Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 257533" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmibeşinci Söz - Sayfa 603</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">ve hedefinde saadet-i dâreyn hediyeleri, arkasında nokta-i istinadı vahy-i semâvî hakikatleri, sağında hadsiz ukul-ü müstakîmenin delillerle tasdikleri, solunda selim kalblerin ve temiz vicdanların ciddî itminanları ve samimî incizapları ve teslimleri, Kur’ân’ın fevkalâde hârika, metin ve hücum edilmez bir kal’a‑i semaviye-i arziye olduğunu ispat ettikleri gibi altı makamdan dahi, onun ayn-ı hak ve sadık olduğunu ve beşerin kelâmı olmadığını ve yanlışı bulunmadığını imza eden, başta, bu kâinatta daima güzelliği izhar, iyiliği ve doğruluğu himaye ve sahtekârları ve müfterileri imha ve izale etmek âdetini bir düstur-u faaliyet ittihaz eden bu kâinatın Mutasarrıfı, o Kur’ân’a, âlemde en makbul, en yüksek, en hâkimâne bir makam-ı hürmet ve bir mertebe-i muvaffakiyet vermesiyle onu tasdik ve imza ettiği gibi; İslâmiyetin menbaı ve Kur’ân’ın tercümanı olan zâtın (a.s.m.) herkesten ziyade ona itikad ve ihtiramı ve nüzûlü zamanında uyku gibi bir vaziyet-i nâimanede bulunması ve sâir kelâmları ona yetişememesi ve bir derece benzememesi ve ümmiyetiyle beraber gitmiş ve gelecek hakikî hâdisât-ı kevniyeyi gaybiyâne, Kur’ân ile tereddütsüz ve itminan ile beyan etmesi ve çok dikkatli gözlerin nazarı altında, hiçbir hile, hiçbir yanlış vaziyeti görülmeyen o tercüman bütün kuvvetiyle, Kur’ân’ın herbir hükmünü öyle iman ve tasdik edip hiçbir şey onu sarsmaması dahi Kur’ân’ın semâvî, hakkaniyetli ve kendi Hâlık-ı Rahîminin mübarek kelâmı olduğunu imza ediyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem nev-i insanın humsu, belki kısm-ı âzamı, göz önündeki o Kur’ân’a müncezibâne ve dindarâne irtibatı ve hakikatperestâne ve müştakane kulak vermesi ve çok emarelerin ve vakıaların ve keşfiyatın şehadetiyle, cin ve melek ve ruhanîler</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık-ı Rahîm</strong>: sınırsız rahmet sahibi ve herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; r-ḥ-m) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mutasarrıf</strong>: sonsuz tasarruf hakkı ve yetkisi olan; her işi kendi istek ve kurallarına göre idare eden Allah (bk. ṣ-r-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>aleyhissalâtü vesselâm</strong>: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun (bk. ṣ-l-v; s-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ayn-ı hak ve sadık</strong>: doğru ve gerçeğin ta kendisi (bk. ḥ-ḳ-ḳ; ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan etmek</strong>: açıklamak (bk. b-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dindarâne</strong>: dindarca</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>düstur-u faaliyet</strong>: faaliyet prensibi, kuralı (bk. f-a-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>emare</strong>: belirti, işaret</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fevkalâde</strong>: olağanüstü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gaybiyâne</strong>: gizli bir âlemden olarak (bk. ğ-y-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadisât-ı kevniye</strong>: yaratılışa ve oluşa ait olaylar (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız, sınırsız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikatperestâne</strong>: hakkı ve hakikatı severcesine (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek ve doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakkaniyetli</strong>: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>himaye</strong>: koruma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>humsu</strong>: beşte biri</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâkimâne</strong>: hükmeder bir şekilde (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihtiram</strong>: saygı gösterme (bk. ḥ-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>incizap</strong>: cezbedilme, kapılma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>irtibat</strong>: bağlılık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itikad</strong>: inanma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>itminan</strong>: tam kanaatle inanma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ittihaz etmek</strong>: edinmek, kabullenmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izale etmek</strong>: ortadan kaldırmak, gidermek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izhar</strong>: gösterme (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kal’a-i semaviye-i arziye</strong>: dünyanın semâya ait kalesi (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kelâm</strong>: söz (bk. k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keşfiyat</strong>: keşifler, gizli hakikatlerin ortaya çıkması (bk. k-ş-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kısm-ı âzam</strong>: büyük bir kısmı (bk. a-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>makam-ı hürmet</strong>: hürmet ve saygı makamı (bk. ḥ-r-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>makbul</strong>: kabul gören, geçerli</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menba</strong>: kaynak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mertebe-i muvaffakiyet</strong>: başarı derecesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>metin</strong>: sağlam</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mübarek</strong>: bereketli, hayırlı (bk. b-r-k)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müfteri</strong>: iftiracı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müncezibâne</strong>: kendini kaptırarak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müştakane</strong>: şevkle, çok isteyerek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar</strong>: bakış (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nev-i insan</strong>: insanlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nokta-i istinad</strong>: dayanak noktası (bk. s-n-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nüzûl</strong>: iniş (bk. n-z-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ruhanî</strong>: maddî yapısı olmayan manevî varlık (bk. r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>saadet-i dâreyn</strong>: dünya ve âhiret mutluluğu</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>selim</strong>: sağlam, doğru (bk. s-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâvî</strong>: İlahî, vahiyle gelen (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sâir</strong>: diğer</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasdik</strong>: doğruluğunu kabul etme, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ukul-ü müstakîme</strong>: doğru yolda olan akıllar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vahy-i semâvî</strong>: Allah tarafından peygambere gelen vahiy (bk. v-ḥ-y; s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vakıa</strong>: olay</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vaziyet-i nâimane</strong>: uyku hâli, uykulu vaziyet</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziyade</strong>: çok, fazla</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âdet</strong>: alışkanlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ümmiyet</strong>: okuma yazma bilmeme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şehadet</strong>: şahitlik (bk. ş-h-d)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 257533, member: 1"] [b]Yirmibeşinci Söz - Sayfa 603[/b] [FONT=Tahoma]ve hedefinde saadet-i dâreyn hediyeleri, arkasında nokta-i istinadı vahy-i semâvî hakikatleri, sağında hadsiz ukul-ü müstakîmenin delillerle tasdikleri, solunda selim kalblerin ve temiz vicdanların ciddî itminanları ve samimî incizapları ve teslimleri, Kur’ân’ın fevkalâde hârika, metin ve hücum edilmez bir kal’a‑i semaviye-i arziye olduğunu ispat ettikleri gibi altı makamdan dahi, onun ayn-ı hak ve sadık olduğunu ve beşerin kelâmı olmadığını ve yanlışı bulunmadığını imza eden, başta, bu kâinatta daima güzelliği izhar, iyiliği ve doğruluğu himaye ve sahtekârları ve müfterileri imha ve izale etmek âdetini bir düstur-u faaliyet ittihaz eden bu kâinatın Mutasarrıfı, o Kur’ân’a, âlemde en makbul, en yüksek, en hâkimâne bir makam-ı hürmet ve bir mertebe-i muvaffakiyet vermesiyle onu tasdik ve imza ettiği gibi; İslâmiyetin menbaı ve Kur’ân’ın tercümanı olan zâtın (a.s.m.) herkesten ziyade ona itikad ve ihtiramı ve nüzûlü zamanında uyku gibi bir vaziyet-i nâimanede bulunması ve sâir kelâmları ona yetişememesi ve bir derece benzememesi ve ümmiyetiyle beraber gitmiş ve gelecek hakikî hâdisât-ı kevniyeyi gaybiyâne, Kur’ân ile tereddütsüz ve itminan ile beyan etmesi ve çok dikkatli gözlerin nazarı altında, hiçbir hile, hiçbir yanlış vaziyeti görülmeyen o tercüman bütün kuvvetiyle, Kur’ân’ın herbir hükmünü öyle iman ve tasdik edip hiçbir şey onu sarsmaması dahi Kur’ân’ın semâvî, hakkaniyetli ve kendi Hâlık-ı Rahîminin mübarek kelâmı olduğunu imza ediyor. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem nev-i insanın humsu, belki kısm-ı âzamı, göz önündeki o Kur’ân’a müncezibâne ve dindarâne irtibatı ve hakikatperestâne ve müştakane kulak vermesi ve çok emarelerin ve vakıaların ve keşfiyatın şehadetiyle, cin ve melek ve ruhanîler [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık-ı Rahîm[/B]: sınırsız rahmet sahibi ve herşeyi yoktan yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; r-ḥ-m) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Mutasarrıf[/B]: sonsuz tasarruf hakkı ve yetkisi olan; her işi kendi istek ve kurallarına göre idare eden Allah (bk. ṣ-r-f)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]aleyhissalâtü vesselâm[/B]: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun (bk. ṣ-l-v; s-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ayn-ı hak ve sadık[/B]: doğru ve gerçeğin ta kendisi (bk. ḥ-ḳ-ḳ; ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beyan etmek[/B]: açıklamak (bk. b-y-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dindarâne[/B]: dindarca[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]düstur-u faaliyet[/B]: faaliyet prensibi, kuralı (bk. f-a-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]emare[/B]: belirti, işaret[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fevkalâde[/B]: olağanüstü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gaybiyâne[/B]: gizli bir âlemden olarak (bk. ğ-y-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadisât-ı kevniye[/B]: yaratılışa ve oluşa ait olaylar (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız, sınırsız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek, doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikatperestâne[/B]: hakkı ve hakikatı severcesine (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek ve doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakkaniyetli[/B]: doğru, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]himaye[/B]: koruma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]humsu[/B]: beşte biri[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hâkimâne[/B]: hükmeder bir şekilde (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihtiram[/B]: saygı gösterme (bk. ḥ-r-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]incizap[/B]: cezbedilme, kapılma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]irtibat[/B]: bağlılık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]itikad[/B]: inanma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]itminan[/B]: tam kanaatle inanma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ittihaz etmek[/B]: edinmek, kabullenmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]izale etmek[/B]: ortadan kaldırmak, gidermek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]izhar[/B]: gösterme (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kal’a-i semaviye-i arziye[/B]: dünyanın semâya ait kalesi (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kelâm[/B]: söz (bk. k-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]keşfiyat[/B]: keşifler, gizli hakikatlerin ortaya çıkması (bk. k-ş-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kısm-ı âzam[/B]: büyük bir kısmı (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]makam-ı hürmet[/B]: hürmet ve saygı makamı (bk. ḥ-r-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]makbul[/B]: kabul gören, geçerli[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]menba[/B]: kaynak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mertebe-i muvaffakiyet[/B]: başarı derecesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]metin[/B]: sağlam[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mübarek[/B]: bereketli, hayırlı (bk. b-r-k)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müfteri[/B]: iftiracı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]müncezibâne[/B]: kendini kaptırarak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müştakane[/B]: şevkle, çok isteyerek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazar[/B]: bakış (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nev-i insan[/B]: insanlık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nokta-i istinad[/B]: dayanak noktası (bk. s-n-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nüzûl[/B]: iniş (bk. n-z-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ruhanî[/B]: maddî yapısı olmayan manevî varlık (bk. r-v-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]saadet-i dâreyn[/B]: dünya ve âhiret mutluluğu[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]selim[/B]: sağlam, doğru (bk. s-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâvî[/B]: İlahî, vahiyle gelen (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sâir[/B]: diğer[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tasdik[/B]: doğruluğunu kabul etme, onaylama (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ukul-ü müstakîme[/B]: doğru yolda olan akıllar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vahy-i semâvî[/B]: Allah tarafından peygambere gelen vahiy (bk. v-ḥ-y; s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vakıa[/B]: olay[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]vaziyet-i nâimane[/B]: uyku hâli, uykulu vaziyet[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ziyade[/B]: çok, fazla[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âdet[/B]: alışkanlık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ümmiyet[/B]: okuma yazma bilmeme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şehadet[/B]: şahitlik (bk. ş-h-d)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst