Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 251174" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 503</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">başındaki “dağ” kıyametteki dağların haline bakar; ve “bağ” ise âhirde ve âhiretteki hadikaya ve bağa bakar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, sair noktaları buna kıyas et, ne kadar güzel ve âli bir üslûbu var, gör.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ,</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">قُلِ اللّٰهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِى الْمُلْكَ مَنْ تَشَاۤءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاۤءُ</span></span> <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">ilâ âhir. Öyle bir üslûb-u âlide, benî beşerdeki şuûnât-ı İlâhiyeyi ve gece ve gündüzün deveranındaki tecelliyât-ı İlâhiyeyi ve senenin mevsimlerinde olan tasarrufât-ı Rabbâniyeyi ve yeryüzünde hayat, memat, haşir ve neşr-i dünyeviyedeki icraat-ı Rabbâniyeyi öyle bir ulvî üslûpla beyan eder ki, ehl-i dikkatin akıllarını teshir eder. Parlak ve ulvî, geniş üslûbu az dikkatle göründüğü için, şimdilik o hazineyi açmayacağız.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ,</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">اِذاَ السَّمَاۤءُ انْشَقَّتْ وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ وَاِذاَ اْلاَرْضُ مُدَّتْ وَاَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ</span></span> <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />2</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Gök ve zeminin, Cenâb-ı Hakkın emrine karşı derece-i inkıyad ve itaatlerini şöyle âli bir üslûpla beyan eder ki: Nasıl bir kumandan-ı âzam, mücahede ve manevra ve ahz-ı asker şubeleri gibi, mücahedeye lâzım işler için iki daireyi teşkil edip açmış. O mücahede, o muamele işi bittikten sonra, o iki daireyi başka işlerde kullanmak ve tebdil ederek istimal etmek için, o kumandan-ı âzam o iki daireye müteveccih olur. O daireler, herbirisi hademeleri lisanıyla veya nutka gelip kendi lisanıyla der ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">“Ey kumandanım, bir parça mühlet ver ki, eski işlerin ufak tefeklerini, pırtı mırtılarını temizleyip dışarı atayım, sonra teşrif ediniz. İşte, atıp senin emrine</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “De ki: Ey mülkün hakikî sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden de mülkü çeker alırsın.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:26.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-2</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Gök yarıldığında, Rabbinin emrine boyun eğdiğinde-ki ona lâyık olan da budur. Yer düm düz edildiğinde, içinde ne varsa atıp boşaldığında, Rabbinin emrine boyun eğdiğinde—ki ona lâyık olan da budur.” İnşikak Sûresi, 84:1-5.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Cenâb-ı Hak</strong>: Hakkın tâ kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahz-ı asker</strong>: asker alımı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>benî beşer</strong>: insanoğlu</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan etmek</strong>: açıklamak (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>derece-i inkıyad</strong>: boyun eğme derecesi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>deveran</strong>: dönüş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehl-i dikkat</strong>: dikkat sahibi insanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hademe</strong>: hizmetçi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadika</strong>: bahçe</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşir ve neşr-i dünyeviye</strong>: dünyadaki varlıkların yeniden diriltilip yayılmaları (bk. ḥ-ş-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>icraat-ı Rabbâniye</strong>: herşeyi terbiye ve idare edip egemenliği altında tutan Allah’ın icrâatları, fiilleri (bk. r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilâ âhir</strong>: sonuna kadar (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istimal etmek</strong>: kullanmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kumandan-ı âzam</strong>: çok büyük kumandan (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıyamet</strong>: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lisan</strong>: dil</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>manevra</strong>: eğitim ve deneme </span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>memat</strong>: ölüm (bk. m-v-t)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muamele</strong>: işlem</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mücahede</strong>: savaş (bk. c-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mühlet</strong>: zaman, vakit</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>müteveccih</strong>: yönelmiş</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nutka gelmek</strong>: konuşmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tasarrufât-ı Rabbâniye</strong>: herşeyi terbiye ve idare eden Allah’ın fiil ve tasarrufları (bk. ṣ-r-f; r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tebdil etmek</strong>: değiştirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tecelliyât-ı İlâhiye</strong>: İlâhi tecelliler, yansımalar (bk. c-l-y; e-l-h)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teshir etmek</strong>: boyun eğdirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşkil etmek</strong>: oluşturmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşrif etmek</strong>: şeref vermek, şereflendirmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulvî</strong>: yüce, yüksek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zemin</strong>: yeryüzü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhir</strong>: son (bk. e-ḫ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhiret</strong>: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âli</strong>: yüce, yüksek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>üslûb-u âli</strong>: yüksek ifade tarzı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>üslûp</strong>: ifade tarzı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şuûnât-ı İlâhiye</strong>: Cenâb-ı Allah’ın işleri ve icraatları (bk. ş-e-n; e-l-h)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 251174, member: 1"] [b]Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 503[/b] [FONT=Tahoma]başındaki “dağ” kıyametteki dağların haline bakar; ve “bağ” ise âhirde ve âhiretteki hadikaya ve bağa bakar. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, sair noktaları buna kıyas et, ne kadar güzel ve âli bir üslûbu var, gör. [/FONT] [FONT=Tahoma]Meselâ, [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]قُلِ اللّٰهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِى الْمُلْكَ مَنْ تَشَاۤءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَاۤءُ[/SIZE][/FONT] [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] ilâ âhir. Öyle bir üslûb-u âlide, benî beşerdeki şuûnât-ı İlâhiyeyi ve gece ve gündüzün deveranındaki tecelliyât-ı İlâhiyeyi ve senenin mevsimlerinde olan tasarrufât-ı Rabbâniyeyi ve yeryüzünde hayat, memat, haşir ve neşr-i dünyeviyedeki icraat-ı Rabbâniyeyi öyle bir ulvî üslûpla beyan eder ki, ehl-i dikkatin akıllarını teshir eder. Parlak ve ulvî, geniş üslûbu az dikkatle göründüğü için, şimdilik o hazineyi açmayacağız. [/FONT] [FONT=Tahoma]Meselâ, [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]اِذاَ السَّمَاۤءُ انْشَقَّتْ وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ وَاِذاَ اْلاَرْضُ مُدَّتْ وَاَلْقَتْ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتْ وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْ[/SIZE][/FONT] [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]2[/U][/B][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] Gök ve zeminin, Cenâb-ı Hakkın emrine karşı derece-i inkıyad ve itaatlerini şöyle âli bir üslûpla beyan eder ki: Nasıl bir kumandan-ı âzam, mücahede ve manevra ve ahz-ı asker şubeleri gibi, mücahedeye lâzım işler için iki daireyi teşkil edip açmış. O mücahede, o muamele işi bittikten sonra, o iki daireyi başka işlerde kullanmak ve tebdil ederek istimal etmek için, o kumandan-ı âzam o iki daireye müteveccih olur. O daireler, herbirisi hademeleri lisanıyla veya nutka gelip kendi lisanıyla der ki: [/FONT] [FONT=Tahoma]“Ey kumandanım, bir parça mühlet ver ki, eski işlerin ufak tefeklerini, pırtı mırtılarını temizleyip dışarı atayım, sonra teşrif ediniz. İşte, atıp senin emrine [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “De ki: Ey mülkün hakikî sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğinden de mülkü çeker alırsın.” Âl-i İmrân Sûresi, 3:26. Dipnot-2[/FONT] [FONT=Tahoma] “Gök yarıldığında, Rabbinin emrine boyun eğdiğinde-ki ona lâyık olan da budur. Yer düm düz edildiğinde, içinde ne varsa atıp boşaldığında, Rabbinin emrine boyun eğdiğinde—ki ona lâyık olan da budur.” İnşikak Sûresi, 84:1-5.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Cenâb-ı Hak[/B]: Hakkın tâ kendisi olan şeref ve yücelik sahibi Allah (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ahz-ı asker[/B]: asker alımı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]benî beşer[/B]: insanoğlu[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beyan etmek[/B]: açıklamak (bk. b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]derece-i inkıyad[/B]: boyun eğme derecesi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]deveran[/B]: dönüş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ehl-i dikkat[/B]: dikkat sahibi insanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hademe[/B]: hizmetçi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hadika[/B]: bahçe[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]haşir ve neşr-i dünyeviye[/B]: dünyadaki varlıkların yeniden diriltilip yayılmaları (bk. ḥ-ş-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]icraat-ı Rabbâniye[/B]: herşeyi terbiye ve idare edip egemenliği altında tutan Allah’ın icrâatları, fiilleri (bk. r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ilâ âhir[/B]: sonuna kadar (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istimal etmek[/B]: kullanmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kumandan-ı âzam[/B]: çok büyük kumandan (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kıyamet[/B]: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lisan[/B]: dil[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]manevra[/B]: eğitim ve deneme [/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]memat[/B]: ölüm (bk. m-v-t)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muamele[/B]: işlem[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mücahede[/B]: savaş (bk. c-h-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mühlet[/B]: zaman, vakit[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]müteveccih[/B]: yönelmiş[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nutka gelmek[/B]: konuşmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tasarrufât-ı Rabbâniye[/B]: herşeyi terbiye ve idare eden Allah’ın fiil ve tasarrufları (bk. ṣ-r-f; r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tebdil etmek[/B]: değiştirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tecelliyât-ı İlâhiye[/B]: İlâhi tecelliler, yansımalar (bk. c-l-y; e-l-h)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teshir etmek[/B]: boyun eğdirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]teşkil etmek[/B]: oluşturmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]teşrif etmek[/B]: şeref vermek, şereflendirmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ulvî[/B]: yüce, yüksek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zemin[/B]: yeryüzü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âhir[/B]: son (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âhiret[/B]: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âli[/B]: yüce, yüksek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]üslûb-u âli[/B]: yüksek ifade tarzı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]üslûp[/B]: ifade tarzı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şuûnât-ı İlâhiye[/B]: Cenâb-ı Allah’ın işleri ve icraatları (bk. ş-e-n; e-l-h)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst