Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250877" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 475</strong></p><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Üçüncüsü: </em>Ebnâ-yı cinsine imdat için gönderilen nebâtâta karşı hüsn-ü istikbali herkesin başında izhar etmektir. </span></li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Dördüncüsü:</em> Nev-i hayvânâtın nebâtâta derece-i aşka vasıl olan şiddet-i ihtiyacını, nebâtâtın güzel yüzlerine karşı, mübarek başları üstünde beyan etmektir. </span></li> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Beşincisi: </em>Mâlikü’l-Mülk-i Zü’l-Celâli ve’l-Cemâli ve’l-İkramın bârgâh-ı merhametine en lâtif bir tesbihi, en lâtif bir şevk içinde, gül gibi en lâtif bir yüzde takdim etmektir.</span></li> </ul><p><span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, şu beş gayeler gibi başka mânâlar da vardır. Şu mânâlar ve şu gayeler, bülbülün, Hak Sübhânehu ve Teâlânın hesabına ettiği amelin gayesidir. Bülbül kendi diliyle konuşur; biz şu mânâları onun hazin sözlerinden fehmediyoruz. Melâike ve ruhaniyatın fehmettikleri gibi kendisi kendi nağamâtının mânâsını tamamen bilmese de fehmimize zarar vermez. “Dinleyen söyleyenden daha iyi anlar” meşhurdur. Hem bülbül şu gayeleri tafsilâtıyla bilmemesinden, olmamasına delâlet etmiyor. Lâakal, saat gibi sana evkatını bildirir. Kendisi bilmiyor, ne yapıyor. Bilmemesi, senin bildiğine zarar vermez.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Amma o bülbülün cüz’î maaşı ise, o tebessüm eden ve gülen güzel gül çiçeklerinin müşahedesiyle aldığı zevk ve onlarla muhavere ve konuşmak ve dertlerini dökmekle aldığı telezzüzdür. Demek onun nağamât-ı hazînesi, hayvanî teellümattan gelen teşekkiyat değil, belki atâyâ-yı Rahmâniyeden gelen bir teşekkürattır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Bülbüle nahli, fahli, ankebut ve nemli, yani arı ve vasıta-i nesil erkek hayvan ve örümcek ve karınca ve hevâm ve küçük hayvanların bülbüllerini kıyas et. Herbirinin amellerinin bülbül gibi çok gayeleri var. Onlar için de birer maaş-ı cüz’î hükmünde birer zevk-i mahsus, hizmetlerinin içinde derc edilmiştir. O zevk ile san’at-ı Rabbâniyedeki mühim gayelere hizmet ediyorlar. Nasıl ki bir sefine-i sultaniyede bir nefer dümencilik edip bir cüz’î maaş alır. Öyle de, hizmet-i Sübhâniyede bulunan bu hayvânâtın birer cüz’î maaşları vardır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hak Sübhânehu ve Teâlâ</strong>: Hakkın ta kendisi, her türlü kusur ve eksiklikten uzak ve yüce olan Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ; s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mâlikü’l-Mülk-i Zü’l-Celâli ve’l-Cemâli ve’l-İkram</strong>: bütün mülkün sahibi, sonsuz haşmet, güzellik ve ikram sahibi Allah (bk. m-l-k; ẕü; c-l-l; c-m-l; k-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>amel</strong>: iş, fiil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ankebut</strong>: örümcek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>atâyâ-yı Rahmâniye</strong>: sonsuz merhamet sahibi Cenâb-ı Hakkın bağış ve hediyeleri (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan etmek</strong>: açıklamak (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bârgâh-ı merhamet</strong>: merhamet makamı (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cüz’î</strong>: az, küçük (bk. c-z-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>delâlet</strong>: delil olma, işaret etme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>derc etmek</strong>: yerleştirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>derece-i aşk</strong>: aşk derecesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ebnâ-yı cins</strong>: kendi cinsinden olanlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evkat</strong>: vakitler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fahl</strong>: aygır; neslin devamını sağlayan erkek hayvan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fehm</strong>: anlayış</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fehmetmek</strong>: anlamak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvanî</strong>: hayvanca (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayvânât</strong>: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hazin</strong>: hüzünlü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hevâm</strong>: böcekler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hizmet-i Sübhâniye</strong>: kusur ve eksiklikten yüce olan Allah’ın hizmeti (bk. s-b-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hüsn-ü istikbal</strong>: güzel karşılama (bk. ḥ-s-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>imdat</strong>: yardım</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izhar etmek</strong>: göstermek (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lâakal</strong>: en azından</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lâtif</strong>: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maaş-ı cüz’î</strong>: az bir maaş (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>melâike</strong>: melekler (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhavere</strong>: karşılıklı konuşma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mübarek</strong>: hayırlı, bereketli (bk. b-r-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müşahede</strong>: görme, gözlem (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nahl</strong>: arı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nağamât</strong>: nağmeler, hoş sesler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nağamât-ı hazîne</strong>: hüzünlü nağmeler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebâtât</strong>: bitkiler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nefer</strong>: asker, er</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>neml</strong>: karınca</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev-i hayvânât</strong>: hayvan türü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ruhaniyat</strong>: ruhanîler, maddî yapısı olmayan varlıklar (bk. r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>san’at-ı Rabbâniye</strong>: Rabbânî sanat (bk. ṣ-n-a; r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sefine-i sultaniye</strong>: hükümdarlık gemisi (bk. s-l-ṭ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tafsilât</strong>: ayrıntılar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>takdim</strong>: sunma (bk. ḳ-d-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teellümat</strong>: elemler, acılar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>telezzüz</strong>: lezzetlenme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbih</strong>: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşekkiyat</strong>: şikâyetler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşekkürat</strong>: teşekkürler (bk. ş-k-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vasıl olan</strong>: ulaşan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vasıta-i nesil</strong>: üreme vasıtası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zevk-i mahsus</strong>: özel zevk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şiddet-i ihtiyaç</strong>: ihtiyacın şiddeti (bk. ḥ-v-c)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250877, member: 1"] [b]Yirmi Dördüncü Söz - Sayfa 475[/b] [LIST] [*][FONT=Tahoma][I]Üçüncüsü: [/I]Ebnâ-yı cinsine imdat için gönderilen nebâtâta karşı hüsn-ü istikbali herkesin başında izhar etmektir. [/FONT] [*][FONT=Tahoma][I]Dördüncüsü:[/I] Nev-i hayvânâtın nebâtâta derece-i aşka vasıl olan şiddet-i ihtiyacını, nebâtâtın güzel yüzlerine karşı, mübarek başları üstünde beyan etmektir. [/FONT] [*][FONT=Tahoma][I]Beşincisi: [/I]Mâlikü’l-Mülk-i Zü’l-Celâli ve’l-Cemâli ve’l-İkramın bârgâh-ı merhametine en lâtif bir tesbihi, en lâtif bir şevk içinde, gül gibi en lâtif bir yüzde takdim etmektir.[/FONT] [/LIST] [FONT=Tahoma]İşte, şu beş gayeler gibi başka mânâlar da vardır. Şu mânâlar ve şu gayeler, bülbülün, Hak Sübhânehu ve Teâlânın hesabına ettiği amelin gayesidir. Bülbül kendi diliyle konuşur; biz şu mânâları onun hazin sözlerinden fehmediyoruz. Melâike ve ruhaniyatın fehmettikleri gibi kendisi kendi nağamâtının mânâsını tamamen bilmese de fehmimize zarar vermez. “Dinleyen söyleyenden daha iyi anlar” meşhurdur. Hem bülbül şu gayeleri tafsilâtıyla bilmemesinden, olmamasına delâlet etmiyor. Lâakal, saat gibi sana evkatını bildirir. Kendisi bilmiyor, ne yapıyor. Bilmemesi, senin bildiğine zarar vermez. [/FONT] [FONT=Tahoma]Amma o bülbülün cüz’î maaşı ise, o tebessüm eden ve gülen güzel gül çiçeklerinin müşahedesiyle aldığı zevk ve onlarla muhavere ve konuşmak ve dertlerini dökmekle aldığı telezzüzdür. Demek onun nağamât-ı hazînesi, hayvanî teellümattan gelen teşekkiyat değil, belki atâyâ-yı Rahmâniyeden gelen bir teşekkürattır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Bülbüle nahli, fahli, ankebut ve nemli, yani arı ve vasıta-i nesil erkek hayvan ve örümcek ve karınca ve hevâm ve küçük hayvanların bülbüllerini kıyas et. Herbirinin amellerinin bülbül gibi çok gayeleri var. Onlar için de birer maaş-ı cüz’î hükmünde birer zevk-i mahsus, hizmetlerinin içinde derc edilmiştir. O zevk ile san’at-ı Rabbâniyedeki mühim gayelere hizmet ediyorlar. Nasıl ki bir sefine-i sultaniyede bir nefer dümencilik edip bir cüz’î maaş alır. Öyle de, hizmet-i Sübhâniyede bulunan bu hayvânâtın birer cüz’î maaşları vardır. [/FONT] [FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hak Sübhânehu ve Teâlâ[/B]: Hakkın ta kendisi, her türlü kusur ve eksiklikten uzak ve yüce olan Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ; s-b-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Mâlikü’l-Mülk-i Zü’l-Celâli ve’l-Cemâli ve’l-İkram[/B]: bütün mülkün sahibi, sonsuz haşmet, güzellik ve ikram sahibi Allah (bk. m-l-k; ẕü; c-l-l; c-m-l; k-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]amel[/B]: iş, fiil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ankebut[/B]: örümcek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]atâyâ-yı Rahmâniye[/B]: sonsuz merhamet sahibi Cenâb-ı Hakkın bağış ve hediyeleri (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beyan etmek[/B]: açıklamak (bk. b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bârgâh-ı merhamet[/B]: merhamet makamı (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cüz’î[/B]: az, küçük (bk. c-z-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]delâlet[/B]: delil olma, işaret etme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]derc etmek[/B]: yerleştirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]derece-i aşk[/B]: aşk derecesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ebnâ-yı cins[/B]: kendi cinsinden olanlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evkat[/B]: vakitler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fahl[/B]: aygır; neslin devamını sağlayan erkek hayvan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fehm[/B]: anlayış[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fehmetmek[/B]: anlamak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayvanî[/B]: hayvanca (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayvânât[/B]: hayvanlar (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hazin[/B]: hüzünlü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hevâm[/B]: böcekler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hizmet-i Sübhâniye[/B]: kusur ve eksiklikten yüce olan Allah’ın hizmeti (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hüsn-ü istikbal[/B]: güzel karşılama (bk. ḥ-s-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]imdat[/B]: yardım[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]izhar etmek[/B]: göstermek (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]lâakal[/B]: en azından[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lâtif[/B]: güzel, hoş (bk. l-ṭ-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maaş-ı cüz’î[/B]: az bir maaş (bk. c-z-e)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]melâike[/B]: melekler (bk. m-l-k)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhavere[/B]: karşılıklı konuşma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mübarek[/B]: hayırlı, bereketli (bk. b-r-k)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müşahede[/B]: görme, gözlem (bk. ş-h-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nahl[/B]: arı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nağamât[/B]: nağmeler, hoş sesler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nağamât-ı hazîne[/B]: hüzünlü nağmeler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nebâtât[/B]: bitkiler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nefer[/B]: asker, er[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]neml[/B]: karınca[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nev-i hayvânât[/B]: hayvan türü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ruhaniyat[/B]: ruhanîler, maddî yapısı olmayan varlıklar (bk. r-v-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]san’at-ı Rabbâniye[/B]: Rabbânî sanat (bk. ṣ-n-a; r-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sefine-i sultaniye[/B]: hükümdarlık gemisi (bk. s-l-ṭ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tafsilât[/B]: ayrıntılar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]takdim[/B]: sunma (bk. ḳ-d-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teellümat[/B]: elemler, acılar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]telezzüz[/B]: lezzetlenme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tesbih[/B]: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]teşekkiyat[/B]: şikâyetler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teşekkürat[/B]: teşekkürler (bk. ş-k-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vasıl olan[/B]: ulaşan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vasıta-i nesil[/B]: üreme vasıtası[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zevk-i mahsus[/B]: özel zevk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şiddet-i ihtiyaç[/B]: ihtiyacın şiddeti (bk. ḥ-v-c)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dördüncü Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst