Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 265033" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 693</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Mânâsı şudur ki: Melâikenin ibâdâtı hem gayet muntazamdır, mükemmeldir; hem gayet küllîdir, geniştir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Ve şu hakikatin sureti ise şudur ki: Bazı büyük mevcudat-ı cismaniye vardır ki, kırk bin baş, kırk bin tarzla vezâif-i ubûdiyeti yapar. Meselâ, semâ güneşlerle, yıldızlarla tesbihat yapar. Zemin, tek bir mahlûk iken, yüz bin baş ile, her başta yüz binler ağız ile, her ağızda yüz binler lisan ile vazife-i ubûdiyeti ve tesbihat-ı Rabbâniyeyi yapıyor. İşte, küre-i arza müekkel melek dahi, âlem‑i melekûtta şu mânâyı göstermek için öyle görülmek lâzımdır. Hattâ, ben mutavassıt bir badem ağacı gördüm ki, kırka yakın baş hükmünde büyük dalları var. Sonra bir dalına baktım; kırka yakın dili hükmünde küçük dalları var. Sonra o küçük dalının bir diline baktım; kırk çiçek açmıştır. O çiçeklere nazar-ı hikmetle dikkat ettim. Herbir çiçek içinde kırka yakın incecik, muntazam püskülleri, renkleri ve san’atları gördüm ki, herbiri Sâni-i Zülcelâlin ayrı ayrı birer cilve-i esmâsını ve birer ismini okutturuyor. İşte, hiç mümkün müdür ki, şu badem ağacının Sâni-i Zülcelâli ve Hakîm-i Zülcemâli, bu câmid ağaca bu kadar vazifeleri yükletsin; onun mânâsını bilen, ifade eden, kâinata ilân eden, dergâh-ı İlâhiyeye takdim eden, ona münasip ve ruhu hükmünde bir melek-i müekkeli ona bindirmesin?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Ey arkadaş! Şuraya kadar beyanatımız, kalbi kabule ihzar etmek ve nefsi teslime mecbur etmek ve aklı iz’âna getirmek için bir mukaddime idi. Eğer o mukaddimeyi bir derece fehmettinse, melâikelerle görüşmek istersen hazır ol. Hem evhâm-ı seyyieden temizlen. İşte, Kur’ân âlemi kapıları açıktır. İşte Kur’ân cenneti müfettehatü’l-ebvâbdır; gir, bak. Melâikeyi o cennet-i Kur’âniye içinde, güzel bir surette gör. Herbir âyet-i tenzil, birer menzildir. İşte, şu menzillerden bak:<p style="text-align: center"><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'"></span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 22px"><span style="font-family: 'trebuchet ms'">وَالْمُرْسَلاَتِ عُرْفًا فَالْعَاصِفَاتِ عَصْفًا وَالنَّاشِرَاتِ نَشْرًا فَالْفَارِقَاتِ فَرْقًا </span></span></p></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"></p><p></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hakîm-i Zülcemâl</strong>: sonsuz güzellik sahibi ve herşeyi hikmetle yaratan Allah (bk. ḥ-k-m; ẕü; c-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: sonsuz büyüklük ve haşmet sahibi olan ve herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>beyanat</strong>: açıklamalar (bk. b-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cennet-i Kur’âniye</strong>: bir cennet gibi olan Kur’ân</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cilve-i esmâ</strong>: İlâhî isimlerin yansıması (bk. c-l-y; s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dergâh-ı İlâhiye</strong>: Allah’ın yüce katı (bk. e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>evhâm-ı seyyie</strong>: kötü kuruntular</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fehmetmek</strong>: anlamak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ibâdât</strong>: ibadetler (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihzar etmek</strong>: hazırlamak (bk. ḥ-ḍ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iz’ân</strong>: kesin şekilde inanma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>küllî</strong>: büyük ve kapsamlı (bk. k-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>küre-i arz</strong>: yerküre, dünya</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>lisan</strong>: dil</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>melek-i müekkel</strong>: vekil tayin edilmiş, görevli melek (bk. m-l-k; v-k-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>melâike</strong>: melekler (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>menzil</strong>: durak, yer (bk. n-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevcudat-ı cismaniye</strong>: maddî vücudu olan varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mukaddime</strong>: giriş, başlangıç (bk. ḳ-d-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muntazam</strong>: düzenli (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mutavassıt</strong>: orta halli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mânâ</strong>: anlam, içyüz (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müekkel</strong>: vekil tayin edilmiş, görevli (bk. v-k-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müfettehatü’l-ebvâb</strong>: kapıları açık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mükemmel</strong>: kusursuz (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>münasip</strong>: uygun (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazar-ı hikmet</strong>: hikmet gözüyle bakma; bir sır, gaye ve fayda bulma niyetiyle bakma (bk. n-ẓ-r; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefis</strong>: kişinin kendisi (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>semâ</strong>: gök (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: görünüş, şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>takdim etmek</strong>: sunmak (bk. ḳ-d-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesbihat</strong>: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tesbihat-ı Rabbâniye</strong>: Allah’ı öven ve kusurdan yüce tutan sözler (bk. s-b-ḥ; r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vazife-i ubûdiyet</strong>: kulluk görevi (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vezâif-i ubûdiyet</strong>: kulluk görevleri (bk. a-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zemin</strong>: yer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem-i melekût</strong>: İlâhî hükümranlığın tam olarak tecellî ettiği, görünmeyen mânâ âlemi (bk. a-l-m; m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âyet-i tenzil</strong>: Allah’ın indirdiği Kur’ân âyeti (bk. n-z-l)</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 265033, member: 1"] [b]Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 693[/b] [FONT=tahoma]Mânâsı şudur ki: Melâikenin ibâdâtı hem gayet muntazamdır, mükemmeldir; hem gayet küllîdir, geniştir. Ve şu hakikatin sureti ise şudur ki: Bazı büyük mevcudat-ı cismaniye vardır ki, kırk bin baş, kırk bin tarzla vezâif-i ubûdiyeti yapar. Meselâ, semâ güneşlerle, yıldızlarla tesbihat yapar. Zemin, tek bir mahlûk iken, yüz bin baş ile, her başta yüz binler ağız ile, her ağızda yüz binler lisan ile vazife-i ubûdiyeti ve tesbihat-ı Rabbâniyeyi yapıyor. İşte, küre-i arza müekkel melek dahi, âlem‑i melekûtta şu mânâyı göstermek için öyle görülmek lâzımdır. Hattâ, ben mutavassıt bir badem ağacı gördüm ki, kırka yakın baş hükmünde büyük dalları var. Sonra bir dalına baktım; kırka yakın dili hükmünde küçük dalları var. Sonra o küçük dalının bir diline baktım; kırk çiçek açmıştır. O çiçeklere nazar-ı hikmetle dikkat ettim. Herbir çiçek içinde kırka yakın incecik, muntazam püskülleri, renkleri ve san’atları gördüm ki, herbiri Sâni-i Zülcelâlin ayrı ayrı birer cilve-i esmâsını ve birer ismini okutturuyor. İşte, hiç mümkün müdür ki, şu badem ağacının Sâni-i Zülcelâli ve Hakîm-i Zülcemâli, bu câmid ağaca bu kadar vazifeleri yükletsin; onun mânâsını bilen, ifade eden, kâinata ilân eden, dergâh-ı İlâhiyeye takdim eden, ona münasip ve ruhu hükmünde bir melek-i müekkeli ona bindirmesin? Ey arkadaş! Şuraya kadar beyanatımız, kalbi kabule ihzar etmek ve nefsi teslime mecbur etmek ve aklı iz’âna getirmek için bir mukaddime idi. Eğer o mukaddimeyi bir derece fehmettinse, melâikelerle görüşmek istersen hazır ol. Hem evhâm-ı seyyieden temizlen. İşte, Kur’ân âlemi kapıları açıktır. İşte Kur’ân cenneti müfettehatü’l-ebvâbdır; gir, bak. Melâikeyi o cennet-i Kur’âniye içinde, güzel bir surette gör. Herbir âyet-i tenzil, birer menzildir. İşte, şu menzillerden bak:[CENTER][SIZE=6][FONT=trebuchet ms] وَالْمُرْسَلاَتِ عُرْفًا فَالْعَاصِفَاتِ عَصْفًا وَالنَّاشِرَاتِ نَشْرًا فَالْفَارِقَاتِ فَرْقًا [/FONT][/SIZE] [/CENTER] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Hakîm-i Zülcemâl[/B]: sonsuz güzellik sahibi ve herşeyi hikmetle yaratan Allah (bk. ḥ-k-m; ẕü; c-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: sonsuz büyüklük ve haşmet sahibi olan ve herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]beyanat[/B]: açıklamalar (bk. b-y-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cennet-i Kur’âniye[/B]: bir cennet gibi olan Kur’ân[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cilve-i esmâ[/B]: İlâhî isimlerin yansıması (bk. c-l-y; s-m-v)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]dergâh-ı İlâhiye[/B]: Allah’ın yüce katı (bk. e-l-h)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]evhâm-ı seyyie[/B]: kötü kuruntular[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]fehmetmek[/B]: anlamak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ibâdât[/B]: ibadetler (bk. a-b-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ihzar etmek[/B]: hazırlamak (bk. ḥ-ḍ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]iz’ân[/B]: kesin şekilde inanma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]küllî[/B]: büyük ve kapsamlı (bk. k-l-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]küre-i arz[/B]: yerküre, dünya[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]lisan[/B]: dil[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]melek-i müekkel[/B]: vekil tayin edilmiş, görevli melek (bk. m-l-k; v-k-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]melâike[/B]: melekler (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]menzil[/B]: durak, yer (bk. n-z-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mevcudat-ı cismaniye[/B]: maddî vücudu olan varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mukaddime[/B]: giriş, başlangıç (bk. ḳ-d-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muntazam[/B]: düzenli (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mutavassıt[/B]: orta halli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mânâ[/B]: anlam, içyüz (bk. a-n-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müekkel[/B]: vekil tayin edilmiş, görevli (bk. v-k-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müfettehatü’l-ebvâb[/B]: kapıları açık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mükemmel[/B]: kusursuz (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]münasip[/B]: uygun (bk. n-s-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nazar-ı hikmet[/B]: hikmet gözüyle bakma; bir sır, gaye ve fayda bulma niyetiyle bakma (bk. n-ẓ-r; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nefis[/B]: kişinin kendisi (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]semâ[/B]: gök (bk. s-m-v)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: görünüş, şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]takdim etmek[/B]: sunmak (bk. ḳ-d-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tesbihat[/B]: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına layık ifadelerle anma (bk. s-b-ḥ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tesbihat-ı Rabbâniye[/B]: Allah’ı öven ve kusurdan yüce tutan sözler (bk. s-b-ḥ; r-b-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vazife-i ubûdiyet[/B]: kulluk görevi (bk. a-b-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vezâif-i ubûdiyet[/B]: kulluk görevleri (bk. a-b-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zemin[/B]: yer[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âlem-i melekût[/B]: İlâhî hükümranlığın tam olarak tecellî ettiği, görünmeyen mânâ âlemi (bk. a-l-m; m-l-k)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âyet-i tenzil[/B]: Allah’ın indirdiği Kur’ân âyeti (bk. n-z-l)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst