Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250892" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 478</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Fâtır-ı Hakîm, onların mânevî dualarını kabul edip ki, bir taifenin tohumlarına kıldan kanatçıklar verir; her tarafa uçup gidiyorlar, taifeleri namına esmâ-i İlâhiyeyi okutturuyorlar (ekser dikenli nebâtat ve bir kısım sarı çiçeklerin tohumları gibi). Ve bir kısmına da, insana lâzım veya hoşuna gidecek güzel et veriyor, insanı ona hizmetkâr edip her tarafa ekiyor. Bazı taifelerine de, hazmolmayacak sert bir kemik üstünde hayvanlar yutacak bir et veriyor ki, hayvanlar onu çok taraflara dağıtıyorlar. Bazılara da çengelcikleri verip her temas edene yapışıyor; başka yerlere giderek taifesinin bayrağını dikerler, Sâni-i Zülcelâlin antika san’atını teşhir ediyorlar. Ve bir kısmına da-acı düvelek denilen nebâtat gibi-saçmalı tüfek gibi bir kuvvet verir ki, vakti geldiği zaman onun meyvesi olan hıyarcık düşer, saçmalar gibi birkaç metre yerlere tohumcuklarını atar, zer’ eder, Fâtır-ı Zülcelâlin zikir ve tesbihini kesretli lisanlarla söylettirmeye çalışırlar. Ve hâkezâ, kıyas et.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Fâtır-ı Hakîm ve Kadîr-i Alîm, kemâl-i intizamla, herşeyi güzel yaratmış, güzel teçhiz etmiş, güzel gayelere tevcih etmiş, güzel vazifelerle tavzif etmiş, güzel tesbihat yaptırıyor, güzel ibadet ettiriyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ey insan! İnsan isen, şu güzel işlere tabiatı, tesadüfü, abesiyeti, dalâleti karıştırma, çirkin etme, çirkin yapma, çirkin olma.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Dördüncü kısım</em> insandır. Şu kâinat sarayında bir nevi hademe olan insanlar hem melâikeye benzer, hem hayvânâta benzer. Melâikeye, ubûdiyet-i külliyede, nezaretin şümulünde, marifetin ihatasında, Rububiyetin dellâllığında meleklere benzer. Belki insan daha câmi’dir. Fakat insanın şerîre ve iştihalı bir nefsi bulunduğundan, melâikenin hilâfına olarak, pek mühim terakkiyat ve tedenniyâta mazhardır. Hem insan, amelinde nefsi için bir haz ve zâtı için bir hisse aradığı için, hayvana benzer.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Öyle ise insanın iki maaşı var: Biri cüz’îdir, hayvanîdir, muacceldir. İkincisi</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle ve harika üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi ve herşeyi üstün sanatıyla yoktan yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kadîr-i Alîm</strong>: herşeyi bilen ve herşeye gücü yeten Allah (bk. ḳ-d-r; a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>abesiyet</strong>: faydasızlık ve gayesizlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>amel</strong>: iş, fiil</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>câmi’</strong>: toplayıcı, kapsamlı (bk. c-m-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’î</strong>: az, küçük, ferdî (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dalâlet</strong>: hak yoldan ayrılma, sapkınlık (bk. ḍ-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dellâllık</strong>: ilancılık, rehberlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ekser</strong>: pekçok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esmâ-i İlâhiye</strong>: Allah’ın isimleri (bk. s-m-v; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hademe</strong>: hizmetçi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvanî</strong>: canlıya ait (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvânât</strong>: hayvanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haz</strong>: zevk, hoşlanma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hilâf</strong>: ters, zıt</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hizmetkâr</strong>: hizmetçi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâkezâ</strong>: bunun gibi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihata</strong>: kuşatma, içine alma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iştihalı</strong>: fazla arzulu ve istekli</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i intizam</strong>: tam bir düzenlilik (bk. k-m-l; n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan</strong>: dil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>marifet</strong>: Allah’ı bilme, tanıma (bk. a-r-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazhar</strong>: sahip olma (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>melâike</strong>: melekler (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muaccel</strong>: peşin, hemen verilen</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mühim</strong>: önemli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebâtât</strong>: bitkiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nefis</strong>: insanı maddî zevk ve isteklere sevk eden kuvvet (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nevi</strong>: tür, çeşit</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nezaret</strong>: gözetim (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rububiyet</strong>: Rablık; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabiat</strong>: canlı cansız varlıklar, maddî alem; materyalist düşünce (bk. ṭ-b-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taife</strong>: topluluk, grup</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tavzif etmek</strong>: görevlendirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tedenniyât</strong>: alçalmalar, gerilemeler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>terakkiyat</strong>: ilerlemeler, yükselmeler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbih/tesbihat</strong>: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevcih etmek</strong>: yöneltmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teçhiz etmek</strong>: donatmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşhir etmek</strong>: sergilemek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ubûdiyet-i külliye</strong>: geniş kapsamlı kulluk (bk. a-b-d; k-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zer’ etmek</strong>: ekmek, dikmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zikir</strong>: Allah’ı anma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zât</strong>: kendisi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şerîr</strong>: şerli, kötülük yapan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şümul</strong>: kapsamlılık</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250892, member: 1"] [b]Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 478[/b] [FONT=Tahoma]Fâtır-ı Hakîm, onların mânevî dualarını kabul edip ki, bir taifenin tohumlarına kıldan kanatçıklar verir; her tarafa uçup gidiyorlar, taifeleri namına esmâ-i İlâhiyeyi okutturuyorlar (ekser dikenli nebâtat ve bir kısım sarı çiçeklerin tohumları gibi). Ve bir kısmına da, insana lâzım veya hoşuna gidecek güzel et veriyor, insanı ona hizmetkâr edip her tarafa ekiyor. Bazı taifelerine de, hazmolmayacak sert bir kemik üstünde hayvanlar yutacak bir et veriyor ki, hayvanlar onu çok taraflara dağıtıyorlar. Bazılara da çengelcikleri verip her temas edene yapışıyor; başka yerlere giderek taifesinin bayrağını dikerler, Sâni-i Zülcelâlin antika san’atını teşhir ediyorlar. Ve bir kısmına da-acı düvelek denilen nebâtat gibi-saçmalı tüfek gibi bir kuvvet verir ki, vakti geldiği zaman onun meyvesi olan hıyarcık düşer, saçmalar gibi birkaç metre yerlere tohumcuklarını atar, zer’ eder, Fâtır-ı Zülcelâlin zikir ve tesbihini kesretli lisanlarla söylettirmeye çalışırlar. Ve hâkezâ, kıyas et. [/FONT] [FONT=Tahoma]Fâtır-ı Hakîm ve Kadîr-i Alîm, kemâl-i intizamla, herşeyi güzel yaratmış, güzel teçhiz etmiş, güzel gayelere tevcih etmiş, güzel vazifelerle tavzif etmiş, güzel tesbihat yaptırıyor, güzel ibadet ettiriyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Ey insan! İnsan isen, şu güzel işlere tabiatı, tesadüfü, abesiyeti, dalâleti karıştırma, çirkin etme, çirkin yapma, çirkin olma. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Dördüncü kısım[/I] insandır. Şu kâinat sarayında bir nevi hademe olan insanlar hem melâikeye benzer, hem hayvânâta benzer. Melâikeye, ubûdiyet-i külliyede, nezaretin şümulünde, marifetin ihatasında, Rububiyetin dellâllığında meleklere benzer. Belki insan daha câmi’dir. Fakat insanın şerîre ve iştihalı bir nefsi bulunduğundan, melâikenin hilâfına olarak, pek mühim terakkiyat ve tedenniyâta mazhardır. Hem insan, amelinde nefsi için bir haz ve zâtı için bir hisse aradığı için, hayvana benzer. [/FONT] [FONT=Tahoma]Öyle ise insanın iki maaşı var: Biri cüz’îdir, hayvanîdir, muacceldir. İkincisi [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle ve harika üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi ve herşeyi üstün sanatıyla yoktan yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kadîr-i Alîm[/B]: herşeyi bilen ve herşeye gücü yeten Allah (bk. ḳ-d-r; a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: herşeyi san’atlı bir şekilde yaratan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]abesiyet[/B]: faydasızlık ve gayesizlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]amel[/B]: iş, fiil[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]câmi’[/B]: toplayıcı, kapsamlı (bk. c-m-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’î[/B]: az, küçük, ferdî (bk. c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dalâlet[/B]: hak yoldan ayrılma, sapkınlık (bk. ḍ-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dellâllık[/B]: ilancılık, rehberlik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ekser[/B]: pekçok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esmâ-i İlâhiye[/B]: Allah’ın isimleri (bk. s-m-v; e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hademe[/B]: hizmetçi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayvanî[/B]: canlıya ait (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayvânât[/B]: hayvanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haz[/B]: zevk, hoşlanma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hilâf[/B]: ters, zıt[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hizmetkâr[/B]: hizmetçi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâkezâ[/B]: bunun gibi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ihata[/B]: kuşatma, içine alma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iştihalı[/B]: fazla arzulu ve istekli[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i intizam[/B]: tam bir düzenlilik (bk. k-m-l; n-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kesretli[/B]: çok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lisan[/B]: dil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]marifet[/B]: Allah’ı bilme, tanıma (bk. a-r-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazhar[/B]: sahip olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]melâike[/B]: melekler (bk. m-l-k)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muaccel[/B]: peşin, hemen verilen[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mühim[/B]: önemli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nebâtât[/B]: bitkiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nefis[/B]: insanı maddî zevk ve isteklere sevk eden kuvvet (bk. n-f-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nevi[/B]: tür, çeşit[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nezaret[/B]: gözetim (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rububiyet[/B]: Rablık; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabiat[/B]: canlı cansız varlıklar, maddî alem; materyalist düşünce (bk. ṭ-b-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]taife[/B]: topluluk, grup[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tavzif etmek[/B]: görevlendirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tedenniyât[/B]: alçalmalar, gerilemeler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]terakkiyat[/B]: ilerlemeler, yükselmeler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tesbih/tesbihat[/B]: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tevcih etmek[/B]: yöneltmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]teçhiz etmek[/B]: donatmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teşhir etmek[/B]: sergilemek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ubûdiyet-i külliye[/B]: geniş kapsamlı kulluk (bk. a-b-d; k-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zer’ etmek[/B]: ekmek, dikmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zikir[/B]: Allah’ı anma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zât[/B]: kendisi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şerîr[/B]: şerli, kötülük yapan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şümul[/B]: kapsamlılık[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst