Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 265037" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 697</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Madem bir parçacık ruha benzeyen o çiçeğin kanun-u teşekkülü, timsal-i sureti bir Hafîz-i Hakîm tarafından ibkà ediliyor, dağdağalı inkılâplar içinde kemâl-i intizamla zerrecikler gibi tohumlarında muhafaza ediliyor, bâki kalır. Elbette, gayet cemiyetli ve gayet yüksek bir mahiyete mâlik ve hâricî vücut giydirilmiş ve zîşuur ve zîhayat ve nuranî kanun-u emrî olan ruh-u beşer, ne derece kat’iyetle bekàya mazhar ve ebediyetle merbut ve sermediyetle alâkadar olduğunu anlamazsan, nasıl “Zîşuur bir insanım” diyebilirsin?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Evet, koca bir ağacın bir derece ruha benzeyen programını ve kanun-u teşekkülâtını, bir nokta gibi en küçük çekirdekte derc edip muhafaza eden bir Zât-ı Hakîm-i Zülcelâl, bir Zât-ı Hafîz-i Bîzevâl hakkında, “Vefat edenlerin ruhlarını nasıl muhafaza eder?” denilir mi?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">BİRİNCİ MENBA: Enfüsîdir. Yani, herkes hayatına ve nefsine dikkat etse, bir ruh-u bâkiyi anlar. Evet, herbir ruh, kaç sene yaşamışsa, o kadar beden değiştirdiği halde, bilbedâhe aynen bâki kalmıştır. Öyle ise, madem ceset gelip geçicidir. Mevt ile bütün bütün çıplak olmak dahi ruhun bekàsına tesir etmez ve mahiyetini de bozmaz. Yalnız, müddet-i hayatta tedricî ceset libasını değiştiriyor; mevtte ise birden soyunur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Gayet kat’î bir hads ile, belki müşahede ile sabittir ki, ceset ruhla kaimdir. Öyle ise, ruh onunla kaim değildir. Belki ruh binefsihî kaim ve hâkim olduğundan, ceset istediği gibi dağılıp toplansın, ruhun istiklâliyetine halel vermez.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Belki ceset ruhun hanesi ve yuvasıdır, libası değil. Belki ruhun libası, bir derece sabit ve letafetçe ruha münasip bir gılâf-ı lâtifi ve bir beden-i misalîsi vardır. Öyle ise, mevt hengâmında bütün bütün çıplak olmaz; yuvasından çıkar, beden-i misalîsini giyer.İKİNCİ MENBA: Âfâkîdir. Yani, mükerrer müşahedat ve müteaddit vakıat ve</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hafîz-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle yapan ve koruyup saklayan Allah (bk. ḥ-f-ẓ; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Zât-ı Hafîz-i Bîzevâl</strong>: herşeyi sonsuza kadar noksansız bir şekilde muhafaza eden Allah (bk. ḥ-f-ẓ; z-v-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Zât-ı Hakîm-i Zülcelâl</strong>: sonsuz büyüklük ve azamet sahibi, herşeyi hikmetle yapan Zât, Allah (bk. ḥ-k-m; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>alâkadar</strong>: ilgili</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>beden-i misalî</strong>: görüntüden ibaret beden (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bekà</strong>: devamlılık, süreklilik (bk. b-ḳ-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bilbedâhe</strong>: ap açık bir şekilde</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>binefsihî</strong>: kendi kendine (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bâki</strong>: devamlı, sürekli (bk. b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cemiyetli</strong>: kapsamlı (bk. c-m-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dağdağalı</strong>: karışık, gürültülü</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>derc etmek</strong>: yerleştirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ebediyet</strong>: sonsuzluk (bk. e-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>enfüsî</strong>: nefis ve beden dairesinde olanlar (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>gılâf-ı lâtif</strong>: güzel ve şeffaf örtü (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hads</strong>: sezgi, kavrayış (bk. ḥ-d-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>halel</strong>: zarar, eksiklik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hane</strong>: ev</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâkim</strong>: hükmeden (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâricî vücut</strong>: dışa ait, maddî vücut (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ibkà etmek</strong>: kalıcı ve sürekli hale getirmek (bk. b-ḳ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inkılâp</strong>: büyük değişim, dönüşüm</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istiklâliyet</strong>: bağımsızlık, birşeye bağlı olmayış</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kaim</strong>: ayakta duran (bk. ḳ-v-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u emrî</strong>: Cenâb-ı Hakkın doğrudan emrinden gelerek vasıtasız işleyen kanunu (bk. ḳ-n-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kanun-u teşekkül</strong>: oluşma kanunu (bk. ḳ-n-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’iyetle</strong>: kesinlikle</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl-i intizam</strong>: tam ve mükemmel düzenlilik (bk. k-m-l; n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>libas</strong>: elbise</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahiyet</strong>: özellik, nitelik, esas</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mazhar</strong>: sahip olma, erişme (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>menba</strong>: kaynak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>merbut</strong>: bağlı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevt</strong>: ölüm (bk. m-v-t)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevt hengâmı</strong>: ölüm anı (bk. m-v-t)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhafaza</strong>: saklama, koruma (bk. ḥ-f-ẓ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mâlik</strong>: sahip (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müddet-i hayat</strong>: ömür süresi (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mükerrer</strong>: tekrar tekrar, defalarca</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>münasip</strong>: uygun (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müteaddit</strong>: çeşitli, birden fazla</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müşahedat</strong>: gözlemler (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müşahede</strong>: gözlem (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefis</strong>: can, hayat, kişinin kendisi (bk. n-f-s)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nuranî</strong>: nurlu (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ruh-u beşer</strong>: insan ruhu (bk. r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ruh-u bâki</strong>: devamlı ve kalıcı ruh (bk. r-v-ḥ; b-ḳ-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sermediyet</strong>: süreklilik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tedricî</strong>: derece derece, yavaş yavaş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>timsal-i suret</strong>: görünüş nümunesi (bk. m-s̱-l; ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vakıat</strong>: olaylar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zerrecik</strong>: atom, en küçük madde parçası</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîşuur</strong>: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âfâkî</strong>: dış dünyaya ait</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 265037, member: 1"] [b]Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 697[/b] [FONT=tahoma]Madem bir parçacık ruha benzeyen o çiçeğin kanun-u teşekkülü, timsal-i sureti bir Hafîz-i Hakîm tarafından ibkà ediliyor, dağdağalı inkılâplar içinde kemâl-i intizamla zerrecikler gibi tohumlarında muhafaza ediliyor, bâki kalır. Elbette, gayet cemiyetli ve gayet yüksek bir mahiyete mâlik ve hâricî vücut giydirilmiş ve zîşuur ve zîhayat ve nuranî kanun-u emrî olan ruh-u beşer, ne derece kat’iyetle bekàya mazhar ve ebediyetle merbut ve sermediyetle alâkadar olduğunu anlamazsan, nasıl “Zîşuur bir insanım” diyebilirsin? Evet, koca bir ağacın bir derece ruha benzeyen programını ve kanun-u teşekkülâtını, bir nokta gibi en küçük çekirdekte derc edip muhafaza eden bir Zât-ı Hakîm-i Zülcelâl, bir Zât-ı Hafîz-i Bîzevâl hakkında, “Vefat edenlerin ruhlarını nasıl muhafaza eder?” denilir mi? BİRİNCİ MENBA: Enfüsîdir. Yani, herkes hayatına ve nefsine dikkat etse, bir ruh-u bâkiyi anlar. Evet, herbir ruh, kaç sene yaşamışsa, o kadar beden değiştirdiği halde, bilbedâhe aynen bâki kalmıştır. Öyle ise, madem ceset gelip geçicidir. Mevt ile bütün bütün çıplak olmak dahi ruhun bekàsına tesir etmez ve mahiyetini de bozmaz. Yalnız, müddet-i hayatta tedricî ceset libasını değiştiriyor; mevtte ise birden soyunur. Gayet kat’î bir hads ile, belki müşahede ile sabittir ki, ceset ruhla kaimdir. Öyle ise, ruh onunla kaim değildir. Belki ruh binefsihî kaim ve hâkim olduğundan, ceset istediği gibi dağılıp toplansın, ruhun istiklâliyetine halel vermez. Belki ceset ruhun hanesi ve yuvasıdır, libası değil. Belki ruhun libası, bir derece sabit ve letafetçe ruha münasip bir gılâf-ı lâtifi ve bir beden-i misalîsi vardır. Öyle ise, mevt hengâmında bütün bütün çıplak olmaz; yuvasından çıkar, beden-i misalîsini giyer.İKİNCİ MENBA: Âfâkîdir. Yani, mükerrer müşahedat ve müteaddit vakıat ve [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Hafîz-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle yapan ve koruyup saklayan Allah (bk. ḥ-f-ẓ; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Zât-ı Hafîz-i Bîzevâl[/B]: herşeyi sonsuza kadar noksansız bir şekilde muhafaza eden Allah (bk. ḥ-f-ẓ; z-v-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Zât-ı Hakîm-i Zülcelâl[/B]: sonsuz büyüklük ve azamet sahibi, herşeyi hikmetle yapan Zât, Allah (bk. ḥ-k-m; ẕü; c-l-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]alâkadar[/B]: ilgili[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]beden-i misalî[/B]: görüntüden ibaret beden (bk. m-s̱-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]bekà[/B]: devamlılık, süreklilik (bk. b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bilbedâhe[/B]: ap açık bir şekilde[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]binefsihî[/B]: kendi kendine (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bâki[/B]: devamlı, sürekli (bk. b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cemiyetli[/B]: kapsamlı (bk. c-m-a)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]dağdağalı[/B]: karışık, gürültülü[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]derc etmek[/B]: yerleştirmek[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ebediyet[/B]: sonsuzluk (bk. e-b-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]enfüsî[/B]: nefis ve beden dairesinde olanlar (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]gılâf-ı lâtif[/B]: güzel ve şeffaf örtü (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hads[/B]: sezgi, kavrayış (bk. ḥ-d-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]halel[/B]: zarar, eksiklik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hane[/B]: ev[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hâkim[/B]: hükmeden (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hâricî vücut[/B]: dışa ait, maddî vücut (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ibkà etmek[/B]: kalıcı ve sürekli hale getirmek (bk. b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]inkılâp[/B]: büyük değişim, dönüşüm[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istiklâliyet[/B]: bağımsızlık, birşeye bağlı olmayış[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kaim[/B]: ayakta duran (bk. ḳ-v-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u emrî[/B]: Cenâb-ı Hakkın doğrudan emrinden gelerek vasıtasız işleyen kanunu (bk. ḳ-n-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kanun-u teşekkül[/B]: oluşma kanunu (bk. ḳ-n-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kat’iyetle[/B]: kesinlikle[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl-i intizam[/B]: tam ve mükemmel düzenlilik (bk. k-m-l; n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]libas[/B]: elbise[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahiyet[/B]: özellik, nitelik, esas[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mazhar[/B]: sahip olma, erişme (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]menba[/B]: kaynak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]merbut[/B]: bağlı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mevt[/B]: ölüm (bk. m-v-t)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mevt hengâmı[/B]: ölüm anı (bk. m-v-t)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muhafaza[/B]: saklama, koruma (bk. ḥ-f-ẓ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mâlik[/B]: sahip (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müddet-i hayat[/B]: ömür süresi (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mükerrer[/B]: tekrar tekrar, defalarca[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]münasip[/B]: uygun (bk. n-s-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müteaddit[/B]: çeşitli, birden fazla[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müşahedat[/B]: gözlemler (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müşahede[/B]: gözlem (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nefis[/B]: can, hayat, kişinin kendisi (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nuranî[/B]: nurlu (bk. n-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ruh-u beşer[/B]: insan ruhu (bk. r-v-ḥ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ruh-u bâki[/B]: devamlı ve kalıcı ruh (bk. r-v-ḥ; b-ḳ-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sermediyet[/B]: süreklilik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tedricî[/B]: derece derece, yavaş yavaş[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]timsal-i suret[/B]: görünüş nümunesi (bk. m-s̱-l; ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vakıat[/B]: olaylar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zerrecik[/B]: atom, en küçük madde parçası[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zîşuur[/B]: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âfâkî[/B]: dış dünyaya ait[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst