Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 251642" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 525</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">وَالْجِبَالَ اَوْتاَداً</span></span> yani “Dağları zemininize kazık ve direk yaptım” bir kelâmdır.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Bir âminin şu kelâmdan hissesi:</em> Zahiren yere çakılmış kazıklar gibi görünen dağları görür, onlardaki menâfiini ve nimetlerini düşünür, Hâlıkına şükreder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Bir şairin bu kelâmdan hissesi:</em> Zemin, bir taban; ve kubbe-i semâ, üstünde konulmuş yeşil ve elektrik lâmbalarıyla süslenmiş bir muhteşem çadır; ufkî bir daire suretinde ve semânın etekleri başında görünen dağları, o çadırın kazıkları misalinde tahayyül eder, Sâni-i Zülcelâline hayretkârâne perestiş eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Hayme-nîşin bir edibin bu kelâmdan nasibi:</em> Zeminin yüzünü bir çöl ve sahrâ, dağların silsilelerini pek kesretle ve çok muhtelif bedevî çadırları gibi, güya tabaka-i türabiye yüksek direkler üstünde atılmış, o direklerin sivri başları o perde-i türabiyeyi yukarıya kaldırmış, birbirine bakar, pek çok muhtelif mahlûkatın meskeni olarak tasavvur eder. O büyük, azametli mahlûkları böyle yeryüzünde çadırlar misillü kolayca kuran ve koyan Fâtır-ı Zülcelâline karşı secde-i hayret eder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Coğrafyacı bir edibin o kelâmdan kısmeti:</em> Küre-i zemin, bahr-i muhit-i havaîde veya esirîde yüzen bir sefine; ve dağları, o sefinenin üstünde tesbit ve muvazene için çakılmış kazıklar ve direkler şeklinde tefekkür eder. O koca küre-i zemini muntazam bir gemi gibi yapıp, bizleri içine koyup aktâr-ı âlemde gezdiren Kadîr-i Zülkemâle karşı <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">سُبْحَانَكَ مَا اَعْظَمَ شَانَكَ</span></span> der.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Medeniyet ve heyet-i içtimaiyeni</em><em>n mütehassıs bir hakîminin bu kelâmdan hissesi:</em> Zemini bir hane; ve o hane hayatının direği, hayat-ı hayvaniye; ve hayat-ı hayvaniye direği, şerâit-i hayat olan su, hava ve topraktır. Su ve hava ve toprağın</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> Nebe’ Sûresi, 78:7.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> Sen her türlü kusur ve noksandan münezzehsin. Ne yücedir Senin şânın!</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Fâtır-ı Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet sahibi olan ve herşeyi harika, üstün san’atıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Hâlık</strong>: herşeyin yaratıcısı Allah (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kadîr-i Zülkemâl</strong>: kudreti herşeyi kuşatan, mükemmellik ve kusursuzluk sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan ve her şeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>aktâr-ı âlem</strong>: kâinatın dört bir yanı (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azametli</strong>: büyük (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bahr-i muhit-i havaî</strong>: geniş hava denizi; atmosfer</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>bedevî</strong>: göçebe hayatı yaşayan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>edib</strong>: edebiyatçı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esir</strong>: bütün kâinatı kapladığı farz edilen madde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakîm</strong>: hikmet sahibi (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hane</strong>: ev</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayat-ı hayvaniye</strong>: hayvan hayatı (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayme-nîşin</strong>: göçebe, çölde yaşayan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hayretkârane</strong>: hayret ederek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>heyet-i içtimaiye</strong>: sosyal yapı (bk. c-m-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kelâm</strong>: ifade, söz (bk. k-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesret</strong>: çokluk (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kubbe-i semâ</strong>: gökkubbe (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küre-i zemin</strong>: yerküre</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>menâfi</strong>: menfaatlar, faydalar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mesken</strong>: ev, mekân (bk. s-k-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>misillü</strong>: gibi (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: çeşitli, değişik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muntazam</strong>: düzenli, tertipli (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muvazene</strong>: denge (bk. v-z-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mütehassıs</strong>: ihtisas sahibi, uzman</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>perde-i türabiye</strong>: toprak perdesi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>perestiş</strong>: kulluk, ibadet</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sahrâ</strong>: çöl, meydan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>secde-i hayret</strong>: hayret secdesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sefine</strong>: gemi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâ</strong>: gök (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>silsile</strong>: zincir</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tabaka-i türabiye</strong>: toprak tabakası, katmanı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahayyül</strong>: hayal etme (bk. ḫ-y-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasavvur</strong>: düşünme, hayal etme (bk. ṣ-v-r) </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tefekkür etmek</strong>: düşünmek (bk. f-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesbit</strong>: sağlam şekilde yerleştirme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ufkî</strong>: yatay</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zahiren</strong>: görünüşte (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zemin</strong>: yeryüzü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âmi</strong>: cahil, sıradan kimse</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şerâit-i hayat</strong>: hayatın şartları, gereklilikleri (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şükr</strong>: teşekkür, övgü (bk. ş-k-r)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 251642, member: 1"] [b]Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 525[/b] [FONT=Tahoma]Meselâ [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]وَالْجِبَالَ اَوْتاَداً[/SIZE][/FONT] yani “Dağları zemininize kazık ve direk yaptım” bir kelâmdır. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Bir âminin şu kelâmdan hissesi:[/I] Zahiren yere çakılmış kazıklar gibi görünen dağları görür, onlardaki menâfiini ve nimetlerini düşünür, Hâlıkına şükreder. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Bir şairin bu kelâmdan hissesi:[/I] Zemin, bir taban; ve kubbe-i semâ, üstünde konulmuş yeşil ve elektrik lâmbalarıyla süslenmiş bir muhteşem çadır; ufkî bir daire suretinde ve semânın etekleri başında görünen dağları, o çadırın kazıkları misalinde tahayyül eder, Sâni-i Zülcelâline hayretkârâne perestiş eder. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Hayme-nîşin bir edibin bu kelâmdan nasibi:[/I] Zeminin yüzünü bir çöl ve sahrâ, dağların silsilelerini pek kesretle ve çok muhtelif bedevî çadırları gibi, güya tabaka-i türabiye yüksek direkler üstünde atılmış, o direklerin sivri başları o perde-i türabiyeyi yukarıya kaldırmış, birbirine bakar, pek çok muhtelif mahlûkatın meskeni olarak tasavvur eder. O büyük, azametli mahlûkları böyle yeryüzünde çadırlar misillü kolayca kuran ve koyan Fâtır-ı Zülcelâline karşı secde-i hayret eder. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Coğrafyacı bir edibin o kelâmdan kısmeti:[/I] Küre-i zemin, bahr-i muhit-i havaîde veya esirîde yüzen bir sefine; ve dağları, o sefinenin üstünde tesbit ve muvazene için çakılmış kazıklar ve direkler şeklinde tefekkür eder. O koca küre-i zemini muntazam bir gemi gibi yapıp, bizleri içine koyup aktâr-ı âlemde gezdiren Kadîr-i Zülkemâle karşı [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]سُبْحَانَكَ مَا اَعْظَمَ شَانَكَ[/SIZE][/FONT] der. [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Medeniyet ve heyet-i içtimaiyeni[/I][I]n mütehassıs bir hakîminin bu kelâmdan hissesi:[/I] Zemini bir hane; ve o hane hayatının direği, hayat-ı hayvaniye; ve hayat-ı hayvaniye direği, şerâit-i hayat olan su, hava ve topraktır. Su ve hava ve toprağın [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] Nebe’ Sûresi, 78:7. Dipnot-2[/FONT] [FONT=Tahoma] Sen her türlü kusur ve noksandan münezzehsin. Ne yücedir Senin şânın![/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Fâtır-ı Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet sahibi olan ve herşeyi harika, üstün san’atıyla yaratan Allah (bk. f-ṭ-r; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Hâlık[/B]: herşeyin yaratıcısı Allah (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Kadîr-i Zülkemâl[/B]: kudreti herşeyi kuşatan, mükemmellik ve kusursuzluk sahibi Allah (bk. ḳ-d-r; ẕü; k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan ve her şeyi san’atla yaratan Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]aktâr-ı âlem[/B]: kâinatın dört bir yanı (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azametli[/B]: büyük (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]bahr-i muhit-i havaî[/B]: geniş hava denizi; atmosfer[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]bedevî[/B]: göçebe hayatı yaşayan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]edib[/B]: edebiyatçı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esir[/B]: bütün kâinatı kapladığı farz edilen madde[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakîm[/B]: hikmet sahibi (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hane[/B]: ev[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayat-ı hayvaniye[/B]: hayvan hayatı (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hayme-nîşin[/B]: göçebe, çölde yaşayan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hayretkârane[/B]: hayret ederek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]heyet-i içtimaiye[/B]: sosyal yapı (bk. c-m-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kelâm[/B]: ifade, söz (bk. k-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kesret[/B]: çokluk (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kubbe-i semâ[/B]: gökkubbe (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]küre-i zemin[/B]: yerküre[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]menâfi[/B]: menfaatlar, faydalar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mesken[/B]: ev, mekân (bk. s-k-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]misillü[/B]: gibi (bk. m-s̱-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhtelif[/B]: çeşitli, değişik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muntazam[/B]: düzenli, tertipli (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muvazene[/B]: denge (bk. v-z-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mütehassıs[/B]: ihtisas sahibi, uzman[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]perde-i türabiye[/B]: toprak perdesi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]perestiş[/B]: kulluk, ibadet[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sahrâ[/B]: çöl, meydan[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]secde-i hayret[/B]: hayret secdesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sefine[/B]: gemi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]semâ[/B]: gök (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]silsile[/B]: zincir[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tabaka-i türabiye[/B]: toprak tabakası, katmanı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tahayyül[/B]: hayal etme (bk. ḫ-y-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tasavvur[/B]: düşünme, hayal etme (bk. ṣ-v-r) [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tefekkür etmek[/B]: düşünmek (bk. f-k-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tesbit[/B]: sağlam şekilde yerleştirme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ufkî[/B]: yatay[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zahiren[/B]: görünüşte (bk. ẓ-h-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zemin[/B]: yeryüzü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âmi[/B]: cahil, sıradan kimse[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şerâit-i hayat[/B]: hayatın şartları, gereklilikleri (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şükr[/B]: teşekkür, övgü (bk. ş-k-r)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst