Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 251620" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 511</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"><em><strong>Beşincisi:</strong> </em> <span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">اَخِيهِ</span></span> kelimesiyle der: Hiç rikkat-i cinsiyeniz, hiç sıla-i rahminiz yok mu ki, böyle çok cihetlerle kardeşiniz olan bir mazlumun şahs-ı mânevîsini insafsızca dişliyorsunuz? Hiç aklınız yok mu ki, kendi âzânızı kendi dişinizle divane gibi ısırıyorsunuz?</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em><strong>Altıncısı:</strong> </em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">مَيْتًا</span></span> kelâmıyla der: Vicdanınız nerede? Fıtratınız bozulmuş mu ki, en muhterem bir halde bir kardeşine karşı, etini yemek gibi en müstekreh bir iş yapılıyor?</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Demek, zem ve gıybet, aklen, kalben ve insaniyeten ve vicdanen ve fıtraten ve asabiyeten ve milliyeten mezmumdur. İşte, bak, nasıl ki şu âyet îcazkârâne altı mertebe zemmi zemmetmekle, i’câzkârâne altı derece o cürümden zecreder.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Makam-ı ispatta binler misallerinden, meselâ</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">فَانْظُرْ اِلٰۤى اٰثاَرِ رَحْمَتِ اللهِ كَيْفَ يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۤ اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْيِى الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ </span></span><strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">de, haşri ispat ve istib’âdı izale için öyle bir tarzda beyan eder ki, fevkinde ispat olamaz. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Onuncu Sözün Dokuzuncu Hakikatinde, Yirmi İkinci Sözün Altıncı Lem’asında ispat ve izah edildiği gibi, her bahar mevsiminde, ihyâ-yı arz keyfiyetinde, üç yüz bin tarzda haşrin nümunelerini nihayet derecede girift, birbirine karıştırdığı halde nihayet derecede intizam ve temyizle nazar-ı beşere gösteriyor ki, bunları böyle yapan Zâta, haşir ve kıyamet ağır olamaz, der. Hem zeminin sahifesinde yüz binler envâı beraber, birbiri içinde, kalem-i kudretiyle hatasız, kusursuz yazmak birtek Vâhid-i Ehadin sikkesi olduğundan, şu âyetle güneş gibi vahdâniyeti ispat etmekle beraber, güneşin tulû ve gurubu gibi kolay ve kat’î,</span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kadirdir.” Rum Sûresi, 30:50.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Vâhid-i Ehad</strong>: birliği herşeyi kapladığı gibi herbir şeyde de ayrı ayrı görülen Allah (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>asabiyeten</strong>: milliyet ve soy açısından</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan etmek</strong>: açıklamak (bk. b-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cürüm</strong>: suç, günah</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>divane</strong>: deli, akılsız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>envâ</strong>: türler, çeşitler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fevkinde</strong>: üstünde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fıtrat</strong>: mizaç, karakter (bk. f-ṭ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fıtraten</strong>: yaratılış gereği (bk. f-ṭ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>girif</strong>: iç içe girmiş, karışık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gurub</strong>: batış</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>gıybet</strong>: başkalarının arkasından hoşlanmayacağı şekilde konuşmak, çekiştirmek (bk. ğ-y-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşir</strong>: öldükten sonra yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ihyâ-yı arz</strong>: yeryüzünün diriltilmesi (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>insafsızca</strong>: vicdansızca</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intizam</strong>: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istib’âd</strong>: akıldan uzak görme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izale</strong>: giderme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>i’câzkârâne</strong>: benzerini yapmaktan insanları aciz bırakacak şekilde (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kalem-i kudret</strong>: kudret kalemi (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kat’î</strong>: kesin </span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kelâm</strong>: söz, ifade (bk. k-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>keyfiyet</strong>: nitelik, özellik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıyamet</strong>: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>makam-ı ispat</strong>: ispat makamı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mazlum</strong>: zulme uğrayan (bk. ẓ-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mezmum</strong>: kötü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhterem</strong>: saygıdeğer (bk. ḥ-r-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müstekreh</strong>: çirkin, tiksinilen, iğrenç</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar-ı beşer</strong>: insanın bakışı, dikkati (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nümune</strong>: örnek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>rikkat-i cinsiye</strong>: kendi cinsinden olana karşı duyulan acıma hissi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sikke</strong>: mühür, damga</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sıla-i rahm</strong>: akrabayla ilişki halinde olma (bk. r-ḥ-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tarz</strong>: şekil, biçim</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>temyiz</strong>: ayırma</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tulû</strong>: doğuş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vahdâniyet</strong>: Allah’ın birliği, ortağının ve benzerinin olmayışı (bk. v-ḥ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zecretmek</strong>: sakındırmak, yasaklamak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zem</strong>: kötüleme, kınama</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zemin</strong>: yer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zemmetmek</strong>: kötülemek </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âzâ</strong>: organlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>îcazkârâne</strong>: az sözle çok mânâlar anlatarak (bk. v-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şahs-ı mânevi</strong>: mânevî kişilik (bk. a-n-y)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 251620, member: 1"] [b]Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 511[/b] [FONT=Tahoma][I][B]Beşincisi:[/B] [/I] [FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]اَخِيهِ[/SIZE][/FONT] kelimesiyle der: Hiç rikkat-i cinsiyeniz, hiç sıla-i rahminiz yok mu ki, böyle çok cihetlerle kardeşiniz olan bir mazlumun şahs-ı mânevîsini insafsızca dişliyorsunuz? Hiç aklınız yok mu ki, kendi âzânızı kendi dişinizle divane gibi ısırıyorsunuz? [/FONT] [FONT=Tahoma][I][B]Altıncısı:[/B] [/I][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]مَيْتًا[/SIZE][/FONT] kelâmıyla der: Vicdanınız nerede? Fıtratınız bozulmuş mu ki, en muhterem bir halde bir kardeşine karşı, etini yemek gibi en müstekreh bir iş yapılıyor? [/FONT] [FONT=Tahoma] Demek, zem ve gıybet, aklen, kalben ve insaniyeten ve vicdanen ve fıtraten ve asabiyeten ve milliyeten mezmumdur. İşte, bak, nasıl ki şu âyet îcazkârâne altı mertebe zemmi zemmetmekle, i’câzkârâne altı derece o cürümden zecreder. [/FONT] [FONT=Tahoma] Makam-ı ispatta binler misallerinden, meselâ [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]فَانْظُرْ اِلٰۤى اٰثاَرِ رَحْمَتِ اللهِ كَيْفَ يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۤ اِنَّ ذٰلِكَ لَمُحْيِى الْمَوْتٰى وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ [/SIZE][/FONT][B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] de, haşri ispat ve istib’âdı izale için öyle bir tarzda beyan eder ki, fevkinde ispat olamaz. Şöyle ki: [/FONT] [FONT=Tahoma]Onuncu Sözün Dokuzuncu Hakikatinde, Yirmi İkinci Sözün Altıncı Lem’asında ispat ve izah edildiği gibi, her bahar mevsiminde, ihyâ-yı arz keyfiyetinde, üç yüz bin tarzda haşrin nümunelerini nihayet derecede girift, birbirine karıştırdığı halde nihayet derecede intizam ve temyizle nazar-ı beşere gösteriyor ki, bunları böyle yapan Zâta, haşir ve kıyamet ağır olamaz, der. Hem zeminin sahifesinde yüz binler envâı beraber, birbiri içinde, kalem-i kudretiyle hatasız, kusursuz yazmak birtek Vâhid-i Ehadin sikkesi olduğundan, şu âyetle güneş gibi vahdâniyeti ispat etmekle beraber, güneşin tulû ve gurubu gibi kolay ve kat’î,[/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kadirdir.” Rum Sûresi, 30:50.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Vâhid-i Ehad[/B]: birliği herşeyi kapladığı gibi herbir şeyde de ayrı ayrı görülen Allah (bk. v-ḥ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]asabiyeten[/B]: milliyet ve soy açısından[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beyan etmek[/B]: açıklamak (bk. b-y-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cürüm[/B]: suç, günah[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]divane[/B]: deli, akılsız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]envâ[/B]: türler, çeşitler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fevkinde[/B]: üstünde[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fıtrat[/B]: mizaç, karakter (bk. f-ṭ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fıtraten[/B]: yaratılış gereği (bk. f-ṭ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]girif[/B]: iç içe girmiş, karışık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]gurub[/B]: batış[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]gıybet[/B]: başkalarının arkasından hoşlanmayacağı şekilde konuşmak, çekiştirmek (bk. ğ-y-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haşir[/B]: öldükten sonra yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ihyâ-yı arz[/B]: yeryüzünün diriltilmesi (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]insafsızca[/B]: vicdansızca[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]intizam[/B]: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]istib’âd[/B]: akıldan uzak görme[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]izale[/B]: giderme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]i’câzkârâne[/B]: benzerini yapmaktan insanları aciz bırakacak şekilde (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kalem-i kudret[/B]: kudret kalemi (bk. ḳ-d-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kat’î[/B]: kesin [/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kelâm[/B]: söz, ifade (bk. k-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]keyfiyet[/B]: nitelik, özellik[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kıyamet[/B]: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]makam-ı ispat[/B]: ispat makamı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mazlum[/B]: zulme uğrayan (bk. ẓ-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mezmum[/B]: kötü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhterem[/B]: saygıdeğer (bk. ḥ-r-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müstekreh[/B]: çirkin, tiksinilen, iğrenç[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazar-ı beşer[/B]: insanın bakışı, dikkati (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nümune[/B]: örnek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]rikkat-i cinsiye[/B]: kendi cinsinden olana karşı duyulan acıma hissi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sikke[/B]: mühür, damga[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sıla-i rahm[/B]: akrabayla ilişki halinde olma (bk. r-ḥ-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tarz[/B]: şekil, biçim[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]temyiz[/B]: ayırma[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tulû[/B]: doğuş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vahdâniyet[/B]: Allah’ın birliği, ortağının ve benzerinin olmayışı (bk. v-ḥ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zecretmek[/B]: sakındırmak, yasaklamak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zem[/B]: kötüleme, kınama[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zemin[/B]: yer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]zemmetmek[/B]: kötülemek [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âzâ[/B]: organlar[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]îcazkârâne[/B]: az sözle çok mânâlar anlatarak (bk. v-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şahs-ı mânevi[/B]: mânevî kişilik (bk. a-n-y)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst