Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 265602" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 702</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">âmâl ve efkâr ve müyûlât dahi israf edilmeyecektir. Öyle ise, insandaki o esaslı meyl-i tekemmül, bir kemâlin vücudunu gösterir ve o meyl-i saadet, saadet-i ebediyeye namzet olduğunu kat’î olarak ilân eder. Öyle olmazsa, insanın mahiyet-i hakikiyesini teşkil eden o esaslı mâneviyat, o ulvî âmâl, hikmetli mevcudatın hilâfına olarak, israf ve abes olur, kurur, hebâen gider. Şu hakikat, Onuncu Sözün On Birinci Hakikatinde ispat edildiğinden, kısa kesiyoruz.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>DÖRDÜNCÜ MEDAR: </strong>Pek çok nevilerde, hattâ gece ve gündüzde, kış ve baharda ve cevv-i havada, hattâ insanın şahıslarında, müddet-i hayatında değiştirdiği bedenler ve mevte benzeyen uyku ile haşir ve neşre benzer birer nevi kıyamet, bir kıyamet-i kübrânın tahakkukunu ihsas ediyor, remzen haber veriyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Evet, meselâ haftalık bizim saatimizin saniye ve dakika ve saat ve günlerini sayan çarklarına benzeyen, Allah’ın dünya denilen büyük saatindeki yevm, sene, ömr-ü beşer, deverân-ı dünya, birbirine mukaddime olarak birbirinden haber veriyor, döner, işlerler. Geceden sonra sabahı, kıştan sonra baharı işledikleri gibi, mevtten sonra subh-u kıyamet o destgâhtan, o saat-i uzmâdan çıkacağını remzen haber veriyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Bir şahsın müddet-i ömründe başına gelmiş birçok kıyamet çeşitleri vardır. Her gece bir nevi ölmekle, her sabah bir nevi dirilmekle emârât-ı haşri gördüğü gibi, beş altı senede bil’ittifak bütün zerrâtını değiştirerek, hattâ bir senede iki defa tedricî bir kıyamet ve haşir taklidini görmüş. Hem, hayvan ve nebat nevilerinde üç yüz binden ziyade haşir ve neşir ve kıyamet-i nev’iyeyi her baharda müşahede ediyor. İşte, bu kadar emârat ve işârât-ı haşriye ve bu kadar alâmat ve rumuzât-ı neşriye, elbette kıyamet-i kübrânın tereşşuhâtı hükmünde, o haşre işaret ediyorlar.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Bir Sâni-i Hakîm tarafından, nevilerde böyle kıyamet-i nev’iyeyi, yani bütün</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle ve san’atlı bir şekilde yapan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>abes</strong>: faydasız, gayesiz, boş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>alâmat</strong>: alametler, işaretler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bil’ittifak</strong>: ittifakla, birleşerek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cevv-i hava</strong>: hava boşluğu, uzay</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>deverân-ı dünya</strong>: dünyanın devreleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>efkâr</strong>: fikirler, düşünceler (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emârat</strong>: belirtiler, izler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emârât-ı haşr</strong>: haşrin belirtileri, işaretleri (bk. ḥ-ş-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek ve doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haşir</strong>: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilerek Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haşir ve neşir</strong>: öldükten sonra tekrar diriltilerek Allah’ın huzurunda toplanma ve tekrar dağılıp yayılma (bk. ḥ-ş-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hebâen</strong>: boşu boşuna</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin bir gayeye yönelik olarak, anlamlı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hilâf</strong>: aykırılık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihsas etme</strong>: hissettirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>israf</strong>: savurganlık (bk. s-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>işârât-ı haşriye</strong>: haşrin işaretleri (bk. ḥ-ş-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl</strong>: mükemmellik (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kıyamet</strong>: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kıyamet-i kübrâ</strong>: büyük kıyamet (bk. ḳ-v-m; k-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kıyamet-i nev’i</strong>: bir tür ve cinsin ölüp dirilmesi (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahiyet-i hakikiye</strong>: gerçek mahiyet, nitelik (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>medar</strong>: kaynak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevt</strong>: ölüm (bk. m-v-t)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meyl-i saadet</strong>: mutlu olma eğilimi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meyl-i tekemmül</strong>: mükemmelleşme eğilimi (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mukaddime</strong>: başlangıç, öncü (bk. ḳ-d-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mâneviyat</strong>: mânevî, soyut şeyler (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müddet-i hayat</strong>: ömür süresi (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müddet-i ömür</strong>: yaşam süresi</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müyûlât</strong>: meyiller, eğilimler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müşahede</strong>: gözlemek (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>namzet</strong>: aday</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nebat</strong>: bitki</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nevi</strong>: tür, çeşit</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>remzen</strong>: işareten</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rumuzât-ı neşriye</strong>: âhiretteki dirilişin ince delilleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>saadet-i ebediye</strong>: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>saat-i uzmâ</strong>: büyük saat (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>subh-u kıyamet</strong>: kıyamet sabahı (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tahakkuk</strong>: gerçekleşme (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tedricî</strong>: yavaş yavaş, derece derece</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tereşşuhât</strong>: sızıntılar, izler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teşkil eden</strong>: oluşturan</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ulvî</strong>: yüce</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücut</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>yevm</strong>: gün</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerrât</strong>: zerreler, hücreler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ziyade</strong>: fazla</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âmâl</strong>: ameller, işler, davranışlar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ömr-ü beşer</strong>: insan ömrü</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 265602, member: 1"] [b]Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 702[/b] [FONT=tahoma]âmâl ve efkâr ve müyûlât dahi israf edilmeyecektir. Öyle ise, insandaki o esaslı meyl-i tekemmül, bir kemâlin vücudunu gösterir ve o meyl-i saadet, saadet-i ebediyeye namzet olduğunu kat’î olarak ilân eder. Öyle olmazsa, insanın mahiyet-i hakikiyesini teşkil eden o esaslı mâneviyat, o ulvî âmâl, hikmetli mevcudatın hilâfına olarak, israf ve abes olur, kurur, hebâen gider. Şu hakikat, Onuncu Sözün On Birinci Hakikatinde ispat edildiğinden, kısa kesiyoruz. [B]DÖRDÜNCÜ MEDAR: [/B]Pek çok nevilerde, hattâ gece ve gündüzde, kış ve baharda ve cevv-i havada, hattâ insanın şahıslarında, müddet-i hayatında değiştirdiği bedenler ve mevte benzeyen uyku ile haşir ve neşre benzer birer nevi kıyamet, bir kıyamet-i kübrânın tahakkukunu ihsas ediyor, remzen haber veriyorlar. Evet, meselâ haftalık bizim saatimizin saniye ve dakika ve saat ve günlerini sayan çarklarına benzeyen, Allah’ın dünya denilen büyük saatindeki yevm, sene, ömr-ü beşer, deverân-ı dünya, birbirine mukaddime olarak birbirinden haber veriyor, döner, işlerler. Geceden sonra sabahı, kıştan sonra baharı işledikleri gibi, mevtten sonra subh-u kıyamet o destgâhtan, o saat-i uzmâdan çıkacağını remzen haber veriyorlar. Bir şahsın müddet-i ömründe başına gelmiş birçok kıyamet çeşitleri vardır. Her gece bir nevi ölmekle, her sabah bir nevi dirilmekle emârât-ı haşri gördüğü gibi, beş altı senede bil’ittifak bütün zerrâtını değiştirerek, hattâ bir senede iki defa tedricî bir kıyamet ve haşir taklidini görmüş. Hem, hayvan ve nebat nevilerinde üç yüz binden ziyade haşir ve neşir ve kıyamet-i nev’iyeyi her baharda müşahede ediyor. İşte, bu kadar emârat ve işârât-ı haşriye ve bu kadar alâmat ve rumuzât-ı neşriye, elbette kıyamet-i kübrânın tereşşuhâtı hükmünde, o haşre işaret ediyorlar. Bir Sâni-i Hakîm tarafından, nevilerde böyle kıyamet-i nev’iyeyi, yani bütün [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle ve san’atlı bir şekilde yapan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]abes[/B]: faydasız, gayesiz, boş[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]alâmat[/B]: alametler, işaretler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]bil’ittifak[/B]: ittifakla, birleşerek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cevv-i hava[/B]: hava boşluğu, uzay[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]deverân-ı dünya[/B]: dünyanın devreleri[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]efkâr[/B]: fikirler, düşünceler (bk. f-k-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]emârat[/B]: belirtiler, izler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]emârât-ı haşr[/B]: haşrin belirtileri, işaretleri (bk. ḥ-ş-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek ve doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]haşir[/B]: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilerek Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]haşir ve neşir[/B]: öldükten sonra tekrar diriltilerek Allah’ın huzurunda toplanma ve tekrar dağılıp yayılma (bk. ḥ-ş-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hebâen[/B]: boşu boşuna[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin bir gayeye yönelik olarak, anlamlı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hilâf[/B]: aykırılık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ihsas etme[/B]: hissettirme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]israf[/B]: savurganlık (bk. s-r-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]işârât-ı haşriye[/B]: haşrin işaretleri (bk. ḥ-ş-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl[/B]: mükemmellik (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kıyamet[/B]: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kıyamet-i kübrâ[/B]: büyük kıyamet (bk. ḳ-v-m; k-b-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kıyamet-i nev’i[/B]: bir tür ve cinsin ölüp dirilmesi (bk. ḳ-v-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahiyet-i hakikiye[/B]: gerçek mahiyet, nitelik (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]medar[/B]: kaynak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mevt[/B]: ölüm (bk. m-v-t)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]meyl-i saadet[/B]: mutlu olma eğilimi[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]meyl-i tekemmül[/B]: mükemmelleşme eğilimi (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mukaddime[/B]: başlangıç, öncü (bk. ḳ-d-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mâneviyat[/B]: mânevî, soyut şeyler (bk. a-n-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müddet-i hayat[/B]: ömür süresi (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müddet-i ömür[/B]: yaşam süresi[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müyûlât[/B]: meyiller, eğilimler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müşahede[/B]: gözlemek (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]namzet[/B]: aday[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nebat[/B]: bitki[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nevi[/B]: tür, çeşit[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]remzen[/B]: işareten[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]rumuzât-ı neşriye[/B]: âhiretteki dirilişin ince delilleri[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]saadet-i ebediye[/B]: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]saat-i uzmâ[/B]: büyük saat (bk. a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]subh-u kıyamet[/B]: kıyamet sabahı (bk. ḳ-v-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tahakkuk[/B]: gerçekleşme (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tedricî[/B]: yavaş yavaş, derece derece[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tereşşuhât[/B]: sızıntılar, izler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]teşkil eden[/B]: oluşturan[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ulvî[/B]: yüce[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vücut[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]yevm[/B]: gün[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zerrât[/B]: zerreler, hücreler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ziyade[/B]: fazla[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âmâl[/B]: ameller, işler, davranışlar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ömr-ü beşer[/B]: insan ömrü[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst