ŞEFKAT TOKATLARI

hasret

Well-known member
âyetinin bir sırrını, hizmet-i Kur'âniyede arkadaşlarımın beşeriyet muktezası olarak sehiv ve hatalarının neticesinde yedikleri şefkat tokatlarını beyan etmekle tefsir ediyor. Hizmet-i Kur'âniyenin bir silsile-i kerameti ve o hizmet-i kudsiyenin etrafında izn-i İlâhî ile nezaret eden ve himmet ve duasıyla yardım eden Gavs-ı Âzamın bir nevi kerameti beyan edilecek. Tâ ki, bu hizmet-i kudsiyede bulunanlar, ciddiyetlerinde, hizmetlerinde sebat etsinler.

eger uygunsa sefkat tokatlarımızı paylasalım mı?
ALINTIDIR...
ŞAYET UYGUN OLMAZSA YONETİCİ ABİLERİMİZ SİLSİNLER...
 

Sergerdan

Well-known member
Ben şefkat tokadlarında geçen üç mustafa nın 'küçücük' tokatlarından birini paylaşmak istedim.10.lemada ki tokadların herbiri uyanık ve dikkatli kalmak için ayrı bir işaret ,ama Mustafa Çavuş un başına gelen okurken daha ince,latif,şirin gelmişti hoşuma gitmişti.




BİRİNCİSİ: Mustafa Çavuş (r.h.) sekiz senedir bizim hususî küçük camie, hem sobasına, hem gazyağına, hem kibritine kadar hizmet ediyordu. Hattâ gazyağını ve kibritini sekiz senedir kendi kesesinden sarf ettiğini sonra öğrendik. Cemaate, hususan Cuma gecelerinde, gayet zarurî bir iş olmayınca geri kalmıyordu. Sonra ehl-i dünya onun safvet-i kalbinden istifade ederek dediler ki:

"Sözlerin bir kâtibi olan Hafızın sarığına ilişecekler. Hem gizli ezan muvakkaten terk edilsin. Sen kâtibe söyle, cebir görmeden evvel sarığı çıkarsın."

O bilmiyordu ki, hizmet-i Kur'âniyede bulunan birisinin sarığını çıkarmaya dair sözü tebliğ etmek, Mustafa Çavuş gibi yüksek ruhlulara pek ağırdır. Onların sözlerini tebliğ etmiş. O gece rüyada ben görüyordum ki, Mustafa Çavuş'un elleri kirli, kaymakam arkasında olarak odama geldi. İkinci gün ona dedim:

"Mustafa Çavuş, sen bugün kimle görüştün? Seni, elin mülevves bir surette kaymakamın arkasında gördüm."

Dedi: "Eyvah! Bana böyle bir söz, muhtar söyledi, 'Kâtibe söyle.' Ben arkasında ne olduğunu bilmedim."

Hem aynı günde bir okkaya yakın gazyağını camie getirmiş. Hiç vuku bulmayan, o gün kapı açık kalmış, bir keçi yavrusu içeriye girmiş, büyük bir adam gelmiş, keçi yavrusunun seccademe yakın bıraktığı muzahrefâtı yıkamak için, ibrikteki gazyağını su zannedip bütün o gazyağını, temizlik yapıyorum diye, camiin her tarafına serpmiş. Acaiptir ki, kokusunu duymamış. Demek, o mescid lisan-ı hal ile Mustafa Çavuş'a diyor: "Senin gazyağın bize lâzım değil. Ettiğin hata için, gazyağını kabul etmedim" diye işaret vermek için o adama koku işittirilmedi. Hattâ o hafta içinde, Cuma gecesinde ve birkaç mühim namazda, o kadar çalıştığı halde cemaate yetişemiyordu. Sonra ciddî bir nedamet, bir istiğfar ettikten sonra safvet-i asliyesini buldu.
 

hasret

Well-known member
bende kendi basima gelen bir olaydan bahsedeyim;
haftanın belirli bir günüdershanede programımız vardı,yine boyle gunlerdeb bir tanesınde aksam saatlerinde okuma yapmamız gerekiyordu,ama biz mescidde okuma yapacağimıza odalarda luzumsuz konusuyorduk,derken elektrik kesildi,ama acib olan mescidin elektriği kesilmemiş onun dısında heryerin ki kesilmişti...
anladık ki sefkat tokadı yedik ve hemen okumaya basladık daha sonra diğer odalarında elektriği geldi
 
Üst