Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250213" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi İkinci Söz - Sayfa 397</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">müvellidülmâ, müvellidülhumuza, karbon, azottur ki, bu anâsır, evvelki unsurların eczalarıdır.)</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ÜÇÜNCÜ PENCERE: </strong>Zerrelerden mürekkep bir parça toprak, herbir çiçekli ve meyveli nebâtâtın neşvünemâsına menşe olabilir bir kâseyi o zerreciklerden doldursan, bütün dünyadaki her nevi çiçek ve meyveli nebâtâtın tohumcukları ki, o tohumcuklar hayvânâtın nutfeleri gibi, ayrı ayrı şeyler değil-nutfeler bir su olduğu gibi, o tohumlar da karbon, azot, müvellidülmâ, müvellidülhumuzadan mürekkep-mahiyetçe birbirinin misli, keyfiyetçe birbirinden ayrı, yalnız kader kalemiyle, sırf mânevî olarak aslının programı tevdi edilmiş. İşte, o tohumları nöbetle o kâseye koysak, herbiri hârika cihâzâtıyla, eşkâl ve vaziyetiyle zuhur edeceğini, vuku bulmuş gibi inanırsın.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer o zerreler, herbir şeyin herbir hal ve vaziyetini bilen ve herşeye, ona lâyık vücudu ve vücudun levâzımâtını vermeye kadîr ve kudretine nisbeten herşey kemâl-i suhuletle musahhar olan bir Zâtın memuru ve emirber bir vazifedarı olmazlarsa; o toprağın herbir zerresinde, ya bütün çiçekli ve meyvedarların adedince mânevî fabrikalar ve matbaalar, içinde bulunması lâzım gelir ki, o cihazatları ve eşkâlleri birbirinden uzak ve birbirinden ayrı mevcudat-ı muhtelifeye menşe olabilsin, veya bütün o mevcudata muhit bir ilim ve bütün onların teşkilâtına muktedir olacak bir kudret vermek lâzımdır—tâ bütün onların teşkilâtına medar olsun. Demek, Cenâb-ı Haktan nisbet kesilse, toprağın zerrâtı adedince ilâhlar kabul edilmesi lâzım gelir. Bu ise, bin defa muhal içinde muhal bir hurafedir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Fakat memur oldukları vakit çok kolaydır. Nasıl bir sultan-ı azîmin bir âdi neferi, o padişahın namıyla ve onun kuvvetiyle bir memleketi hicret ettirebilir, iki denizi birleştirebilir, bir şahı esir edebilir. Öyle de, Ezel ve Ebed Sultanının emriyle, bir sinek bir Nemrudu yere serer; bir karınca bir Firavunun sarayını harap eder, yere atar; bir incir çekirdeği bir incir ağacını yüklenir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem herbir zerrede, vücub ve vahdet-i Sânia iki şahid-i sadık daha var.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Ezel ve Ebed Sultanı</strong>: başlangıç ve sonu olmayan, hüküm ve saltanatı ezelden ebede devam eden Sultan (bk. e-z-l; e-b-d; s-l-ṭ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Firavun</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Nemrud</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>anâsır</strong>: unsurlar, elementler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihâzât</strong>: cihazlar, organlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ecza</strong>: bütünü oluşturan parçalar (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emirber</strong>: emre hazır</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evvelki</strong>: önceki</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eşkâl</strong>: şekiller</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvânât</strong>: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hicret</strong>: göç</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hurafe</strong>: delile dayanmayan saçma inanış</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kader</strong>: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlaması (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i suhulet</strong>: tam bir kolaylık (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keyfiyet</strong>: esas, içerik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâdir</strong>: gücü yeten (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâse</strong>: kap, çanak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>levâzımât</strong>: gerekli şeyler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet</strong>: öz nitelik, özellik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>medar</strong>: dayanak, kaynak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menşe</strong>: kaynak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat-ı muhtelife</strong>: çeşitli varlıklar (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misli</strong>: benzeri (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkansızlık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhit</strong>: kuşatıcı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muktedir</strong>: güç ve iktidar sahibi (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>musahhar</strong>: boyun eğme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mürekkep</strong>: meydana gelmiş, birleşik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müvellidülhumuza</strong>: oksijen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müvellidülmâ</strong>: hidrojen</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebâtât</strong>: bitkiler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nefer</strong>: asker, er</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nevi</strong>: çeşit</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>neşvünemâ</strong>: büyüyüp gelişme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nisbet</strong>: bağ (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nisbeten</strong>: kıyasla (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nutfe</strong>: memelilerin yaratıldığı su, meni</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sultan-ı azîm</strong>: büyük sultan (bk. s-l-ṭ; a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevdi</strong>: bırakma, emanet etme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşkilât</strong>: yapı, kuruluş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vazifedar</strong>: görevli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vuku</strong>: meydana gelme, olma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vücub ve vahdet-i Sâni</strong>: herşeyi san’atla yaratan Allah’ın birliği ve varlığının zorunlu olması (bk. v-c-b; v-ḥ-d; ṣ-n-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zerre</strong>: atom</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zerrât</strong>: zerreler, atomlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zuhur</strong>: ortaya çıkma (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âdi</strong>: basit, sıradan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şahid-i sadık</strong>: doğru şahit (bk. ş-h-d; ṣ-d-ḳ)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250213, member: 1"] [b]Yirmi İkinci Söz - Sayfa 397[/b] [FONT=Tahoma]müvellidülmâ, müvellidülhumuza, karbon, azottur ki, bu anâsır, evvelki unsurların eczalarıdır.) [/FONT] [FONT=Tahoma][B]ÜÇÜNCÜ PENCERE: [/B]Zerrelerden mürekkep bir parça toprak, herbir çiçekli ve meyveli nebâtâtın neşvünemâsına menşe olabilir bir kâseyi o zerreciklerden doldursan, bütün dünyadaki her nevi çiçek ve meyveli nebâtâtın tohumcukları ki, o tohumcuklar hayvânâtın nutfeleri gibi, ayrı ayrı şeyler değil-nutfeler bir su olduğu gibi, o tohumlar da karbon, azot, müvellidülmâ, müvellidülhumuzadan mürekkep-mahiyetçe birbirinin misli, keyfiyetçe birbirinden ayrı, yalnız kader kalemiyle, sırf mânevî olarak aslının programı tevdi edilmiş. İşte, o tohumları nöbetle o kâseye koysak, herbiri hârika cihâzâtıyla, eşkâl ve vaziyetiyle zuhur edeceğini, vuku bulmuş gibi inanırsın. [/FONT] [FONT=Tahoma]Eğer o zerreler, herbir şeyin herbir hal ve vaziyetini bilen ve herşeye, ona lâyık vücudu ve vücudun levâzımâtını vermeye kadîr ve kudretine nisbeten herşey kemâl-i suhuletle musahhar olan bir Zâtın memuru ve emirber bir vazifedarı olmazlarsa; o toprağın herbir zerresinde, ya bütün çiçekli ve meyvedarların adedince mânevî fabrikalar ve matbaalar, içinde bulunması lâzım gelir ki, o cihazatları ve eşkâlleri birbirinden uzak ve birbirinden ayrı mevcudat-ı muhtelifeye menşe olabilsin, veya bütün o mevcudata muhit bir ilim ve bütün onların teşkilâtına muktedir olacak bir kudret vermek lâzımdır—tâ bütün onların teşkilâtına medar olsun. Demek, Cenâb-ı Haktan nisbet kesilse, toprağın zerrâtı adedince ilâhlar kabul edilmesi lâzım gelir. Bu ise, bin defa muhal içinde muhal bir hurafedir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Fakat memur oldukları vakit çok kolaydır. Nasıl bir sultan-ı azîmin bir âdi neferi, o padişahın namıyla ve onun kuvvetiyle bir memleketi hicret ettirebilir, iki denizi birleştirebilir, bir şahı esir edebilir. Öyle de, Ezel ve Ebed Sultanının emriyle, bir sinek bir Nemrudu yere serer; bir karınca bir Firavunun sarayını harap eder, yere atar; bir incir çekirdeği bir incir ağacını yüklenir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem herbir zerrede, vücub ve vahdet-i Sânia iki şahid-i sadık daha var. [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın tâ kendisi olan, şeref ve azamet sahibi yüce Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Ezel ve Ebed Sultanı[/B]: başlangıç ve sonu olmayan, hüküm ve saltanatı ezelden ebede devam eden Sultan (bk. e-z-l; e-b-d; s-l-ṭ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Firavun[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Nemrud[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]anâsır[/B]: unsurlar, elementler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihâzât[/B]: cihazlar, organlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ecza[/B]: bütünü oluşturan parçalar (bk. c-z-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]emirber[/B]: emre hazır[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evvelki[/B]: önceki[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]eşkâl[/B]: şekiller[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayvânât[/B]: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hicret[/B]: göç[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hurafe[/B]: delile dayanmayan saçma inanış[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kader[/B]: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlaması (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i suhulet[/B]: tam bir kolaylık (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]keyfiyet[/B]: esas, içerik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâdir[/B]: gücü yeten (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâse[/B]: kap, çanak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]levâzımât[/B]: gerekli şeyler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet[/B]: öz nitelik, özellik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]medar[/B]: dayanak, kaynak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]menşe[/B]: kaynak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat-ı muhtelife[/B]: çeşitli varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]misli[/B]: benzeri (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhal[/B]: imkansızlık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhit[/B]: kuşatıcı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muktedir[/B]: güç ve iktidar sahibi (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]musahhar[/B]: boyun eğme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mürekkep[/B]: meydana gelmiş, birleşik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müvellidülhumuza[/B]: oksijen[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müvellidülmâ[/B]: hidrojen[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nebâtât[/B]: bitkiler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nefer[/B]: asker, er[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nevi[/B]: çeşit[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]neşvünemâ[/B]: büyüyüp gelişme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nisbet[/B]: bağ (bk. n-s-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nisbeten[/B]: kıyasla (bk. n-s-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nutfe[/B]: memelilerin yaratıldığı su, meni[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sultan-ı azîm[/B]: büyük sultan (bk. s-l-ṭ; a-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tevdi[/B]: bırakma, emanet etme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]teşkilât[/B]: yapı, kuruluş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vazifedar[/B]: görevli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vuku[/B]: meydana gelme, olma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vücub ve vahdet-i Sâni[/B]: herşeyi san’atla yaratan Allah’ın birliği ve varlığının zorunlu olması (bk. v-c-b; v-ḥ-d; ṣ-n-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zerre[/B]: atom[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zerrât[/B]: zerreler, atomlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zuhur[/B]: ortaya çıkma (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âdi[/B]: basit, sıradan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şahid-i sadık[/B]: doğru şahit (bk. ş-h-d; ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst