Emirdağ’da ikamet ettiği günlerde, talebeleriyle her gün sabah namazından sonra ders yaparlardı. O günlerde yanında talebelerinden Ceylan, Ta****hiri ve Zübeyir kalıyordu.
Birgün sabah namazından sonra, Zübeyir’le Tahiri çok yor****gun ve uykusuz olduklarından odalarına çekilmiş uyuyorlardı.
Bediüzzaman zile basarak talebelerini derse çağırdı. Diğerleri uykuda olduğu için Ceylan koşarak geldi.
“Diğerleri nerede?” diye sordu Bediüzzaman. Ceylan:
“Çalışıyorlar Üstadım” dedi.
Bediüzzaman, “Çağır gelsinler” dedi.
Biraz zaman geçtikten sonra kimse gelmeyince, Bedi****üzzaman tekrar zile bastı. Yine karşısında Ceylan’ı görünce:
“Ben hepinizi çağırmadım mı?” dedi.
Ceylan yine:
“Üstadım arkadaşlar çalışıyorlar, meşguller” dedi.
Bediüzzaman merakla, “Fesübhanallah,” dedi, “neye çalışıyorlar?”
Ceylan durumu açıklamak zorunda kaldı. Lâtifeli bir şekilde:
“Uykuya çalışıyorlar Üstadım” dedi.
Bediüzzaman, Ceylan’ın bu lâtifesine güldü:
“Çabuk çağır gel onları, ders yapacağız” dedi.
Biraz sonra hepsi geldi ve derslerini yaptılar.
Birgün sabah namazından sonra, Zübeyir’le Tahiri çok yor****gun ve uykusuz olduklarından odalarına çekilmiş uyuyorlardı.
Bediüzzaman zile basarak talebelerini derse çağırdı. Diğerleri uykuda olduğu için Ceylan koşarak geldi.
“Diğerleri nerede?” diye sordu Bediüzzaman. Ceylan:
“Çalışıyorlar Üstadım” dedi.
Bediüzzaman, “Çağır gelsinler” dedi.
Biraz zaman geçtikten sonra kimse gelmeyince, Bedi****üzzaman tekrar zile bastı. Yine karşısında Ceylan’ı görünce:
“Ben hepinizi çağırmadım mı?” dedi.
Ceylan yine:
“Üstadım arkadaşlar çalışıyorlar, meşguller” dedi.
Bediüzzaman merakla, “Fesübhanallah,” dedi, “neye çalışıyorlar?”
Ceylan durumu açıklamak zorunda kaldı. Lâtifeli bir şekilde:
“Uykuya çalışıyorlar Üstadım” dedi.
Bediüzzaman, Ceylan’ın bu lâtifesine güldü:
“Çabuk çağır gel onları, ders yapacağız” dedi.
Biraz sonra hepsi geldi ve derslerini yaptılar.