Ufak bir parmak meselesinden üzülen, kırılan talebelere, Risale-i Nur’un ihtiyacı yoktur.

Ukbaa

Well-known member
Ufak bir parmak meselesinden üzülen, kırılan talebelere, Risale-i Nur’un ihtiyacı yoktur.



Bir gün Zübeyir Ağabey parmağında dolama çıkması hasebiyle akşam dersine katılamadı. Bediüzzaman Hazretleri derse başlamadan evvel diğer ağabeylere Zübeyir Ağabey’i sordu. Rahatsız olduğu için dinlendiğini söyledikleri vakit hiddetlendi ve “Hemen çağırın” dedi.
Zübeyir Ağabey boynu bükük, mahçup bir tavırla Üstad’ın huzuruna geldi ve azarı işitti:

“Ben Zübeyir’i zannederdim ki, değil parmağı, başsız gövdesi, gövdesiz başı olsa yine ‘Risale-i Nur, Risale-i Nur!’ diye koşacak. Ehl-i küfür beni bıçaklarla parça parça etse, Said yine ‘İman, Kur’an, Risale-i Nur’ diye gider. Ben böyle talebe istiyorum.Ufak bir parmak meselesinden üzülen, kırılan talebelere, Risale-i Nur’un ihtiyacı yoktur. Uhuvvet ve ihlası gaye edinen talebelere ihtiyaç vardır.”
 

Ukbaa

Well-known member
Cevap: Ufak bir parmak meselesinden üzülen, kırılan talebelere, Risale-i Nur’un ihtiyacı yoktur.




Biz Risale-i Nur talebeleri; iman ve İslâmiyet hizmeti uğrunda zalimlerin zulmüne maruz kaldığımız vakit, hapishane köşelerinde veya darağaçlarında ölmeği, istirahat döşeğindeki ölüme tercih ederiz.

Görünüşü hürriyet, hakikatı istibdad-ı mutlak olan bir esaret içinde yaşamaktansa, hizmet-i Kur'aniyemizden dolayı zulmen atıldığımız hapishanede şehid olmayı büyük bir lütf-u İlahî biliriz.

Afyon Hapsinde Tutuklu Konyalı
Zübeyr Gündüzalp
 

topraktoprak

Well-known member
Cevap: Ufak bir parmak meselesinden üzülen, kırılan talebelere, Risale-i Nur’un ihtiyacı yoktur.

güncelleme
Allah razı olsun...
 
Üst