Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250406" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi İkinci Söz - Sayfa 400</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">derecesinde suûbetli ve muhal derecesinde müşkülâtlı ve hiçbir vehim kabul etmeyen hurafatlı şöyle bir yola gidersin ki, tabiat için ya herbir cüz toprakta, herbir katre suda, herbir parça havada milyarlarca madenî matbaalar ve hadsiz mânevî fabrikalar bulunması lâzım—tâ ki, hesapsız çiçekli, meyveli masnuâtın teşekkülâtına mazhar olabilsin. Yahut herşeye muhit bir ilim, herşeye muktedir bir kuvvet onlarda kabul etmek lâzım gelir—tâ şu masnuâta hakikî masdar olabilsin.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Çünkü toprağın ve suyun ve havanın herbir cüz’ü ekser nebâtâta menşe olabilir. Halbuki herbir nebat, meyveli olsa, çiçekli olsa, teşekkülâtı o kadar muntazamdır, o kadar mevzundur, o kadar birbirinden mümtazdır, o kadar keyfiyetçe birbirinden ayrıdır ki, herbirisine, yalnız ona mahsus birer ayrı mânevî fabrika veya ayrı birer matbaa lâzımdır. Demek, tabiat mistarlıktan masdarlığa çıksa, herbir şeyde bütün şeylerin makinelerini bulundurmaya mecburdur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bu tabiatperestlik fikrinin esası öyle bir hurafattır ki, hurafeciler dahi ondan utanıyorlar. Kendini âkıl zanneden ehl-i dalâletin nasıl nihayetsiz hezeyanlı bir akılsızlık iltizam ettiklerini gör, ibret al!</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Elhasıl:</em> Nasıl bir kitabın herbir harfi, kendi nefsini bir harf kadar gösterip ve kendi vücuduna tek bir suretle delâlet ediyor; ve kendi kâtibini on kelime ile tarif eder ve çok cihetlerle gösterir. Meselâ, “Benim kâtibimin hüsn-ü hattı var. Kalemi kırmızıdır, şöyledir, böyledir” der. Aynen öyle de, şu kitab-ı kebir-i âlemin herbir harfi, kendine cirmi kadar delâlet eder ve kendi sureti kadar gösterir. Fakat Nakkâş-ı Ezelînin esmâsını bir kaside kadar tarif eder ve keyfiyetleri adedince işaret parmaklarıyla o esmâyı gösterir, Müsemmâsına şehadet eder. Demek, hem kendini, hem bütün kâinatı inkâr eden sofestâi gibi bir ahmak, yine Sâni-i Zülcelâlin inkârına gitmemek gerektir!</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ALTINCI LEM’A</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hâlık-ı Zülcelâlin nasıl ki mahlûkatının herbir ferdinin başında ve masnuâtının</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet sahibi ve herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Müsemmâ</strong>: en güzel isimlerle isimlendirilen Allah (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Nakkaş-ı Ezelî</strong>: herşeyi zâtına has olarak nakış nakış işleyen ve varlığı sonsuz olup başlangıcı olmayan Allah (bk. n-ḳ-ş; e-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet sahibi olan ve herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cirm</strong>: büyüklük, kütle</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz</strong>: parça (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i dalâlet</strong>: doğru ve hak yoldan sapmış inançsız kimseler (bk. ḍ-l-l) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ekser</strong>: pekçok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elhasıl</strong>: özetle, sonuç olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sınırsız </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hezeyanlı</strong>: saçmalayan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hurafat</strong>: aslı esası olmayan saçma inanışlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hüsn-ü hat</strong>: güzel yazı (bk. ḥ-s-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ibret</strong>: uyanıklığa sebep olan ders</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iltizam</strong>: taraftarlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kaside</strong>: şiir</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>katre</strong>: damla</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keyfiyet</strong>: özellik, nitelik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kitab-ı kebir-i âlem</strong>: büyük âlem kitabı, kâinat (bk. k-t-b; k-b-r; a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâtib</strong>: yazan (bk. k-t-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahsus</strong>: özgü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masdar</strong>: kaynak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>masnuât</strong>: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: sahip olma, erişme (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menşe</strong>: kaynak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevzun</strong>: ölçülü (bk. v-z-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mistar</strong>: şablon</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkânsızlık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhit</strong>: kuşatıcı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muktedir</strong>: gücü yeten, güç ve iktidar sahibi (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muntazam</strong>: düzenli (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mümtaz</strong>: seçkin, üstün </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşkülâtlı</strong>: zor</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebat</strong>: bitki</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebâtât</strong>: bitkiler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nefis</strong>: kendisi (bk. n-f-s)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sofestâî</strong>: Yaratıcıyı kabul etmemek için her şeyi, hatta kendini dahi inkâr edenler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suûbetli</strong>: zor</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabiat</strong>: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabiatperest</strong>: yaratıcı olarak tabiatı kabul eden (bk. ṭ-b-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşekkülât</strong>: oluşumlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vehim</strong>: kuruntu</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âkıl</strong>: akıllı</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250406, member: 1"] [b]Yirmi İkinci Söz - Sayfa 400[/b] [FONT=Tahoma]derecesinde suûbetli ve muhal derecesinde müşkülâtlı ve hiçbir vehim kabul etmeyen hurafatlı şöyle bir yola gidersin ki, tabiat için ya herbir cüz toprakta, herbir katre suda, herbir parça havada milyarlarca madenî matbaalar ve hadsiz mânevî fabrikalar bulunması lâzım—tâ ki, hesapsız çiçekli, meyveli masnuâtın teşekkülâtına mazhar olabilsin. Yahut herşeye muhit bir ilim, herşeye muktedir bir kuvvet onlarda kabul etmek lâzım gelir—tâ şu masnuâta hakikî masdar olabilsin. [/FONT] [FONT=Tahoma]Çünkü toprağın ve suyun ve havanın herbir cüz’ü ekser nebâtâta menşe olabilir. Halbuki herbir nebat, meyveli olsa, çiçekli olsa, teşekkülâtı o kadar muntazamdır, o kadar mevzundur, o kadar birbirinden mümtazdır, o kadar keyfiyetçe birbirinden ayrıdır ki, herbirisine, yalnız ona mahsus birer ayrı mânevî fabrika veya ayrı birer matbaa lâzımdır. Demek, tabiat mistarlıktan masdarlığa çıksa, herbir şeyde bütün şeylerin makinelerini bulundurmaya mecburdur. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bu tabiatperestlik fikrinin esası öyle bir hurafattır ki, hurafeciler dahi ondan utanıyorlar. Kendini âkıl zanneden ehl-i dalâletin nasıl nihayetsiz hezeyanlı bir akılsızlık iltizam ettiklerini gör, ibret al! [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Elhasıl:[/I] Nasıl bir kitabın herbir harfi, kendi nefsini bir harf kadar gösterip ve kendi vücuduna tek bir suretle delâlet ediyor; ve kendi kâtibini on kelime ile tarif eder ve çok cihetlerle gösterir. Meselâ, “Benim kâtibimin hüsn-ü hattı var. Kalemi kırmızıdır, şöyledir, böyledir” der. Aynen öyle de, şu kitab-ı kebir-i âlemin herbir harfi, kendine cirmi kadar delâlet eder ve kendi sureti kadar gösterir. Fakat Nakkâş-ı Ezelînin esmâsını bir kaside kadar tarif eder ve keyfiyetleri adedince işaret parmaklarıyla o esmâyı gösterir, Müsemmâsına şehadet eder. Demek, hem kendini, hem bütün kâinatı inkâr eden sofestâi gibi bir ahmak, yine Sâni-i Zülcelâlin inkârına gitmemek gerektir! [/FONT] [FONT=Tahoma][B]ALTINCI LEM’A [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]Hâlık-ı Zülcelâlin nasıl ki mahlûkatının herbir ferdinin başında ve masnuâtının [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet sahibi ve herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Müsemmâ[/B]: en güzel isimlerle isimlendirilen Allah (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Nakkaş-ı Ezelî[/B]: herşeyi zâtına has olarak nakış nakış işleyen ve varlığı sonsuz olup başlangıcı olmayan Allah (bk. n-ḳ-ş; e-z-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet sahibi olan ve herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cirm[/B]: büyüklük, kütle[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cüz[/B]: parça (bk. c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i dalâlet[/B]: doğru ve hak yoldan sapmış inançsız kimseler (bk. ḍ-l-l) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ekser[/B]: pekçok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]elhasıl[/B]: özetle, sonuç olarak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sınırsız [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hezeyanlı[/B]: saçmalayan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hurafat[/B]: aslı esası olmayan saçma inanışlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hüsn-ü hat[/B]: güzel yazı (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ibret[/B]: uyanıklığa sebep olan ders[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iltizam[/B]: taraftarlık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kaside[/B]: şiir[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]katre[/B]: damla[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]keyfiyet[/B]: özellik, nitelik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kitab-ı kebir-i âlem[/B]: büyük âlem kitabı, kâinat (bk. k-t-b; k-b-r; a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâtib[/B]: yazan (bk. k-t-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahsus[/B]: özgü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]masdar[/B]: kaynak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]masnuât[/B]: san’at eseri varlıklar (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: sahip olma, erişme (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]menşe[/B]: kaynak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mevzun[/B]: ölçülü (bk. v-z-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mistar[/B]: şablon[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhal[/B]: imkânsızlık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhit[/B]: kuşatıcı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muktedir[/B]: gücü yeten, güç ve iktidar sahibi (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muntazam[/B]: düzenli (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mümtaz[/B]: seçkin, üstün [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müşkülâtlı[/B]: zor[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nebat[/B]: bitki[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nebâtât[/B]: bitkiler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nefis[/B]: kendisi (bk. n-f-s)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sofestâî[/B]: Yaratıcıyı kabul etmemek için her şeyi, hatta kendini dahi inkâr edenler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suûbetli[/B]: zor[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabiat[/B]: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tabiatperest[/B]: yaratıcı olarak tabiatı kabul eden (bk. ṭ-b-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teşekkülât[/B]: oluşumlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vehim[/B]: kuruntu[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âkıl[/B]: akıllı[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst