Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 257434" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmibeşinci Söz - Sayfa 591</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Hakikat-i dünyayı olduğu gibi açar, gösterir. Çirkin dünyayı, ne kadar çirkin olduğunu göstermekle, beşerin yüzünü ondan çevirtir, Sânie bakan güzel dünyanın güzel yüzünü gösterir, beşerin gözünü ona diktirir. Hakikî hikmeti ders verir, kâinat kitabının mânâlarını talim eder, hurufat ve nukuşlarına az bakar. Sarhoş felsefe gibi çirkine âşık olup, mânâyı unutturup, hurufatın nukuşuyla insanların vaktini mâlâyâniyatta sarf ettirmiyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ÜÇÜNCÜ ZİYA</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong></strong></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İkinci Ziyada, hikmet-i beşeriyenin hikmet-i Kur’âniyeye karşı sukutuna ve hikmet-i Kur’âniyenin i’câzına işaret ettik. Şimdi, şu Ziyada, Kur’ân’ın şakirtleri olan asfiya ve evliya ve hükemanın münevver kısmı olan hükema-yı işrâkıyyunun hikmetleriyle Kur’ân’ın hikmetine karşı derecesini gösterip şu cihette Kur’ân’ın i’câzına muhtasar bir işaret edeceğiz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, Kur’ân-ı Hakîmin ulviyetine en sadık bir delil ve hakkaniyetine en zahir bir burhan ve i’câzına en kavî bir alâmet şudur ki: Kur’ân, bütün aksâm-ı tevhidin bütün merâtibini, bütün levâzımâtıyla muhafaza ederek beyan edip muvazenesini bozmamış, muhafaza etmiş; hem bütün hakaik-ı âliye-i İlâhiyenin muvazenesini muhafaza etmiş; hem bütün Esmâ-i Hüsnânın iktiza ettikleri ahkâmları cem etmiş, o ahkâmın tenasübünü muhafaza etmiş; hem rububiyet ve ulûhiyetin şuûnâtını kemâl-i muvazene ile cem etmiştir. İşte şu muhafaza ve muvazene ve cem, bir hâsiyettir; kat’iyen beşerin eserinde mevcut değil ve eâzım-ı insaniyenin netâic-i efkârında bulunmuyor. Ne melekûta geçen evliyaların eserinde, ne umurun bâtınlarına geçen işrâkıyyunun kitaplarında, ne âlem-i gayba nüfuz eden ruhanîlerin maarifinde hiç bulunmuyor. Güya bir taksimü’l-a’mâl hükmünde,</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Esmâ-i Hüsnâ</strong>: Allah’ın güzel isimleri (bk. s-m-v; ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâni</strong>: herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahkâm</strong>: hükümler (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>aksâm-ı tevhid</strong>: tevhidin kısımları (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>alâmet</strong>: belirti, işaret</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>asfiya</strong>: Hz. Peygamber yolundan giden ilim ve velâyet sahibi hâlis kullar (bk. ṣ-f-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan</strong>: açıklama (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insan </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>burhan</strong>: güçlü delil </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bâtın</strong>: iç</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cem etmek</strong>: toplamak (bk. c-m-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evliya</strong>: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>eâzım-ı insaniye</strong>: insanların ileri gelenleri (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakaik-ı âliye-i İlâhiye</strong>: İlâhî yüce hakikatler (bk. ḥ-ḳ-ḳ; e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikat-i dünya</strong>: dünyanın gerçek mahiyeti, aslı esası (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikî</strong>: gerçek ve doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakkaniyet</strong>: doğruluk, gerçeklik (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olduğunu gösteren ilim, bilgi (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet-i Kur’âniye</strong>: Kur’ân’ın hikmeti (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet-i beşeriye</strong>: insanların geliştirdikleri fikir, felsefe (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hurufat</strong>: harfler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâsiyet</strong>: özellik, hususiyet</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hükema</strong>: âlimler, filozoflar (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hükema-yı işrâkıyyun</strong>: bilginin kaynağının mânevî aydınlanma, sezgi ve ilham olduğu görüşünü savunan filozoflar (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>işrâkıyyun</strong>: bilginin kaynağının manevi aydınlanma, sezgi ve ilham olduğu görüşünde olan felsefeciler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>i’câz</strong>: mu’cize oluş (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’iyen</strong>: kesinlikle</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kavî</strong>: güçlü, kuvvetli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i muvazene</strong>: tam bir denge (bk. k-m-l; v-z-n) </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>levâzımât</strong>: gereklilikler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maarif</strong>: bilgiler (bk. a-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>melekût</strong>: birşeyin iç yüzü, aslı, esası (bk. m-l-k)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>merâtib</strong>: mertebeler, dereceler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhafaza</strong>: koruma (bk. ḥ-f-ẓ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhtasar</strong>: kısa</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvazene</strong>: denge (bk. v-z-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mâlâyâniyat</strong>: faydasız, boş şeyler </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münevver</strong>: nurlu (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>netâic-i efkâr</strong>: fikirlerin neticesi (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nukuş</strong>: nakışlar, işlemeler (bk. n-ḳ-ş)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nüfuz etme</strong>: geçme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rububiyet</strong>: Rablık; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ruhanî</strong>: maddî yapısı olmayan manevî varlık (bk. r-v-ḥ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sadık</strong>: doğru (bk. ṣ-d-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sarf etmek</strong>: harcamak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sukut</strong>: alçalma, düşüş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>taksimü’l-a’mâl</strong>: işbölümü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>talim etmek</strong>: öğretmek (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tenasüb</strong>: uygunluk (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulviyet</strong>: yücelik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulûhiyet</strong>: ilâhlık (bk. e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umur</strong>: işler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zahir</strong>: açık (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziya</strong>: ışık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem-i gayb</strong>: gayb âlemi, görünmeyen âlem (bk. a-l-m; ğ-y-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şakirt</strong>: talebe</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şuûnat</strong>: haller, fiil ve işler (bk. ş-e-n)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 257434, member: 1"] [b]Yirmibeşinci Söz - Sayfa 591[/b] [FONT=Tahoma]Hakikat-i dünyayı olduğu gibi açar, gösterir. Çirkin dünyayı, ne kadar çirkin olduğunu göstermekle, beşerin yüzünü ondan çevirtir, Sânie bakan güzel dünyanın güzel yüzünü gösterir, beşerin gözünü ona diktirir. Hakikî hikmeti ders verir, kâinat kitabının mânâlarını talim eder, hurufat ve nukuşlarına az bakar. Sarhoş felsefe gibi çirkine âşık olup, mânâyı unutturup, hurufatın nukuşuyla insanların vaktini mâlâyâniyatta sarf ettirmiyor. [/FONT] [FONT=Tahoma][B]ÜÇÜNCÜ ZİYA [/B][/FONT] [FONT=Tahoma]İkinci Ziyada, hikmet-i beşeriyenin hikmet-i Kur’âniyeye karşı sukutuna ve hikmet-i Kur’âniyenin i’câzına işaret ettik. Şimdi, şu Ziyada, Kur’ân’ın şakirtleri olan asfiya ve evliya ve hükemanın münevver kısmı olan hükema-yı işrâkıyyunun hikmetleriyle Kur’ân’ın hikmetine karşı derecesini gösterip şu cihette Kur’ân’ın i’câzına muhtasar bir işaret edeceğiz. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, Kur’ân-ı Hakîmin ulviyetine en sadık bir delil ve hakkaniyetine en zahir bir burhan ve i’câzına en kavî bir alâmet şudur ki: Kur’ân, bütün aksâm-ı tevhidin bütün merâtibini, bütün levâzımâtıyla muhafaza ederek beyan edip muvazenesini bozmamış, muhafaza etmiş; hem bütün hakaik-ı âliye-i İlâhiyenin muvazenesini muhafaza etmiş; hem bütün Esmâ-i Hüsnânın iktiza ettikleri ahkâmları cem etmiş, o ahkâmın tenasübünü muhafaza etmiş; hem rububiyet ve ulûhiyetin şuûnâtını kemâl-i muvazene ile cem etmiştir. İşte şu muhafaza ve muvazene ve cem, bir hâsiyettir; kat’iyen beşerin eserinde mevcut değil ve eâzım-ı insaniyenin netâic-i efkârında bulunmuyor. Ne melekûta geçen evliyaların eserinde, ne umurun bâtınlarına geçen işrâkıyyunun kitaplarında, ne âlem-i gayba nüfuz eden ruhanîlerin maarifinde hiç bulunmuyor. Güya bir taksimü’l-a’mâl hükmünde, [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Esmâ-i Hüsnâ[/B]: Allah’ın güzel isimleri (bk. s-m-v; ḥ-s-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Sâni[/B]: herşeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ahkâm[/B]: hükümler (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]aksâm-ı tevhid[/B]: tevhidin kısımları (bk. v-ḥ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]alâmet[/B]: belirti, işaret[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]asfiya[/B]: Hz. Peygamber yolundan giden ilim ve velâyet sahibi hâlis kullar (bk. ṣ-f-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beyan[/B]: açıklama (bk. b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insan [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]burhan[/B]: güçlü delil [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bâtın[/B]: iç[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cem etmek[/B]: toplamak (bk. c-m-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evliya[/B]: veliler, Allah dostları (bk. v-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]eâzım-ı insaniye[/B]: insanların ileri gelenleri (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakaik-ı âliye-i İlâhiye[/B]: İlâhî yüce hakikatler (bk. ḥ-ḳ-ḳ; e-l-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakikat-i dünya[/B]: dünyanın gerçek mahiyeti, aslı esası (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikî[/B]: gerçek ve doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hakkaniyet[/B]: doğruluk, gerçeklik (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olduğunu gösteren ilim, bilgi (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet-i Kur’âniye[/B]: Kur’ân’ın hikmeti (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet-i beşeriye[/B]: insanların geliştirdikleri fikir, felsefe (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hurufat[/B]: harfler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâsiyet[/B]: özellik, hususiyet[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hükema[/B]: âlimler, filozoflar (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hükema-yı işrâkıyyun[/B]: bilginin kaynağının mânevî aydınlanma, sezgi ve ilham olduğu görüşünü savunan filozoflar (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]işrâkıyyun[/B]: bilginin kaynağının manevi aydınlanma, sezgi ve ilham olduğu görüşünde olan felsefeciler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]i’câz[/B]: mu’cize oluş (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kat’iyen[/B]: kesinlikle[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kavî[/B]: güçlü, kuvvetli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i muvazene[/B]: tam bir denge (bk. k-m-l; v-z-n) [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]levâzımât[/B]: gereklilikler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maarif[/B]: bilgiler (bk. a-r-f)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]melekût[/B]: birşeyin iç yüzü, aslı, esası (bk. m-l-k)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]merâtib[/B]: mertebeler, dereceler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhafaza[/B]: koruma (bk. ḥ-f-ẓ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhtasar[/B]: kısa[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muvazene[/B]: denge (bk. v-z-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mâlâyâniyat[/B]: faydasız, boş şeyler [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]münevver[/B]: nurlu (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]netâic-i efkâr[/B]: fikirlerin neticesi (bk. f-k-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nukuş[/B]: nakışlar, işlemeler (bk. n-ḳ-ş)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nüfuz etme[/B]: geçme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]rububiyet[/B]: Rablık; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ruhanî[/B]: maddî yapısı olmayan manevî varlık (bk. r-v-ḥ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sadık[/B]: doğru (bk. ṣ-d-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sarf etmek[/B]: harcamak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sukut[/B]: alçalma, düşüş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]taksimü’l-a’mâl[/B]: işbölümü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]talim etmek[/B]: öğretmek (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tenasüb[/B]: uygunluk (bk. n-s-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ulviyet[/B]: yücelik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ulûhiyet[/B]: ilâhlık (bk. e-l-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]umur[/B]: işler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zahir[/B]: açık (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ziya[/B]: ışık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem-i gayb[/B]: gayb âlemi, görünmeyen âlem (bk. a-l-m; ğ-y-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şakirt[/B]: talebe[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şuûnat[/B]: haller, fiil ve işler (bk. ş-e-n)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst