Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Sabahın ağzında altın vardır
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="insanFakiri" data-source="post: 264197" data-attributes="member: 1015796"><p style="text-align: center"><span style="color: darkgreen"><span style="font-size: 12px"><strong>Sabahın ağzında altın vardır! </strong></span></span></p><p><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Peygamber efemdimiz ümmetine ebedi hayatlarını kazanmak için birçok kolaylıklar göstermiştir. Çeşitli zamanlarda ve yerlerde yapılacak ibadetlerle çok büyük sevaplar kazanılmaktadır.</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Kabe’de yapılan umreden başka şu fillerinde umre ve hac sevabı kazandırdığını ALLAH Resulünün (s.a.s) şu hadislerinden öğreniyoruz. Medine’de umre sevabını kazandıran güzel bir amel:</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>“Kim abdestini alır hazırlığını yapıp Kuba Camiine gelir, orada namaz kılarsa, bir umre sevabı almış olur.“(Hadis-i Şerif)</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Dünyanın neresinde olursak olalım umre sevabı kazanabiliriz. Şöyle ki; “Enes bin Malik’den (ra) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>“Kim sabah namazını cemaatle kılar, sonra güneş doğuncaya kadar oturarak ALLAH’ı zikreder, sonra iki rekat namaz (işrak namazı) kılarsa, ona makbul tam bir hac ve bir umre sevabı verilir.” Enes (ra) der ki: “Tam bir hac ve umre sevabı” buyurdu. Bu sözü üç defa tekrar etti. (Tîrmizi)</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Hz. Peygamber (sav) daha sonra uzaktan yakından kendisini görmeye gelenleri kabul etmeye başlardı. Gelenler halka şeklinde etrafında toplanırlardı. O, çevresindekilere vaaz eder, öğütler verir, sorularını cevaplandırır, hattâ gördükleri rüyaları tabir ederdi. Bazen sahabelere kendi rüyalarını anlatırdı.</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Büyük ve güzel insanlar seher ve sabah vakti uyumayı terk etmişlerdir. Ya namaz kılmışlardır ya da iman hakikatlerini okuyorlardır veya tefekkür ve ALLAH’ı zikretmekle meşguldürler. Ehl-i dünyadan da bu vaktin kıymetini bilenler, uykularını terk edip çalışmaktadırlar.</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Da Vinci şifresinin yazarı Dan Brown her gece saat 04.00’te kalkarak kitaplarını yazmıştır. Gene Ferrarisini Satan Bilge, Sen Ölünce Kim Ağlar isimli kitapların yazarı Robin Sharma, Avrupa gibi çağdaş ülkelerin insanlarının çoğu bu vakitlerde uyumazlar. Bir Alman atasözü “Sabahın ağzında altın vardır” der. Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun “Sabahı müezzinlerden önce yakalamalıyız” şeklinde bir sözü var.</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Divan şiirlerinde de seher vaktinin önemi mükemmel bir şekilde anlatılır. Dinimiz hem teheccüd namazını, hem sabah namazını, hem de duha (kuşluk) namazını bize ısrarla emir ve tavsiye eder. “Sana vahyedilen kitabı güzel oku ve namazı kıl! Muhakkak sahih namaz edepsizlikten uygunsuzluktan alıkoyar. Muhakkak ALLAH’ı anmak en büyük iştir ve ALLAH her ne işlerseniz bilir. (Ankebut, 45.)”</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Peygamberimiz buyuruyor: “Gücünüz yettiği kadar ibadet yaparak Cenneti isteyin. Gücünüz yettiği kadar da haramlardan kaçınarak Cehennemden korkun. Çünkü Cenneti isteyen ve cehennemden kaçan kimse, bütün gece uyuyamaz. (Taberani)”</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>“Kim ki sabah camiye gidip gelirse, ALLAH her gidip geldikçe ona cennette bir sofra hazırlar (Cami’üs -Sagir c. 3, 3707)” İbn-i Abbas’tan (r.a) rivayetle: “Âdemoğlunun her mafsalı (eklem)—bu da 360 tanedir—için vermesi gereken bir sadaka vardır. Kuşluk vaktinde kılınan iki rekât namaz, bunların hepsinin yerine geçer (a.g.e.s.1182).”</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Ebû Hureyre’den (r.a) rivayetle: “Cennette “Duha” denilen bir kapı vardır. Kıyâmet günü olduğunda bir nidâ edici şöyle seslenir: “Kuşluk namazına devam edenler nerede? İşte kapınız budur. ALLAH’ın rahmetiyle buradan girin (age., c. 2., s.609.).”</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Enes’den(r.a) rivâyetle: Resûl-ü Ekrem Efendimiz (asm) şöyle buyurmuşlardır: “Kim ki kuşluk namazını 12 rekât olarak kılarsa, ALLAH onun için Cennette altından bir köşk yapar (age., c. 4 s. 1575).” İbni Amr’dan (r.a) rivâyetle: “ALLAH’ın en çok sevdiği namaz, Davut (as) namazıdır. Ki, gecenin ilk yarısında uyur, üçte birini ibadetle geçirir, geri kalan altıda birinde de yine uyurdu (age., c.1., s.85.).”</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Ömer Bin Hattap (r.a) şöyle anlatır: “Resulullah (asm) Efendimiz bir ordu çıkardı. Bu ordu büyük bir muvaffakiyet kazandı. Büyük bir ganimetle döndü. Dediler ki: ‘Ya Resulullah (asm) bu kadar çabuk hamle yapan bir ordu ve bu ordunun aldığı ganimetten fazlasını hiç görmemiştik.”Bunun üzerine Resulullah (asm) şöyle buyurdu: ‘Benim ordudan daha seri hamle yapan ve daha fazla ganimet ele geçireni haber vereyim mi?’ ‘Haber ver’ dediler. ‘Bir cemaat ki, sabah namazını kılarlar, sonra oturup güneş doğuncaya kadar ALLAH’ı zikrederler. Bundan sonra 2 (iki) rekât namaz kılarlar, evlerine dönerler. İşte en büyük hamleyi yapanlar, en fazla ganimeti alanlar onlardır’ ”</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Biliyorsunuz, sabah namazının sadece iki rekat sünneti bile dünyada üstüne güneş doğan her şeyden daha hayırlıdır. Cüneyd-i Bağdadî vefâtından sonra ona bir dostu “Orada sana nasıl davranıldı?” şeklinde bir soru sorar. Cevaben: “Tüm işler uçtu, ibareler kayboldu, ilimler tükendi, her şey bitti. Bize sadece seher vakti kıldığımız iki rekât namazın faydası dokundu!” der.</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Dostlar, buyurun teheccüde, buyurun sabah namazına ve buyurun, ışrak namazına (güneş doğduktan sonra kılınan 45 dakikalı kerahat vakti çıkınca kılınır) ve duha(kuşluk) namazına!</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Evet, aldanmayalım; dünya fani ve de ölüm âni.</strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong></strong></span></span></p></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-size: 10px"><span style="color: black"><span style="font-size: 12px"><span style="color: darkgreen"><strong>Erdoğan AKDEMİR</strong></span></span> </p><p></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="insanFakiri, post: 264197, member: 1015796"] [CENTER][COLOR=darkgreen][SIZE=3][B]Sabahın ağzında altın vardır! [/B][/SIZE][/COLOR][/CENTER] [SIZE=2][COLOR=black][CENTER][SIZE=3][COLOR=darkgreen][B]Peygamber efemdimiz ümmetine ebedi hayatlarını kazanmak için birçok kolaylıklar göstermiştir. Çeşitli zamanlarda ve yerlerde yapılacak ibadetlerle çok büyük sevaplar kazanılmaktadır. Kabe’de yapılan umreden başka şu fillerinde umre ve hac sevabı kazandırdığını ALLAH Resulünün (s.a.s) şu hadislerinden öğreniyoruz. Medine’de umre sevabını kazandıran güzel bir amel: “Kim abdestini alır hazırlığını yapıp Kuba Camiine gelir, orada namaz kılarsa, bir umre sevabı almış olur.“(Hadis-i Şerif) Dünyanın neresinde olursak olalım umre sevabı kazanabiliriz. Şöyle ki; “Enes bin Malik’den (ra) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim sabah namazını cemaatle kılar, sonra güneş doğuncaya kadar oturarak ALLAH’ı zikreder, sonra iki rekat namaz (işrak namazı) kılarsa, ona makbul tam bir hac ve bir umre sevabı verilir.” Enes (ra) der ki: “Tam bir hac ve umre sevabı” buyurdu. Bu sözü üç defa tekrar etti. (Tîrmizi) Hz. Peygamber (sav) daha sonra uzaktan yakından kendisini görmeye gelenleri kabul etmeye başlardı. Gelenler halka şeklinde etrafında toplanırlardı. O, çevresindekilere vaaz eder, öğütler verir, sorularını cevaplandırır, hattâ gördükleri rüyaları tabir ederdi. Bazen sahabelere kendi rüyalarını anlatırdı. Büyük ve güzel insanlar seher ve sabah vakti uyumayı terk etmişlerdir. Ya namaz kılmışlardır ya da iman hakikatlerini okuyorlardır veya tefekkür ve ALLAH’ı zikretmekle meşguldürler. Ehl-i dünyadan da bu vaktin kıymetini bilenler, uykularını terk edip çalışmaktadırlar. Da Vinci şifresinin yazarı Dan Brown her gece saat 04.00’te kalkarak kitaplarını yazmıştır. Gene Ferrarisini Satan Bilge, Sen Ölünce Kim Ağlar isimli kitapların yazarı Robin Sharma, Avrupa gibi çağdaş ülkelerin insanlarının çoğu bu vakitlerde uyumazlar. Bir Alman atasözü “Sabahın ağzında altın vardır” der. Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun “Sabahı müezzinlerden önce yakalamalıyız” şeklinde bir sözü var. Divan şiirlerinde de seher vaktinin önemi mükemmel bir şekilde anlatılır. Dinimiz hem teheccüd namazını, hem sabah namazını, hem de duha (kuşluk) namazını bize ısrarla emir ve tavsiye eder. “Sana vahyedilen kitabı güzel oku ve namazı kıl! Muhakkak sahih namaz edepsizlikten uygunsuzluktan alıkoyar. Muhakkak ALLAH’ı anmak en büyük iştir ve ALLAH her ne işlerseniz bilir. (Ankebut, 45.)” Peygamberimiz buyuruyor: “Gücünüz yettiği kadar ibadet yaparak Cenneti isteyin. Gücünüz yettiği kadar da haramlardan kaçınarak Cehennemden korkun. Çünkü Cenneti isteyen ve cehennemden kaçan kimse, bütün gece uyuyamaz. (Taberani)” “Kim ki sabah camiye gidip gelirse, ALLAH her gidip geldikçe ona cennette bir sofra hazırlar (Cami’üs -Sagir c. 3, 3707)” İbn-i Abbas’tan (r.a) rivayetle: “Âdemoğlunun her mafsalı (eklem)—bu da 360 tanedir—için vermesi gereken bir sadaka vardır. Kuşluk vaktinde kılınan iki rekât namaz, bunların hepsinin yerine geçer (a.g.e.s.1182).” Ebû Hureyre’den (r.a) rivayetle: “Cennette “Duha” denilen bir kapı vardır. Kıyâmet günü olduğunda bir nidâ edici şöyle seslenir: “Kuşluk namazına devam edenler nerede? İşte kapınız budur. ALLAH’ın rahmetiyle buradan girin (age., c. 2., s.609.).” Enes’den(r.a) rivâyetle: Resûl-ü Ekrem Efendimiz (asm) şöyle buyurmuşlardır: “Kim ki kuşluk namazını 12 rekât olarak kılarsa, ALLAH onun için Cennette altından bir köşk yapar (age., c. 4 s. 1575).” İbni Amr’dan (r.a) rivâyetle: “ALLAH’ın en çok sevdiği namaz, Davut (as) namazıdır. Ki, gecenin ilk yarısında uyur, üçte birini ibadetle geçirir, geri kalan altıda birinde de yine uyurdu (age., c.1., s.85.).” Ömer Bin Hattap (r.a) şöyle anlatır: “Resulullah (asm) Efendimiz bir ordu çıkardı. Bu ordu büyük bir muvaffakiyet kazandı. Büyük bir ganimetle döndü. Dediler ki: ‘Ya Resulullah (asm) bu kadar çabuk hamle yapan bir ordu ve bu ordunun aldığı ganimetten fazlasını hiç görmemiştik.”Bunun üzerine Resulullah (asm) şöyle buyurdu: ‘Benim ordudan daha seri hamle yapan ve daha fazla ganimet ele geçireni haber vereyim mi?’ ‘Haber ver’ dediler. ‘Bir cemaat ki, sabah namazını kılarlar, sonra oturup güneş doğuncaya kadar ALLAH’ı zikrederler. Bundan sonra 2 (iki) rekât namaz kılarlar, evlerine dönerler. İşte en büyük hamleyi yapanlar, en fazla ganimeti alanlar onlardır’ ” Biliyorsunuz, sabah namazının sadece iki rekat sünneti bile dünyada üstüne güneş doğan her şeyden daha hayırlıdır. Cüneyd-i Bağdadî vefâtından sonra ona bir dostu “Orada sana nasıl davranıldı?” şeklinde bir soru sorar. Cevaben: “Tüm işler uçtu, ibareler kayboldu, ilimler tükendi, her şey bitti. Bize sadece seher vakti kıldığımız iki rekât namazın faydası dokundu!” der. Dostlar, buyurun teheccüde, buyurun sabah namazına ve buyurun, ışrak namazına (güneş doğduktan sonra kılınan 45 dakikalı kerahat vakti çıkınca kılınır) ve duha(kuşluk) namazına! Evet, aldanmayalım; dünya fani ve de ölüm âni. Erdoğan AKDEMİR[/B][/COLOR][/SIZE] [/CENTER] [/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İslamın Şartları
Sabahın ağzında altın vardır
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst