Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 251647" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 527</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">toplu birer madde iken, Fâtır-ı Hakîm onları fetih ve bast edip güzel bir şekil, menfaattar birer suret, ziynetli ve kesretli mahlûkata menşe etmiştir anlar, vüs’at-i hikmetine karşı hayran olur.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Yeni zamanın feylesofuna şu kelime şöyle ifham eder ki:</em> Manzume-i şemsiyeyi teşkil eden küremiz, sair seyyareler, bidâyette güneşle mümteziç olarak, açılmamış bir hamur şeklinde iken, Kadîr-i Kayyûm o hamuru açıp, o seyyareleri birer birer yerlerine yerleştirerek, güneşi orada bırakıp zeminimizi buraya getirerek, zemine toprak sererek, semâ canibinden yağmur yağdırarak, güneşten ziya serptirerek dünyayı şenlendirip bizleri içine koymuştur anlar, başını tabiat bataklığından çıkarır, <em>“Âmentü Billâhi’l-Vâhidi’l-Ehad</em>“der.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px"> وَالشَّمْسُ تَجْرِى لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا</span></span> daki <em>lâm,</em> hem kendi mânâsını, hem <em>fî</em> mânâsını, hem <em>ilâ</em> mânâsını ifade eder. İşte, لِمُسْتَقَرٍّ in <em>lâm’</em>ı, avâm o <em>lâm’</em>ı <em>ilâ</em> mânâsında görüp fehmeder ki, size nisbeten ışık verici, ısındırıcı, müteharrik bir lâmba olan güneş, elbette birgün seyri bitecek, mahall-i kararına yetişecek, size faidesi dokunmayacak bir suret alacaktır anlar. O da, Hâlık-ı Zülcelâlin güneşe bağladığı büyük nimetleri düşünerek, “Sübhânallah, Elhamdü lillâh” der.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Ve âlime dahi, o <em>lâm’</em>ı <em>ilâ</em> mânâsında gösterir. Fakat güneşi yalnız bir lâmba değil, belki bahar ve yaz destgâhında dokunan mensucat-ı Rabbâniyenin bir me-kiği, gece gündüz sahifelerinde yazılan mektubat-ı Samedâniyenin mürekkebi, nur bir hokkası suretinde tasavvur ederek, güneşin cereyan-ı surîsi, alâmet olduğu ve işaret ettiği intizâmât-ı âlemi düşündürerek Sâni-i Hakîmin san’atına “Mâşaallah” ve hikmetine “Bârekâllah” diyerek secdeye kapanır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Güneş de kendisine tayin edilmiş bir yere doğru akıp gider.” Yâsin Sûresi, 36:38.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Bârekâllah</strong>: Allah ne mübarek yaratmış (bk. b-r-k)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Elhamdü lillâh</strong>: Allah’a hamd olsun (bk. ḥ-m-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Hakîm</strong>: her şeyi hikmetle ve harika üstün san’atıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi ve herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kadîr-i Kayyûm</strong>: sonsuz kudret sahibi olan, herşeyi Kendi varlığıyla ayakta tutan ve dilediği gibi onları idare eden Allah (bk. ḳ-d-r; ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Mâaşallah</strong>: Allah dilemiş ve ne güzel yaratmış</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâni-i Hakîm</strong>: herşeyi san’atla ve hikmetle yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sübhânallah</strong>: “Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir” (bk. s-b-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>alâmet</strong>: işaret</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>avâm</strong>: halktan ilmi az olan kimse</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bast</strong>: genişletme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bidâyet</strong>: başlangıç</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>canib</strong>: taraf</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cereyân-ı surî</strong>: görünüşteki akım, dönüş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fehmetmek</strong>: anlamak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fetih</strong>: açma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>feylesof</strong>: felsefeci</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hokka</strong>: mürekkeb kabı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ifham etmek</strong>: anlatmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intizâmât-ı âlem</strong>: alemdeki düzenlilikler (bk. n-ẓ-m; a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çok sayıda (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küre</strong>: dünya</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahall-i karar</strong>: karar yeri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>manzume-i şemsiye</strong>: güneş sistemi (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mekik</strong>: dokuma âleti</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mektubat-ı Samedâniye</strong>: Allah tarafından gönderilmiş birer mektup gibi, şuur sahiplerine İlâhî san’atı anlatan eserler (bk. k-t-b; ṣ-m-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menfaattar</strong>: faydalı, yararlı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mensucat-ı Rabbâniye</strong>: Allah’ın adeta nakış nakış dokuduğu san’at eseri varlıklar (bk. r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menşe</strong>: kaynak, esas</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mümteziç</strong>: birleşik, karışık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteharrik</strong>: hareketli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nisbeten</strong>: bir dereceye kadar (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>secde</strong>: yere kapanma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâ</strong>: gök (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>seyir</strong>: gezme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>seyyare</strong>: gezegen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabiat</strong>: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasavvur</strong>: düşünme, zihinde tasarlama (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşkil etmek</strong>: meydana getirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vüs’at-i hikmet</strong>: hikmet genişliği (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziya</strong>: ışık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ziynetli</strong>: süslü (bk. z-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Âmentü Billâhi’l-Vahidi’l-Ehad</strong>: Allah’ın birliğine ve tekliğine iman ettim (bk. e-m-n; v-ḥ-d)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 251647, member: 1"] [b]Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 527[/b] [FONT=Tahoma]toplu birer madde iken, Fâtır-ı Hakîm onları fetih ve bast edip güzel bir şekil, menfaattar birer suret, ziynetli ve kesretli mahlûkata menşe etmiştir anlar, vüs’at-i hikmetine karşı hayran olur. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Yeni zamanın feylesofuna şu kelime şöyle ifham eder ki:[/I] Manzume-i şemsiyeyi teşkil eden küremiz, sair seyyareler, bidâyette güneşle mümteziç olarak, açılmamış bir hamur şeklinde iken, Kadîr-i Kayyûm o hamuru açıp, o seyyareleri birer birer yerlerine yerleştirerek, güneşi orada bırakıp zeminimizi buraya getirerek, zemine toprak sererek, semâ canibinden yağmur yağdırarak, güneşten ziya serptirerek dünyayı şenlendirip bizleri içine koymuştur anlar, başını tabiat bataklığından çıkarır, [I]“Âmentü Billâhi’l-Vâhidi’l-Ehad[/I]“der. [/FONT] [FONT=Tahoma]Meselâ, [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6] وَالشَّمْسُ تَجْرِى لِمُسْتَقَرٍّ لَهَا[/SIZE][/FONT] daki [I]lâm,[/I] hem kendi mânâsını, hem [I]fî[/I] mânâsını, hem [I]ilâ[/I] mânâsını ifade eder. İşte, لِمُسْتَقَرٍّ in [I]lâm’[/I]ı, avâm o [I]lâm’[/I]ı [I]ilâ[/I] mânâsında görüp fehmeder ki, size nisbeten ışık verici, ısındırıcı, müteharrik bir lâmba olan güneş, elbette birgün seyri bitecek, mahall-i kararına yetişecek, size faidesi dokunmayacak bir suret alacaktır anlar. O da, Hâlık-ı Zülcelâlin güneşe bağladığı büyük nimetleri düşünerek, “Sübhânallah, Elhamdü lillâh” der. [/FONT] [FONT=Tahoma]Ve âlime dahi, o [I]lâm’[/I]ı [I]ilâ[/I] mânâsında gösterir. Fakat güneşi yalnız bir lâmba değil, belki bahar ve yaz destgâhında dokunan mensucat-ı Rabbâniyenin bir me-kiği, gece gündüz sahifelerinde yazılan mektubat-ı Samedâniyenin mürekkebi, nur bir hokkası suretinde tasavvur ederek, güneşin cereyan-ı surîsi, alâmet olduğu ve işaret ettiği intizâmât-ı âlemi düşündürerek Sâni-i Hakîmin san’atına “Mâşaallah” ve hikmetine “Bârekâllah” diyerek secdeye kapanır. [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “Güneş de kendisine tayin edilmiş bir yere doğru akıp gider.” Yâsin Sûresi, 36:38.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Bârekâllah[/B]: Allah ne mübarek yaratmış (bk. b-r-k)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Elhamdü lillâh[/B]: Allah’a hamd olsun (bk. ḥ-m-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Hakîm[/B]: her şeyi hikmetle ve harika üstün san’atıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi ve herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kadîr-i Kayyûm[/B]: sonsuz kudret sahibi olan, herşeyi Kendi varlığıyla ayakta tutan ve dilediği gibi onları idare eden Allah (bk. ḳ-d-r; ḳ-v-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Mâaşallah[/B]: Allah dilemiş ve ne güzel yaratmış[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Sâni-i Hakîm[/B]: herşeyi san’atla ve hikmetle yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Sübhânallah[/B]: “Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir” (bk. s-b-ḥ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]alâmet[/B]: işaret[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]avâm[/B]: halktan ilmi az olan kimse[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bast[/B]: genişletme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bidâyet[/B]: başlangıç[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]canib[/B]: taraf[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cereyân-ı surî[/B]: görünüşteki akım, dönüş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fehmetmek[/B]: anlamak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fetih[/B]: açma[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]feylesof[/B]: felsefeci[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hokka[/B]: mürekkeb kabı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ifham etmek[/B]: anlatmak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]intizâmât-ı âlem[/B]: alemdeki düzenlilikler (bk. n-ẓ-m; a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kesretli[/B]: çok sayıda (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küre[/B]: dünya[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahall-i karar[/B]: karar yeri[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]manzume-i şemsiye[/B]: güneş sistemi (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mekik[/B]: dokuma âleti[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mektubat-ı Samedâniye[/B]: Allah tarafından gönderilmiş birer mektup gibi, şuur sahiplerine İlâhî san’atı anlatan eserler (bk. k-t-b; ṣ-m-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]menfaattar[/B]: faydalı, yararlı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mensucat-ı Rabbâniye[/B]: Allah’ın adeta nakış nakış dokuduğu san’at eseri varlıklar (bk. r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]menşe[/B]: kaynak, esas[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mümteziç[/B]: birleşik, karışık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müteharrik[/B]: hareketli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nisbeten[/B]: bir dereceye kadar (bk. n-s-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]secde[/B]: yere kapanma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâ[/B]: gök (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]seyir[/B]: gezme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]seyyare[/B]: gezegen[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabiat[/B]: doğa, canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem (bk. ṭ-b-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tasavvur[/B]: düşünme, zihinde tasarlama (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teşkil etmek[/B]: meydana getirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vüs’at-i hikmet[/B]: hikmet genişliği (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ziya[/B]: ışık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ziynetli[/B]: süslü (bk. z-y-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Âmentü Billâhi’l-Vahidi’l-Ehad[/B]: Allah’ın birliğine ve tekliğine iman ettim (bk. e-m-n; v-ḥ-d)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst