Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Altıncı Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 261168" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Altıncı Söz - Sayfa 644</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">mânâ-yı harfiyle ve Sâni-i Zülcelâlin esmâsına âyinedarlık cihetiyle ve vazifedarlık itibarıyla şahittir, meşhuddur, vâciddir, mevcuttur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Şu makamda tezkiyesi ve tathiri şudur ki: Vücudunda adem, ademinde vücudu vardır. Yani, kendini bilse, vücut verse, kâinat kadar bir zulümat-ı adem içindedir. Yani, vücud-u şahsîsine güvenip Mûcid-i Hakikîden gaflet etse, yıldız böceği gibi bir şahsî ziya-yı vücudu, nihayetsiz zulümât-ı adem ve firaklar içinde bulunur, boğulur. Fakat enâniyeti bırakıp, bizzat nefsi hiç olduğunu ve Mûcid-i Hakikînin bir âyine-i tecellîsi bulunduğunu gördüğü vakit, bütün mevcudatı ve nihayetsiz bir vücudu kazanır. Zira, bütün mevcudat, esmâsının cilvelerine mazhar olan Zât-ı Vâcibü’l-Vücudu bulan, herşeyi bulur.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="color: #000000"><img src="http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /><img src="http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Mûcid-i Hakikî</strong>: gerçek var edici, yaratıcı olan Allah (bk. v-c-d; ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Sâni-i Zülcelâl</strong>: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi san’atkâr, Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Zât-ı Vâcibü’l-Vücud</strong>: varlığı zorunlu olan ve yokluğu asla düşünülemeyen Zât, Allah (bk. v-c-b; v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>adem</strong>: yokluk</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cihet</strong>: yön</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cilve</strong>: yansıma, görüntü (bk. c-l-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>enâniyet</strong>: kendini beğenme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>esmâ</strong>: isimler (bk. s-m-v)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>firak</strong>: ayrılık (bk. f-r-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>gaflet</strong>: vurdumduymazlık, umursamazlık (bk. ğ-f-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>itibariyle</strong>: özelliğiyle (bk. a-b-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mazhar</strong>: erişme, sahip olma (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevcudat</strong>: varlıklar (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mevcut</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meşhud</strong>: görünen, bilinen (bk. ş-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mânâ-yı harfî</strong>: bir şeyin kendisini değil de san’atkârını, ustasını, sahibini bilip tanıtan mâna (bk. a-n-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefis</strong>: insanın kendisi (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tathir</strong>: temizleme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tezkiye</strong>: arındırma, temizleme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vâcid</strong>: var eden, vücuda getiren (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücud</strong>: varlık (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vücud-u şahsî</strong>: kendi kişisel varlığı (bk. v-c-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ziya-yı vücud</strong>: varlık ışığı (bk. v-c-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zulümât-ı adem</strong>: yokluk karanlığı (bk. ẓ-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âyine-i tecellî</strong>: yansıma aynası (bk. c-l-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âyinedarlık</strong>: aynalık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şahsî</strong>: kişisel</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 261168, member: 1"] [b]Yirmi Altıncı Söz - Sayfa 644[/b] [FONT=tahoma]mânâ-yı harfiyle ve Sâni-i Zülcelâlin esmâsına âyinedarlık cihetiyle ve vazifedarlık itibarıyla şahittir, meşhuddur, vâciddir, mevcuttur. Şu makamda tezkiyesi ve tathiri şudur ki: Vücudunda adem, ademinde vücudu vardır. Yani, kendini bilse, vücut verse, kâinat kadar bir zulümat-ı adem içindedir. Yani, vücud-u şahsîsine güvenip Mûcid-i Hakikîden gaflet etse, yıldız böceği gibi bir şahsî ziya-yı vücudu, nihayetsiz zulümât-ı adem ve firaklar içinde bulunur, boğulur. Fakat enâniyeti bırakıp, bizzat nefsi hiç olduğunu ve Mûcid-i Hakikînin bir âyine-i tecellîsi bulunduğunu gördüğü vakit, bütün mevcudatı ve nihayetsiz bir vücudu kazanır. Zira, bütün mevcudat, esmâsının cilvelerine mazhar olan Zât-ı Vâcibü’l-Vücudu bulan, herşeyi bulur. [/FONT][CENTER][FONT=tahoma][COLOR=#000000][IMG]http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif[/IMG][IMG]http://www.erisale.com/images/endOfSection.gif[/IMG][/COLOR][/FONT][/CENTER] [FONT=tahoma] [/FONT][FONT=tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Mûcid-i Hakikî[/B]: gerçek var edici, yaratıcı olan Allah (bk. v-c-d; ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Sâni-i Zülcelâl[/B]: sonsuz haşmet ve yücelik sahibi san’atkâr, Allah (bk. ṣ-n-a; ẕü; c-l-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Zât-ı Vâcibü’l-Vücud[/B]: varlığı zorunlu olan ve yokluğu asla düşünülemeyen Zât, Allah (bk. v-c-b; v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]adem[/B]: yokluk[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cihet[/B]: yön[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cilve[/B]: yansıma, görüntü (bk. c-l-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]enâniyet[/B]: kendini beğenme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]esmâ[/B]: isimler (bk. s-m-v)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]firak[/B]: ayrılık (bk. f-r-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]gaflet[/B]: vurdumduymazlık, umursamazlık (bk. ğ-f-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]itibariyle[/B]: özelliğiyle (bk. a-b-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mazhar[/B]: erişme, sahip olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mevcudat[/B]: varlıklar (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mevcut[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]meşhud[/B]: görünen, bilinen (bk. ş-h-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mânâ-yı harfî[/B]: bir şeyin kendisini değil de san’atkârını, ustasını, sahibini bilip tanıtan mâna (bk. a-n-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nefis[/B]: insanın kendisi (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tathir[/B]: temizleme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tezkiye[/B]: arındırma, temizleme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vâcid[/B]: var eden, vücuda getiren (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vücud[/B]: varlık (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vücud-u şahsî[/B]: kendi kişisel varlığı (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ziya-yı vücud[/B]: varlık ışığı (bk. v-c-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zulümât-ı adem[/B]: yokluk karanlığı (bk. ẓ-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âyine-i tecellî[/B]: yansıma aynası (bk. c-l-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âyinedarlık[/B]: aynalık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]şahsî[/B]: kişisel[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Altıncı Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst