Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250883" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 476</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Bülbül bahsine bir tetimme:</em> Sakın zannetme ki, bu ilân ve dellâllık ve tesbihatın nağamâtıyla tegannî bülbüle mahsustur. Belki ekser envâın herbir nev’inin bülbül misali bir sınıfı var ki, o nev’in en lâtif hissiyatını, en lâtif bir tesbih ile, en lâtif sec’alarla temsil edecek birer lâtif ferdi veya efradı bulunur. Hususan sinek ve böceklerin bülbülleri hem çoktur, hem çeşit çeşittirler ki, onlar, bütün kulağı bulunanların, en küçük hayvandan en büyüğüne kadar olanların başlarında, tesbihatlarını güzel sec’alarla onlara işittirip onları mütelezziz ediyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Onlardan bir kısmı leylîdir. Gecede sükûta dalan ve sükûnete giren bütün küçük hayvanların kaside-hân enisleri, gecenin sükûnetinde ve mevcudatın sükûtunda, onların tatlı sözlü nutuk-hanlarıdır. Ve o meclis-i halvette olan zikr-i hafînin dairesinde birer kutuptur ki, herbirisi onu dinler, kendi kalbleriyle Fâtır-ı Zülcelâllerine bir nevi zikir ve tesbih ederler.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Diğer bir kısmı neharîdir. Gündüzde, ağaçların minberlerinde, bütün zîhayatların başlarında, yaz ve bahar mevsimlerinde, yüksek âvazlarıyla, lâtif nağamatla, sec’alı tesbihatla Rahmânü’r-Rahîmin rahmetini ilân ediyorlar. Güya bir zikr-i cehrî halkasının bir reisi gibi, işitenlerin cezbelerini tahrik ediyorlar ki, o vakit işitenlerin herbirisi lisan-ı mahsusuyla ve bir âvâz-ı hususî ile Fâtır-ı Zülcelâlinin zikrine başlar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Demek, herbir nevi mevcudatın, hattâ yıldızların da bir serzâkiri ve nurefşan bir bülbülü var. Fakat bütün bülbüllerin en efdali ve en eşrefi ve en münevveri ve en bâhiri ve en azîmi ve en kerîmi ve sesçe en yüksek ve vasıfça en parlak ve zikirce en etemm ve şükürce en eamm ve mahiyetçe en ekmel ve suretçe en ecmel, kâinat bostanında, arz ve semâvâtın bütün mevcudatını lâtif seceâtıyla, leziz nağamâtıyla, ulvî tesbihatiyle vecde ve cezbeye getiren, nev-i beşerin andelib-i zîşânı ve benî Âdemin bülbül-ü zü’l-Kur’ân’ı, Muhammed-i Arabîdir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi ve herşeyi harika üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Muhammed-i Arabî</strong>: Arapların içinden çıkan peygamberimiz Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-m-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Rahmânü’r-Rahîm</strong>: dünya ve ahirette yarattıklarına sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle muamele eden Allah (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>andelib-i zîşân</strong>: şan sahibi bülbül (bk. ẕî)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arz</strong>: yer, dünya</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azîm</strong>: büyük, yüce (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bahis</strong>: konu</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>benî Âdem</strong>: Âdemoğulları, insanlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bostan</strong>: bahçe</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bâhir</strong>: açık, berrak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bülbül-ü zü’l-Kur’ân</strong>: Kur’ân sahibi, okuyan bülbül</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cezbe</strong>: kendinden geçme hali</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dellâllık</strong>: ilan edicilik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eamm</strong>: daha umumi ve daha genel</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ecmel</strong>: en güzel (bk. c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>efdal</strong>: en üstün, en faziletli (bk. f-ḍ-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>efrad</strong>: fertler (bk. f-r-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ekmel</strong>: en mükemmel (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ekser</strong>: pekçok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enis</strong>: dost, arkadaş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâ</strong>: türler, çeşit</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>etemm</strong>: tastamam, eksiksiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eşref</strong>: en şerefli, en üstün</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hissiyat</strong>: duygular, hisler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hususan</strong>: özellikle</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilân etmek</strong>: duyurmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kaside-hân</strong>: şiir okuyan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kerîm</strong>: cömert, ikram sahibi (bk. k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kutup</strong>: önder, rehber</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, bütün yaratılmışlar (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>leylî</strong>: gececi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>leziz</strong>: lezzetli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan-ı mahsus</strong>: kendine özel lisan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lâtif</strong>: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahiyet</strong>: nitelik, özellik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahsus</strong>: özgü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meclis-i halvet</strong>: zikir meclisi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>minber</strong>: taht, kürsü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misali</strong>: gibi, benzeri (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münevver</strong>: nurlu (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mütelezziz etme</strong>: lezzetlendirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nağamât</strong>: nağmeler, hoş sesler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>neharî</strong>: gündüzcü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev-i beşer</strong>: insanlık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev’</strong>: tür, çeşit</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nurefşan</strong>: nur saçan (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nutuk-han</strong>: nutuk okuyan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>reis</strong>: başkan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sec’a/seceât</strong>: belli bir ritim ve tempo ile çıkan ses/sesler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâvât</strong>: gökler (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>serzâkir</strong>: zikredenlerin başı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sükûnet</strong>: durgunluk, hareketsizlik (bk. s-k-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sükût</strong>: sessizlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahrik etmek</strong>: harekete geçirmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tegannî</strong>: şarkı söyleme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbih/tesbihat</strong>: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tetimme</strong>: ek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulvî</strong>: yüce, yüksek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vasıf</strong>: özellik (bk. v-ṣ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vecd</strong>: coşku</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zikir</strong>: Allah’ı anma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zikr-i cehrî</strong>: yüksek sesle yapılan zikir</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zikr-i hafî</strong>: gizli zikir</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âvaz</strong>: yüksek ses</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âvâz-ı hususî</strong>: kendine özel ses</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250883, member: 1"] [b]Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 476[/b] [FONT=Tahoma][I]Bülbül bahsine bir tetimme:[/I] Sakın zannetme ki, bu ilân ve dellâllık ve tesbihatın nağamâtıyla tegannî bülbüle mahsustur. Belki ekser envâın herbir nev’inin bülbül misali bir sınıfı var ki, o nev’in en lâtif hissiyatını, en lâtif bir tesbih ile, en lâtif sec’alarla temsil edecek birer lâtif ferdi veya efradı bulunur. Hususan sinek ve böceklerin bülbülleri hem çoktur, hem çeşit çeşittirler ki, onlar, bütün kulağı bulunanların, en küçük hayvandan en büyüğüne kadar olanların başlarında, tesbihatlarını güzel sec’alarla onlara işittirip onları mütelezziz ediyorlar. [/FONT] [FONT=Tahoma]Onlardan bir kısmı leylîdir. Gecede sükûta dalan ve sükûnete giren bütün küçük hayvanların kaside-hân enisleri, gecenin sükûnetinde ve mevcudatın sükûtunda, onların tatlı sözlü nutuk-hanlarıdır. Ve o meclis-i halvette olan zikr-i hafînin dairesinde birer kutuptur ki, herbirisi onu dinler, kendi kalbleriyle Fâtır-ı Zülcelâllerine bir nevi zikir ve tesbih ederler. [/FONT] [FONT=Tahoma]Diğer bir kısmı neharîdir. Gündüzde, ağaçların minberlerinde, bütün zîhayatların başlarında, yaz ve bahar mevsimlerinde, yüksek âvazlarıyla, lâtif nağamatla, sec’alı tesbihatla Rahmânü’r-Rahîmin rahmetini ilân ediyorlar. Güya bir zikr-i cehrî halkasının bir reisi gibi, işitenlerin cezbelerini tahrik ediyorlar ki, o vakit işitenlerin herbirisi lisan-ı mahsusuyla ve bir âvâz-ı hususî ile Fâtır-ı Zülcelâlinin zikrine başlar. [/FONT] [FONT=Tahoma]Demek, herbir nevi mevcudatın, hattâ yıldızların da bir serzâkiri ve nurefşan bir bülbülü var. Fakat bütün bülbüllerin en efdali ve en eşrefi ve en münevveri ve en bâhiri ve en azîmi ve en kerîmi ve sesçe en yüksek ve vasıfça en parlak ve zikirce en etemm ve şükürce en eamm ve mahiyetçe en ekmel ve suretçe en ecmel, kâinat bostanında, arz ve semâvâtın bütün mevcudatını lâtif seceâtıyla, leziz nağamâtıyla, ulvî tesbihatiyle vecde ve cezbeye getiren, nev-i beşerin andelib-i zîşânı ve benî Âdemin bülbül-ü zü’l-Kur’ân’ı, Muhammed-i Arabîdir. [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi ve herşeyi harika üstün sanatıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Muhammed-i Arabî[/B]: Arapların içinden çıkan peygamberimiz Muhammed (a.s.m.) (bk. ḥ-m-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Rahmânü’r-Rahîm[/B]: dünya ve ahirette yarattıklarına sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle muamele eden Allah (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]andelib-i zîşân[/B]: şan sahibi bülbül (bk. ẕî)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]arz[/B]: yer, dünya[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azîm[/B]: büyük, yüce (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bahis[/B]: konu[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]benî Âdem[/B]: Âdemoğulları, insanlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bostan[/B]: bahçe[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bâhir[/B]: açık, berrak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bülbül-ü zü’l-Kur’ân[/B]: Kur’ân sahibi, okuyan bülbül[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cezbe[/B]: kendinden geçme hali[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dellâllık[/B]: ilan edicilik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]eamm[/B]: daha umumi ve daha genel[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ecmel[/B]: en güzel (bk. c-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]efdal[/B]: en üstün, en faziletli (bk. f-ḍ-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]efrad[/B]: fertler (bk. f-r-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ekmel[/B]: en mükemmel (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ekser[/B]: pekçok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]enis[/B]: dost, arkadaş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]envâ[/B]: türler, çeşit[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]etemm[/B]: tastamam, eksiksiz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]eşref[/B]: en şerefli, en üstün[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hissiyat[/B]: duygular, hisler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hususan[/B]: özellikle[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ilân etmek[/B]: duyurmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kaside-hân[/B]: şiir okuyan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kerîm[/B]: cömert, ikram sahibi (bk. k-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kutup[/B]: önder, rehber[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, bütün yaratılmışlar (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]leylî[/B]: gececi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]leziz[/B]: lezzetli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lisan-ı mahsus[/B]: kendine özel lisan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lâtif[/B]: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahiyet[/B]: nitelik, özellik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahsus[/B]: özgü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]meclis-i halvet[/B]: zikir meclisi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]minber[/B]: taht, kürsü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]misali[/B]: gibi, benzeri (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münevver[/B]: nurlu (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mütelezziz etme[/B]: lezzetlendirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nağamât[/B]: nağmeler, hoş sesler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]neharî[/B]: gündüzcü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nev-i beşer[/B]: insanlık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nev’[/B]: tür, çeşit[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nurefşan[/B]: nur saçan (bk. n-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nutuk-han[/B]: nutuk okuyan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]reis[/B]: başkan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sec’a/seceât[/B]: belli bir ritim ve tempo ile çıkan ses/sesler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâvât[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]serzâkir[/B]: zikredenlerin başı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sükûnet[/B]: durgunluk, hareketsizlik (bk. s-k-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sükût[/B]: sessizlik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tahrik etmek[/B]: harekete geçirmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tegannî[/B]: şarkı söyleme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tesbih/tesbihat[/B]: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tetimme[/B]: ek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ulvî[/B]: yüce, yüksek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vasıf[/B]: özellik (bk. v-ṣ-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vecd[/B]: coşku[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zikir[/B]: Allah’ı anma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zikr-i cehrî[/B]: yüksek sesle yapılan zikir[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zikr-i hafî[/B]: gizli zikir[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âvaz[/B]: yüksek ses[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âvâz-ı hususî[/B]: kendine özel ses[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst