Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mesnevi-i Nuriye
Temsiller ve Hikayelerle "Mesnevi-i Nuriye"
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Huseyni" data-source="post: 202758" data-attributes="member: 27"><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="color: Red"><u><span style="font-size: 18px">Reşhalar</span></u></span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong>ÜÇÜNCÜ REŞHA: Arkadaş! O zât (a.s.m.), delâil-i âfâkiye denilen haricî delillerle musaddak olduğu gibi, delâil-i enfüsiye denilen zâtında ve nefsinde sabit delil ve işaretlerle dahi musaddaktır. Çünkü o zât şems gibidir; zâtını, zâtıyla ziyalandırarak gösterir. Meselâ, bütün ahlâk-ı hamîdenin en yüksekleri o zâtta içtimâ etmiş olduğuna bütün âlem şehadet ediyor. Ve keza, en nezih hasletleri ve huyları ve en yüksek seciyeleri câmi bir şahsiyet-i mâneviye sahibi olduğuna icmâ vardır. Ve keza, o zâtın en yüksek derecede bulunan zühd ve takvâ ve ubudiyeti, şehadetleriyle mâlik olduğu kuvvet-i imaniyeyle musaddaktır. Ve keza, siyer-i nebeviyenin şehadetiyle derece-i vüsûku ve kemâl-i ciddiyet ve metaneti ve bütün işlerinde ve harekâtında kuvvet-i emniyeti, hakka mütemessik ve hakikate sâlik olduğunu tasdik eden kat’î delillerdir. Evet, yaprakların yeşilliği, çiçeklerin tarâvet ve güzelliği ve semerelerin tazeliği, ağacın canlı, hayatlı, hayy olduğuna sadık şahittirler.</strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span><p style="text-align: center"><strong><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: Red">......</span></span></span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="color: Purple">SEKİZİNCİ REŞHA: Arkadaş! Bilirsin ki, sigara gibi küçük bir âdeti, birşeyi tiryakisinden ref etmek pek zahmettir. Hattâ büyük bir hâkim, büyük bir azimle, küçük bir kavimde itiyad edilen bir hasleti kaldırmakta büyük müşkilâta rastgelir. Halbuki bu zât-ı nuranî, pek çok âdetleri, pek çok asabî, inatçı kavimlerden, cüz’î bir kuvvetle, kısa bir zamanda kaldırarak, yerlerini yüksek, nezih ahlâk ve âdetlerle doldurmuştur.</span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="color: DarkGreen">Evet, Hazret-i Ömer İbnü’l-Hattâb’ın (radıyallahü teâlâ anh) İslâmiyetten evvel ve sonraki halleri bu meseleye güzel bir misaldir. Bunun gibi, icraat-ı esasiyesinden binlerce harikalar vardır. O zâtın, o zamandaki icraatına harika diyoruz. Acaba bu zamanın yüzlerce feylesofları, o zamanda, o vahşet-âbâd cezireye gidip, pek uzun zamanlarda o vahşîleri ıslah için çalışsalar, o zât-ı mürşidin bir senede muvaffak olduğu kadar, onlar elli senede muvaffak olabilirler mi? Hâşâ!</span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="color: Purple">DOKUZUNCU REŞHA: Arkadaş! Aklı başında olan bir adam münazaralı dâvâlarda yalan söyleyemez. Çünkü, bilâhare yalanının açığa çıkıp mahcup olmasından korkar. Ve keza, bir insan yalan söylediği takdirde pervasız, lâübâli bir tarzda söyleyemez. Ve keza, serbest, heyecanlı söylenmesine girişemez velev âdi bir mesele, küçük bir cemaat içinde, küçük bir vazifede bulunan küçük bir şahıs olsun. Acaba büyük bir vazifeyle vazifedar, pek büyük bir meselede, pek büyük bir şeref ve haysiyet sahibi, pek büyük bir cemaat içinde, pek şedit hasımların karşısında iddia ettiği bir dâvâda yalan ve hilâf-ı hakikat söyleyebilir mi? </span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="color: DarkGreen">İşte, o zât-ı nurânî, okuduğu o hutbe-i ezeliyeyi öyle bir tarzla okuyor; ne tereddüdü var, ne hicabı, ne korkusu var, ne teessürü... Hem samimî bir safa-i kalble, hâlis bir ciddiyetle, hasımlarının damarlarına dokundurmak üzere, akıllarını tezyif, nefislerini tahkir edip izzetlerini kırıyor. Acaba böyle bir dâvâda, böyle bir makamda, böyle bir şahıstan zerre miskal bir hilenin bu meseleye karışmasına imkân var mıdır? Hâşâ!</span></strong><span style="color: Purple"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Purple"></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: Purple"></span></span></span></span><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="font-size: 18px"><span style="color: Purple">اِنْ هُوَ اِلاَّ وَحْىٌ يُوحٰى </span></span><span style="color: Purple"> “O ancak kendisine vahyolunanı söyler.” <em>Necm Sûresi, 53:4.</em></span> <strong><span style="color: Purple">Evet, hak hileye muhtaç değil; hakkı söylemekte hile ve iğfal ihtimali yoktur. Hakikati gören bir nazar halkı iğfal etmez, hilâf-ı hakikat söylemez, hayal ile hakikati temyiz eder; aralarında iltibas olamaz.</span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="color: DarkGreen">ONUNCU REŞHA: Arkadaş! O zât-ı mürşid, nev-i beşeri korkutmak için pek müthiş hakikatlerden bahsediyor. Ve insanları tebşir için, kalbleri cezb ve akılları celb eden meselelerden haber veriyor.</span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="color: Purple">Yahu! Hakaik ve garaibi keşif için insanlarda öyle bir şevk, öyle bir merak vardır ki, garip bir hakikati keşif yolunda canlarını, mallarını feda ediyorlar. Bu zâtın (a.s.m.) keşf ve ihbar ettiği hakaike ne için ehemmiyet vermiyorlar? Halbuki, bütün enbiyâ ve evliyâ ve sıddıkîn gibi ehl-i şuhud ve ashab-ı ihtisas, bilittifak o zâtı tasdik etmiş ve ediyorlar.</span></strong></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><strong><span style="color: DarkGreen">Bu zât (a.s.m.), öyle bir Sultanın şuûnundan bahsediyor ki, kamer Onun mülkünde bir sinek gibidir. Acip harikalardan bahsettiği gibi, pek müthiş infilâk ve inkılâplardan da haber veriyor. Bakınız: O hutbe-i ezeliyede, </span></strong></span></span></span><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: DarkGreen">اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ</span></span></span><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: DarkGreen"> <span style="font-size: 12px">“Güneş dürülüp toplandığında.” <em>Tekvir Sûresi, 81:1.</em></span></span></span></span> <span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: DarkGreen">اِذَا السَّمَاۤءُ انْفَطَرَتْ <span style="font-size: 12px">“Gök yarıldığı zaman.” <em>İnfitar Sûresi, 82:1.</em></span> </span></span></span><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 18px"><span style="color: DarkGreen">اِذَا زُلْزِلَتِ اْلاَرْضُ زِلْزَالَهَا <span style="font-size: 12px">“Ne zaman ki yer müthiş bir sarsıntıyla sarsılır.” <em>Zilzâl Sûresi, 99:1.</em></span></span></span></span><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"><span style="color: DarkGreen"><strong>gibi tilâvet ettiği âyetlere dikkat ediniz. </strong></span></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Courier New'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: DarkSlateGray"></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Huseyni, post: 202758, member: 27"] [FONT=Courier New][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray][B][COLOR=Red][U][SIZE=5]Reşhalar[/SIZE][/U][/COLOR] ÜÇÜNCÜ REŞHA: Arkadaş! O zât (a.s.m.), delâil-i âfâkiye denilen haricî delillerle musaddak olduğu gibi, delâil-i enfüsiye denilen zâtında ve nefsinde sabit delil ve işaretlerle dahi musaddaktır. Çünkü o zât şems gibidir; zâtını, zâtıyla ziyalandırarak gösterir. Meselâ, bütün ahlâk-ı hamîdenin en yüksekleri o zâtta içtimâ etmiş olduğuna bütün âlem şehadet ediyor. Ve keza, en nezih hasletleri ve huyları ve en yüksek seciyeleri câmi bir şahsiyet-i mâneviye sahibi olduğuna icmâ vardır. Ve keza, o zâtın en yüksek derecede bulunan zühd ve takvâ ve ubudiyeti, şehadetleriyle mâlik olduğu kuvvet-i imaniyeyle musaddaktır. Ve keza, siyer-i nebeviyenin şehadetiyle derece-i vüsûku ve kemâl-i ciddiyet ve metaneti ve bütün işlerinde ve harekâtında kuvvet-i emniyeti, hakka mütemessik ve hakikate sâlik olduğunu tasdik eden kat’î delillerdir. Evet, yaprakların yeşilliği, çiçeklerin tarâvet ve güzelliği ve semerelerin tazeliği, ağacın canlı, hayatlı, hayy olduğuna sadık şahittirler.[/B] [/COLOR][/SIZE][/FONT][CENTER][B][FONT=Courier New][SIZE=3][COLOR=Red]......[/COLOR][/SIZE][/FONT][/B] [/CENTER] [FONT=Courier New][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray] [B][COLOR=Purple]SEKİZİNCİ REŞHA: Arkadaş! Bilirsin ki, sigara gibi küçük bir âdeti, birşeyi tiryakisinden ref etmek pek zahmettir. Hattâ büyük bir hâkim, büyük bir azimle, küçük bir kavimde itiyad edilen bir hasleti kaldırmakta büyük müşkilâta rastgelir. Halbuki bu zât-ı nuranî, pek çok âdetleri, pek çok asabî, inatçı kavimlerden, cüz’î bir kuvvetle, kısa bir zamanda kaldırarak, yerlerini yüksek, nezih ahlâk ve âdetlerle doldurmuştur.[/COLOR][/B] [B][COLOR=DarkGreen]Evet, Hazret-i Ömer İbnü’l-Hattâb’ın (radıyallahü teâlâ anh) İslâmiyetten evvel ve sonraki halleri bu meseleye güzel bir misaldir. Bunun gibi, icraat-ı esasiyesinden binlerce harikalar vardır. O zâtın, o zamandaki icraatına harika diyoruz. Acaba bu zamanın yüzlerce feylesofları, o zamanda, o vahşet-âbâd cezireye gidip, pek uzun zamanlarda o vahşîleri ıslah için çalışsalar, o zât-ı mürşidin bir senede muvaffak olduğu kadar, onlar elli senede muvaffak olabilirler mi? Hâşâ![/COLOR][/B] [B][COLOR=Purple]DOKUZUNCU REŞHA: Arkadaş! Aklı başında olan bir adam münazaralı dâvâlarda yalan söyleyemez. Çünkü, bilâhare yalanının açığa çıkıp mahcup olmasından korkar. Ve keza, bir insan yalan söylediği takdirde pervasız, lâübâli bir tarzda söyleyemez. Ve keza, serbest, heyecanlı söylenmesine girişemez velev âdi bir mesele, küçük bir cemaat içinde, küçük bir vazifede bulunan küçük bir şahıs olsun. Acaba büyük bir vazifeyle vazifedar, pek büyük bir meselede, pek büyük bir şeref ve haysiyet sahibi, pek büyük bir cemaat içinde, pek şedit hasımların karşısında iddia ettiği bir dâvâda yalan ve hilâf-ı hakikat söyleyebilir mi? [/COLOR][/B] [B][COLOR=DarkGreen]İşte, o zât-ı nurânî, okuduğu o hutbe-i ezeliyeyi öyle bir tarzla okuyor; ne tereddüdü var, ne hicabı, ne korkusu var, ne teessürü... Hem samimî bir safa-i kalble, hâlis bir ciddiyetle, hasımlarının damarlarına dokundurmak üzere, akıllarını tezyif, nefislerini tahkir edip izzetlerini kırıyor. Acaba böyle bir dâvâda, böyle bir makamda, böyle bir şahıstan zerre miskal bir hilenin bu meseleye karışmasına imkân var mıdır? Hâşâ![/COLOR][/B][COLOR=Purple] [/COLOR][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Courier New][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray][SIZE=5][COLOR=Purple]اِنْ هُوَ اِلاَّ وَحْىٌ يُوحٰى [/COLOR][/SIZE][COLOR=Purple] “O ancak kendisine vahyolunanı söyler.” [I]Necm Sûresi, 53:4.[/I][/COLOR] [B][COLOR=Purple]Evet, hak hileye muhtaç değil; hakkı söylemekte hile ve iğfal ihtimali yoktur. Hakikati gören bir nazar halkı iğfal etmez, hilâf-ı hakikat söylemez, hayal ile hakikati temyiz eder; aralarında iltibas olamaz.[/COLOR][/B] [B][COLOR=DarkGreen]ONUNCU REŞHA: Arkadaş! O zât-ı mürşid, nev-i beşeri korkutmak için pek müthiş hakikatlerden bahsediyor. Ve insanları tebşir için, kalbleri cezb ve akılları celb eden meselelerden haber veriyor.[/COLOR][/B] [B][COLOR=Purple]Yahu! Hakaik ve garaibi keşif için insanlarda öyle bir şevk, öyle bir merak vardır ki, garip bir hakikati keşif yolunda canlarını, mallarını feda ediyorlar. Bu zâtın (a.s.m.) keşf ve ihbar ettiği hakaike ne için ehemmiyet vermiyorlar? Halbuki, bütün enbiyâ ve evliyâ ve sıddıkîn gibi ehl-i şuhud ve ashab-ı ihtisas, bilittifak o zâtı tasdik etmiş ve ediyorlar.[/COLOR][/B] [B][COLOR=DarkGreen]Bu zât (a.s.m.), öyle bir Sultanın şuûnundan bahsediyor ki, kamer Onun mülkünde bir sinek gibidir. Acip harikalardan bahsettiği gibi, pek müthiş infilâk ve inkılâplardan da haber veriyor. Bakınız: O hutbe-i ezeliyede,[SIZE=5] [/SIZE][/COLOR][/B][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Courier New][SIZE=5][COLOR=DarkGreen]اِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ[/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Courier New][SIZE=5][COLOR=DarkGreen] [SIZE=3]“Güneş dürülüp toplandığında.” [I]Tekvir Sûresi, 81:1.[/I][/SIZE][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Courier New][SIZE=5][COLOR=DarkGreen] [/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Courier New][SIZE=5][COLOR=DarkGreen]اِذَا السَّمَاۤءُ انْفَطَرَتْ [SIZE=3]“Gök yarıldığı zaman.” [I]İnfitar Sûresi, 82:1.[/I][/SIZE] [/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Courier New][SIZE=5][COLOR=DarkGreen]اِذَا زُلْزِلَتِ اْلاَرْضُ زِلْزَالَهَا [SIZE=3]“Ne zaman ki yer müthiş bir sarsıntıyla sarsılır.” [I]Zilzâl Sûresi, 99:1.[/I][/SIZE][/COLOR][/SIZE][/FONT][FONT=Courier New][COLOR=DarkGreen][/COLOR][/FONT][FONT=Courier New][SIZE=3][COLOR=DarkSlateGray][COLOR=DarkGreen][B]gibi tilâvet ettiği âyetlere dikkat ediniz. [/B][/COLOR] [/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Mesnevi-i Nuriye
Temsiller ve Hikayelerle "Mesnevi-i Nuriye"
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst