlibe muhtaç olduğundan, vazife-i asliye-i fıtriyesi, imandan sonra, duadır. Dua ise, esas-ı ubûdiyettir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kàdıu’l-Hâcât</strong>: bütün ihtiyaçları karşılayan Allah (bk. h-v-c)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>acz</strong>: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beliyyât</strong>: belalar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>celp</strong>: çekme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cenah</strong>: kanat</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dua</strong>: Allah’a yalvarma (bk. d-a-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esas-ı ubûdiyet</strong>: kulluğun esası, özü (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fakr</strong>: fakirlik, ihtiyaç hali (bk. f-ḳ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>giriftar</strong>: tutulmuş, yakalanmış</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sınırsız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakîmâne</strong>: hikmetli biçimde (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı beşeriye</strong>: insan hayatı (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâcât</strong>: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktidar-ı hayatiye</strong>: yaşama gücü (bk. ḳ-d-r; ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilham</strong>: kalbe gelme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iman-ı billâh</strong>: Allah’a iman (bk. e-m-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istidad</strong>: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kerem</strong>: iyilik, ikram, cömertlik (bk. k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesbetmek</strong>: kazanmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan-ı acz ve fakr</strong>: fakirlik ve acizlik dili (bk. a-c-z; f-ḳ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lütuf</strong>: iyilik, ihsan (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maden</strong>: kaynak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet</strong>: nitelik, özellik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>makam-ı âlâ-yı ubûdiyet</strong>: Allah’a kulluğun yüce makamı (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>marifet</strong>: geniş bilgi ve beceri (bk. a-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>marifetullah</strong>: Allah’ı bilme ve tanıma (bk. a-r-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maruz</strong>: tesiri altında olan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>medet</strong>: yardım</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meleke-i ameliye</strong>: iş yapma mahareti, kabiliyeti</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menfaat</strong>: çıkar, yarar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>metâlib</strong>: istekler (bk. ṭ-l-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muavenet</strong>: yardım</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müptelâ</strong>: bağımlı, tutulmuş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşfikane</strong>: şefkatli bir şekilde (bk. ş-f-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazeninâne</strong>: nazikçesine</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nur</strong>: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taallüm</strong>: öğrenme (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taammül</strong>: amel etmek, hareket etmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahsil etmek</strong>: öğrenmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tekemmül</strong>: mükemmelleşme, olgunlaşma (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terakki</strong>: ilerleme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet</strong>: Allah’a kulluk (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet-i fiiliye</strong>: fiilî ibadetler (bk. a-b-d; f-a-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulûm-u hakikiye</strong>: gerçek ilimler (bk. a-l-m; ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vazife-i asliye</strong>: asıl vazife</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vazife-i asliye-i fıtriye</strong>: yaratılıştan gelen asıl vazife (bk. f-ṭ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vazife-i fıtriye</strong>: yaratılıştan gelen görev (bk. f-ṭ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âciz</strong>: güçsüz, zayıf (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âdâ</strong>: düşmanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhir</strong>: son (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>üssü’l-esas</strong>: temel esas</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şerâit-i hayat</strong>: hayat şartları (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250439, member: 1"] [b]Yirmi Üçüncü Söz - Sayfa 423[/b] [FONT=Tahoma]senede kazandığı iktidar-ı hayatiyeyi ve meleke-i ameliyeyi, yirmi günde serçe ve arı gibi bir hayvan tahsil eder, yani ona ilham olunur. [/FONT] [FONT=Tahoma]Demek, hayvanın vazife-i asliyesi, taallümle tekemmül etmek değildir; ve marifet kesbetmekle terakki etmek değildir; ve aczini göstermekle medet istemek, dua etmek değildir. Belki vazifesi, istidadına göre taammüldür, amel etmektir, ubûdiyet-i fiiliyedir. [/FONT] [FONT=Tahoma]İnsan ise, dünyaya gelişinde, herşeyi öğrenmeye muhtaç ve hayat kanunlarına cahil; hattâ yirmi senede tamamen şerâit-i hayatı öğrenemiyor. Belki âhir ömrüne kadar öğrenmeye muhtaç, hem gayet âciz ve zayıf bir surette dünyaya gönderilip, bir iki senede ancak ayağa kalkabiliyor. On beş senede ancak zarar ve menfaati fark eder; hayat-ı beşeriyenin muavenetiyle, ancak menfaatlerini celp ve zararlardan sakınabilir. Demek ki, insanın vazife-i fıtriyesi, taallümle tekemmüldür, dua ile ubûdiyettir. Yani, “Kimin merhametiyle böyle hakîmâne idare olunuyorum? Kimin keremiyle böyle müşfikane terbiye olunuyorum? Nasıl birisinin lütuflarıyla böyle nazeninâne besleniyorum ve idare ediliyorum?” bilmektir; ve binden ancak birisine eli yetişemediği hâcâtına dair Kàdıu’l-Hâcâta lisan-ı acz ve fakr ile yalvarmaktır ve istemek ve dua etmektir. Yani, aczin ve fakrın cenahlarıyla makam-ı âlâ-yı ubûdiyete uçmaktır. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Demek, insan bu âleme ilim[/I][I] ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibarıyla herşey ilme bağlıdır. Ve bütün ulûm-u hakikiyenin esası ve madeni ve nuru ve ruhu marifetullahtır ve onun üssü’l-esası da iman-ı billâhtır. [/I][/FONT] [FONT=Tahoma]Hem insan, nihayetsiz acziyle nihayetsiz beliyyâta maruz ve hadsiz âdânın hücumuna müptelâ; ve nihayetsiz fakrıyla beraber nihayetsiz hâcâta giriftar ve nihayetsiz metâlibe muhtaç olduğundan, vazife-i asliye-i fıtriyesi, imandan sonra, duadır. Dua ise, esas-ı ubûdiyettir. [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kàdıu’l-Hâcât[/B]: bütün ihtiyaçları karşılayan Allah (bk. h-v-c)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]acz[/B]: âcizlik, güçsüzlük (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beliyyât[/B]: belalar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]celp[/B]: çekme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cenah[/B]: kanat[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dua[/B]: Allah’a yalvarma (bk. d-a-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esas-ı ubûdiyet[/B]: kulluğun esası, özü (bk. a-b-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fakr[/B]: fakirlik, ihtiyaç hali (bk. f-ḳ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]giriftar[/B]: tutulmuş, yakalanmış[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sınırsız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakîmâne[/B]: hikmetli biçimde (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı beşeriye[/B]: insan hayatı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâcât[/B]: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iktidar-ı hayatiye[/B]: yaşama gücü (bk. ḳ-d-r; ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ilham[/B]: kalbe gelme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iman-ı billâh[/B]: Allah’a iman (bk. e-m-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istidad[/B]: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kerem[/B]: iyilik, ikram, cömertlik (bk. k-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kesbetmek[/B]: kazanmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lisan-ı acz ve fakr[/B]: fakirlik ve acizlik dili (bk. a-c-z; f-ḳ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lütuf[/B]: iyilik, ihsan (bk. l-ṭ-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]maden[/B]: kaynak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet[/B]: nitelik, özellik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]makam-ı âlâ-yı ubûdiyet[/B]: Allah’a kulluğun yüce makamı (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]marifet[/B]: geniş bilgi ve beceri (bk. a-r-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]marifetullah[/B]: Allah’ı bilme ve tanıma (bk. a-r-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maruz[/B]: tesiri altında olan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]medet[/B]: yardım[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]meleke-i ameliye[/B]: iş yapma mahareti, kabiliyeti[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]menfaat[/B]: çıkar, yarar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]metâlib[/B]: istekler (bk. ṭ-l-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muavenet[/B]: yardım[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müptelâ[/B]: bağımlı, tutulmuş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müşfikane[/B]: şefkatli bir şekilde (bk. ş-f-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazeninâne[/B]: nazikçesine[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nur[/B]: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]taallüm[/B]: öğrenme (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]taammül[/B]: amel etmek, hareket etmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tahsil etmek[/B]: öğrenmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tekemmül[/B]: mükemmelleşme, olgunlaşma (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]terakki[/B]: ilerleme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet[/B]: Allah’a kulluk (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet-i fiiliye[/B]: fiilî ibadetler (bk. a-b-d; f-a-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ulûm-u hakikiye[/B]: gerçek ilimler (bk. a-l-m; ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vazife-i asliye[/B]: asıl vazife[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vazife-i asliye-i fıtriye[/B]: yaratılıştan gelen asıl vazife (bk. f-ṭ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vazife-i fıtriye[/B]: yaratılıştan gelen görev (bk. f-ṭ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âciz[/B]: güçsüz, zayıf (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âdâ[/B]: düşmanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âhir[/B]: son (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]üssü’l-esas[/B]: temel esas[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şerâit-i hayat[/B]: hayat şartları (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Üçüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst