Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Birinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 250183" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Birinci Söz - Sayfa 369</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hem bununla beraber, o çirkin sözler, senin kalbinin sözleri değil. Çünkü senin kalbin, ondan müteessir ve müteessiftir. Belki kalbe yakın olan lümme-i şeytanîden geliyor. Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır. Yani, onu zararlı tevehhüm etmekle, kalben mutazarrır olmaktır. Çünkü hükümsüz bir tahayyülü hakikat tevehhüm eder. Hem şeytanın işini kendi kalbine mal eder; onun sözünü ondan zanneder. Zarar anlar, zarara düşer. Zaten şeytanın da istediği odur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>İKİNCİ VECİH</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Budur ki, mânâlar kalbden çıktıkları vakit, suretlerden çıplak olarak hayale girerler, oradan suretleri giyerler. Hayal ise, her vakit bir sebep tahtında bir nevi suretleri nesceder. Ehemmiyet verdiği şeyin suretlerini yol üstünde bırakır. Hangi mânâ geçse, ya ona giydirir, ya takar, ya bulaştırır, ya perde eder. Eğer mânâlar münezzeh ve temiz iseler, suretler mülevves ve rezil ise, giymek yoktur, fakat temas var. Vesveseli adam, teması, telebbüsle iltibas eder. “Eyvah!” der. “Kalbim ne kadar bozulmuş. Bu sefillik, bu hisset-i nefs, beni matrud eder.” Şeytan onun şu damarından çok istifade eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Şu yaranın merhemi şudur: Dinle ey biçare! Nasıl ki senin namazın edeb-i nezihânesinin vesilesi olan zahirî taharete, batnının bâtınındaki necaset ona tesir etmez ve bozmaz. Öyle de, maânî-i mukaddesenin, suret-i mülevveseye mücavereti zarar etmez. Meselâ, sen âyât-ı İlâhiyeyi tefekkür ediyorsun. Birden, bir maraz, ya bir iştiha, ya bevl gibi bir emr-i müheyyic şiddetle senin hissine dokunuyor. Elbette senin hayalin, devâ-i illet ve kaza-i hâcetin levazımatını görecek, bakacak, onlara münasip süflî suretleri nescedecek. Ve gelen mânâlar ortalarından geçecekler. Geçeceklere ne beis vardır, ne televvüs var ve ne zarar var ve ne hatar var. Yalnız hatar ise, hasr-ı nazardır, zann-ı zarardır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ÜÇÜNCÜ VECİH</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Budur ki: Eşya mabeynlerinde bazı münasebât-ı hafiye bulunur. Hattâ, hiç ümit etmediğin şeyler içinde münasebet ipleri bulunur. Ya bizzat bulunur; veya senin hayalin, meşgul olduğu san’ata göre o ipleri yapmış, onları birbiriyle bağlamış.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beis</strong>: sakınca</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bevl</strong>: idrar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>biçare</strong>: çaresiz</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bâtın</strong>: iç</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>devâ-i illet</strong>: hastalığın devâsı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>edeb-i nezihâne</strong>: temiz edep (bk. n-z-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emr-i müheyyic</strong>: heyecan verici iş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eşya</strong>: şeyler, varlıklar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hasr-ı nazar</strong>: dikkati yöneltme (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hatar</strong>: tehlike</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>his</strong>: duygu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hisset-i nefs</strong>: nefsin aşağılığı (bk. n-f-s)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iltibas</strong>: karıştırma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iştiha</strong>: fazla istek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kaza-i hâcet</strong>: ihtiyaç giderme (bk. ḳ-ḍ-y, ḥ-v-c)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>levazımat</strong>: gerekli şeyler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lümme-i şeytani</strong>: şeytanın verdiği kuruntu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mabeyn</strong>: ara</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maraz</strong>: hastalık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>matrud</strong>: kovulmuş</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maân-i mukaddese</strong>: kutsal mânâlar (bk. a-n-y; ḳ-d-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mutazarrır</strong>: zarar gören</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mücaveret</strong>: komşuluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mülevves</strong>: kirli, pis</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münasebet</strong>: ilişki, bağlantı (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münasebât-ı hafiye</strong>: gizli münasebetler (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münasip</strong>: uygun (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münezzeh</strong>: temiz, kusurdan uzak (bk. n-z-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteessif</strong>: hayıflanmış, eseflenmiş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteessir</strong>: etkilenmiş, üzüntülü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>necaset</strong>: pislik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nescetme</strong>: dokuma, örme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nevi</strong>: çeşit</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sefillik</strong>: aşağılık, çirkinlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: görüntü (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret-i mülevves</strong>: kirli ve çirkin görünüş (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>süflî</strong>: aşağılık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taharet</strong>: temizlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahtında</strong>: altında</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tefekkür</strong>: düşünme (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>telebbüs</strong>: giyme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>televvüs</strong>: kirlenme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevehhüm</strong>: kuruntuya kapılma, olmayan şeyi var zannetme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevehhüm-ü zarar</strong>: zarar zannetmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vesvese</strong>: şüphe, kuruntu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zahirî</strong>: görünürdeki (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zann-ı zarar</strong>: zararlı sanma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyât-ı İlâhiye</strong>: Allah’ın âyetleri (bk. e-l-h)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 250183, member: 1"] [b]Yirmi Birinci Söz - Sayfa 369[/b] [FONT=Tahoma]Hem bununla beraber, o çirkin sözler, senin kalbinin sözleri değil. Çünkü senin kalbin, ondan müteessir ve müteessiftir. Belki kalbe yakın olan lümme-i şeytanîden geliyor. Vesvesenin zararı, tevehhüm-ü zarardır. Yani, onu zararlı tevehhüm etmekle, kalben mutazarrır olmaktır. Çünkü hükümsüz bir tahayyülü hakikat tevehhüm eder. Hem şeytanın işini kendi kalbine mal eder; onun sözünü ondan zanneder. Zarar anlar, zarara düşer. Zaten şeytanın da istediği odur. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]İKİNCİ VECİH [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]Budur ki, mânâlar kalbden çıktıkları vakit, suretlerden çıplak olarak hayale girerler, oradan suretleri giyerler. Hayal ise, her vakit bir sebep tahtında bir nevi suretleri nesceder. Ehemmiyet verdiği şeyin suretlerini yol üstünde bırakır. Hangi mânâ geçse, ya ona giydirir, ya takar, ya bulaştırır, ya perde eder. Eğer mânâlar münezzeh ve temiz iseler, suretler mülevves ve rezil ise, giymek yoktur, fakat temas var. Vesveseli adam, teması, telebbüsle iltibas eder. “Eyvah!” der. “Kalbim ne kadar bozulmuş. Bu sefillik, bu hisset-i nefs, beni matrud eder.” Şeytan onun şu damarından çok istifade eder. [/FONT] [FONT=Tahoma]Şu yaranın merhemi şudur: Dinle ey biçare! Nasıl ki senin namazın edeb-i nezihânesinin vesilesi olan zahirî taharete, batnının bâtınındaki necaset ona tesir etmez ve bozmaz. Öyle de, maânî-i mukaddesenin, suret-i mülevveseye mücavereti zarar etmez. Meselâ, sen âyât-ı İlâhiyeyi tefekkür ediyorsun. Birden, bir maraz, ya bir iştiha, ya bevl gibi bir emr-i müheyyic şiddetle senin hissine dokunuyor. Elbette senin hayalin, devâ-i illet ve kaza-i hâcetin levazımatını görecek, bakacak, onlara münasip süflî suretleri nescedecek. Ve gelen mânâlar ortalarından geçecekler. Geçeceklere ne beis vardır, ne televvüs var ve ne zarar var ve ne hatar var. Yalnız hatar ise, hasr-ı nazardır, zann-ı zarardır. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]ÜÇÜNCÜ VECİH [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]Budur ki: Eşya mabeynlerinde bazı münasebât-ı hafiye bulunur. Hattâ, hiç ümit etmediğin şeyler içinde münasebet ipleri bulunur. Ya bizzat bulunur; veya senin hayalin, meşgul olduğu san’ata göre o ipleri yapmış, onları birbiriyle bağlamış. [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beis[/B]: sakınca[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bevl[/B]: idrar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]biçare[/B]: çaresiz[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bâtın[/B]: iç[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]devâ-i illet[/B]: hastalığın devâsı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]edeb-i nezihâne[/B]: temiz edep (bk. n-z-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emr-i müheyyic[/B]: heyecan verici iş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]eşya[/B]: şeyler, varlıklar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hasr-ı nazar[/B]: dikkati yöneltme (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hatar[/B]: tehlike[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]his[/B]: duygu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hisset-i nefs[/B]: nefsin aşağılığı (bk. n-f-s)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iltibas[/B]: karıştırma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iştiha[/B]: fazla istek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kaza-i hâcet[/B]: ihtiyaç giderme (bk. ḳ-ḍ-y, ḥ-v-c)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]levazımat[/B]: gerekli şeyler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lümme-i şeytani[/B]: şeytanın verdiği kuruntu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mabeyn[/B]: ara[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]maraz[/B]: hastalık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]matrud[/B]: kovulmuş[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]maân-i mukaddese[/B]: kutsal mânâlar (bk. a-n-y; ḳ-d-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mutazarrır[/B]: zarar gören[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mücaveret[/B]: komşuluk[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mülevves[/B]: kirli, pis[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]münasebet[/B]: ilişki, bağlantı (bk. n-s-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münasebât-ı hafiye[/B]: gizli münasebetler (bk. n-s-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]münasip[/B]: uygun (bk. n-s-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münezzeh[/B]: temiz, kusurdan uzak (bk. n-z-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müteessif[/B]: hayıflanmış, eseflenmiş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müteessir[/B]: etkilenmiş, üzüntülü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]necaset[/B]: pislik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nescetme[/B]: dokuma, örme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nevi[/B]: çeşit[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sefillik[/B]: aşağılık, çirkinlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: görüntü (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret-i mülevves[/B]: kirli ve çirkin görünüş (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]süflî[/B]: aşağılık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]taharet[/B]: temizlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tahtında[/B]: altında[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tefekkür[/B]: düşünme (bk. f-k-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]telebbüs[/B]: giyme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]televvüs[/B]: kirlenme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tevehhüm[/B]: kuruntuya kapılma, olmayan şeyi var zannetme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tevehhüm-ü zarar[/B]: zarar zannetmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vesvese[/B]: şüphe, kuruntu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zahirî[/B]: görünürdeki (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zann-ı zarar[/B]: zararlı sanma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âyât-ı İlâhiye[/B]: Allah’ın âyetleri (bk. e-l-h)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Birinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst