Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Namaz Kılmak
Vakit Gece, şimdi "dinlenme" zamanı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Zuhr" data-source="post: 234028" data-attributes="member: 8625"><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'">gündüzün oyalayıcı dünyası yok gecede..</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">mecbur kılınan işlere koşuşturma yok ..</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">güneş yok, ışık yok, dünyevi işte yok.. dünya yoksa ahiret daha bir hissediliyor</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">hissetmek tefekkür etmek için daha bir vakit kalıyor gecelerde</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">sessizliğin içinde kendisini vicdanını Rabbini daha çok ve daha rahat dinleyebiliyor insan ..</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">bir örtü yapmış Cenab-ı Hak geceyi, örtünün altında insan kendisiyle ve Rabbiyle başbaşa kalabiliyor..</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">ve acizliğini daha bir hissedebiliyor; görebilmekten bile yoksun olduğunu, kendisini sıcak tutmakta bile aciz kaldığını, herkes kendisinden uzaklaştığında aslında ne kadar yalnız olduğunu ve aslında kime yönelip kimden medet umması gerektiğini daha net görebiliyor</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">kabir gibi gece..</span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">ne çok hikmetler gizlidir Allahu alem.. </span></p><p><span style="font-family: 'Arial'">Ustad hazretleri yatsı ve gece namazının vakitlerindeki hikmetleri sıralarken, geceyide tarif ediyor aslında;</span></p><p> </p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="color: sienna">İşâ vakti ise,</span> âlem-i zulümat nehar âleminin bütün âsârını siyah kefeniyle setretmesini, hem kışın beyaz kefeni ile ölmüş yerin yüzünü örtmesini, hem vefat etmiş insanın bakıye-i âsârı dahi vefat edip nisyan perdesi altına girmesini, hem bu dar-ı imtihan olan dünyanın bütün bütün kapanmasını ihtar ile Kahhâr-ı Zülcelâlin celâlli tasarrufâtını ilân eder.</strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong><span style="color: sienna">Gece vakti ise,</span> hem kışı, hem kabri, hem âlem-i berzahı ifham ile, ruh-u beşer rahmet-i Rahmâna ne derece muhtaç olduğunu insana hatırlatır. Ve gecede teheccüd ise, kabir gecesinde ve berzah karanlığında ne kadar lüzumlu bir ışık olduğunu bildirir, ikaz eder ve bütün bu inkılâbat içinde Cenâb-ı Mün’im-i Hakikînin nihayetsiz nimetlerini ihtar ile, ne derece hamd ve senâya müstehak olduğunu ilân eder.</strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong></strong></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong>(9.söz - 4. nükte)</strong></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong> </strong></span></p><p><span style="font-family: 'Century Gothic'"><strong></strong></span><span style="font-family: 'Arial'">~~~~~~ </span></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: sienna"><strong>İşâ vaktinde ki,</strong></span> o vakit gündüzün ufukta kalan bakıye-i âsârı dahi kaybolup gece âlemi kâinatı kaplar. Mukallibü’l-Leyli ve’n-Nehâr olan Kadîr-i Zülcelâlin o beyaz sahifeyi bu siyah sahifeye çevirmesindeki tasarrufât-ı Rabbâniyesiyle, yazın müzeyyen yeşil sahifesini kışın bârid beyaz sahifesine çevirmesindeki Musahhıru’ş-Şemsi ve’l-Kamer olan Hakîm-i Zülkemâlin icraat-ı İlâhiyesini hatırlatır.</span></span></p><p> </p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">Hem mürur-u zamanla ehl-i kuburun bakiye-i âsârı dahi şu dünyadan kesilmesiyle bütün bütün başka âleme geçmesindeki Hâlık-ı Mevt ve Hayatın1 şuûnât-ı İlâhiyesini andırır.</span></span></li> </ul><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">Hem dar ve fâni ve hakir dünyanın tamamen harap olup, azîm sekerâtıyla vefat edip, geniş ve bâki ve azametli âlem-i âhiretin inkişafında Hâlık-ı Arz ve Semâvâtın tasarrufât-ı celâliyesini ve tecelliyât-ı cemâliyesini andırır, hatırlattırır bir zamandır.</span></span></li> </ul><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">Hem şu kâinatın Mâlik ve Mutasarrıf-ı Hakikîsi, Mâbud ve Mahbûb-u Hakikîsi o Zât olabilir ki, gece-gündüzü, kış ve yazı, dünya ve âhireti, bir kitabın sahifeleri gibi suhuletle çevirir, yazar, bozar, değiştirir, bütün bunlara hükmeder bir Kadîr-i Mutlak olduğunu ispat eden bir vaziyettir.</span></span></li> </ul><p></p><p> </p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><strong><span style="color: black">İşte, nihayetsiz âciz, zayıf, hem nihayetsiz fakir, muhtaç, hem nihayetsiz bir istikbal zulümâtına dalmakta, hem nihayetsiz hâdisât içinde çalkanmakta olan ruh-u beşer,</span></strong> yatsı namazını kılmak için şu mânâdaki işâda, İbrahimvâri <span style="font-size: 15px"><strong>لاَۤ اُحِبُّ اْلاٰفِلِينَ</strong></span> deyip, Mâbûd-u Lemyezel, Mahbûb-u Lâyezâlin dergâhına namazla iltica edip ve şu fâni âlemde ve fâni ömürde ve karanlık dünyada ve karanlık istikbalde bir Bâkî-i Sermedî ile münâcât edip, bir parçacık bir sohbet-i bâkiye, birkaç dakikacık bir ömr-ü bâki içinde dünyasına nur serpecek, istikbalini ışıklandıracak, mevcudâtın ve ahbabının firak ve zevâlinden neş’et eden yaralarına merhem sürecek olan Rahmân-ı Rahîmin iltifat-ı rahmetini ve nur-u hidayetini görüp istemek;</span></span></p><p> </p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">hem muvakkaten onu unutan ve gizlenen dünyayı o dahi unutup, dertlerini kalbin ağlamasıyla dergâh-ı rahmette döküp; </span></span></li> </ul><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">hem ne olur ne olmaz, ölüme benzeyen uykuya girmeden evvel son vazife-i ubûdiyetini yapıp, yevmiye defter-i amelini hüsn-ü hâtime ile bağlamak için salâta kıyam etmek, </span></span><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">yani bütün fâni sevdiklerine bedel bir Mâbud ve Mahbûb-u Bâkînin ve bütün dilencilik ettiği âcizlere bedel bir Kadîr-i Kerîmin ve bütün titrediği muzırların şerrinden kurtulmak için bir Hafîz-i Rahîmin huzuruna çıkmak; </span></span></li> </ul><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">hem Fâtiha ile başlamak, yani birşeye yaramayan ve yerinde olmayan, nâkıs, fakir mahlûkları medih ve minnettarlığa bedel, bir Kâmil-i Mutlak ve Ganiyy-i Mutlak ve Rahîm ve Kerîm olan Rabbü’l-Âlemîni medh ü senâ etmek, hem اِيَّاكَ نَعْبُدُ hitabına terakki etmek, yani küçüklüğü, hiçliği, kimsesizliği ile beraber, Ezel ve Ebed Sultanı olan <span style="font-size: 15px"><span style="color: darkred">مَالِكِ يِوْمِ الدِّينِ</span></span> ’e intisabıyla şu kâinatta nazdar bir misafir ve ehemmiyetli bir vazifedar makamına girip,</span></span><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px"><span style="font-size: 15px"><span style="color: darkred">اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ</span></span> demekle bütün mahlûkat namına, kâinatın cemaat-i kübrâsı ve cemiyet-i uzmâsındaki ibâdât ve istiânâtı Ona takdim etmek; </span></span></li> </ul><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">hem <span style="font-size: 15px"><span style="color: darkred">اِهْدِناَ الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ</span></span> demekle, istikbal karanlığı içinde saadet-i ebediyeye giden nuranî yolu olan sırat-ı müstakime hidayeti istemek;</span></span></li> </ul><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">hem şimdi yatmış nebatat, hayvanat gibi gizlenmiş güneşler, huşyar yıldızlar, birer nefer misillü emrine musahhar ve bu misafirhane-i âlemde birer lâmbası ve hizmetkârı olan Zât-ı Zülcelâlin kibriyâsını düşünüp, Allahu ekber deyip rukûa varmak; </span></span></li> </ul><p></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">hem bütün mahlûkatın secde-i kübrâsını düşünüp, yani şu gecede yatmış mahlûkat gibi her senede, her asırdaki envâ-ı mevcudat, hattâ arz, hattâ dünya birer muntazam ordu, belki birer muti’ nefer gibi vazife-i ubûdiyet-i dünyeviyesinden emr-i<span style="font-size: 15px"><span style="color: darkred">كُنْ فَيَكُونُ</span></span> 1 ile terhis edildiği zaman, yani âlem-i gayba gönderildiği vakit, nihayet intizam ile zevâlde gurub seccadesinde Allahu ekber deyip secde ettikleri, hem emr-i <span style="font-size: 15px"><span style="color: darkred">كُنْ فَيَكُون</span></span>ُ ’dan gelen bir sayha-i ihyâ ve ikaz ile yine baharda kısmen aynen, kısmen mislen haşrolup, kıyam edip, kemerbeste-i hizmet-i Mevlâ oldukları gibi, şu insancık, onlara iktidaen, o Rahmân-ı Zülkemâlin, o Rahîm-i Zülcemâlin bârgâh-ı huzurunda hayret-âlûd bir muhabbet, bekà-âlûd bir mahviyet, izzet-âlûd bir tezellül içinde Allahu ekber deyip sücuda gitmek, yani bir nevi miraca çıkmak </span></span></li> </ul><p></p><p><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">demek olan işâ namazını kılmak ne kadar hoş, ne kadar güzel, ne kadar şirin, ne kadar yüksek, ne kadar aziz ve leziz, ne kadar mâkul ve münasip bir vazife, bir hizmet, bir ubûdiyet, bir ciddî hakikat olduğunu elbette anladın.</span></span></p><p> </p><p><strong><span style="font-family: 'Book Antiqua'"><span style="font-size: 12px">(9.söz - 5. nükte)</span></span></strong></p><p><strong></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Zuhr, post: 234028, member: 8625"] [FONT=Arial][/FONT] [FONT=Arial]gündüzün oyalayıcı dünyası yok gecede..[/FONT] [FONT=Arial]mecbur kılınan işlere koşuşturma yok ..[/FONT] [FONT=Arial]güneş yok, ışık yok, dünyevi işte yok.. dünya yoksa ahiret daha bir hissediliyor[/FONT] [FONT=Arial]hissetmek tefekkür etmek için daha bir vakit kalıyor gecelerde[/FONT] [FONT=Arial]sessizliğin içinde kendisini vicdanını Rabbini daha çok ve daha rahat dinleyebiliyor insan ..[/FONT] [FONT=Arial]bir örtü yapmış Cenab-ı Hak geceyi, örtünün altında insan kendisiyle ve Rabbiyle başbaşa kalabiliyor..[/FONT] [FONT=Arial]ve acizliğini daha bir hissedebiliyor; görebilmekten bile yoksun olduğunu, kendisini sıcak tutmakta bile aciz kaldığını, herkes kendisinden uzaklaştığında aslında ne kadar yalnız olduğunu ve aslında kime yönelip kimden medet umması gerektiğini daha net görebiliyor[/FONT] [FONT=Arial]kabir gibi gece..[/FONT] [FONT=Arial]ne çok hikmetler gizlidir Allahu alem.. [/FONT] [FONT=Arial]Ustad hazretleri yatsı ve gece namazının vakitlerindeki hikmetleri sıralarken, geceyide tarif ediyor aslında;[/FONT] [FONT=Arial][/FONT] [INDENT][FONT=Century Gothic][B][COLOR=sienna]İşâ vakti ise,[/COLOR] âlem-i zulümat nehar âleminin bütün âsârını siyah kefeniyle setretmesini, hem kışın beyaz kefeni ile ölmüş yerin yüzünü örtmesini, hem vefat etmiş insanın bakıye-i âsârı dahi vefat edip nisyan perdesi altına girmesini, hem bu dar-ı imtihan olan dünyanın bütün bütün kapanmasını ihtar ile Kahhâr-ı Zülcelâlin celâlli tasarrufâtını ilân eder.[/B][/FONT] [/INDENT][FONT=Century Gothic][/FONT] [INDENT][FONT=Century Gothic][B][COLOR=sienna]Gece vakti ise,[/COLOR] hem kışı, hem kabri, hem âlem-i berzahı ifham ile, ruh-u beşer rahmet-i Rahmâna ne derece muhtaç olduğunu insana hatırlatır. Ve gecede teheccüd ise, kabir gecesinde ve berzah karanlığında ne kadar lüzumlu bir ışık olduğunu bildirir, ikaz eder ve bütün bu inkılâbat içinde Cenâb-ı Mün’im-i Hakikînin nihayetsiz nimetlerini ihtar ile, ne derece hamd ve senâya müstehak olduğunu ilân eder. [/B][/FONT] [/INDENT][FONT=Century Gothic][B](9.söz - 4. nükte)[/B][/FONT] [FONT=Century Gothic][B] [/B][/FONT][FONT=Arial]~~~~~~ [/FONT] [FONT=Arial] [/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][COLOR=sienna][B]İşâ vaktinde ki,[/B][/COLOR] o vakit gündüzün ufukta kalan bakıye-i âsârı dahi kaybolup gece âlemi kâinatı kaplar. Mukallibü’l-Leyli ve’n-Nehâr olan Kadîr-i Zülcelâlin o beyaz sahifeyi bu siyah sahifeye çevirmesindeki tasarrufât-ı Rabbâniyesiyle, yazın müzeyyen yeşil sahifesini kışın bârid beyaz sahifesine çevirmesindeki Musahhıru’ş-Şemsi ve’l-Kamer olan Hakîm-i Zülkemâlin icraat-ı İlâhiyesini hatırlatır.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]Hem mürur-u zamanla ehl-i kuburun bakiye-i âsârı dahi şu dünyadan kesilmesiyle bütün bütün başka âleme geçmesindeki Hâlık-ı Mevt ve Hayatın1 şuûnât-ı İlâhiyesini andırır.[/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]Hem dar ve fâni ve hakir dünyanın tamamen harap olup, azîm sekerâtıyla vefat edip, geniş ve bâki ve azametli âlem-i âhiretin inkişafında Hâlık-ı Arz ve Semâvâtın tasarrufât-ı celâliyesini ve tecelliyât-ı cemâliyesini andırır, hatırlattırır bir zamandır.[/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]Hem şu kâinatın Mâlik ve Mutasarrıf-ı Hakikîsi, Mâbud ve Mahbûb-u Hakikîsi o Zât olabilir ki, gece-gündüzü, kış ve yazı, dünya ve âhireti, bir kitabın sahifeleri gibi suhuletle çevirir, yazar, bozar, değiştirir, bütün bunlara hükmeder bir Kadîr-i Mutlak olduğunu ispat eden bir vaziyettir.[/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][B][COLOR=black]İşte, nihayetsiz âciz, zayıf, hem nihayetsiz fakir, muhtaç, hem nihayetsiz bir istikbal zulümâtına dalmakta, hem nihayetsiz hâdisât içinde çalkanmakta olan ruh-u beşer,[/COLOR][/B] yatsı namazını kılmak için şu mânâdaki işâda, İbrahimvâri [SIZE=4][B]لاَۤ اُحِبُّ اْلاٰفِلِينَ[/B][/SIZE] deyip, Mâbûd-u Lemyezel, Mahbûb-u Lâyezâlin dergâhına namazla iltica edip ve şu fâni âlemde ve fâni ömürde ve karanlık dünyada ve karanlık istikbalde bir Bâkî-i Sermedî ile münâcât edip, bir parçacık bir sohbet-i bâkiye, birkaç dakikacık bir ömr-ü bâki içinde dünyasına nur serpecek, istikbalini ışıklandıracak, mevcudâtın ve ahbabının firak ve zevâlinden neş’et eden yaralarına merhem sürecek olan Rahmân-ı Rahîmin iltifat-ı rahmetini ve nur-u hidayetini görüp istemek;[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]hem muvakkaten onu unutan ve gizlenen dünyayı o dahi unutup, dertlerini kalbin ağlamasıyla dergâh-ı rahmette döküp; [/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]hem ne olur ne olmaz, ölüme benzeyen uykuya girmeden evvel son vazife-i ubûdiyetini yapıp, yevmiye defter-i amelini hüsn-ü hâtime ile bağlamak için salâta kıyam etmek, [/SIZE][/FONT][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]yani bütün fâni sevdiklerine bedel bir Mâbud ve Mahbûb-u Bâkînin ve bütün dilencilik ettiği âcizlere bedel bir Kadîr-i Kerîmin ve bütün titrediği muzırların şerrinden kurtulmak için bir Hafîz-i Rahîmin huzuruna çıkmak; [/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]hem Fâtiha ile başlamak, yani birşeye yaramayan ve yerinde olmayan, nâkıs, fakir mahlûkları medih ve minnettarlığa bedel, bir Kâmil-i Mutlak ve Ganiyy-i Mutlak ve Rahîm ve Kerîm olan Rabbü’l-Âlemîni medh ü senâ etmek, hem اِيَّاكَ نَعْبُدُ hitabına terakki etmek, yani küçüklüğü, hiçliği, kimsesizliği ile beraber, Ezel ve Ebed Sultanı olan [SIZE=4][COLOR=darkred]مَالِكِ يِوْمِ الدِّينِ[/COLOR][/SIZE] ’e intisabıyla şu kâinatta nazdar bir misafir ve ehemmiyetli bir vazifedar makamına girip,[/SIZE][/FONT][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][SIZE=4][COLOR=darkred]اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعِينُ[/COLOR][/SIZE] demekle bütün mahlûkat namına, kâinatın cemaat-i kübrâsı ve cemiyet-i uzmâsındaki ibâdât ve istiânâtı Ona takdim etmek; [/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]hem [SIZE=4][COLOR=darkred]اِهْدِناَ الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ[/COLOR][/SIZE] demekle, istikbal karanlığı içinde saadet-i ebediyeye giden nuranî yolu olan sırat-ı müstakime hidayeti istemek;[/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]hem şimdi yatmış nebatat, hayvanat gibi gizlenmiş güneşler, huşyar yıldızlar, birer nefer misillü emrine musahhar ve bu misafirhane-i âlemde birer lâmbası ve hizmetkârı olan Zât-ı Zülcelâlin kibriyâsını düşünüp, Allahu ekber deyip rukûa varmak; [/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [LIST] [*][FONT=Book Antiqua][SIZE=3]hem bütün mahlûkatın secde-i kübrâsını düşünüp, yani şu gecede yatmış mahlûkat gibi her senede, her asırdaki envâ-ı mevcudat, hattâ arz, hattâ dünya birer muntazam ordu, belki birer muti’ nefer gibi vazife-i ubûdiyet-i dünyeviyesinden emr-i[SIZE=4][COLOR=darkred]كُنْ فَيَكُونُ[/COLOR][/SIZE] 1 ile terhis edildiği zaman, yani âlem-i gayba gönderildiği vakit, nihayet intizam ile zevâlde gurub seccadesinde Allahu ekber deyip secde ettikleri, hem emr-i [SIZE=4][COLOR=darkred]كُنْ فَيَكُون[/COLOR][/SIZE]ُ ’dan gelen bir sayha-i ihyâ ve ikaz ile yine baharda kısmen aynen, kısmen mislen haşrolup, kıyam edip, kemerbeste-i hizmet-i Mevlâ oldukları gibi, şu insancık, onlara iktidaen, o Rahmân-ı Zülkemâlin, o Rahîm-i Zülcemâlin bârgâh-ı huzurunda hayret-âlûd bir muhabbet, bekà-âlûd bir mahviyet, izzet-âlûd bir tezellül içinde Allahu ekber deyip sücuda gitmek, yani bir nevi miraca çıkmak [/SIZE][/FONT] [/LIST][FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3]demek olan işâ namazını kılmak ne kadar hoş, ne kadar güzel, ne kadar şirin, ne kadar yüksek, ne kadar aziz ve leziz, ne kadar mâkul ve münasip bir vazife, bir hizmet, bir ubûdiyet, bir ciddî hakikat olduğunu elbette anladın.[/SIZE][/FONT] [FONT=Book Antiqua][SIZE=3][/SIZE][/FONT] [B][FONT=Book Antiqua][SIZE=3](9.söz - 5. nükte)[/SIZE][/FONT] [/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Namaz Kılmak
Vakit Gece, şimdi "dinlenme" zamanı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst