Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 257424" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmibeşinci Söz - Sayfa 581</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">hayattar çiçeklere nisbeti derecesinde olamaz! Şu <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">اَفَلَمْ يَنْظُرُوا</span></span> dan, tâ</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">كَذٰلِكَ الْخُرُوجُ</span></span> a kadar güzelce meâli söylemek çok uzun gider. Yalnız bir işaret edip geçeceğiz. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Sûrenin başında, küffar, haşri inkâr ettiklerinden, Kur’ân onları haşrin kabulüne mecbur etmek için şöylece bast-ı mukaddemat eder, der: “Âyâ, üstünüzdeki semâya bakmıyor musunuz ki, Biz ne keyfiyette, ne kadar muntazam, muhteşem bir surette bina etmişiz. Hem görmüyor musunuz ki, nasıl yıldızlarla, ay ve güneşle tezyin etmişiz, hiçbir kusur ve noksaniyet bırakmamışız. Hem görmüyor musunuz ki, zemini size ne keyfiyette sermişiz, ne kadar hikmetle tefriş etmişiz. O yerde dağları tesbit etmişiz, denizin istilâsından muhafaza etmişiz. Hem görmüyor musunuz, o yerde ne kadar güzel, rengârenk herbir cinsten çift hadravâtı, nebâtâtı halk ettik, yerin her tarafını o güzellerle güzelleştirdik. Hem görmüyor musunuz, ne keyfiyette semâ canibinden bereketli bir suyu gönderiyoruz. O suyla bağ ve bostanları, hububatı, yüksek, leziz meyveli hurma gibi ağaçları halk edip ibâdıma rızkı onunla gönderiyorum, yetiştiriyorum. Hem görmüyor musunuz, o suyla ölmüş memleketi ihyâ ediyorum, binler dünyevî haşirleri icad ediyorum. Nasıl bu nebâtâtı kudretimle bu ölmüş memleketten çıkarıyorum; sizin haşirdeki hurucunuz da böyledir. Kıyamette arz ölüp, siz sağ olarak çıkacaksınız.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, şu âyetin ispat-ı haşirde gösterdiği cezâlet-i beyaniye—ki binden birisine ancak işaret edebildik—nerede, insanların bir dâvâ için serd ettikleri kelimat nerede?</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #000000"><img src="http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><img src="http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #000000"></span></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="color: #000000"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Şu risalenin başında, şimdiye kadar tahkik namına bîtarafâne muhakeme suretinde Kur’ân’ın i’câzını muannid bir hasma kabul ettirmek için, Kur’ân’ın çok hukukunu gizli bıraktık. O güneşi mumlar sırasına getirip muvazene ediyorduk. Şimdi tahkik, vazifesini ifa edip, parlak bir surette i’câzını ispat etti. Şimdi ise,</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arz</strong>: dünya</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bast-ı mukaddemat</strong>: asıl konuya girmeden önce giriş cümlelerini söyleme (bk. ḳ-d-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bostan</strong>: bahçe</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bîtarafâne</strong>: tarafsız bir şekilde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>canib</strong>: taraf, yön</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cezâlet-i beyaniye</strong>: akıcı ve güçlü ifade, güzel anlatım (bk. c-z-l; b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>dünyevî haşir</strong>: büyük haşre örnek olarak bahar mevsiminde bitkilerin ve hayvanların dirilişi (bk. ḥ-ş-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadravât</strong>: yeşillikler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>halk etmek</strong>: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hasım</strong>: düşman</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayattar</strong>: canlı (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşr</strong>: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hububat</strong>: taneli bitkiler, tahıl</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>huruc</strong>: çıkış</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ibâd</strong>: kullar (bk. a-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>icad</strong>: vücut verme, yaratma (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ifa etmek</strong>: yerine getirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihyâ</strong>: diriltme, hayat verme (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>inkâr</strong>: kabul etmeme, yok sayma (bk. n-k-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ispat-ı haşir</strong>: haşrin ispatı (bk. ḥ-ş-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istilâ</strong>: kaplama, yayılma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>i’câz</strong>: mu’cize oluş (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kelimat</strong>: kelimeler (bk. k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keyfiyet</strong>: özellik, nitelik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küffar</strong>: kâfirler, inanmayanlar (bk. k-f-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıyamet</strong>: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>leziz</strong>: lezzetli</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meâl</strong>: açıklama</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muannid</strong>: inatçı </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhafaza</strong>: koruma (bk. ḥ-f-ẓ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhakeme</strong>: akıl yürütme (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhteşem</strong>: ihtişamlı, görkemli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muntazam</strong>: düzenli (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvazene</strong>: karşılaştırma (bk. v-z-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nebâtât</strong>: bitkiler </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nisbet</strong>: oran, kıyas (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>noksaniyet</strong>: eksiklik</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâ</strong>: gök (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>serd etmek</strong>: sözü peş peşe sıralamak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahkik</strong>: doğruluğunu araştırma (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tefriş</strong>: döşeme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbit etme</strong>: sağlam şekilde yerleştirme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tezyin</strong>: süsleme (bk. z-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zemin</strong>: yeryüzü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyâ</strong>: acaba</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 257424, member: 1"] [b]Yirmibeşinci Söz - Sayfa 581[/b] [FONT=Tahoma]hayattar çiçeklere nisbeti derecesinde olamaz! Şu [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]اَفَلَمْ يَنْظُرُوا[/SIZE][/FONT] dan, tâ [/FONT] [FONT=Tahoma][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]كَذٰلِكَ الْخُرُوجُ[/SIZE][/FONT] a kadar güzelce meâli söylemek çok uzun gider. Yalnız bir işaret edip geçeceğiz. Şöyle ki: [/FONT] [FONT=Tahoma]Sûrenin başında, küffar, haşri inkâr ettiklerinden, Kur’ân onları haşrin kabulüne mecbur etmek için şöylece bast-ı mukaddemat eder, der: “Âyâ, üstünüzdeki semâya bakmıyor musunuz ki, Biz ne keyfiyette, ne kadar muntazam, muhteşem bir surette bina etmişiz. Hem görmüyor musunuz ki, nasıl yıldızlarla, ay ve güneşle tezyin etmişiz, hiçbir kusur ve noksaniyet bırakmamışız. Hem görmüyor musunuz ki, zemini size ne keyfiyette sermişiz, ne kadar hikmetle tefriş etmişiz. O yerde dağları tesbit etmişiz, denizin istilâsından muhafaza etmişiz. Hem görmüyor musunuz, o yerde ne kadar güzel, rengârenk herbir cinsten çift hadravâtı, nebâtâtı halk ettik, yerin her tarafını o güzellerle güzelleştirdik. Hem görmüyor musunuz, ne keyfiyette semâ canibinden bereketli bir suyu gönderiyoruz. O suyla bağ ve bostanları, hububatı, yüksek, leziz meyveli hurma gibi ağaçları halk edip ibâdıma rızkı onunla gönderiyorum, yetiştiriyorum. Hem görmüyor musunuz, o suyla ölmüş memleketi ihyâ ediyorum, binler dünyevî haşirleri icad ediyorum. Nasıl bu nebâtâtı kudretimle bu ölmüş memleketten çıkarıyorum; sizin haşirdeki hurucunuz da böyledir. Kıyamette arz ölüp, siz sağ olarak çıkacaksınız.” [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, şu âyetin ispat-ı haşirde gösterdiği cezâlet-i beyaniye—ki binden birisine ancak işaret edebildik—nerede, insanların bir dâvâ için serd ettikleri kelimat nerede? [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma][COLOR=#000000][IMG]http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif[/IMG][IMG]http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif[/IMG] [/COLOR][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma]Şu risalenin başında, şimdiye kadar tahkik namına bîtarafâne muhakeme suretinde Kur’ân’ın i’câzını muannid bir hasma kabul ettirmek için, Kur’ân’ın çok hukukunu gizli bıraktık. O güneşi mumlar sırasına getirip muvazene ediyorduk. Şimdi tahkik, vazifesini ifa edip, parlak bir surette i’câzını ispat etti. Şimdi ise, [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]arz[/B]: dünya[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bast-ı mukaddemat[/B]: asıl konuya girmeden önce giriş cümlelerini söyleme (bk. ḳ-d-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bostan[/B]: bahçe[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bîtarafâne[/B]: tarafsız bir şekilde[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]canib[/B]: taraf, yön[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cezâlet-i beyaniye[/B]: akıcı ve güçlü ifade, güzel anlatım (bk. c-z-l; b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]dünyevî haşir[/B]: büyük haşre örnek olarak bahar mevsiminde bitkilerin ve hayvanların dirilişi (bk. ḥ-ş-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadravât[/B]: yeşillikler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]halk etmek[/B]: yaratmak (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hasım[/B]: düşman[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayattar[/B]: canlı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haşr[/B]: öldükten sonra âhirette tekrar diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hububat[/B]: taneli bitkiler, tahıl[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]huruc[/B]: çıkış[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ibâd[/B]: kullar (bk. a-b-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]icad[/B]: vücut verme, yaratma (bk. v-c-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ifa etmek[/B]: yerine getirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihyâ[/B]: diriltme, hayat verme (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]inkâr[/B]: kabul etmeme, yok sayma (bk. n-k-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ispat-ı haşir[/B]: haşrin ispatı (bk. ḥ-ş-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]istilâ[/B]: kaplama, yayılma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]i’câz[/B]: mu’cize oluş (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kelimat[/B]: kelimeler (bk. k-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]keyfiyet[/B]: özellik, nitelik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küffar[/B]: kâfirler, inanmayanlar (bk. k-f-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kıyamet[/B]: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]leziz[/B]: lezzetli[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]meâl[/B]: açıklama[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muannid[/B]: inatçı [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhafaza[/B]: koruma (bk. ḥ-f-ẓ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhakeme[/B]: akıl yürütme (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhteşem[/B]: ihtişamlı, görkemli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muntazam[/B]: düzenli (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muvazene[/B]: karşılaştırma (bk. v-z-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nebâtât[/B]: bitkiler [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nisbet[/B]: oran, kıyas (bk. n-s-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]noksaniyet[/B]: eksiklik[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâ[/B]: gök (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]serd etmek[/B]: sözü peş peşe sıralamak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tahkik[/B]: doğruluğunu araştırma (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tefriş[/B]: döşeme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tesbit etme[/B]: sağlam şekilde yerleştirme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tezyin[/B]: süsleme (bk. z-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zemin[/B]: yeryüzü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyâ[/B]: acaba[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst