Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250202" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi İkinci Söz - Sayfa 386</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">mu’ciznümâ sultanından bahsediyor. “O sultan-ı zîşan beni sizlere gönderdiğini” söylüyor. Bak, öyle hârikalar gösteriyor; şüphe bırakmıyor ki, bu zat o padişahın bir memur-u mahsusudur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sen dikkat et ki, bu zâtın söylediği sözü, değil yalnız şu ceziredeki mahlûklar dinliyorlar; belki harikulâde suretinde bütün memlekete işittiriyor. Çünkü, uzaktan uzağa herkes, buradaki nutkunu işitmeye çalışıyor. Değil yalnız insanlar dinliyor; belki hayvanlar da, hattâ bak, dağlar da onun getirdiği emirlerini dinliyorlar ki, yerlerinden kımıldanıyorlar. Şu ağaçlar, işaret ettiği yere gidiyorlar. Nerede istese su çıkarıyor. Hattâ parmağını da bir âb-ı kevser memesi gibi yapar; ondan âb-ı hayat içiriyor. Bak, şu sarayın kubbe-i âlisinde mühim lâmba,<strong><u><strong><u>HAŞİYE-1</u></strong></u></strong> onun işaretiyle, bir iken ikileşiyor. Demek, bu memleket bütün mevcudatıyla onun memuriyetini tanıyor. Onu “gaybî bir zât-ı mu’ciznümânın en has ve doğru bir tercümanıdır,” bir dellâl-ı saltanatı ve tılsımının keşşafı ve evâmirinin tebliğine emin bir elçisi olduğunu biliyor gibi, onu dinleyip itaat ediyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bu zâtın her söylediği sözü, etrafındaki bütün aklı başında olanlar, “Evet, evet, doğrudur” derler, tasdik ederler. Belki şu memlekette dağlar, ağaçlar, bütün memleketleri ışıklandıran büyük nur lâmbası,<strong><u><strong><u>HAŞİYE-2</u></strong></u></strong> o zâtın işaret ve emirlerine baş eğmesiyle “Evet, evet, her dediğin doğrudur” derler.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, ey sersem arkadaş! Şu padişahın hazine-i hassasına mahsus bin nişan taşıyan şu nuranî ve muhteşem ve pek ciddî zâtın bütün kuvvetiyle, bütün memleketin ileri gelenlerinin taht-ı tasdikinde bahsettiği bir zât-ı mu’ciznümâdan ve zikrettiği evsâfından ve tebliğ ettiği evâmirinde hiçbir vech ile hilâf ve hile</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Haşiye-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> Mühim lâmba, kamerdir ki, onun işaretiyle iki parça olmuş. Yani, Mevlânâ Câmî‘nin dediği gibi, “Hiç yazı yazmayan o ümmî zat, parmak kalemiyle sahife-i semâvîde bir elif yazmış; bir kırkı iki elli yapmış.” Yani, şaktan evvel, kırk olan mim’e benzer; şaktan sonra iki hilâl oldu, elliden ibaret olan iki nun’a benzedi.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Haşiye-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> Büyük bir nur lâmbası, güneştir ki, arzın şarktan geri dönmesiyle yeniden güneşin görünmesi, kucağında Peygamberin (a.s.m.) yatmasıyla ikindi namazını kılmayan İmam-ı Ali (r.a.) o mu’cizeye binaen ikindi namazını edâen kılmış.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mevlânâ Câmî</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arz</strong>: dünya</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>binaen</strong>: –dayanarak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cezire</strong>: yarımada</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dellâl-ı saltanat</strong>: saltanatın ilancısı (bk. s-l-ṭ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>edâen</strong>: yerine getirerek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>elif</strong>: Arap alfabesinin ilk harfi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emin</strong>: güvenilir (bk. e-m-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evsâf</strong>: vasıflar, nitelikler, özellikler (bk. v-s-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evâmir</strong>: emirler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaybî</strong>: görünmeyen (bk. ğ-y-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>harikulâde</strong>: olağanüstü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>has</strong>: özel</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazine-i hassa</strong>: özel hazine</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşiye</strong>: dipnot, açıklayıcı not</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hile</strong>: aldatma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hilâf</strong>: aykırılık, terslik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hilâl</strong>: ay; yay şeklinde görülen yeni ay</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kamer</strong>: ay</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keşşâf</strong>: keşfedici, açığa çıkarıcı (bk. k-ş-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kubbe-i âli</strong>: yüksek kubbe</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahsus</strong>: özgü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>memur-u mahsus</strong>: özel memur</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>memuriyet</strong>: memurluk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mim</strong>: Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhteşem</strong>: ihtişamlı, göz kamaştırıcı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cize</strong>: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’ciznümâ</strong>: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nişan</strong>: alâmet, işaret</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nun</strong>: Arap alfabesinin yirmi beşinci harfi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nur</strong>: ışık (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuranî</strong>: nurlu, ışıklı (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nutk</strong>: konuşma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sahife-i semâvî</strong>: gök sahifesi (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sultan-ı zîşan</strong>: şan sahibi sultan (bk. s-l-ṭ; ẕî)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taht-ı tasdikinde</strong>: doğrulaması ve onayı altında (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasdik etmek</strong>: doğruluğunu kabul etmek, onaylamak (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tebliğ</strong>: bildirme, ulaştırma (bk. b-l-ğ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tılsım</strong>: sır, gizli gerçek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vecih</strong>: yön, şekil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zât-ı mu’ciznümâ</strong>: mu’cize gösteren zat (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âb-ı hayat</strong>: hayat suyu (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âb-ı kevser</strong>: Cennette bulunan Kevser ırmağının suyu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ümmî</strong>: okuma yazma bilmeyen</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>İmam-ı Ali</strong>: (bk. bilgiler)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şak</strong>: ayrılma, bölünme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şark</strong>: doğu</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250202, member: 1"] [b]Yirmi İkinci Söz - Sayfa 386[/b] [FONT=Tahoma]mu’ciznümâ sultanından bahsediyor. “O sultan-ı zîşan beni sizlere gönderdiğini” söylüyor. Bak, öyle hârikalar gösteriyor; şüphe bırakmıyor ki, bu zat o padişahın bir memur-u mahsusudur. [/FONT] [FONT=Tahoma]Sen dikkat et ki, bu zâtın söylediği sözü, değil yalnız şu ceziredeki mahlûklar dinliyorlar; belki harikulâde suretinde bütün memlekete işittiriyor. Çünkü, uzaktan uzağa herkes, buradaki nutkunu işitmeye çalışıyor. Değil yalnız insanlar dinliyor; belki hayvanlar da, hattâ bak, dağlar da onun getirdiği emirlerini dinliyorlar ki, yerlerinden kımıldanıyorlar. Şu ağaçlar, işaret ettiği yere gidiyorlar. Nerede istese su çıkarıyor. Hattâ parmağını da bir âb-ı kevser memesi gibi yapar; ondan âb-ı hayat içiriyor. Bak, şu sarayın kubbe-i âlisinde mühim lâmba,[B][U][B][U]HAŞİYE-1[/U][/B][/U][/B] onun işaretiyle, bir iken ikileşiyor. Demek, bu memleket bütün mevcudatıyla onun memuriyetini tanıyor. Onu “gaybî bir zât-ı mu’ciznümânın en has ve doğru bir tercümanıdır,” bir dellâl-ı saltanatı ve tılsımının keşşafı ve evâmirinin tebliğine emin bir elçisi olduğunu biliyor gibi, onu dinleyip itaat ediyorlar. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bu zâtın her söylediği sözü, etrafındaki bütün aklı başında olanlar, “Evet, evet, doğrudur” derler, tasdik ederler. Belki şu memlekette dağlar, ağaçlar, bütün memleketleri ışıklandıran büyük nur lâmbası,[B][U][B][U]HAŞİYE-2[/U][/B][/U][/B] o zâtın işaret ve emirlerine baş eğmesiyle “Evet, evet, her dediğin doğrudur” derler. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, ey sersem arkadaş! Şu padişahın hazine-i hassasına mahsus bin nişan taşıyan şu nuranî ve muhteşem ve pek ciddî zâtın bütün kuvvetiyle, bütün memleketin ileri gelenlerinin taht-ı tasdikinde bahsettiği bir zât-ı mu’ciznümâdan ve zikrettiği evsâfından ve tebliğ ettiği evâmirinde hiçbir vech ile hilâf ve hile [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Haşiye-1[/FONT] [FONT=Tahoma] Mühim lâmba, kamerdir ki, onun işaretiyle iki parça olmuş. Yani, Mevlânâ Câmî‘nin dediği gibi, “Hiç yazı yazmayan o ümmî zat, parmak kalemiyle sahife-i semâvîde bir elif yazmış; bir kırkı iki elli yapmış.” Yani, şaktan evvel, kırk olan mim’e benzer; şaktan sonra iki hilâl oldu, elliden ibaret olan iki nun’a benzedi. Haşiye-2[/FONT] [FONT=Tahoma] Büyük bir nur lâmbası, güneştir ki, arzın şarktan geri dönmesiyle yeniden güneşin görünmesi, kucağında Peygamberin (a.s.m.) yatmasıyla ikindi namazını kılmayan İmam-ı Ali (r.a.) o mu’cizeye binaen ikindi namazını edâen kılmış.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Mevlânâ Câmî[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]arz[/B]: dünya[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]binaen[/B]: –dayanarak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cezire[/B]: yarımada[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dellâl-ı saltanat[/B]: saltanatın ilancısı (bk. s-l-ṭ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]edâen[/B]: yerine getirerek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]elif[/B]: Arap alfabesinin ilk harfi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]emin[/B]: güvenilir (bk. e-m-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evsâf[/B]: vasıflar, nitelikler, özellikler (bk. v-s-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]evâmir[/B]: emirler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gaybî[/B]: görünmeyen (bk. ğ-y-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]harikulâde[/B]: olağanüstü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]has[/B]: özel[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hazine-i hassa[/B]: özel hazine[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]haşiye[/B]: dipnot, açıklayıcı not[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hile[/B]: aldatma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hilâf[/B]: aykırılık, terslik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hilâl[/B]: ay; yay şeklinde görülen yeni ay[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kamer[/B]: ay[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]keşşâf[/B]: keşfedici, açığa çıkarıcı (bk. k-ş-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kubbe-i âli[/B]: yüksek kubbe[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahsus[/B]: özgü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]memur-u mahsus[/B]: özel memur[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]memuriyet[/B]: memurluk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mim[/B]: Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhteşem[/B]: ihtişamlı, göz kamaştırıcı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cize[/B]: bir benzerini yapma konusunda başkalarını âciz bırakan olağanüstü şey (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mu’ciznümâ[/B]: mu’cize gösteren (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nişan[/B]: alâmet, işaret[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nun[/B]: Arap alfabesinin yirmi beşinci harfi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nur[/B]: ışık (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nuranî[/B]: nurlu, ışıklı (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nutk[/B]: konuşma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sahife-i semâvî[/B]: gök sahifesi (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sultan-ı zîşan[/B]: şan sahibi sultan (bk. s-l-ṭ; ẕî)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]taht-ı tasdikinde[/B]: doğrulaması ve onayı altında (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tasdik etmek[/B]: doğruluğunu kabul etmek, onaylamak (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tebliğ[/B]: bildirme, ulaştırma (bk. b-l-ğ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tılsım[/B]: sır, gizli gerçek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vecih[/B]: yön, şekil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zât-ı mu’ciznümâ[/B]: mu’cize gösteren zat (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âb-ı hayat[/B]: hayat suyu (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âb-ı kevser[/B]: Cennette bulunan Kevser ırmağının suyu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ümmî[/B]: okuma yazma bilmeyen[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]İmam-ı Ali[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şak[/B]: ayrılma, bölünme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şark[/B]: doğu[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi İkinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst