Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 251165" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 496</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">Birisi düşmanın hırs-ı muârazası, diğeri dostlarının şevk-i taklididir ki, şu iki sâik-i şedid altında milyonlar Arabî kitaplar yazılmış ki, hiçbirisi ona benzemez. Âlim olsun, âmi olsun, her kim ona ve onlara baksa, kat’iyen diyecek ki, “Kur’ân bunlara benzemez; hiçbirisi onu tanzir edemez.” Şu halde, ya Kur’ân bütününün altındadır—bu ise bütün dost ve düşmanın ittifakıyla battaldır, muhaldir—veya Kur’ân, o yazılan umum kitapların fevkindedir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Eğer desen: “Nasıl biliyoruz ki, kimse muârazaya teşebbüs etmedi? Kimse kendine güvenemedi mi ki meydana çıksın? Birbirinin yardımı da mı faide etmedi?”</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><em>Elcevap:</em> Eğer muâraza mümkün olsaydı, alâküllihal kat’î teşebbüs edilecekti. Çünkü izzet ve namus meselesi, can ve mal tehlikesi vardı. Eğer teşebbüs edilseydi, alâküllihal, kat’î taraftar pek çok bulunacaktı. Çünkü hakka muarız ve muannit daima kesretli idi. Eğer taraftar bulsaydı, alâküllihal iştihar bulacaktı. Çünkü, küçük bir mücadele, beşerin nazar-ı istiğrabını celb edip destanlarda iştihar eder. Şöyle acip bir mücadele ve vukuat ise gizli kalamaz. İslâmiyet aleyhinde tâ en çirkin ve en şenî şeylere kadar nakledilir, meşhur olur. Halbuki, muârazaya dair, Müseylime-i Kezzâb’ın bir iki fıkrasından başka nakledilmemiş. O Müseylime’de çendan belâğat varmış. Fakat hadsiz bir hüsn-ü cemâle mâlik olan beyan-ı Kur’ân’a nisbet edildiği için, onun sözleri hezeyan suretinde tarihlere geçmiştir. İşte, Kur’ân’ın belâğatindeki i’câz, kat’iyen, iki kere iki dört eder gibi mevcuttur ki, iş böyle oluyor.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>İKİNCİ SURET:</strong> Belâğatindeki i’câz-ı Kur’ânînin hikmetini Beş Noktada beyan edeceğiz.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'"><strong><em>BİRİNCİ NOKTA:</em></strong> Kur’ân’ın nazmında bir cezalet-i harika var. O nazımdaki cezalet ve metaneti, <em>İşârâtü’l-İ’câz</em> baştan aşağıya kadar bu cezalet-i nazmiyeyi beyan eder. Saatin saniye, dakika, saati sayan ve birbirinin nizamını tekmil eden ne ise, Kur’ân-ı Hakîmin herbir cümledeki, hey’âtındaki nazım ve kelimelerindeki nizam ve cümlelerin birbirine karşı münasebâtındaki intizamı öyle bir tarzda <em>İşârâtü’l-İ’câz’</em>da âhirine kadar beyan edilmiştir. Kim isterse ona bakabilir</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Arabî</strong>: Arapça</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Kur’ân-ı Hakîm</strong>: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Müseylime-i Kezzâb</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>alâküllihal</strong>: ister istemez, her halde (bk. k-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>battal</strong>: bâtıl, hükümsüz</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>belâğat</strong>: sözün düzgün, kusursuz, halin ve makamın icabına göre yerinde söylenmesi (bk. b-l-ğ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan etmek</strong>: açıklamak (bk. b-y-n)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beyan-ı Kur’ân</strong>: Kur’ân’ın açıklaması (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>celb etmek</strong>: çekmek</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cezalet</strong>: güzel ve güçlü ifade (bk. c-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cezalet-i harika</strong>: hayranlık verici güçlü ifade (bk. c-z-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cezalet-i nazmiye</strong>: Kur’ân’ın dizilişindeki güzellik ve akıcılık (bk. c-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fevkinde</strong>: üstünde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>fıkra</strong>: kısa yazı, bent</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sonsuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hey’ât</strong>: kısımlar, parçalar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hezeyan</strong>: saçmalama</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hüsn-ü cemâl</strong>: maddî manevî güzellik (bk. ḥ-s-n; c-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hırs-ı muâraza</strong>: karşı koymak için aşırı istek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>intizam</strong>: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ittifak</strong>: birleşme</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>izzet</strong>: şeref, üstünlük (bk. a-z-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>iştihar bulmak</strong>: meşhur olmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>i’câz</strong>: mu’cizelik (bk. a-c-z)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>i’câz-ı Kur’ânî</strong>: Kur’ân’ın mu’cizeliği (bk. a-c-z)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çok, fazla (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>metanet</strong>: sağlamlık</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mevcut</strong>: var (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muannit</strong>: inatçı</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muarız</strong>: karşı gelen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muhal</strong>: imkansız</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>muâraza</strong>: sözle mücadele</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mâlik</strong>: sahip (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münasebât</strong>: münasebetler, bağlantılar (bk. n-s-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazar-ı istiğrab</strong>: garip ve hayretli bakış (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nazm</strong>: diziliş, tertip ve vezin (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nisbet etmek</strong>: kıyaslamak (bk. n-s-b)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nizam</strong>: düzen (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sâik-i şedid</strong>: şiddetli sevk edici gerekçe</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tanzir</strong>: benzerini yapma (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tekmil</strong>: tamamlama (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>teşebbüs etmek</strong>: başvurmak, girişmek</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>umum</strong>: bütün</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>vukuat</strong>: vâkıalar, olaylar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âhir</strong>: son (bk. e-ḫ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âmi</strong>: câhil</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>çendan</strong>: gerçi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şenî</strong>: fena, kötü</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>şevk-i taklidi</strong>: benzerini yapma arzusu ve isteği</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 251165, member: 1"] [b]Yirmi Beşinci Söz - Sayfa 496[/b] [FONT=Tahoma]Birisi düşmanın hırs-ı muârazası, diğeri dostlarının şevk-i taklididir ki, şu iki sâik-i şedid altında milyonlar Arabî kitaplar yazılmış ki, hiçbirisi ona benzemez. Âlim olsun, âmi olsun, her kim ona ve onlara baksa, kat’iyen diyecek ki, “Kur’ân bunlara benzemez; hiçbirisi onu tanzir edemez.” Şu halde, ya Kur’ân bütününün altındadır—bu ise bütün dost ve düşmanın ittifakıyla battaldır, muhaldir—veya Kur’ân, o yazılan umum kitapların fevkindedir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Eğer desen: “Nasıl biliyoruz ki, kimse muârazaya teşebbüs etmedi? Kimse kendine güvenemedi mi ki meydana çıksın? Birbirinin yardımı da mı faide etmedi?” [/FONT] [FONT=Tahoma][I]Elcevap:[/I] Eğer muâraza mümkün olsaydı, alâküllihal kat’î teşebbüs edilecekti. Çünkü izzet ve namus meselesi, can ve mal tehlikesi vardı. Eğer teşebbüs edilseydi, alâküllihal, kat’î taraftar pek çok bulunacaktı. Çünkü hakka muarız ve muannit daima kesretli idi. Eğer taraftar bulsaydı, alâküllihal iştihar bulacaktı. Çünkü, küçük bir mücadele, beşerin nazar-ı istiğrabını celb edip destanlarda iştihar eder. Şöyle acip bir mücadele ve vukuat ise gizli kalamaz. İslâmiyet aleyhinde tâ en çirkin ve en şenî şeylere kadar nakledilir, meşhur olur. Halbuki, muârazaya dair, Müseylime-i Kezzâb’ın bir iki fıkrasından başka nakledilmemiş. O Müseylime’de çendan belâğat varmış. Fakat hadsiz bir hüsn-ü cemâle mâlik olan beyan-ı Kur’ân’a nisbet edildiği için, onun sözleri hezeyan suretinde tarihlere geçmiştir. İşte, Kur’ân’ın belâğatindeki i’câz, kat’iyen, iki kere iki dört eder gibi mevcuttur ki, iş böyle oluyor. [/FONT][FONT=Tahoma][B]İKİNCİ SURET:[/B] Belâğatindeki i’câz-ı Kur’ânînin hikmetini Beş Noktada beyan edeceğiz. [/FONT] [FONT=Tahoma][B][I]BİRİNCİ NOKTA:[/I][/B] Kur’ân’ın nazmında bir cezalet-i harika var. O nazımdaki cezalet ve metaneti, [I]İşârâtü’l-İ’câz[/I] baştan aşağıya kadar bu cezalet-i nazmiyeyi beyan eder. Saatin saniye, dakika, saati sayan ve birbirinin nizamını tekmil eden ne ise, Kur’ân-ı Hakîmin herbir cümledeki, hey’âtındaki nazım ve kelimelerindeki nizam ve cümlelerin birbirine karşı münasebâtındaki intizamı öyle bir tarzda [I]İşârâtü’l-İ’câz’[/I]da âhirine kadar beyan edilmiştir. Kim isterse ona bakabilir [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Arabî[/B]: Arapça[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Kur’ân-ı Hakîm[/B]: her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Müseylime-i Kezzâb[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]alâküllihal[/B]: ister istemez, her halde (bk. k-l-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]battal[/B]: bâtıl, hükümsüz[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]belâğat[/B]: sözün düzgün, kusursuz, halin ve makamın icabına göre yerinde söylenmesi (bk. b-l-ğ)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beyan etmek[/B]: açıklamak (bk. b-y-n)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]beyan-ı Kur’ân[/B]: Kur’ân’ın açıklaması (bk. b-y-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]celb etmek[/B]: çekmek[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cezalet[/B]: güzel ve güçlü ifade (bk. c-z-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cezalet-i harika[/B]: hayranlık verici güçlü ifade (bk. c-z-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]cezalet-i nazmiye[/B]: Kur’ân’ın dizilişindeki güzellik ve akıcılık (bk. c-z-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]fevkinde[/B]: üstünde[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]fıkra[/B]: kısa yazı, bent[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sonsuz[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hey’ât[/B]: kısımlar, parçalar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hezeyan[/B]: saçmalama[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: herşeyin belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde olması (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hüsn-ü cemâl[/B]: maddî manevî güzellik (bk. ḥ-s-n; c-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hırs-ı muâraza[/B]: karşı koymak için aşırı istek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]intizam[/B]: düzenlilik (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ittifak[/B]: birleşme[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]izzet[/B]: şeref, üstünlük (bk. a-z-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]iştihar bulmak[/B]: meşhur olmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]i’câz[/B]: mu’cizelik (bk. a-c-z)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]i’câz-ı Kur’ânî[/B]: Kur’ân’ın mu’cizeliği (bk. a-c-z)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kesretli[/B]: çok, fazla (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]metanet[/B]: sağlamlık[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mevcut[/B]: var (bk. v-c-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muannit[/B]: inatçı[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muarız[/B]: karşı gelen[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]muhal[/B]: imkansız[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]muâraza[/B]: sözle mücadele[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mâlik[/B]: sahip (bk. m-l-k)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]münasebât[/B]: münasebetler, bağlantılar (bk. n-s-b)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nazar-ı istiğrab[/B]: garip ve hayretli bakış (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nazm[/B]: diziliş, tertip ve vezin (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nisbet etmek[/B]: kıyaslamak (bk. n-s-b)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nizam[/B]: düzen (bk. n-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sâik-i şedid[/B]: şiddetli sevk edici gerekçe[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tanzir[/B]: benzerini yapma (bk. n-ẓ-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tekmil[/B]: tamamlama (bk. k-m-l)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]teşebbüs etmek[/B]: başvurmak, girişmek[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]umum[/B]: bütün[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]vukuat[/B]: vâkıalar, olaylar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âhir[/B]: son (bk. e-ḫ-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âmi[/B]: câhil[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]çendan[/B]: gerçi[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]şenî[/B]: fena, kötü[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]şevk-i taklidi[/B]: benzerini yapma arzusu ve isteği[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst