Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250420" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi İkinci Söz - Sayfa 411</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">san’at sahibinin “şuûn-u zâtiye” denilen kabiliyet ve istidad-ı zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterir. Ve o şuûn ve kabiliyet-i zâtiyenin mükemmeliyeti, o ustanın mahiyet-i zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterdiği misillü, aynen öyle de:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Şu kusursuz, fütursuz, <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"> هَلْ تَرٰى مِنْ فُطُورٍ</span></span> sırrına mazhar olan şu âsâr-ı meşhude-i âlem, şu mevcudat-ı muntazama-i kâinatta olan san’at ise, bilmüşahede, bir Müessir-i Zi’l-iktidarın kemâl-i ef’âline delâlet eder. O kemâl-i ef’âl ise, bilbedâhe, o Fâil-i Zülcelâlin kemâl-i esmâsına delâlet eder. O kemâl-i esma ise, bizzarure, o esmânın Müsemmâ-i Zülcemâlinin kemâl-i sıfatına delâlet ve şehadet eder. O kemâl-i sıfat ise, bilyakîn, o Mevsûf-u Zülkemâlin kemâl-i şuûnuna delâlet ve şehadet eder. O kemâl-i şuûn ise, bihakkılyakîn, o zîşuûnun kemâl-i Zâtına öyle delâlet eder ki, bütün kâinatta görünen bütün envâ-ı kemâlât, Onun kemâline nisbeten sönük bir zıll-i zâif suretinde bir Zât-ı Zülkemâlin âyât-ı kemâli ve rumûz-u celâli ve işârât-ı cemâli olduğunu gösterir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>GÜNEŞLER KUVVETİNDE ON BİRİNCİ LEM’A</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">On Dokuzuncu Sözde tarif edilen ve kitab-ı kebirin âyet-i kübrâsı ve o Kur’ân-ı Kebirdeki ism-i âzamı ve o şecere-i kâinatın çekirdeği ve en münevver meyvesi ve o saray-ı âlemin güneşi ve âlem-i İslâmiyetin bedr-i münevveri ve rububiyet-i İlâhiyenin dellâl-ı saltanatı ve tılsım-ı kâinatın keşşâf-ı zîhikmeti</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “En küçük bir kusur görüyor musun?” Mülk Sûresi, 67:3.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâil-i Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Fâil, Allah (bk. f-a-l; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Kebir</strong>: büyük Kur’an (bk. k-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mevsûf-u Zülkemâl</strong>: sonsuz kemâl sahibi ve mükemmel sıfatlarla vasıflanan Allah (bk. v-ṣ-f; ẕü; k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Müessir-i Zi’l-iktidar</strong>: güç ve iktidar sahibi Yaratıcı (bk. ẕî; ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Müsemmâ-i Zülcemâl</strong>: sonsuz güzellik sahibi ve en güzel isimlerle isimlendirilen Allah (bk. s-m-v; ẕü; c-m-l) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Zât-ı Zülkemâl</strong>: sonsuz mükemmellik sahibi Zât, Allah (bk. ẕü; k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedr-i münevver</strong>: parlak dolunay (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bihakkılyakîn</strong>: yaşamış gibi birşeyi kesin olarak bilme (bk. ḥ-ḳ-ḳ; y-ḳ-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bilbedâhe</strong>: açık bir şekilde</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bilmüşahede</strong>: görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bilyakîn</strong>: kesinlikle (bk. y-ḳ-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bizzarure</strong>: zorunlu olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dellâl-ı saltanat</strong>: saltanatın ilancısı (bk. s-l-ṭ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: işaret etme, delil olma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâ-ı kemâlât</strong>: mükemmelliklerin türleri, çeşitleri (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fütursuz</strong>: usanmadan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ism-i âzam</strong>: en büyük isim (bk. s-m-v; a-z-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istidad-ı zâtiye</strong>: zâtındaki istidat, kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>işârât-ı cemâl</strong>: sonsuz güzelliğin işaretleri (bk. c-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl</strong>: kusursuzluk, mükemmellik (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i Zât</strong>: Zâtın kemâli, mükemmelliği (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i ef’âl</strong>: fiillerdeki mükemmellik (bk. k-m-l; f-a-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i esmâ</strong>: isimlerin mükemmelliği (bk. k-m-l; s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i sıfat</strong>: sıfatların mükemmelliği (bk. k-m-l; v-ṣ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i şuûn</strong>: zâtî niteliklerin mükemmelliği; yaratıcılık ve rızık vericilik gibi Cenâb-ı Hakkın Zâtında bulunan kutsal özelliklerin mükemmelliği (bk. k-m-l; ş-e-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keşşâf-ı zîhikmet</strong>: hikmet sahibi keşfedici (bk. k-ş-f; ẕî; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kitab-ı kebir</strong>: büyük kitap, kâinat (bk. k-t-b; k-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet-i zâtiye</strong>: zâtının niteliği, özelliği </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: ayna olma (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat-ı muntazama-i kâinat</strong>: kâinattaki düzenli varlıklar (bk. v-c-d; n-ẓ-m; k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misillü</strong>: gibi (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münevver</strong>: nurlu (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nisbeten</strong>: kıyasla (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rububiyet-i İlâhiye</strong>: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rumûz-u celâl</strong>: sonsuz haşmet ve görkemin işaretleri (bk. c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saray-ı âlem</strong>: dünya sarayı (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tılsım-ı kâinat</strong>: kâinatın tılsımı, gizemi (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîşuûn</strong>: şuûn sahibi </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zıll-i zâif</strong>: zayıf gölge</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i İslâmiyet</strong>: İslam dünyası (bk. a-l-m; s-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âsâr-ı meşhude-i âlem</strong>: âlemdeki görünen eserler (bk. ş-h-d; a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyet-i kübrâ</strong>: en büyük delil (bk. k-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyât-ı kemâl</strong>: mükemmelliğin delilleri (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şecere-i kâinat</strong>: kâinat ağacı (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şehâdet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şuûn ve kabiliyet-i zâtiye</strong>: zâti nitelikler; istidatlar ve kabiliyetler (bk. ş-e-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şuûn-u zâtiye</strong>: zâtî nitelikler, özellikler (bk. ş-e-n)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250420, member: 1"] [b]Yirmi İkinci Söz - Sayfa 411[/b] [FONT=Tahoma]san’at sahibinin “şuûn-u zâtiye” denilen kabiliyet ve istidad-ı zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterir. Ve o şuûn ve kabiliyet-i zâtiyenin mükemmeliyeti, o ustanın mahiyet-i zâtiyesinin mükemmeliyetini gösterdiği misillü, aynen öyle de: [/FONT] [FONT=Tahoma]Şu kusursuz, fütursuz, [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6] هَلْ تَرٰى مِنْ فُطُورٍ[/SIZE][/FONT] sırrına mazhar olan şu âsâr-ı meşhude-i âlem, şu mevcudat-ı muntazama-i kâinatta olan san’at ise, bilmüşahede, bir Müessir-i Zi’l-iktidarın kemâl-i ef’âline delâlet eder. O kemâl-i ef’âl ise, bilbedâhe, o Fâil-i Zülcelâlin kemâl-i esmâsına delâlet eder. O kemâl-i esma ise, bizzarure, o esmânın Müsemmâ-i Zülcemâlinin kemâl-i sıfatına delâlet ve şehadet eder. O kemâl-i sıfat ise, bilyakîn, o Mevsûf-u Zülkemâlin kemâl-i şuûnuna delâlet ve şehadet eder. O kemâl-i şuûn ise, bihakkılyakîn, o zîşuûnun kemâl-i Zâtına öyle delâlet eder ki, bütün kâinatta görünen bütün envâ-ı kemâlât, Onun kemâline nisbeten sönük bir zıll-i zâif suretinde bir Zât-ı Zülkemâlin âyât-ı kemâli ve rumûz-u celâli ve işârât-ı cemâli olduğunu gösterir. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]GÜNEŞLER KUVVETİNDE ON BİRİNCİ LEM’A[/B] [/FONT] [FONT=Tahoma] On Dokuzuncu Sözde tarif edilen ve kitab-ı kebirin âyet-i kübrâsı ve o Kur’ân-ı Kebirdeki ism-i âzamı ve o şecere-i kâinatın çekirdeği ve en münevver meyvesi ve o saray-ı âlemin güneşi ve âlem-i İslâmiyetin bedr-i münevveri ve rububiyet-i İlâhiyenin dellâl-ı saltanatı ve tılsım-ı kâinatın keşşâf-ı zîhikmeti [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “En küçük bir kusur görüyor musun?” Mülk Sûresi, 67:3.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâil-i Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Fâil, Allah (bk. f-a-l; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Kebir[/B]: büyük Kur’an (bk. k-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Mevsûf-u Zülkemâl[/B]: sonsuz kemâl sahibi ve mükemmel sıfatlarla vasıflanan Allah (bk. v-ṣ-f; ẕü; k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Müessir-i Zi’l-iktidar[/B]: güç ve iktidar sahibi Yaratıcı (bk. ẕî; ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Müsemmâ-i Zülcemâl[/B]: sonsuz güzellik sahibi ve en güzel isimlerle isimlendirilen Allah (bk. s-m-v; ẕü; c-m-l) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Zât-ı Zülkemâl[/B]: sonsuz mükemmellik sahibi Zât, Allah (bk. ẕü; k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bedr-i münevver[/B]: parlak dolunay (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bihakkılyakîn[/B]: yaşamış gibi birşeyi kesin olarak bilme (bk. ḥ-ḳ-ḳ; y-ḳ-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bilbedâhe[/B]: açık bir şekilde[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bilmüşahede[/B]: görüldüğü gibi (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bilyakîn[/B]: kesinlikle (bk. y-ḳ-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bizzarure[/B]: zorunlu olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dellâl-ı saltanat[/B]: saltanatın ilancısı (bk. s-l-ṭ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: işaret etme, delil olma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]envâ-ı kemâlât[/B]: mükemmelliklerin türleri, çeşitleri (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fütursuz[/B]: usanmadan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ism-i âzam[/B]: en büyük isim (bk. s-m-v; a-z-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istidad-ı zâtiye[/B]: zâtındaki istidat, kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]işârât-ı cemâl[/B]: sonsuz güzelliğin işaretleri (bk. c-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl[/B]: kusursuzluk, mükemmellik (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i Zât[/B]: Zâtın kemâli, mükemmelliği (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i ef’âl[/B]: fiillerdeki mükemmellik (bk. k-m-l; f-a-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i esmâ[/B]: isimlerin mükemmelliği (bk. k-m-l; s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i sıfat[/B]: sıfatların mükemmelliği (bk. k-m-l; v-ṣ-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i şuûn[/B]: zâtî niteliklerin mükemmelliği; yaratıcılık ve rızık vericilik gibi Cenâb-ı Hakkın Zâtında bulunan kutsal özelliklerin mükemmelliği (bk. k-m-l; ş-e-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]keşşâf-ı zîhikmet[/B]: hikmet sahibi keşfedici (bk. k-ş-f; ẕî; ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kitab-ı kebir[/B]: büyük kitap, kâinat (bk. k-t-b; k-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet-i zâtiye[/B]: zâtının niteliği, özelliği [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: ayna olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat-ı muntazama-i kâinat[/B]: kâinattaki düzenli varlıklar (bk. v-c-d; n-ẓ-m; k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]misillü[/B]: gibi (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]münevver[/B]: nurlu (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nisbeten[/B]: kıyasla (bk. n-s-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rububiyet-i İlâhiye[/B]: Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b; e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rumûz-u celâl[/B]: sonsuz haşmet ve görkemin işaretleri (bk. c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saray-ı âlem[/B]: dünya sarayı (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tılsım-ı kâinat[/B]: kâinatın tılsımı, gizemi (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zîşuûn[/B]: şuûn sahibi [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zıll-i zâif[/B]: zayıf gölge[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i İslâmiyet[/B]: İslam dünyası (bk. a-l-m; s-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âsâr-ı meşhude-i âlem[/B]: âlemdeki görünen eserler (bk. ş-h-d; a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyet-i kübrâ[/B]: en büyük delil (bk. k-b-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyât-ı kemâl[/B]: mükemmelliğin delilleri (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şecere-i kâinat[/B]: kâinat ağacı (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şehâdet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şuûn ve kabiliyet-i zâtiye[/B]: zâti nitelikler; istidatlar ve kabiliyetler (bk. ş-e-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şuûn-u zâtiye[/B]: zâtî nitelikler, özellikler (bk. ş-e-n)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst