Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 257540" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmibeşinci Söz - Sayfa 609</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">ve bizimle münasebettar bir memleket-i Rabbâniye sûretinde, sinema perdeleri gibi kâh bizi o zamanlara, kâh o zamanları yanımıza getirerek her asra ve her tabakaya gösterip yüksek bir i’câz ile dersini veren Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, aynı i’câz ile, nazar-ı dalâlette câmid, perişan, ölü, hadsiz bir vahşetgâh olan ve firak ve zevâlde yuvarlanan bu kâinatı; bir kitab-ı Samedânî, bir şehr-i Rahmânî, bir meşher-i sun’-i Rabbânî olarak o câmidâtı canlandırarak birer vazifedar suretinde birbiriyle konuşturup ve birbirinin imdadına koşturup nev-i beşere ve cin ve meleğe hakikî ve nurlu ve zevkli hikmet dersleri veren bu Kur’ân-ı Azîmüşşanın elbette her harfinde on ve yüz ve bazen bin ve binler sevap bulunması; ve bütün cin ve ins toplansa onun mislini getirememesi;<strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> ve bütün benî Âdemle ve kâinatla tam yerinde konuşması; ve her zaman milyonlar hâfızların kalblerinde zevkle yazılması; ve çok tekrarla ve kesretli tekraratıyla usandırmaması; ve çok iltibas yerleri ve cümleleriyle beraber çocukların nazik ve basit kafalarında mükemmel yerleşmesi; ve hastaların ve az sözden müteessir olan ve sekeratta olanların kulağında mâ-i zemzem misillü hoş gelmesi gibi kudsî imtiyazları kazanır. Ve iki cihanın saadetlerini kendi şakirtlerine kazandırır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ve tercümanın ümmiyet mertebesini tam riayet etmek sırrıyla, hiçbir tekellüf, hiçbir tasannu, hiçbir gösterişe meydan vermeden selâset-i fıtriyesini ve doğrudan doğruya semadan gelmesini ve en kesretli olan tabaka-i avâmın basit fehimlerini tenezzülât-ı kelâmiye ile okşamak hikmetiyle, en ziyade sema ve arz gibi en zâhir ve bedihî sahifelerini açıp o âdiyat altındaki hârikulâde mu’cizat-ı kudretini ve mânidar sutûr-u hikmetini ders vermekle lûtf-u irşadda güzel bir i’caz gösterir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Tekrarı iktiza eden dua ve dâvet ve zikir ve tevhid kitabı dahi olduğunu bildirmek</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “De ki: And olsun, eğer bu Kur’ân’ın benzerini getirmek için insanlar ve cinler bir araya toplanıp da hepsini birbirine yardımcı olsalar, yine de onun benzerini getiremezler.” İsrâ Sûresi, 17:88.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p></p><p><table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Azîmüşşan</strong>: şan ve şerefi yüce olan Kur’ân (bk. a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan</strong>: açıklamalarıyla mu’cize olan, benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arz</strong>: yer</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedihî</strong>: açık, aşikâr</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>benî Adem</strong>: Âdemoğulları, insanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>câmidât</strong>: cansız varlıklar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dua</strong>: Allah’a yakarış (bk. d-a-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fehim</strong>: anlayış, kavrayış</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>firak</strong>: ayrılık (bk. f-r-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sınırsız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâfız</strong>: Kur’ân’ı ezberlemiş (bk. ḥ-f-ẓ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hârikulâde</strong>: olağanüstü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iltibas</strong>: karıştırma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>imdad</strong>: yardım</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>imtiyaz</strong>: ayrıcalık, seçkinlik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>i’câz</strong>: mu’cizelik (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kitab-ı Samedânî</strong>: herşey Kendisine muhtaç olduğu halde, Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’ın bir yazı gibi yarattığı kitap (bk. k-t-b; ṣ-m-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudsî</strong>: kutsal, her türlü kusur ve noksanlıktan yüce (bk. ḳ-d-s)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâh</strong>: bazen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lûtf-u irşad</strong>: doğru yolu gösterme lütfu, nimeti (bk. l-ṭ-f; r-ş-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>memleket-i Rabbâniye</strong>: Rab olan Allah’ın memleketi (bk. m-l-k; r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meşher-i sun’-i Rabbânî</strong>: herşeyi terbiye eden Allah’ın san’at eserlerinin sergilendiği yer (bk. ṣ-n-a; r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misil</strong>: benzer (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misillü</strong>: gibi (bk. m-s̱-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mu’cizat-ı kudret</strong>: Allah’ın kudret mu’cizeleri (bk. a-c-z; ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mâ-i zemzem</strong>: zemzem suyu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mânidar</strong>: mânâlı, anlamlı (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münasebettar</strong>: ilişkili (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteessir</strong>: etkilenen, üzülen</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar-ı dalâlet</strong>: hak yoldan sapmış, inançsızlık bakışı (bk. n-ẓ-r; ḍ-l-l) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazik</strong>: ince, zarif</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev-i beşer</strong>: insanlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>riayet etmek</strong>: uymak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet</strong>: mutluluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sekerat</strong>: can çekişme anı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>selâset-i fıtriye</strong>: yaratılıştan gelen akıcılık ve açıklık (bk. s-l-s; f-ṭ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sema</strong>: gök (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semadan gelme</strong>: vahiyle gelme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sutûr-u hikmet</strong>: hikmet satırları (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabakat-ı avâm</strong>: halk tabakası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasannu</strong>: yapmacıklık (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tekellüf</strong>: zahmet</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tekrarat</strong>: tekrarlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tenezzülât-ı kelâmiye</strong>: sözün muhatapların seviyelerine göre ayarlanması (bk. n-z-l; k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevhid</strong>: birleme; herşeyin bir olan Allah’a ait olduğunu bilme ve inanma (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vahşetgâh</strong>: ürkütücü yer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zevâl</strong>: gelip geçicilik (bk. z-v-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zikir</strong>: Allah’ı anma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziyade</strong>: çok, fazla</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zâhir</strong>: açık (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âdiyat</strong>: alışılmış şeyler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ümmiyet</strong>: okuma yazma bilmeme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şakirt</strong>: öğrenci, talebe</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şehr-i Rahmânî</strong>: rahmet ve merhameti sınırsız olan Allah’ın şehri (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 257540, member: 1"] [b]Yirmibeşinci Söz - Sayfa 609[/b] [FONT=Tahoma]ve bizimle münasebettar bir memleket-i Rabbâniye sûretinde, sinema perdeleri gibi kâh bizi o zamanlara, kâh o zamanları yanımıza getirerek her asra ve her tabakaya gösterip yüksek bir i’câz ile dersini veren Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, aynı i’câz ile, nazar-ı dalâlette câmid, perişan, ölü, hadsiz bir vahşetgâh olan ve firak ve zevâlde yuvarlanan bu kâinatı; bir kitab-ı Samedânî, bir şehr-i Rahmânî, bir meşher-i sun’-i Rabbânî olarak o câmidâtı canlandırarak birer vazifedar suretinde birbiriyle konuşturup ve birbirinin imdadına koşturup nev-i beşere ve cin ve meleğe hakikî ve nurlu ve zevkli hikmet dersleri veren bu Kur’ân-ı Azîmüşşanın elbette her harfinde on ve yüz ve bazen bin ve binler sevap bulunması; ve bütün cin ve ins toplansa onun mislini getirememesi;[B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] ve bütün benî Âdemle ve kâinatla tam yerinde konuşması; ve her zaman milyonlar hâfızların kalblerinde zevkle yazılması; ve çok tekrarla ve kesretli tekraratıyla usandırmaması; ve çok iltibas yerleri ve cümleleriyle beraber çocukların nazik ve basit kafalarında mükemmel yerleşmesi; ve hastaların ve az sözden müteessir olan ve sekeratta olanların kulağında mâ-i zemzem misillü hoş gelmesi gibi kudsî imtiyazları kazanır. Ve iki cihanın saadetlerini kendi şakirtlerine kazandırır. [/FONT] [FONT=Tahoma]Ve tercümanın ümmiyet mertebesini tam riayet etmek sırrıyla, hiçbir tekellüf, hiçbir tasannu, hiçbir gösterişe meydan vermeden selâset-i fıtriyesini ve doğrudan doğruya semadan gelmesini ve en kesretli olan tabaka-i avâmın basit fehimlerini tenezzülât-ı kelâmiye ile okşamak hikmetiyle, en ziyade sema ve arz gibi en zâhir ve bedihî sahifelerini açıp o âdiyat altındaki hârikulâde mu’cizat-ı kudretini ve mânidar sutûr-u hikmetini ders vermekle lûtf-u irşadda güzel bir i’caz gösterir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Tekrarı iktiza eden dua ve dâvet ve zikir ve tevhid kitabı dahi olduğunu bildirmek [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “De ki: And olsun, eğer bu Kur’ân’ın benzerini getirmek için insanlar ve cinler bir araya toplanıp da hepsini birbirine yardımcı olsalar, yine de onun benzerini getiremezler.” İsrâ Sûresi, 17:88.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Azîmüşşan[/B]: şan ve şerefi yüce olan Kur’ân (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan[/B]: açıklamalarıyla mu’cize olan, benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân (bk. a-c-z; b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]arz[/B]: yer[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bedihî[/B]: açık, aşikâr[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]benî Adem[/B]: Âdemoğulları, insanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]câmid[/B]: cansız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]câmidât[/B]: cansız varlıklar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]dua[/B]: Allah’a yakarış (bk. d-a-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fehim[/B]: anlayış, kavrayış[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]firak[/B]: ayrılık (bk. f-r-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sınırsız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hâfız[/B]: Kur’ân’ı ezberlemiş (bk. ḥ-f-ẓ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hârikulâde[/B]: olağanüstü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iltibas[/B]: karıştırma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]imdad[/B]: yardım[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]imtiyaz[/B]: ayrıcalık, seçkinlik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]i’câz[/B]: mu’cizelik (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kesretli[/B]: çok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kitab-ı Samedânî[/B]: herşey Kendisine muhtaç olduğu halde, Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’ın bir yazı gibi yarattığı kitap (bk. k-t-b; ṣ-m-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kudsî[/B]: kutsal, her türlü kusur ve noksanlıktan yüce (bk. ḳ-d-s)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâh[/B]: bazen[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lûtf-u irşad[/B]: doğru yolu gösterme lütfu, nimeti (bk. l-ṭ-f; r-ş-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]memleket-i Rabbâniye[/B]: Rab olan Allah’ın memleketi (bk. m-l-k; r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]meşher-i sun’-i Rabbânî[/B]: herşeyi terbiye eden Allah’ın san’at eserlerinin sergilendiği yer (bk. ṣ-n-a; r-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]misil[/B]: benzer (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]misillü[/B]: gibi (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mu’cizat-ı kudret[/B]: Allah’ın kudret mu’cizeleri (bk. a-c-z; ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mâ-i zemzem[/B]: zemzem suyu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mânidar[/B]: mânâlı, anlamlı (bk. a-n-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]münasebettar[/B]: ilişkili (bk. n-s-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müteessir[/B]: etkilenen, üzülen[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazar-ı dalâlet[/B]: hak yoldan sapmış, inançsızlık bakışı (bk. n-ẓ-r; ḍ-l-l) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazik[/B]: ince, zarif[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nev-i beşer[/B]: insanlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]riayet etmek[/B]: uymak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saadet[/B]: mutluluk[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sekerat[/B]: can çekişme anı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]selâset-i fıtriye[/B]: yaratılıştan gelen akıcılık ve açıklık (bk. s-l-s; f-ṭ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sema[/B]: gök (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semadan gelme[/B]: vahiyle gelme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sutûr-u hikmet[/B]: hikmet satırları (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabakat-ı avâm[/B]: halk tabakası[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tasannu[/B]: yapmacıklık (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tekellüf[/B]: zahmet[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tekrarat[/B]: tekrarlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tenezzülât-ı kelâmiye[/B]: sözün muhatapların seviyelerine göre ayarlanması (bk. n-z-l; k-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tevhid[/B]: birleme; herşeyin bir olan Allah’a ait olduğunu bilme ve inanma (bk. v-ḥ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vahşetgâh[/B]: ürkütücü yer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zevâl[/B]: gelip geçicilik (bk. z-v-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zikir[/B]: Allah’ı anma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ziyade[/B]: çok, fazla[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zâhir[/B]: açık (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âdiyat[/B]: alışılmış şeyler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ümmiyet[/B]: okuma yazma bilmeme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şakirt[/B]: öğrenci, talebe[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şehr-i Rahmânî[/B]: rahmet ve merhameti sınırsız olan Allah’ın şehri (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst