Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250419" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi İkinci Söz - 409</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, gece-gündüz, kış ve yaz, asırlar ve devirlerin değişmesiyle gurup ve ufûl içinde teceddüd eden ve tazelenen masnûât-ı cemile, mevcudat-ı lâtife, elbette bir âli ve sermedî ve dâimü’t-tecellî bir Cemâl Sahibinin vücud ve bekà ve vahdetini gösterdikleri gibi; o masnuat, esbab-ı zahiriye-i süfliyeleriyle beraber zevâl bulup ölmeleri, o esbabın hiçliğini ve bir perde olduğunu gösteriyorlar. Şu hal kat’iyen ispat eder ki, şu san’atlar, şu nakışlar, şu cilveler, bütün esmâsı kudsiye ve cemîle olan bir Zât-ı Cemîl-i Zülcelâlin tazelenen san’atlarıdır, tahavvül eden nakışlarıdır, taharrük eden âyineleridir, birbiri arkasından gelen sikkeleridir, hikmetle değişen hâtemleridir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em><strong>Elhâsıl:</strong> </em>Şu kitab-ı kebir-i kâinat, nasıl ki vücud ve vahdete dair âyât-ı tekvîniyeyi bize ders veriyor. Öyle de, o Zât-ı Zülcelâlin bütün evsâf-ı kemâliye ve cemâliye ve celâliyesine de şehadet eder ve kusursuz ve noksansız kemâl-i Zâtîsini ispat ederler. Çünkü, bedihîdir ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> </p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Tahoma'">Bir eserde kemâl, o eserin menşe ve mebdei olan fiilin kemâline delâlet eder. </span></li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Tahoma'">Fiilin kemâli ise, ismin kemâline, </span></li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Tahoma'">ve ismin kemâli, sıfatın kemâline, </span></li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Tahoma'">ve sıfatın kemâli, şe’n-i zâtînin kemâline, </span></li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Tahoma'">ve şe’nin kemâli, o zât-ı zîşuûnun kemâline, hadsen ve zarureten ve bedâheten delâlet eder.</span></li> </ul><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, nasıl ki kusursuz bir kasrın mükemmel olan nukuş ve tezyinatı, arkalarında bir usta ef’âlinin mükemmeliyetini gösterir. O ef’âlin mükemmeliyeti, o fâil ustanın rütbelerini gösteren ünvanları ve isimlerinin mükemmeliyetini gösterir. Ve o esmâ ve ünvanlarının mükemmeliyeti, o ustanın san’atına dair sıfatlarının mükemmeliyetini gösterir. Ve o san’at ve sıfatların mükemmeliyeti, o</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Cemâl Sahibi</strong>: sonsuz derecede güzellik sahibi, Allah (bk. c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Zât-ı Cemîl-i Zülcelâl</strong>: sınırsız yücelik ve haşmet ve sonsuz güzellik sahibi olan Zât, Allah (bk. c-m-l; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Zât-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedihî</strong>: açık, aşikâr</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedâheten</strong>: ap açık bir şekilde </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bekà</strong>: süreklilik, kalıcılık (bk. b-ḳ-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cemîle</strong>: çok güzel (bk. c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cilve</strong>: yansıma, görünme (bk. c-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: işaret etme, delil olma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>devir</strong>: çağ</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dâimü’t-tecellî</strong>: sürekli tecellî eden (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ef’âl</strong>: fiiller (bk. f-a-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elhâsıl</strong>: özetle, sonuç olarak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esbab</strong>: sebepler (bk. s-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esbab-ı zahiriye-i süfliye</strong>: görünürdeki alçak ve bayağı sebepler (bk. s-b-b; ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evsâf-ı kemâliye ve cemâliye ve celâliye</strong>: Cenâb-ı Allah’ın mükemmel, güzel ve haşmetli vasıfları, sıfatları (bk. v-ṣ-f; k-m-l; c-m-l; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fâil</strong>: işi yapan (bk. f-a-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gurup</strong>: batma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsen</strong>: sezgiyle (bk. ḥ-d-s̱)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hatem</strong>: mühür, damga</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kasr</strong>: saray, köşk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’iyen</strong>: kesinlikle</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl</strong>: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i Zâtî</strong>: Allah’ın zâtının mükemmelliği, kusursuzluğu (bk. k-m-l) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kitab-ı kebir-i kâinat</strong>: büyük kâinat kitabı (bk. k-t-b; k-b-r; k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudsiye</strong>: kutsal, kusursuz ve yüce (bk. ḳ-d-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masnuat</strong>: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masnûât-ı cemile</strong>: güzel sanat eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a; c-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mebde’</strong>: başlangıç</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menşe</strong>: kaynak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat-ı lâtife</strong>: çok hoş ve güzel varlıklar (bk. v-c-d; l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nakış</strong>: işleme (bk. n-ḳ-ş)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nukuş</strong>: işlemeler (bk. n-ḳ-ş)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sermedî</strong>: daimi, sürekli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sikke</strong>: mühür, işaret</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sıfat</strong>: özellik, vasıf (bk. v-ṣ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taharrük</strong>: hareket etme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahavvül</strong>: değişme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teceddüd etme</strong>: yenilenme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tezyinat</strong>: süslemeler (bk. z-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ufûl</strong>: batma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vahdet</strong>: Allah’ın birliği (bk. v-ḥ-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zarureten</strong>: zorunlu olarak </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zevâl bulma</strong>: gelip geçme (bk. z-v-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zât-ı zîşuûn</strong>: zâtî özellik ve niteliklere sahip olan zât (bk. ẕî; ş-e-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âli</strong>: yüce, yüksek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyine</strong>: ayna</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyât-ı tekvîniye</strong>: yaratılışa ait âyetler, deliller (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şe’n</strong>: istidat ve kabiliyet; mimarlık, marangozluk ve ressamlık gibi (bk. ş-e-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şe’n-i zâtî</strong>: zâtında olan istidat ve kabiliyet (bk. ş-e-n)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250419, member: 1"] [b]Yirmi İkinci Söz - 409[/b] [FONT=Tahoma]Evet, gece-gündüz, kış ve yaz, asırlar ve devirlerin değişmesiyle gurup ve ufûl içinde teceddüd eden ve tazelenen masnûât-ı cemile, mevcudat-ı lâtife, elbette bir âli ve sermedî ve dâimü’t-tecellî bir Cemâl Sahibinin vücud ve bekà ve vahdetini gösterdikleri gibi; o masnuat, esbab-ı zahiriye-i süfliyeleriyle beraber zevâl bulup ölmeleri, o esbabın hiçliğini ve bir perde olduğunu gösteriyorlar. Şu hal kat’iyen ispat eder ki, şu san’atlar, şu nakışlar, şu cilveler, bütün esmâsı kudsiye ve cemîle olan bir Zât-ı Cemîl-i Zülcelâlin tazelenen san’atlarıdır, tahavvül eden nakışlarıdır, taharrük eden âyineleridir, birbiri arkasından gelen sikkeleridir, hikmetle değişen hâtemleridir. [/FONT] [FONT=Tahoma][I][B]Elhâsıl:[/B] [/I]Şu kitab-ı kebir-i kâinat, nasıl ki vücud ve vahdete dair âyât-ı tekvîniyeyi bize ders veriyor. Öyle de, o Zât-ı Zülcelâlin bütün evsâf-ı kemâliye ve cemâliye ve celâliyesine de şehadet eder ve kusursuz ve noksansız kemâl-i Zâtîsini ispat ederler. Çünkü, bedihîdir ki: [/FONT] [LIST] [*][FONT=Tahoma]Bir eserde kemâl, o eserin menşe ve mebdei olan fiilin kemâline delâlet eder. [/FONT] [*][FONT=Tahoma]Fiilin kemâli ise, ismin kemâline, [/FONT] [*][FONT=Tahoma]ve ismin kemâli, sıfatın kemâline, [/FONT] [*][FONT=Tahoma]ve sıfatın kemâli, şe’n-i zâtînin kemâline, [/FONT] [*][FONT=Tahoma]ve şe’nin kemâli, o zât-ı zîşuûnun kemâline, hadsen ve zarureten ve bedâheten delâlet eder.[/FONT] [/LIST] [FONT=Tahoma]Meselâ, nasıl ki kusursuz bir kasrın mükemmel olan nukuş ve tezyinatı, arkalarında bir usta ef’âlinin mükemmeliyetini gösterir. O ef’âlin mükemmeliyeti, o fâil ustanın rütbelerini gösteren ünvanları ve isimlerinin mükemmeliyetini gösterir. Ve o esmâ ve ünvanlarının mükemmeliyeti, o ustanın san’atına dair sıfatlarının mükemmeliyetini gösterir. Ve o san’at ve sıfatların mükemmeliyeti, o [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Cemâl Sahibi[/B]: sonsuz derecede güzellik sahibi, Allah (bk. c-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Zât-ı Cemîl-i Zülcelâl[/B]: sınırsız yücelik ve haşmet ve sonsuz güzellik sahibi olan Zât, Allah (bk. c-m-l; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Zât-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Zât, Allah (bk. ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bedihî[/B]: açık, aşikâr[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bedâheten[/B]: ap açık bir şekilde [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bekà[/B]: süreklilik, kalıcılık (bk. b-ḳ-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cemîle[/B]: çok güzel (bk. c-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cilve[/B]: yansıma, görünme (bk. c-l-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: işaret etme, delil olma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]devir[/B]: çağ[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dâimü’t-tecellî[/B]: sürekli tecellî eden (bk. c-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ef’âl[/B]: fiiller (bk. f-a-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]elhâsıl[/B]: özetle, sonuç olarak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esbab[/B]: sebepler (bk. s-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esbab-ı zahiriye-i süfliye[/B]: görünürdeki alçak ve bayağı sebepler (bk. s-b-b; ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evsâf-ı kemâliye ve cemâliye ve celâliye[/B]: Cenâb-ı Allah’ın mükemmel, güzel ve haşmetli vasıfları, sıfatları (bk. v-ṣ-f; k-m-l; c-m-l; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fâil[/B]: işi yapan (bk. f-a-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gurup[/B]: batma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsen[/B]: sezgiyle (bk. ḥ-d-s̱)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hatem[/B]: mühür, damga[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kasr[/B]: saray, köşk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kat’iyen[/B]: kesinlikle[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl[/B]: mükemmellik, kusursuzluk (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i Zâtî[/B]: Allah’ın zâtının mükemmelliği, kusursuzluğu (bk. k-m-l) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kitab-ı kebir-i kâinat[/B]: büyük kâinat kitabı (bk. k-t-b; k-b-r; k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kudsiye[/B]: kutsal, kusursuz ve yüce (bk. ḳ-d-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]masnuat[/B]: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]masnûât-ı cemile[/B]: güzel sanat eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a; c-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mebde’[/B]: başlangıç[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]menşe[/B]: kaynak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat-ı lâtife[/B]: çok hoş ve güzel varlıklar (bk. v-c-d; l-ṭ-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nakış[/B]: işleme (bk. n-ḳ-ş)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nukuş[/B]: işlemeler (bk. n-ḳ-ş)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sermedî[/B]: daimi, sürekli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sikke[/B]: mühür, işaret[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sıfat[/B]: özellik, vasıf (bk. v-ṣ-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]taharrük[/B]: hareket etme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tahavvül[/B]: değişme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]teceddüd etme[/B]: yenilenme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tezyinat[/B]: süslemeler (bk. z-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ufûl[/B]: batma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vahdet[/B]: Allah’ın birliği (bk. v-ḥ-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zarureten[/B]: zorunlu olarak [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zevâl bulma[/B]: gelip geçme (bk. z-v-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zât-ı zîşuûn[/B]: zâtî özellik ve niteliklere sahip olan zât (bk. ẕî; ş-e-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âli[/B]: yüce, yüksek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyine[/B]: ayna[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyât-ı tekvîniye[/B]: yaratılışa ait âyetler, deliller (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik, tanıklık (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şe’n[/B]: istidat ve kabiliyet; mimarlık, marangozluk ve ressamlık gibi (bk. ş-e-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şe’n-i zâtî[/B]: zâtında olan istidat ve kabiliyet (bk. ş-e-n)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst