Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 265023" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 683</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><em>Elhasıl: </em>Denilebilir ki, hayat olmazsa, vücut vücut değildir, ademden farkı olmaz. Hayat ruhun ziyasıdır. Şuur hayatın nurudur. Madem ki hayat ve şuur bu kadar ehemmiyetlidirler. Ve madem şu âlemde bilmüşahede bir intizam-ı kâmil‑i ekmel vardır. Ve şu kâinatta bir itkan-ı muhkem, bir insicam-ı ahkem görünüyor. Madem şu biçare, perişan küremiz, sergerdan zeminimiz bu kadar had ve hesaba gelmez zevilhayat ile, zevil’ervah ile ve zevil’idrak ile dolmuştur. Elbette sadık bir hads ile ve kat’î bir yakin ile hükmolunur ki, şu kusûr-u semâviye ve şu buruc-u sâmiyenin dahi kendilerine münasip zîhayat, zîşuur sekeneleri vardır. Balık suda yaşadığı gibi, güneşin ateşinde dahi o nuranî sekeneler bulunur. Nar, nuru yakmaz. Belki ateş ışığa medet verir.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Madem kudret-i ezeliye, bilmüşahede, en âdi maddelerden, en kesif unsurlardan hadsiz zîhayat ve zîruhu halk eder; ve gayet ehemmiyetle, madde-i kesifeyi, hayat vasıtasıyla madde-i lâtifeye çevirir; ve nur-u hayatı herşeyde kesretle serpiyor; ve şuur ziyasıyla ekser şeyleri yaldızlıyor. Elbette, o Kadîr-i Hakîm, bu kusursuz kudretiyle, bu noksansız hikmetiyle, nur gibi, esir gibi, ruha yakın ve münasip olan sair seyyâlât-ı lâtife maddeleri ihmal edip hayatsız bırakmaz, câmid bırakmaz, şuursuz bırakmaz. Belki, madde-i nurdan, hattâ zulmetten, hattâ esir maddesinden, hattâ mânâlardan, hattâ havadan, hattâ kelimelerden zîhayat, zîşuuru kesretle halk eder ki, hayvânâtın pek çok muhtelif ecnasları gibi pek çok muhtelif ruhanî mahlûkları, o seyyâlât-ı lâtife maddelerinden halk eder. Onların bir kısmı melâike, bir kısmı da ruhanî ve cin ecnaslarıdır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Melâikelerin ve ruhanîlerin kesretle vücutlarını kabul etmek ne derece hakikat ve bedihî ve makul olduğunu ve Kur’ân’ın beyan ettiği gibi onları kabul etmeyen</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Kadîr-i Hakîm</strong>: herşeyi hikmetle yaratan sonsuz kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>adem</strong>: yokluk, hiçlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bedihî</strong>: açık, âşikâr</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>beyan etme</strong>: açıklama (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bilmüşahede</strong>: gözle görülerek (bk. ş-h-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>biçare</strong>: çaresiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>buruc-u sâmiye</strong>: yüksek burçlar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ecnas</strong>: cinsler, türler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ekser</strong>: pekçok (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>elhasıl</strong>: özetle, sonuç olarak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esir</strong>: bütün kâinatı kapladığına inanılan madde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>had ve hesaba gelmemek</strong>: sonsuz ve sınırsız olmak</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hads</strong>: sezgi, seziş (bk. ḥ-d-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>halk etmek</strong>: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hayvânât</strong>: hayvanlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin bir gayeye yönelik olarak, anlamlı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihmal</strong>: önemsememe</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>insicam-ı ahkem</strong>: sağlam bir akış ve uyumlu gidiş (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>intizam-ı kâmil-i ekmel</strong>: tam ve çok mükemmel bir düzenlilik (bk. n-ẓ-m; k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>itkan-ı muhkem</strong>: kusursuz ve pürüzsüz bir sağlamlık (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kesif</strong>: yoğun, katı</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kesretle</strong>: çoklukla (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, kuvvet ve iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kudret-i ezeliye</strong>: Allah’ın ezelî kudreti (bk. ḳ-d-r; e-z-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kusûr-u semâvi</strong>: gökteki saraylar (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>küre</strong>: dünya</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>madde-i kesife</strong>: yoğun, katı madde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>madde-i lâtife</strong>: cismanî olmayan, ruhla ilgili madde (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>madde-i nur</strong>: ışık maddesi (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>makul</strong>: akla uygun</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>medet</strong>: yardım</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>melâike</strong>: melekler (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: çeşitli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mânâ</strong>: anlam (bk. a-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>münasip</strong>: uygun (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nar</strong>: ateş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nur</strong>: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nur-u hayat</strong>: hayat nuru (bk. n-v-r; ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nuranî</strong>: nurdan yaratılmış (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ruhanî</strong>: maddî yapısı olmayan ve gözle görülemeyen ruh âlemine ait varlık (bk. r-v-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sadık</strong>: doğru (bk. s-d-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sekene</strong>: sâkinler, yerleşmiş olanlar (bk. s-k-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sergerdan</strong>: başı dönük</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyyâlât-ı lâtife</strong>: akıcı ve cismanî olmayan, ruhla ilgili (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>unsur</strong>: madde, parça</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücut</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>yakin</strong>: şüphesiz ve kesin bilgi (bk. y-ḳ-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zemin</strong>: yer</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zevilhayat</strong>: hayat sahipleri, canlılar (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zevil’ervah</strong>: ruh sahipleri (bk. r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zevil’idrak</strong>: idrâk sahipleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ziya</strong>: ışık</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zulmet</strong>: karanlık (bk. ẓ-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîhayat</strong>: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîruh</strong>: ruh sahibi (bk. ẕî; r-v-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zîşuur</strong>: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âdi</strong>: basit, değersiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şuur</strong>: bilinç, idrak (bk. ş-a-r)</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 265023, member: 1"] [b]Yirmi Dokuzuncu Söz - Sayfa 683[/b] [FONT=tahoma][I]Elhasıl: [/I]Denilebilir ki, hayat olmazsa, vücut vücut değildir, ademden farkı olmaz. Hayat ruhun ziyasıdır. Şuur hayatın nurudur. Madem ki hayat ve şuur bu kadar ehemmiyetlidirler. Ve madem şu âlemde bilmüşahede bir intizam-ı kâmil‑i ekmel vardır. Ve şu kâinatta bir itkan-ı muhkem, bir insicam-ı ahkem görünüyor. Madem şu biçare, perişan küremiz, sergerdan zeminimiz bu kadar had ve hesaba gelmez zevilhayat ile, zevil’ervah ile ve zevil’idrak ile dolmuştur. Elbette sadık bir hads ile ve kat’î bir yakin ile hükmolunur ki, şu kusûr-u semâviye ve şu buruc-u sâmiyenin dahi kendilerine münasip zîhayat, zîşuur sekeneleri vardır. Balık suda yaşadığı gibi, güneşin ateşinde dahi o nuranî sekeneler bulunur. Nar, nuru yakmaz. Belki ateş ışığa medet verir. Madem kudret-i ezeliye, bilmüşahede, en âdi maddelerden, en kesif unsurlardan hadsiz zîhayat ve zîruhu halk eder; ve gayet ehemmiyetle, madde-i kesifeyi, hayat vasıtasıyla madde-i lâtifeye çevirir; ve nur-u hayatı herşeyde kesretle serpiyor; ve şuur ziyasıyla ekser şeyleri yaldızlıyor. Elbette, o Kadîr-i Hakîm, bu kusursuz kudretiyle, bu noksansız hikmetiyle, nur gibi, esir gibi, ruha yakın ve münasip olan sair seyyâlât-ı lâtife maddeleri ihmal edip hayatsız bırakmaz, câmid bırakmaz, şuursuz bırakmaz. Belki, madde-i nurdan, hattâ zulmetten, hattâ esir maddesinden, hattâ mânâlardan, hattâ havadan, hattâ kelimelerden zîhayat, zîşuuru kesretle halk eder ki, hayvânâtın pek çok muhtelif ecnasları gibi pek çok muhtelif ruhanî mahlûkları, o seyyâlât-ı lâtife maddelerinden halk eder. Onların bir kısmı melâike, bir kısmı da ruhanî ve cin ecnaslarıdır. Melâikelerin ve ruhanîlerin kesretle vücutlarını kabul etmek ne derece hakikat ve bedihî ve makul olduğunu ve Kur’ân’ın beyan ettiği gibi onları kabul etmeyen [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Kadîr-i Hakîm[/B]: herşeyi hikmetle yaratan sonsuz kudret sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]adem[/B]: yokluk, hiçlik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bedihî[/B]: açık, âşikâr[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]beyan etme[/B]: açıklama (bk. b-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bilmüşahede[/B]: gözle görülerek (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]biçare[/B]: çaresiz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]buruc-u sâmiye[/B]: yüksek burçlar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ecnas[/B]: cinsler, türler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ekser[/B]: pekçok (bk. k-s̱-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]elhasıl[/B]: özetle, sonuç olarak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]esir[/B]: bütün kâinatı kapladığına inanılan madde[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]had ve hesaba gelmemek[/B]: sonsuz ve sınırsız olmak[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hads[/B]: sezgi, seziş (bk. ḥ-d-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]halk etmek[/B]: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hayvânât[/B]: hayvanlar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin bir gayeye yönelik olarak, anlamlı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ihmal[/B]: önemsememe[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]insicam-ı ahkem[/B]: sağlam bir akış ve uyumlu gidiş (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]intizam-ı kâmil-i ekmel[/B]: tam ve çok mükemmel bir düzenlilik (bk. n-ẓ-m; k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]itkan-ı muhkem[/B]: kusursuz ve pürüzsüz bir sağlamlık (bk. ḥ-k-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kat’î[/B]: kesin[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kesif[/B]: yoğun, katı[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kesretle[/B]: çoklukla (bk. k-s̱-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kudret[/B]: güç, kuvvet ve iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kudret-i ezeliye[/B]: Allah’ın ezelî kudreti (bk. ḳ-d-r; e-z-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kusûr-u semâvi[/B]: gökteki saraylar (bk. s-m-v)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]küre[/B]: dünya[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]madde-i kesife[/B]: yoğun, katı madde[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]madde-i lâtife[/B]: cismanî olmayan, ruhla ilgili madde (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]madde-i nur[/B]: ışık maddesi (bk. n-v-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]makul[/B]: akla uygun[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]medet[/B]: yardım[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]melâike[/B]: melekler (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muhtelif[/B]: çeşitli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mânâ[/B]: anlam (bk. a-n-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]münasip[/B]: uygun (bk. n-s-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nar[/B]: ateş[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nur[/B]: ışık, aydınlık (bk. n-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nur-u hayat[/B]: hayat nuru (bk. n-v-r; ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nuranî[/B]: nurdan yaratılmış (bk. n-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ruhanî[/B]: maddî yapısı olmayan ve gözle görülemeyen ruh âlemine ait varlık (bk. r-v-ḥ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sadık[/B]: doğru (bk. s-d-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sekene[/B]: sâkinler, yerleşmiş olanlar (bk. s-k-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sergerdan[/B]: başı dönük[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]seyyâlât-ı lâtife[/B]: akıcı ve cismanî olmayan, ruhla ilgili (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]unsur[/B]: madde, parça[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vücut[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]yakin[/B]: şüphesiz ve kesin bilgi (bk. y-ḳ-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zemin[/B]: yer[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zevilhayat[/B]: hayat sahipleri, canlılar (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zevil’ervah[/B]: ruh sahipleri (bk. r-v-ḥ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zevil’idrak[/B]: idrâk sahipleri[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ziya[/B]: ışık[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zulmet[/B]: karanlık (bk. ẓ-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zîhayat[/B]: canlı (bk. ẕî; ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zîruh[/B]: ruh sahibi (bk. ẕî; r-v-ḥ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zîşuur[/B]: şuur sahibi, bilinçli (bk. ẕî; ş-a-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âdi[/B]: basit, değersiz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şuur[/B]: bilinç, idrak (bk. ş-a-r)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Dokuzuncu Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst