Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 251173" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 502</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">birtek yolla umumunu tansif etmek kabil olduğu halde, o yolda, o geniş mesafede sevk-i kelâm etmek, fikr-i beşerin işi olamaz. Tesadüf hiç karışamaz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bir şifre-i İlâhiye olan sûrelerin başlarındaki huruf, bunun gibi daha beş altı lem’a-i i’câziyeyi gösterdikleriyle beraber, ilm-i esrar-ı huruf ulemasıyla evliyanın muhakkikleri şu mukattaattan çok esrar istihraç etmişler ve öyle hakaik bulmuşlar ki, onlarca şu mukattaat kendi başıyla gayet parlak bir mu’cizedir. Onların esrarına ehil olmadığımız, hem umum göz görecek derecede ispat edemediğimiz için, o kapıyı açamayız. Yalnız, <em>İşârâtü’l-İ’câz’</em>da şunlara dair beyan olunan beş altı lem’a-i i’câza havale etmekle iktifa ediyoruz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Şimdi, esâlib-i Kur’âniyeye, sûre itibarıyla, maksat itibarıyla, âyât ve kelâm ve kelime itibarıyla birer işaret edeceğiz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Meselâ, Sûre-i Amme’ye dikkat edilse, öyle bir üslûb-u bedî ile âhireti, haşri, Cennet ve Cehennemin ahvâlini öyle bir tarzda gösteriyor ki, şu dünyadaki ef’âl-i İlâhiyeyi, âsâr-ı Rabbâniyeyi o ahvâl-i uhreviyeye birer birer bakar, ispat eder gibi kalbi ikna eder. Şu sûredeki üslûbun izahı uzun olduğundan, yalnız bir iki noktasına işaret ederiz. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Şu sûrenin başında, kıyamet gününü ispat için der: “Size zemini güzel serilmiş bir beşik, dağları hanenize ve hayatınıza defineli direk, hazineli kazık, sizi birbirini sever, ünsiyet eder çift, geceyi hâb-ı rahatınıza örtü, gündüzü meydan-ı maişet, güneşi ışık verici, ısındırıcı bir lâmba, bulutları âb-ı hayat çeşmesi gibi ondan suyu akıttım. Basit bir sudan bütün erzakınızı taşıyan bütün çiçekli, meyveli muhtelif eşyayı kolay ve az bir zamanda icad ederiz. Öyle ise, yevm-i fasl olan kıyamet sizi bekliyor. O günü getirmek Bize ağır gelemez.”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">İşte, bundan sonra, kıyamette dağların dağılması, semâvâtın parçalanması, Cehennemin hazırlanması ve Cennet ehline bağ ve bostan vermesini, gizli bir surette ispatlarına işaret eder. Mânen der: “Madem gözünüz önünde dağ ve zeminde şu işleri yapar. Âhirette dahi bunlara benzer işleri yapar.” Demek, sûrenin</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sûre-i Amme</strong>: Amme Sûresi</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahvâl</strong>: haller</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ahvâl-i uhreviye</strong>: âhiretteki haller (bk. e-ḫ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan</strong>: açıklama (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>define</strong>: hazine</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ef’âl-i İlâhiye</strong>: İlâhî fiiller (bk. f-a-l; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ehil</strong>: yetkili, bilen</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>erzak</strong>: rızıklar (bk. r-z-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esrar</strong>: sırlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>esâlib-i Kur’âniye</strong>: Kur’ân’a ait üsluplar, anlatım tarzları</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>evliya</strong>: veliler (bk. v-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fikr-i beşer</strong>: insan düşüncesi (bk. f-k-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakaik</strong>: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hane</strong>: ev</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>haşr</strong>: öldükten sonra âhirette yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>huruf</strong>: harfler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hâb-ı rahat</strong>: rahat uykusu</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>icad</strong>: vücut verme, yoktan yaratma (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iktifa etmek</strong>: yetinmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ilm-i esrar-ı huruf</strong>: harflerin sırlarını ve hikmetlerini konu alan ilim (bk. a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>istihraç etmek</strong>: çıkarmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izah</strong>: açıklama</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kabil</strong>: mümkün</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kelâm</strong>: söz (bk. k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıyamet</strong>: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>lem’a-i i’câziye</strong>: mu’cizelik parıltısı (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>maksat</strong>: gaye (bk. ḳ-ṣ-d)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>meydan-ı maişet</strong>: geçimi temin etme meydanı (bk. a-y-ş)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhakkik</strong>: hakikatleri delilleriyle bilen âlimler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhtelif</strong>: çeşitli</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mukattaat</strong>: bazı sûrelerin başlarında bulunan ve birer İlâhî şifre özelliğini taşıyan kesik harfler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semâvât</strong>: gökler (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sevk-i kelâm etmek</strong>: söz ileri sürmek (bk. k-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tansif etmek</strong>: ikiye bölmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tesadüf</strong>: rastlantı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ulema</strong>: âlimler (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umum</strong>: bütün; genel, herkes</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>yevm-i fasl</strong>: iyi insanların kötü insanlardan ayrıldığı gün</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zemin</strong>: yeryüzü</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âb-ı hayat</strong>: hayat suyu (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhiret</strong>: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âsâr-ı Rabbâniye</strong>: Rabbâni eserler (bk. r-b-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyât</strong>: âyetler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ünsiyet</strong>: dostluk, canayakınlık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>üslûb-u bedî</strong>: eşsiz güzellikteki ifade tarzı (bk. b-d-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>üslûp</strong>: ifade tarzı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şifre-i İlâhiye</strong>: İlâhî şifre (bk. e-l-h)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 251173, member: 1"] [b]Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 502[/b] [FONT=Tahoma]birtek yolla umumunu tansif etmek kabil olduğu halde, o yolda, o geniş mesafede sevk-i kelâm etmek, fikr-i beşerin işi olamaz. Tesadüf hiç karışamaz. [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bir şifre-i İlâhiye olan sûrelerin başlarındaki huruf, bunun gibi daha beş altı lem’a-i i’câziyeyi gösterdikleriyle beraber, ilm-i esrar-ı huruf ulemasıyla evliyanın muhakkikleri şu mukattaattan çok esrar istihraç etmişler ve öyle hakaik bulmuşlar ki, onlarca şu mukattaat kendi başıyla gayet parlak bir mu’cizedir. Onların esrarına ehil olmadığımız, hem umum göz görecek derecede ispat edemediğimiz için, o kapıyı açamayız. Yalnız, [I]İşârâtü’l-İ’câz’[/I]da şunlara dair beyan olunan beş altı lem’a-i i’câza havale etmekle iktifa ediyoruz. [/FONT] [FONT=Tahoma]Şimdi, esâlib-i Kur’âniyeye, sûre itibarıyla, maksat itibarıyla, âyât ve kelâm ve kelime itibarıyla birer işaret edeceğiz. [/FONT] [FONT=Tahoma]Meselâ, Sûre-i Amme’ye dikkat edilse, öyle bir üslûb-u bedî ile âhireti, haşri, Cennet ve Cehennemin ahvâlini öyle bir tarzda gösteriyor ki, şu dünyadaki ef’âl-i İlâhiyeyi, âsâr-ı Rabbâniyeyi o ahvâl-i uhreviyeye birer birer bakar, ispat eder gibi kalbi ikna eder. Şu sûredeki üslûbun izahı uzun olduğundan, yalnız bir iki noktasına işaret ederiz. Şöyle ki: [/FONT] [FONT=Tahoma]Şu sûrenin başında, kıyamet gününü ispat için der: “Size zemini güzel serilmiş bir beşik, dağları hanenize ve hayatınıza defineli direk, hazineli kazık, sizi birbirini sever, ünsiyet eder çift, geceyi hâb-ı rahatınıza örtü, gündüzü meydan-ı maişet, güneşi ışık verici, ısındırıcı bir lâmba, bulutları âb-ı hayat çeşmesi gibi ondan suyu akıttım. Basit bir sudan bütün erzakınızı taşıyan bütün çiçekli, meyveli muhtelif eşyayı kolay ve az bir zamanda icad ederiz. Öyle ise, yevm-i fasl olan kıyamet sizi bekliyor. O günü getirmek Bize ağır gelemez.” [/FONT] [FONT=Tahoma]İşte, bundan sonra, kıyamette dağların dağılması, semâvâtın parçalanması, Cehennemin hazırlanması ve Cennet ehline bağ ve bostan vermesini, gizli bir surette ispatlarına işaret eder. Mânen der: “Madem gözünüz önünde dağ ve zeminde şu işleri yapar. Âhirette dahi bunlara benzer işleri yapar.” Demek, sûrenin [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Sûre-i Amme[/B]: Amme Sûresi[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ahvâl[/B]: haller[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ahvâl-i uhreviye[/B]: âhiretteki haller (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beyan[/B]: açıklama (bk. b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]define[/B]: hazine[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ef’âl-i İlâhiye[/B]: İlâhî fiiller (bk. f-a-l; e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ehil[/B]: yetkili, bilen[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]erzak[/B]: rızıklar (bk. r-z-ḳ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]esrar[/B]: sırlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]esâlib-i Kur’âniye[/B]: Kur’ân’a ait üsluplar, anlatım tarzları[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]evliya[/B]: veliler (bk. v-l-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fikr-i beşer[/B]: insan düşüncesi (bk. f-k-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakaik[/B]: gerçekler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hane[/B]: ev[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]haşr[/B]: öldükten sonra âhirette yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanma (bk. ḥ-ş-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]huruf[/B]: harfler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hâb-ı rahat[/B]: rahat uykusu[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]icad[/B]: vücut verme, yoktan yaratma (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iktifa etmek[/B]: yetinmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]ilm-i esrar-ı huruf[/B]: harflerin sırlarını ve hikmetlerini konu alan ilim (bk. a-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]istihraç etmek[/B]: çıkarmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]izah[/B]: açıklama[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kabil[/B]: mümkün[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kelâm[/B]: söz (bk. k-l-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kıyamet[/B]: dünyanın sonu, varlığın bozulup dağılması (bk. ḳ-v-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]lem’a-i i’câziye[/B]: mu’cizelik parıltısı (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]maksat[/B]: gaye (bk. ḳ-ṣ-d)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]meydan-ı maişet[/B]: geçimi temin etme meydanı (bk. a-y-ş)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhakkik[/B]: hakikatleri delilleriyle bilen âlimler (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muhtelif[/B]: çeşitli[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mukattaat[/B]: bazı sûrelerin başlarında bulunan ve birer İlâhî şifre özelliğini taşıyan kesik harfler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]semâvât[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sevk-i kelâm etmek[/B]: söz ileri sürmek (bk. k-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tansif etmek[/B]: ikiye bölmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tesadüf[/B]: rastlantı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ulema[/B]: âlimler (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]umum[/B]: bütün; genel, herkes[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]yevm-i fasl[/B]: iyi insanların kötü insanlardan ayrıldığı gün[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zemin[/B]: yeryüzü[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âb-ı hayat[/B]: hayat suyu (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âhiret[/B]: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âsâr-ı Rabbâniye[/B]: Rabbâni eserler (bk. r-b-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyât[/B]: âyetler[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ünsiyet[/B]: dostluk, canayakınlık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]üslûb-u bedî[/B]: eşsiz güzellikteki ifade tarzı (bk. b-d-a)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]üslûp[/B]: ifade tarzı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şifre-i İlâhiye[/B]: İlâhî şifre (bk. e-l-h)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst