Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Şualar
Üç Aylara Az Kaldı
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ali Said" data-source="post: 138530" data-attributes="member: 8283"><p><strong>Cevap: Üç aylar başladı</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Red">Aziz sıddık kardeşlerim,</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bu yaz mevsimi, gaflet zamanı ve derd-i maîşet meşgalesi hengâmı ve şuhûr-u selâsenin çok sevaplı ibâdet vakti ve zemin yüzündeki fırtınaların silâhla değil, diplomatlıkla çarpışmaları zamanı olduğu cihetle, gayet kuvvetli bir metânet ve vazife-i nûriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa, Risâle-i Nûr’un hizmeti zararına bir atâlet, bir fütur ve tevakkuf başlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Red">Aziz kardeşlerim, siz kat'î biliniz ki,</span> Risâle-i Nur ve şâkirtlerinin meşgul oldukları vazife, rû-yi zemindeki bütün muazzam mesâilden daha büyüktür. Onun için, dünyevî merakâver meselelere bakıp, vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz. Meyvenin Dördüncü Meselesini çok defa okuyunuz; kuvve-i mâneviyeniz kırılmasın.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Evet, ehl-i dünyanın bütün muazzam meseleleri, fânî hayatta zâlimâne olan düstûr-u cidal dâiresinde, gaddarane, merhametsiz ve mukaddesât-ı diniyeyi dünyaya fedâ etmek cihetiyle, kader-i İlâhî, onların o cinayetleri içinde, onlara bir mânevî cehennem veriyor. Risâle-i Nur ve şâkirtlerinin çalıştıkları ve vazifedâr oldukları fânî hayâta bedel, bâkî hayata perde olan ölümü ve hayat-ı dünyevîyenin perestişkârlarına gayet dehşetli ecel cellâdının, hayat-ı ebedîyeye birer perde ve ehl-i imânın saâdet-i ebedîyelerine birer vesile olduğunu, iki kere iki dört eder derecesinde kat'î ispat etmektedir. Şimdiye kadar o hakikati göstermişiz.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Navy">Elhasıl:</span> Ehl-i dalâlet, muvakkat hayata karşı mücâdele ediyorlar. Bizler, ölüme karşı nûr-u Kur’ân ile cidaldeyiz. Onların en büyük meselesi—muvakkat olduğu için—bizim meselemizin en küçüğüne—bekaya baktığı için—mukabil gelmiyor. Madem onlar divânelikleriyle bizim muazzam meselelerimize tenezzül edip karışmıyorlar; biz, neden kudsî vazifemizin zararına onların küçük meselelerini merakla takip ediyoruz?</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bu âyet “Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez. (Mâide Sûresi: 105.)” ve usûl-ü İslâmiyetin ehemmiyetli bir düsturu olan “Er-râzî bi’z-zarari lâ yunzeru lehû.”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Yani, “Başkasının dalâleti sizin hidâyetinize zarar etmez; sizler, lüzumsuz onların dalâletleriyle meşgul olmayasınız”; düstûrun mânâsı: “Zarara kendi râzı olanın lehinde bakılmaz, ona şefkat edip acınmaz.”</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkGreen">Madem bu âyet ve bu düstur, bizi, zarara bilerek râzı olanlara acımaktan men ediyor; biz de bütün kuvvetimiz ve merakımızla, vaktimizi kudsî vazifeye hasretmeliyiz. Onun hâricindekileri mâlâyânî bilip, vaktimizi zâyi etmemeliyiz. Çünkü elimizde nur var, topuz yoktur. Biz tecâvüz edemeyiz. Bize tecâvüz edilse, nur gösteririz. Vaziyetimiz bir nev'î nûrânî müdafaadır.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px"></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Emirdağ Lâhikası, s. 41, (yeni tanzim, s. 89)</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">LÜGATÇE</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">derd-i maîşet: Geçim derdi.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">şuhûr-u selâse: Üç aylar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">vazife-i nûriye-i kudsiye: Kudsî Risâle-i Nur hizmeti.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">atâlet: Tembellik.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">fütur: Ara, usanç, gevşeklik, yeis.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">tevakkuf: Durma, duraklama, bağlı olmak.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">rû-yi zemin: Yeryüzü.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">mesâil: Meseleler.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">merakâver: Merak verici.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">vazife-i bâkiye: Sonsuz hayata ait vazife.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">düstûr-u cidal: Mücadele düsturu.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">mukaddesât-ı diniye: Dinîn kudsî değerleri.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">perestişkâr: İbadet edercesine seven.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">saâdet-i ebediye: Sonsuz saadet.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">ehl-i dalâlet: Hak yoldan sapanlar.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">muvakkat: Geçici.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">mâlâyânî: Manasız, faydasız, boş şey.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">selb: Zorla alma, ortadan kaldırma.</span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 12px">Bediuzzaman Said Nursi</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ali Said, post: 138530, member: 8283"] [b]Cevap: Üç aylar başladı[/b] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=3][COLOR=Red]Aziz sıddık kardeşlerim,[/COLOR] Bu yaz mevsimi, gaflet zamanı ve derd-i maîşet meşgalesi hengâmı ve şuhûr-u selâsenin çok sevaplı ibâdet vakti ve zemin yüzündeki fırtınaların silâhla değil, diplomatlıkla çarpışmaları zamanı olduğu cihetle, gayet kuvvetli bir metânet ve vazife-i nûriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa, Risâle-i Nûr’un hizmeti zararına bir atâlet, bir fütur ve tevakkuf başlar. [COLOR=Red]Aziz kardeşlerim, siz kat'î biliniz ki,[/COLOR] Risâle-i Nur ve şâkirtlerinin meşgul oldukları vazife, rû-yi zemindeki bütün muazzam mesâilden daha büyüktür. Onun için, dünyevî merakâver meselelere bakıp, vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz. Meyvenin Dördüncü Meselesini çok defa okuyunuz; kuvve-i mâneviyeniz kırılmasın. Evet, ehl-i dünyanın bütün muazzam meseleleri, fânî hayatta zâlimâne olan düstûr-u cidal dâiresinde, gaddarane, merhametsiz ve mukaddesât-ı diniyeyi dünyaya fedâ etmek cihetiyle, kader-i İlâhî, onların o cinayetleri içinde, onlara bir mânevî cehennem veriyor. Risâle-i Nur ve şâkirtlerinin çalıştıkları ve vazifedâr oldukları fânî hayâta bedel, bâkî hayata perde olan ölümü ve hayat-ı dünyevîyenin perestişkârlarına gayet dehşetli ecel cellâdının, hayat-ı ebedîyeye birer perde ve ehl-i imânın saâdet-i ebedîyelerine birer vesile olduğunu, iki kere iki dört eder derecesinde kat'î ispat etmektedir. Şimdiye kadar o hakikati göstermişiz. [COLOR=Navy]Elhasıl:[/COLOR] Ehl-i dalâlet, muvakkat hayata karşı mücâdele ediyorlar. Bizler, ölüme karşı nûr-u Kur’ân ile cidaldeyiz. Onların en büyük meselesi—muvakkat olduğu için—bizim meselemizin en küçüğüne—bekaya baktığı için—mukabil gelmiyor. Madem onlar divânelikleriyle bizim muazzam meselelerimize tenezzül edip karışmıyorlar; biz, neden kudsî vazifemizin zararına onların küçük meselelerini merakla takip ediyoruz? Bu âyet “Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar veremez. (Mâide Sûresi: 105.)” ve usûl-ü İslâmiyetin ehemmiyetli bir düsturu olan “Er-râzî bi’z-zarari lâ yunzeru lehû.” Yani, “Başkasının dalâleti sizin hidâyetinize zarar etmez; sizler, lüzumsuz onların dalâletleriyle meşgul olmayasınız”; düstûrun mânâsı: “Zarara kendi râzı olanın lehinde bakılmaz, ona şefkat edip acınmaz.” [COLOR=DarkGreen]Madem bu âyet ve bu düstur, bizi, zarara bilerek râzı olanlara acımaktan men ediyor; biz de bütün kuvvetimiz ve merakımızla, vaktimizi kudsî vazifeye hasretmeliyiz. Onun hâricindekileri mâlâyânî bilip, vaktimizi zâyi etmemeliyiz. Çünkü elimizde nur var, topuz yoktur. Biz tecâvüz edemeyiz. Bize tecâvüz edilse, nur gösteririz. Vaziyetimiz bir nev'î nûrânî müdafaadır.[/COLOR] Emirdağ Lâhikası, s. 41, (yeni tanzim, s. 89) LÜGATÇE derd-i maîşet: Geçim derdi. şuhûr-u selâse: Üç aylar. vazife-i nûriye-i kudsiye: Kudsî Risâle-i Nur hizmeti. atâlet: Tembellik. fütur: Ara, usanç, gevşeklik, yeis. tevakkuf: Durma, duraklama, bağlı olmak. rû-yi zemin: Yeryüzü. mesâil: Meseleler. merakâver: Merak verici. vazife-i bâkiye: Sonsuz hayata ait vazife. düstûr-u cidal: Mücadele düsturu. mukaddesât-ı diniye: Dinîn kudsî değerleri. perestişkâr: İbadet edercesine seven. saâdet-i ebediye: Sonsuz saadet. ehl-i dalâlet: Hak yoldan sapanlar. muvakkat: Geçici. mâlâyânî: Manasız, faydasız, boş şey. selb: Zorla alma, ortadan kaldırma. Bediuzzaman Said Nursi[/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Şualar
Üç Aylara Az Kaldı
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst