Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250900" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 483</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Sonra, imanın bir nuru olan muhabbeti sana vermekle, gayr-ı mütenâhi bir sofra-i nimet ve saadet ve lezzet sana ihsan etmiştir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Yani, cismâniyetin itibarıyla küçük, zayıf, âciz, zelil, mukayyet, mahdut bir cüzsün. Onun ihsanıyla, cüz’î bir cüzden, küllî bir küll-ü nuranî hükmüne geçtin. Zira, hayatı sana vermekle, cüz’iyetten bir nevi külliyete; ve insaniyeti vermekle hakikî külliyete; ve İslâmiyeti vermekle ulvî ve nuranî bir külliyete; ve marifet ve muhabbeti vermekle muhit bir nura seni çıkarmış.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, ey nefis, sen bu ücreti almışsın. Ubûdiyet gibi lezzetli, nimetli, rahatlı, hafif bir hizmetle mükellefsin. Halbuki buna da tembellik ediyorsun. Eğer yarım yamalak yapsan da, güya eski ücretleri kâfi gelmiyormuş gibi, çok büyük şeyleri mütehakkimâne istiyorsun. Ve hem “Niçin duam kabul olmadı?” diye nazlanıyorsun.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, senin hakkın naz değil, niyazdır. Cenâb-ı Hak, Cenneti ve saadet-i ebediyeyi, mahz-ı fazl ve keremiyle ihsan eder. Sen daima rahmet ve keremine iltica et, Ona güven ve şu fermanı dinle:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"></span></span></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">قُلْ بِفَضْلِ اللهِ وَبِرَحْمَتِهِ فَبِذٰ لِكَ فَلْيَفْرَحُوا هُوَ خَيْرٌ مِمَّا يَجْمَعوُنَ </span></span><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer desen: “Şu küllî, hadsiz nimetlere karşı nasıl şu mahdut ve cüz’î şükrümle mukabele edebilirim?”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Elcevap: </em>Küllî bir niyetle, hadsiz bir itikadla. Meselâ, nasıl ki bir adam, beş kuruş kıymetinde bir hediye ile bir padişahın huzuruna girer. Ve görür ki, herbiri milyonlara değer hediyeler, makbul adamlardan gelmiş, orada dizilmiş. Onun kalbine gelir: “Benim hediyem hiçtir, ne yapayım?” Birden der: “Ey seyyidim! Bütün şu kıymettar hediyeleri kendi namıma sana takdim ediyorum. Çünkü sen onlara lâyıksın. Eğer benim iktidarım olsaydı, bunların bir mislini sana hediye ederdim.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, hiç ihtiyacı olmayan ve raiyetinin derece-i sadakat ve hürmetlerine alâmet</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Onlara söyle ki: Allah’ın lütfuyla ve rahmetiyle—ancak bununla ferahlansınlar. Bu, onların dünyada toplayıp durduklarından daha hayırlıdır.” Yûnus Sûresi, 10:58.</span>[/NOT<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p></p><p></p><p><table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>alâmet</strong>: işaret</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cismâniyet</strong>: bedenle, maddî vücutla ilgili oluş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz</strong>: parça (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’iyet</strong>: parça olma hali, küçüklük (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’î</strong>: fert, birey (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>derece-i sadakat</strong>: bağlılık derecesi (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ferman</strong>: emir, buyruk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gayr-ı mütenâhi</strong>: sonu olmayan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hürmet</strong>: saygı (bk. ḥ-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihsan</strong>: bağış, iyilik (bk. ḥ-s-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktidar</strong>: güç, kuvvet (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iltica etmek</strong>: sığınmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>insaniyet</strong>: insanlık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itikad</strong>: inanç</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kerem</strong>: cömertlik, ikram, bağış (bk. k-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâfi</strong>: yeterli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küll-ü nuranî</strong>: nurlu bir küll, bütün varlıklarla ilgisi olan bir kapsamlılık (bk. k-l-l; n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>külliyet</strong>: büyüklük, genellik (bk. k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küllî</strong>: kapsamlı, insanlık gibi bir tür hükmünde (bk. k-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıymettar</strong>: kıymetli, değerli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahdut</strong>: sınırlanmış</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahz-ı fazl ve kerem</strong>: cömertlik ve ikramın ta kendisi (bk. f-ḍ-l; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>makbul</strong>: kabul görmüş, değer ve itibar sahibi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>marifet</strong>: Allah’ı bilme, tanıma (bk. a-r-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misil</strong>: benzer, eşdeğer (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhabbet</strong>: sevgi (bk. ḥ-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhit</strong>: herşeyi içine alan, kuşatan </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukabele etmek</strong>: karşılık vermek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukayyet</strong>: kayıt altında, bağlı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mükellef</strong>: yükümlü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mütehakkimâne</strong>: zorbaca (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nam</strong>: ad</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nevi</strong>: tür, çeşit</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>niyaz</strong>: dua, yalvarma, yakarma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nur</strong>: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nuranî</strong>: nurlu, aydınlık (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>raiyet</strong>: halk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet</strong>: mutluluk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet-i ebediye</strong>: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>seyyidim</strong>: efendim</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sofra-i nimet</strong>: nimet sofrası (bk. n-a-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>takdim etmek</strong>: sunmak (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet</strong>: Allah’a kulluk (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulvî</strong>: yüce</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zelil</strong>: hor, hakir</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zira</strong>: çünkü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âciz</strong>: güçsüz (bk. a-c-z)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250900, member: 1"] [b]Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 483[/b] [FONT=Tahoma]Sonra, imanın bir nuru olan muhabbeti sana vermekle, gayr-ı mütenâhi bir sofra-i nimet ve saadet ve lezzet sana ihsan etmiştir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Yani, cismâniyetin itibarıyla küçük, zayıf, âciz, zelil, mukayyet, mahdut bir cüzsün. Onun ihsanıyla, cüz’î bir cüzden, küllî bir küll-ü nuranî hükmüne geçtin. Zira, hayatı sana vermekle, cüz’iyetten bir nevi külliyete; ve insaniyeti vermekle hakikî külliyete; ve İslâmiyeti vermekle ulvî ve nuranî bir külliyete; ve marifet ve muhabbeti vermekle muhit bir nura seni çıkarmış. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, ey nefis, sen bu ücreti almışsın. Ubûdiyet gibi lezzetli, nimetli, rahatlı, hafif bir hizmetle mükellefsin. Halbuki buna da tembellik ediyorsun. Eğer yarım yamalak yapsan da, güya eski ücretleri kâfi gelmiyormuş gibi, çok büyük şeyleri mütehakkimâne istiyorsun. Ve hem “Niçin duam kabul olmadı?” diye nazlanıyorsun. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, senin hakkın naz değil, niyazdır. Cenâb-ı Hak, Cenneti ve saadet-i ebediyeyi, mahz-ı fazl ve keremiyle ihsan eder. Sen daima rahmet ve keremine iltica et, Ona güven ve şu fermanı dinle: [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6] [/SIZE][/FONT][/FONT][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6] [/SIZE][/FONT][CENTER][FONT=Tahoma][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]قُلْ بِفَضْلِ اللهِ وَبِرَحْمَتِهِ فَبِذٰ لِكَ فَلْيَفْرَحُوا هُوَ خَيْرٌ مِمَّا يَجْمَعوُنَ [/SIZE][/FONT][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] Eğer desen: “Şu küllî, hadsiz nimetlere karşı nasıl şu mahdut ve cüz’î şükrümle mukabele edebilirim?” [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Elcevap: [/I]Küllî bir niyetle, hadsiz bir itikadla. Meselâ, nasıl ki bir adam, beş kuruş kıymetinde bir hediye ile bir padişahın huzuruna girer. Ve görür ki, herbiri milyonlara değer hediyeler, makbul adamlardan gelmiş, orada dizilmiş. Onun kalbine gelir: “Benim hediyem hiçtir, ne yapayım?” Birden der: “Ey seyyidim! Bütün şu kıymettar hediyeleri kendi namıma sana takdim ediyorum. Çünkü sen onlara lâyıksın. Eğer benim iktidarım olsaydı, bunların bir mislini sana hediye ederdim.” [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, hiç ihtiyacı olmayan ve raiyetinin derece-i sadakat ve hürmetlerine alâmet [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “Onlara söyle ki: Allah’ın lütfuyla ve rahmetiyle—ancak bununla ferahlansınlar. Bu, onların dünyada toplayıp durduklarından daha hayırlıdır.” Yûnus Sûresi, 10:58.[/FONT][/NOT[FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]alâmet[/B]: işaret[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cismâniyet[/B]: bedenle, maddî vücutla ilgili oluş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cüz[/B]: parça (bk. c-z-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’iyet[/B]: parça olma hali, küçüklük (bk. c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’î[/B]: fert, birey (bk. c-z-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]derece-i sadakat[/B]: bağlılık derecesi (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ferman[/B]: emir, buyruk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]gayr-ı mütenâhi[/B]: sonu olmayan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hürmet[/B]: saygı (bk. ḥ-r-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihsan[/B]: bağış, iyilik (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iktidar[/B]: güç, kuvvet (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iltica etmek[/B]: sığınmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]insaniyet[/B]: insanlık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]itikad[/B]: inanç[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kerem[/B]: cömertlik, ikram, bağış (bk. k-r-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâfi[/B]: yeterli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küll-ü nuranî[/B]: nurlu bir küll, bütün varlıklarla ilgisi olan bir kapsamlılık (bk. k-l-l; n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]külliyet[/B]: büyüklük, genellik (bk. k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küllî[/B]: kapsamlı, insanlık gibi bir tür hükmünde (bk. k-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kıymettar[/B]: kıymetli, değerli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahdut[/B]: sınırlanmış[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahz-ı fazl ve kerem[/B]: cömertlik ve ikramın ta kendisi (bk. f-ḍ-l; k-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]makbul[/B]: kabul görmüş, değer ve itibar sahibi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]marifet[/B]: Allah’ı bilme, tanıma (bk. a-r-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]misil[/B]: benzer, eşdeğer (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhabbet[/B]: sevgi (bk. ḥ-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhit[/B]: herşeyi içine alan, kuşatan [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mukabele etmek[/B]: karşılık vermek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mukayyet[/B]: kayıt altında, bağlı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mükellef[/B]: yükümlü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mütehakkimâne[/B]: zorbaca (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nam[/B]: ad[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nevi[/B]: tür, çeşit[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]niyaz[/B]: dua, yalvarma, yakarma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nur[/B]: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nuranî[/B]: nurlu, aydınlık (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]raiyet[/B]: halk[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]saadet[/B]: mutluluk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saadet-i ebediye[/B]: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]seyyidim[/B]: efendim[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sofra-i nimet[/B]: nimet sofrası (bk. n-a-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]takdim etmek[/B]: sunmak (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet[/B]: Allah’a kulluk (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ulvî[/B]: yüce[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zelil[/B]: hor, hakir[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zira[/B]: çünkü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âciz[/B]: güçsüz (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst