SENDEN ÇOK VAR!GÜRHAN ABİ?

Sergerdan

Well-known member
Gürhan, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden Fizik Bölümü mezunu... Afrika'da öğretmen olarak hizmet etmek, kara talihi ak bahta çevirmek için gayret etmek istiyor ve bu arzusunun tahakkuku için yola çıkıyor. Ama babası buna râzı olmuyor.
Yurtdışında çalışan babası, Gürhan'ın Türkiye'ye tatile gelişine denk getirerek kendisi de işyerinden izin alıp geliyor. Sert tabiatı icabı oğluna, "Artık bundan sonra bir daha yurtdışına gitmeyeceksin." diyor. O saygısından dolayı hiç sesini çıkarmıyor. Dönüşten birkaç gün önce hazırlıklara başlayınca, ifadeleri şiddetini artırıyor. Ama edep ve hürmetinden hiçbir şey kaybetmeden Gürhan çantalarını, bavullarını hazırlamaya devam ediyor. Tam yola çıkacağı gün ise babası ortadan kayboluyor. Dede, babaanne ve hala uğurlamaya geliyor; ama ondan bir haber yok. Gürhan çok üzülüyor. Son anda babası geliyor. Tekrar "Oğlum ne olur gitme. Ben sana bakarım. Borçların varsa ödeyeyim veya seni gitmeye mecbur eden bir durum varsa gidip halledeyim!.." diyor. Bir taraftan da o sert mizaçlı baba hüngür hüngür ağlıyordu. Herkes gibi ağlamaya başlayan Gürhan, durumun hiç de öyle olmadığını, kendi arzu ve isteğiyle gittiği Afrika'ya yine aynı aşk ve şevkle gideceğini, oradaki pırıl pırıl kalpli öğrencilerinden kendisini ayırmamasını söylüyor ve izin vermesi için babasına yalvarıyordu. Sonra babasının elini öpmek için uzandı. Fakat babası elini arkasına sakladı. Babaannesi gelip oğlunun elinden tutup torunu Gürhan'a uzattı. Öptükten sonra babasına sarıldı. Fakat o bir heykel gibi duruyordu. Hala gelip kardeşinin kollarını Gürhan'ın boynuna doladı... Böyle gergin ve zor bir havada oradan çok sevdiği öğrencilerinin yanına dönen Gürhan'ı öğrencileri sevinçle karşıladılar. İçlerinde bilhassa bir tanesi, gözlerini dikkatle açmış, öğretmenine dönüşünün nasıl olduğunu soruyordu. Çünkü Gürhan öğretmen, ara sıra onunla dertleşirdi ve babasının bu gidişinde geri göndermemesinden dolayı endişeli olduğunu belirtirdi... Gürhan hoca, başından geçenleri yine bir dert ortağı gibi ona anlattı. Öğrenci de, "Öğretmenim ben de senin bu durumunu bildiğim için o kadar çok dua etmiştim ki, bilemezsin... Ama görüyorum ki, Allah dualarımı kabul etmiş. Kabul etmiş ki, şimdi siz bizim aramızdasınız!.." dedi. Bunları ben bizzat Gürhan öğretmenin ağzından dinledim...
Aslen Yemenli olan lastik tüccarı Ömer Tayyib Bey'in ziyaretine gitmiştik. Kendisi eski belediye başkanının amcaoğlu. Yani zengin ve hatırlı ailelerden. Almanya ile de ticari irtibatı var. Mombasa'da üniversite ve hastane açmak mevzuunu duyunca çok heyecanlandı. Zaten küçük oğlu Ahmed, Türk Koleji'nde lise bölümünde okuyor... Büyük oğlu Halil ile de ilgilenmeleri için Türk Okulu idarecilerine "Bir baba ve bir öğrenci velisi olarak değil, bir din kardeşiniz olarak oğlumla ilgilenmenizi istirham ediyorum." demiş.
Ömer Tayyib Bey, Türkiye'ye de gelip, bilhassa İstanbul'daki eğitim hizmetlerini bizzat yakından görüp incelemiş. Bu gönüllüler hareketine fedakârane destek veren Türk işadamlarını ziyaret etmiş. Onların samimi davranış ve cömertlikleri ona çok tesir etmiş. Şimdi de yaşadığı ülkede eğitim hizmetlerinde üzerine düşenler hususunda gerekeni yapmaya çalışıyor.
 
Üst